• italyadan amerikaya giden ama dibindeki türkiye'yi unutan sanatçı.
  • o kadar akıcı ki eserleri sanki elleri piyano üzerinde kayıyor.
  • yine turneye çıkmış, frankfurt senin karlsruhe benim takılıyor. biri şu herife türkiye'den bahsetsin.
  • gecenin herhenagi bir saatinde, sokaklarda amaçsızca yürüyebilme sebebidir.
  • nuvole bianche isimli eseri cimlere uzanip gokyuzunu izler ambiyansi uyandirir bunyede.
    hatta hali hazirda yapilmisi da vardir.
  • uğruna müzik jargonunun en büyük klişelerinden biriyle hiç gocunmadan iştigal edebilirim: bu nasıl bir akıcılık, bu nasıl bir anlatım, adam piyanoyla sevişiyor resmen.

    ohh, rahatladım.
  • insanı gündüz düşlerine daldırmayı becerebilen müzisyen.
  • piyanoyu dinleten, dinletirken o'ndan çıkan sese aşık eden besteci.
    http://www.youtube.com/watch?v=gtkzyyv0dua
  • (bkz: nefeli)
  • ne bir klasik müzik uzmanıyım ne de farklı farklı piyanistlerin müziğinden tat alabilecek kadar kendimi bu konuda geliştirebilmiş biriyim, başta bunu belirtmek isterim. ancak bu adamın üzerimde bıraktığı etkiyi nasıl ifade edeceğimi bilmediğimden bir hatam olursa da kusuruma bakmamanızı rica edeceğim.
    öncelikle, fly ve divenire adlı iki şarkısının daha dinler dinlemez içime işlediğini, bağımlılık yarattığını söyleyebilirim. hani insanın bam teline dokunan melodiler vardır, dinlerken notalarla düşünceler birbirine girmiştir, hissetme katsayınız artmış, duygu yoğunluğunuz tarif edilemez bir hal almıştır ya, bu adam öyle bir naiflikle başarıyor ki bunu, işte beni en çok etkileyen kısmı da bu oldu sanırım müziğinin. yıllar önce yann tiersen yapmıştı benzer etkiyi üzerimde. "divenire" albümü baştan sona kadar büyüleyici bir şaheser son tahlilde.
    türkiye'ye geldi mi, gelecek mi, gelir mi orasını bilemem ama geldiğinde onu hayranlıkla izleyecek bir müzik sever daha olacak yüksek ihtimal, loş karanlığın içinde.
hesabın var mı? giriş yap