• o tarihte yeni bir şey gelmemiş osmanlıda mevcut olan millet sistemi yani toplumu etnisitelerine ve dillerine göre değil dinlerine göre ayırma sistemi yeni türkiye'ye monte edilmiştir.

    buna yeni türk cumhuriyeti aslında çaktırmasa da mutlulukla evet dedi. çünkü ulus devlete geçerken ve türkçülük yaparken şunun farkındalardı: bin parçaya bölünmüş olan osmanlı'dan geriye kalan misak-i milli topraklarında etnisite ayrımı yapsalardı toplumu birleştirmek yerine daha çok bölecek ve yeni cumhuriyeti iyice zayıflayacaklardı. toplumu dini esas alarak yönetmek daha büyük kitleye ve daha geniş bir bölgeye hakim olmak demekti. muhtemelen daha kolay olan seçenekti aynı zamanda.
    ve 1924 anayasasına devletin dini islamdır diye başlandı.

    türkiye'deki laiklik daha baştan yalandı yani.
  • tamamen geçmişten kalan "ne kadar çok toprak o kadar güçlü devlet" anlayışı nedeniyledir.

    o dönem milliyet bilinci olmayan türk, kürt ve kısmen araplar kendini ümmet anlayışından kurtaramayıp, millet olarak var olamamışlardır. azerbaycan türkleri de dini nedenlerle ayrılınca ortaya böylesi bir devlet çıkmış. temel hata milliyet bilinci olmayan ulusların asimile olacağını sanmak, onların da devlete bağlı kalacağını sanmaktı. kürtler 1925 sonrası, vilayet-i sitteyi alamayan ermeni tasnaksutyun çabalarıyla milliyet bilincini kazanmaya başlayınca koçgiri isyanı ile sorun başladı.
    güneydoğu ve doğu anadolu o dönem başka bir devlet veya manda yönetimine devredilseydi bugün çok farklı bir devlet olabilirdik. büyük ihtimal doğu anadolu ermenistan olurdu. hakkari şırnak ırak'ta kalırdı.
    büyük turan ülkesi hayali yalnızca enver paşa'nın değil atatürk'ün de hayaliydi ama sovyet rusya'nın azerbaycan'ı alması ve diğer türki devletler aramıza ermenistan girmesi bu hayali bozdu.
hesabın var mı? giriş yap