• üsküdar icadiye mahallesinde bir sokaktır. türkan hatun caddesinden girilir. sıvacı sokak, mağazacı sokak, yazmacı sokaklarla kesiştikten sonra çifte çınar sokakta sona erer
  • doğduğum (84), büyüdüğüm sokaktır (6 yaşına kadar) şimdi bana deseler ki son altı yıllık anılarını anlat o kadar net hatırlayamayabilirim, önemli olup olmamasından değil bunu farklı bir şeye yoruyorum sanki çocukluk hafızanın daha temiz olması sanki hard diskin ilk verileri en kalıcı veriler gibi oluyor herhalde, neyse

    o kadar yeri var ki bende uzunca anlatmak isterim a dostlar, bir sokak düşünün site gibi ama değil, herkes birinin tanıyor seviyor kolluyor.

    bakkalımız vardı yaşar amca, o makastar sokağın başında kuzcuncuk tarafından sokağa çıkarken sokağın başında sağda idi ekonomiyi adeta o yönetirdi mahalleli başka bir yerden alışveriş yapabilirmiydi ki? ben bile icadiyenin girişinde sağdaki sokakta bir bakkal amca daha vardı orada böyle çekilişler, leblebi tozu, pervaneler, üflemeli sepetli toplar, futbolcu kartları vb gibi oyuncakları almaya kaçtığım zaman bile yaşar amcaya ihanet etmiş gibi hissederdim öyle severdik yaşar amcamızı.

    sabahları sıcacık ekmeği ve sana yağını yaşar amcadan alıp eve koşarak anneannemin, yağ çalayım mı oğlum? çay dökeyim mi oğlum? sorularını her sorduğunda içten içe güler ama belli etmez ancak şu anda güncel bir reklamda olan kızgın kumlardan serin sulara atlanılan eylemdeki hazzı alıp kendimden geçerdim.

    bir çok dostumuz vardı hem benim hem ailecek görüştüğümüz dostlardı hepsi ermeniydi hepsi müslümandı hepsi türktü, o kadar sıkıydı ki dostluklar ne inançlar ne etnik bağ hiç bir anlam ifade etmiyordu.

    garo ve arşak abi vardı
    kardeşlerdi mahallemizin abileriydi,

    madam mari
    sokağın başında yüksek girişte oturur mahllenin kurgusu ondan sorulurdu,

    kuru teyze vardı
    güzel insandı çok zayıftı birde çok sigara içerdi kendisi balkonundan başka yerde görmedim

    nilüfer teyze ve kızları
    annemlerin kadim dostları ahretlik derler ya öyle idi,

    mesut amca
    ah o mesut amca yok mu şu anda bir şeyleri tamir etme yada edememe ancak illa kurcalamama hevesini bana aşılayan ilk insan ya arkadaş o volkswagen sarı hippi minibüslerine özeniyorsunuz ya adam ömrünü o minibüsün altında geçirdi okul servisi çeker her gün biz okula gitmeyen çocukları bir tek yumurta karşılığında bir tur gezdirirdi (yumurta işin zevki idi biz sanki para verir gibi vermek isterdik ama o her zaman almazdı) rahmetli olmuş, duydum mekanı cennet olsun.

    nermin ve necdet amca
    bülent ve rahşan çiftinin benim zihnimde eş halleri, yan apartmanda otururlardı, nermin teyze gayri müslüm necdet amca müslüman idi çocukları yoktu bildiğim kadarı ile o kadar iyi insanlardı mahallenin akil insanları gibilerdi, onlarda göçmüş nakkaştepeye babaannemin mezarına her gittiğimde onlara da uğrar duamı ederim, mekanları cennet olsun.

    ekrem abi
    süper topçu, her türlü oyunun kurucusu, yakar top futbol voleybol organize ekrem abi nin işiydi

    beşiktaşlı gökhan kankam,
    çok aradım bulamadım abisi vardı oda fanatik beşiktaşlıydı yan binamızda bodrum katında oturlardı annesi hakkını helal etsin her toptan sonra su içmeye soluğu pencerelerinde alırdık

    laz kerem,
    gökhanların bir üst katında otuturlardı benden bir iki yaş ufaktı sanırım ama o kadar oynamışlığımız varki yaşıtım gibiydi

    koray vardı,
    babası chevrolet otomobil dolmuş sahibi diğer bir kankam çok anım var onunla da

    ayşegül abla
    ablamın 1. kankası çocukluğunu nerdeyse onunla geçirmiştir.

    selin
    ablamın 2. kankası gülşen teyzenin kızı sercanın kardeşi

    sercan
    yine gülşen teyzenin oğlu commodore64 sahibi bilumum çeşit kutu oyunu ve oyuncak askeri ile mahalle çocuklarına adeta show yapardı annemin lise arkadaşı gülşen teyze ile olan bağları sayesinde sercan,selin, ablam ve ben sürekli beraber oynar bir yerlere giderdik 2000 li yıllara kadar görüşebildik

    gönül teyze,
    gülşen teyzenin annesi, dominant bir kadındı bir keresinde sercan ve iki kuzen ve arkadaşını fenerbahçe de o zamanlar yeni açılmış piramit eğlence merkezine götürmüşlerdi, beni de aldılar yanlarına yengem ile beraber, yengem ile akrabalardı zaten ancak piramitin kapısına gelince terlikli olarak top oynadığım ve ayaklarım pis olduğu için gönül hanım teyze beni içeri sokmak istemedi bahçede yengem ile beraber süt mısır yedim ve diğer çocukların çıkmasını bekledik saygılar gönül teyze saygılar.

    kankam seçkin
    icadiye ilkokuluna 2 sene beraber gittiğimiz aynı kıza vurulduğumuz kankam, ara beni seçkin!

    ayrıca 2 kızı olan bir pastaneci abimiz vardı samet miydi, neydi tam çıkaramadım ablamın yakın arkadaşlarıydı küçük olanla da ben iyi anlaşır deli gibi koşturur oyunlar oynardık

    karşımızdaki boş arsa
    şimdi bir yuva gibi anaokulu gibi bir şey yapılmış yarısına o arsa çocukların hepsi için öyle bir mucize idi ki doğayı, böcekleri toprağı ağacı o arsada öğrendik biz o arsayı boş tutan ve tutulmasına vesile olan he kim varsa allah razı olsun ölmüşlerse mekanları cennet olsun, çok şey kattı bize ve çocuklara.

    son olarak abim
    üst komşumuz rahmetli selami abi, 79 doğumluydu 2011 yılına kadar görüştük, kardeş gibiydik selami abi demezdim abi derdim, yazın erikli de kışın istanbul da beraberdik elmadağ da bir otelde resepsiyonda çalışıyordu basit bir hastalık dediler sonra zatürre dediler bir anda kaybettik seni çok özledim canım abim mekanın gani gani cennet olsun.
hesabın var mı? giriş yap