• mustafa kemal'in karlsbad'da geçen günlerim başlığı altında altı deftere yazdığı hatıralardır.afet inan tarafından yayımlanmıştır. 30 haziran 1918 - 28 temmuz 1918'e kadar hastalığı sebebiyle karlsbad'da bulunmuştur. anı defterinin sonlarında şunlar yazılı:

    --- spoiler ---

    karlsbad'da geçen günlerimin anılarını bütünüyle ve olduğu gibi bu defterlere geçiremedim. bunun iki nedeni var birincisi yeterince yazı yazmak için vaktim olmadı. ikincisi her düşündüğümü , her yaptığımı, yani bütün fikirlerimi ve hayatımla ilgili sırları bu deftere nasıl emanet edebilirim? hatta bu yazdıklarımı bile bir gün , ihtimal pek yakın bir gün de yok etmeyecek miyim? şimdiye kadar hep öyle olduğu içindir ki, anılarımı toplayan bir derleme yoktur.

    --- spoiler ---

    anılarında genel olarak tedavi kısımları, karlsbad'da bulunan diğer türklerle akşam yemekleri, orada almış olduğu bazı lisans dersleri var. aslında biraz yaratıcılıkla gayet güzel bir film yapılabilir.( kendi yazmasa da gayet orada yaptığı çapkınlıklar da var ayrıntıya inmeyerek yazmasa da anlaşılıyor yani bazı durumlar. yakışılı adam sonuçta karizma var. )
  • türk tarih kurumu tarafından yayınlanmış bir eserdir.
    http://e-magaza.ttk.org.tr/…t_id=95&product_id=1999
  • 1918 yılında tuttuğu notlarda, kuracağı ülkedeki sosyal yaşamı şekillendirecek inkılapları o tarihlerde düşündüğü, planlandığı çok net görünen hatıralardır.

    notların içinde, türk kadınının bu sosyal yaşam içindeki yerini daha o tarihlerde planlamıştır.
  • uzun süredir baskısı yoktu. kopernik yayınları (selma günaydın) sağolsun, günümüz diliyle yeniden yayınlamıştır. dün satın aldım, bugün okudum bitti. yüz sayfalık ince bir kitap.

    atatürk'ün henüz milli mücadeleye bile başlamamışken türk kadını, onun toplumdaki yeri, kadın-erkek ilişkilerine dair bazı görüşlerini okuyabilirsiniz. bunun dışında çok şaşırtıcı şeyler beklemeyin. genelde günlerini nasıl geçirdiğini anlatmış. erkenden kalkıp yürüyüş ve çamur banyosu yaparak, bol bol su içerek (böbreklerinden tedavi görüyordu), akşam yemeklerine katılıp birtakım türk ve yabancı konuklarla askerliğe, siyasete, sosyal konulara dair sohbetler yaparak, dil (almanca) dersleri alarak ve sıklıkla kitap -genelde roman- okuyarak geçen bir aylık süre... ve tutulan bir günlük: hırs, öfke, sabırsızlık, kararsızlık dolu satırlar... ben sevdim bu günlükleri. beğendiğim satırların altını çizdim. mustafa kemal bu defterlerde "insani" yanıyla karşımızda.

    siz de okuyunuz, okutunuz arkadaşlar... kutsal bir metni okur gibi değil, değerlendirerek, analiz ederek...

    not: atatürkçü ya da kemalist değilim! hatta tek parti diktatörlüğü boyunca yapılan hataları tartışmaktan keyif alıyorum. fakat bu cumhuriyetimizin kurucusuna düşmanlık beslememi gerektirmiyor.

    karlsbad'da geçen günlerim
  • mustafa kemal 1918 haziran ayında tedavi amaçlı önce viyana’ya, oradan da karlspad (karlovy vary) şehrine gitmiştir. bu şehir şifalı sularıyla meşhurdur. burada tedavi sürecinde ki notları, afet inan tarafından kitap haline getirilmiştir.
  • --- spoiler ---

    10 temmuz 1918 çarşamba, 11 temmuz perşembe

    bu iki günün suret-i güzerânını yazmayacağım. birçok hatıratım gibi bunların da nisyana karışmasında ne beis var. yalnız şu kadar diyelim ki, insanlar hakikati daima gizlerler.

    --- spoiler ---
  • kitaptan bir alıntı:
    bir türk hanım buradaki durumu göstererek diyor ki: "bu hayatım bizde yerleşmesine kadar zor"... buna karşılık şu notu yazıyor mustafa kemal: " dedim ki ben her vakit söylerim burada da bu vesile ile belirteyim, benim elime büyük salahiyet ve kudret geçerse ben sosyal yaşamımızda istenilen devrimi bir anda ' coup' ile uygulayabileceğimi sanıyorum. zira ben bazıları gibi halk anlayışını bilenlerin kavrayışlarını yavaş yavaş benim anlayışımın ölçüsünde düşünme ve tasarlamaya alıştırmak suretiyle, bu işin yapılabileceğini kabul etmiyor ve böyle harekete karşı ruhum isyan ediyor.neden bu kadar yıllık bir yükseköğretim gördükten uygar yaşama ve toplum inceledikten ve özgürlüğünü elde etmek için hayatı ve yıllara harcadıktan sonra neden cahiller derecesine ineyim? onları kendi derecemi çıkarırım. ben onlar gibi değil onlar benim gibi olsunlar bununla birlikte bu konuda incelenmesi gereken bazı noktalar var bunları iyice değerlendirip kalınlaştırmadan işe başlamak hata olur."
    kaynak: m. kemal atatürk'ün karlsbad hatıraları, prof. dr. a. afetinan, s. 54-55.
  • mustafa kemal atatürk'ün tedavi için gittiği karlsbad'da askeri, siyasal, sosyal kavramlarla ilgili görüşlerini belirterek tarihi olaylar üzerinde değerlendirmelerde bulunduğu; 1918 temmuz ayını kapsayan toplam 5-6 defterden oluşan anılarıdır. eski yazı ve fransızca yazılan bu anıların birinci sayfası 30 haziran 1 temmuz tarihi ile başlıyor. anılarda tedavi süreci, türk ailelerle çeşitli otellerde görüşmeler, memleket sorunları, sosyal konular, askerlik ve savaşlar hakkında konuşmalar vardır.

    atatürk'ün 28 temmuz pazar günündeki anılarının sonu şöyle bitiyor."karlsbad'da geçen günlerimin anılarını bütünüyle ve olduğu gibi bu deftere geçiremedim. bunun iki nedeni var, birincisi yeterince yazı yazmak için vaktim olmadı. ikincisi ise, her düşündüğümü, her yaptığımı, yani bütün fikirlerimi ve hayatımla ilgili sırları bu deftere nasıl emanet edebilirdim. hatta bu yazdıklarımı bile bir gün, ihtimal pek yakın bir günde yok etmeyecek miyim? şimdiye kadar hep öyle olduğu içindir ki, anılarımı toplayan bir derlemem yoktur."

    yok edilmemiş olan anı defterlerini, 1931 yılında tarih çalışmaları sırasında çankaya'daki köşkün kütüphanesinde bulan afet inan, bu defterleri atatürk'e gösterdiğinde onun çok duygulandığını ve ileride yayımlayabileceğini söyler. defterlerden yalnızca altıncı defter bir sayfa olarak viyana'da yazılmıştır. diğer defterler ise günü gününe tutulmuş hatta dr. vermer'in uygulayacağı tedavi ve alacağı ilaçlar da saatleriyle birlikte not edilmiştir.

    türk tarih kurumu yayınları arasında olan kitabın bir bölümünde atatürk ve dr. vermer'in ilk görüşmesi şu şekildedir:
    "doktor gıda sorununu düzenlerken ekmek konusundan da söz edildi."
    "tabii beraberinizde un getirdiniz" dedi.
    "hayır" dedim. "
    "o halde burada ekmek bulamayacaksınız, çünkü hükumet yalnız yerlileri doyurmakla zorunludur, yabancıları değil."
    atatürk; "öyle ise doktor, benim burada oturmaklığıma imkan yoktur. hemen yarın memleketime döneyim. bizim memleketimizde yabancılar yerlilerden daha çok harcamada bulunmaktadır. ben de hükumetim katında yabancılara ekmek verilmesine engel olunmasını önereyim."

    "dr. vermer bu sözlerden sonra ekmek sorununun halledilmesi için gerekli kolaylığı sağlayacağını söyledi.'
  • karlsbad'da çektirdiği bir fotoğrafı: görsel
hesabın var mı? giriş yap