• 9 subat 1973 dogumlu adindan da anlasilabilecegi gibi cekik gozlu yonetmen..
    direk basyapiti icin;
    (bkz: 5 centimeters per second)
  • makoto shinkai, 1973 yılında nagano/japonya'da dünyaya geldi. tokyo chuo üniversitesi japon edebiyatı bölümünden mezun oldu. üniversitede okurken resim kitapları çizmek için edebiyat kulübüne katıldı ve çizim yeteneğini kendi çabasıyla geliştirdi. 1994 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra 5 yıl boyunca bilgisayar oyunları yapan bir firmada çalıştı ve burada bilgisayar grafikleri ve animasyonu konusunda bilgi ve deneyim edindi. görev aldığı oyunlar için başarılı animasyonlara imza atsa da bu çalışmaların kısalığı makoto shinkai'yi tatmin etmedi. yaratıcılığını ve hayal gücünü daha iyi ortaya koyabilmek için uzun çalışmalar yapmak istiyordu. böylelikle birkaç denemeden sonra 1999 yılında kendi başına ilk kısa filmi she and her cat'i ortaya koydu. bazı yarışmalarda ödüller alan 5 dakikalık bu kısa film, shinkai için yeni bir dünyanın kapılarını açmış ve şirketlerin ilgisini çekmişti. comix wave isimli şirketin desteği ile adının üstatlarla anılmasını sağlayacak olan çalışması voices of a distant star'a başladığında, bağımsız kimliğini koruyarak 25 dakikalık yeni filminde olabildiğince az kişiden destek almayı tercih etti. film yayınlandığında çok iyi bir mali başarı elde etti ve takip eden aylarda makoto shinkai ilk uzun metraj filmi the place promised in our early days'i duyurdu. 2 yıl sonra gösterime girdiğinde, shinkai, sadece uzun metrajlı bir film, üç kısa film ve bir orta metrajlı filmiyle, onun gibi genç, kariyerinin başında olan yönetmenlerin elde edebileceğinden çok daha fazla övgü kazanmış durumdaydı. hatta anime basını tarafından yeni hayao miyazaki olarak lanse edilmeye başlanmıştı. en sevdiği film miyazaki'nin laputa*'sı olduğu için bu shinkai'nin elde edebileceği en iyi övgülerdendi belki de, fakat sonuçta bu bir çeşit yanlış adlandırmaydı. zira iki yönetmenin emsallerine nazaran daha yoğun duygusal derinliğe sahip ve kendilerine özgü görselliği olan filmleri dışında çok az ortak noktası var. bununla birlikte, miyazaki esas olarak bir çocuğa veya aileye hitap eden nostaljik fantezi türü üzerinde çalışırken, shinkai insanlığın bugün teknolojiyle olan ilişkisini ve teknolojinin insanları hem nasıl birleştirdiğini hem de nasıl birbirlerinden ayırdığını göstermeyi amaçlayan düşünceli ve sert filmler yapmakta. 2007 yılında gösterilen makoto shinkai'nin en son filmi, 5 centimeters per second, önceki iki filmi gibi görselliğin üst seviyede olduğu bir yapım, genel olarak baktığımızda shinkai'nin filmleri, andrei tarkovsky'nin filmlerini andıran görsel estetiğe sahiptir diyebiliriz.
  • hayao miyazaki ile aralarında benzerlik olmamasına rağmen, yine de bir yönüyle bana hep onu hatırlatan japon yönetmen. bunu da, farklı renk* değerlerine sahip olmalarına rağmen, aynı chromada bulunmaları şeklinde açıklayabilirim sanırım (pembe-mavi iseler, toz pembe-toz mavi olmaları gibi).

    (cıvık not: makotocuğum, biraz "ayrı bokun laciverdi" der gibi oldu ama sen benim ne demek istediğimi anlamışsındır*.)
  • "dünyayı bu adamın gözlerinden izlemek vardı" diyorum animelerini izledikçe..
  • yönetmenlerinin kim olduğuna dikkat etmeden üç adet animesini izlediğim, üçünü de çok ama çok beğendiğim ve sonrasında üçünün de makoto şinkai'ye ait olduğunu öğrenince oha dediğim yönetmendir.

    abinin yaptığı filmlere şöyle bir göz atacak olursak :

    öncelikle herkesin başyapıt olduğu konusunda hemfikir olduğu (bkz: byousoku 5 centimeter) (bkz: 5 centimeters per second)

    sonrasında bence en az 5 centimeters per second kadar iyi olan kısa animesi (bkz: koto no ha no niwa) (bkz: garden of words) - ki sanat yönetmenliği açısından bence baş yapıt-

    son olarak her ne kadar sonu bir miktar havada kalıyor eleştirileri alsa da, insanın bütün acılara rağmen hayatına devam etmesi üzerine çok güzel mesajları olan ve yine çok beğendiğim (bkz: hoshi o ou kodomo) (bkz: children who chase lost voices)

    henüz izlemediğim ama imdb puanı 8.7/10 olan, myanimelist'in 10 üzerinden 9.4 verdiği , izleyenlerin bir çoğunun yabancı sitelerde "masterpiece " olarak tanımladığı (bkz: kimi no na wa) (bkz: your name)

    filmi izledikten sonra gelen edit : izledikten çok net anlaşılıyor ki bu adam tam bir sinematografi dehası. ilk defa kendi tarzının hafif dışına çıktığı kimi no na wa ile ilgili yazdıklarım aha burada (#70529052)

    filmlerindeki detayları sanat yönetmenliği, renkler ve atmosfer vs. vs. vs. saygıyla eğiliyoruz önünde.

    edit : dün akşam (bkz: kumo no muko yakusoku no basho) (bkz: the place promised in our early days) adlı ilk uzun metrajlı animesini de izledim. öncelikle karışık ve ağır bir konusu olduğunu belirteyim . fazlasıyla mistik öğelerle bezenmiş, distopik bir bilim kurgu gibi ele alınabilir. sanırım ilk uzun metraj filmi olduğundan kurgusu ile ilgili bir takım sıkıntılar mevcut. bazı konuların çabuk geçiştirildiği ve havada kaldığı da gerçek. lakin amca yine sanat yönetmenliği konusunda on numara beş yıldız. ardından çekeceği (bkz: byousoku 5 centimeter) adlı başyapıtın sinyallerini sinematografik olarak bu filmde belli etmiş. muhteşem tren sahneleri ve yine mistik hikaye anlatışı ile bir iki teknik soruna sahip olsa da mutlaka izlenmesi gerekir bence.
  • ismini gördüğüm bir yapıt olursa afedersiniz ağzımdan salya akıtarak izliyorum hep. sanki benim için yapıyor o animeleri de, en derinimi okuması çok farklı hissettiriyor.
  • japonya'da hayao miyazaki ve studio ghibli ile alakası olmadan en yüksek gelir getiren, birazdan izleyeceğim filmin yönetmeni.

    (bkz: kimi no na wa)
  • bu adamın animeleri rüya gibi.hem içim huzur doluyor izlerken, hem de ağlamak geliyor.
  • filmlerinde detayın dibine vuran yönetmen; silginin üstündeki marka, trenin kapısındaki uyarı metinleri... hepsi aslına uygun, fotoğrafı çekilmiş gibi.
  • kimi no na wa ile bu yaz geri donmekte olan.
hesabın var mı? giriş yap