• ikinci dünya savaşı'nın doğu cephesini açan barbarossa harekatı'nın güney kolunun hedeflerinden olan tahkimat, bir mühendislik harikası olarak dönemin en güçlü savunma merkezlerindendir.
    (bkz: barbarossa harekatı/@beren and luithen)

    ayrıca, alman komutan erich von manstein'ın kırım seferi'nde vuku bulan sivastopol kuşatması'nın rus savunma merkezidir ve böylesine sert bir savunmaya ancak böylesine mükemmel bir komutan yakışırdı.
    (bkz: kırım seferi/@beren and luithen)

    bu harekatta aslında kırım ve sivastopol öncelikli hedef değildi ancak kırım'daki rus filosu, kaşınırcasına almanların en büyük ihtiyacı olan petrollerini sağladıkları romanya ploesti petrol havzasını bombalar ve kırım artık asıl hedef olan kafkasyadan daha öncelikli bir hedef olur. general von manstein komutasında, daha önce eşi benzeri görülmemiş büyüklükte devasa bir topçu birliği kırım için toplanır. dahi general manstein'ın bir araya topçu unsurları, ikinci dünya savaşı boyunca alman ordusunun tek bir komuta altında toplamış olduğu en büyük topçu birliğidir. kırım seferi'nin amacı kırım'ı ele geçirmekten daha öncelikli olarak o donanmanın yok edilmesidir ancak önlerinde bir engel vardır ve o engel de modern bir kale olan maksim gorki tahkimatıdır. çoğu otoriteye göre tahkimat, maginot hattı'ndan ve atlantik duvarı'ndan bile daha güçlüdür.

    tasarımı ve yapımı
    1904-1905 yıllarında japonya ile yapılan büyük savaşın ardından nihayet batı yönüne yatırım yapma fırsatı bulan rus imparatorluk hükümeti, kırım'daki sivastopol donanma üssü'nün kıyı savunmasını iki büyük zırhlı deniz silahı bataryası ile güçlendirmeye karar verdi. 1867-1877 yıllarında yapılmış olan 11 inçlik donanma silahlarının mevcut bataryaları ile bu inşa gerçekleştirildi. ancak bu silahlar, 1905'teki modern savaş gemilerinin silahlarına göre tamamen eskimişti ve bu silahların modası çoktan geçmişti. eski kıyı savunma silahları gün gibi açıkta duruyordu ve tüm yükleme operasyonları manuel olarak yapılıyordu. dakikada 2 bomba atış hızına sahip ingiliz kraliyet donanması ile kıyaslandığında rus donanmasındaki gemilerin taretleri, 2 dakikada bir bomba atabiliyordu.

    eski zamanlardan kalma bu kalenin bir başka önemli dezavantajı, cape tolsty'den quarantine körfezi'ne kadar olan ve sivastopol körfezi'ne girişi koruyan nispeten dar sahil şeridindeki tüm bataryaların sık halde yoğunlaşmasıydı. bu pozisyon, sivastopol'ün 1870'li yılların avrupa deniz kuvvetlerinden korunması için uygun olarak kabul edilmişti ancak 1900'lerde, yeni ve çok daha güçlü savaş gemileri çağında, sivastopol'ün balaklava ve cape violent yakınlarındaki denizaşırı bölgelerinden, mackenzie ve violent burnu'nun 30 km. dışındaki chersonese dağ sıralarına kadar, eski kıyı topçu savunma sisteminin tamamen yenilenmesi ve yeniden konumlandırılması gerekiyordu.

    bu sorunu çözmek için, rus ağır silah uzmanı, topçu genel başkanı césar cui -aynı zamanda ünlü rus gümüş çağının bestecisi ve müzik eleştirmenidir- ilk bataryayı kuzeybatı yamaçlarında, sivastopol'den yaklaşık 3 mil kuzeyde inşa etmeyi önerdi. seçilen yer dar bir kıyıda yer alan alkadar tepelerinin hemen kenarındaki lubimovka köyüdür.
    batarya, cui'nin ön projesini kullanan nikolayev ve mühendislik akademisi genel müdürü profesör n. n. buinicky tarafından tasarlandı ve yoğun bir polemikten sonra, ironik bir şekilde, deniz kenarı bataryaları fikrini modası geçmiş olarak reddeden alman uzman von sauer'in itirazlarına rağmen kabul edildi ve 1912 yılında inşaat başladı. general cesar cui ve nestor buinicky

    cui-buinicky projesi, dönem için oldukça modern ve üst seviyededir. iki çelik taretin her biri 52 kalibreliktir ve 305 mm'lik iki namlu ile silahlandırılmıştır. taretler 360 derece dönüş yapabilen ve 42 km mesafeye kadar ateş açabilen birer yıkım makineleriydi. hedef tespit, nişanlama ve yükleme dahil tüm işlemler 17 elektrik motoruyla güçlendirildi ancak oluşabilecek herhangi bir teknik arıza riski ile manuel olarak da gerçekleştirilebilmekteydi. 406 mm kalınlığında zırhla korunan yuzeyinde, sadece her biri 1360 ton ağırlığında büyük taretler görülmektedir. diğer tüm batarya bölmeleri ise: mühimmat mahzenleri, iç elektrik santrali, yaşam alanları, servis odaları, genel ölçüleri 130x50 metre olan 4 metre kalınlığında 2 seviyeli betonarme duvarıdır.

    detaylı olarak bu iki taret
    1. ana giriş 2. giriş 3. lobi 4. ana giriş 5. koridor 6-7. banyo 8. tıp merkezi 9. sally liman girişi (yüzeyin altında 37 metre) 10. resepsiyon 11. cerrahi bölüm. 12. sağlık odası 13. sağlık odası 14. hastane görevlileri odası 15. uyku alanları 16-17. su tedariği bölümü 18. havalandırma ünitesi 19. sağ* tarete geçiş bölümü 20. elektrik odası 21. cephane mahzeni 22. silahlar 23. depolama 24. depolama 25. silah servis odası 26. cephane mahzeni 27. depo odası 28. depo odası 29. silah servis odası 30. uyku alanları 31. havalandırma ünitesi 32. elektrik odası 33. servis odası 34. elektrik akümülatörleri odası 35. tamir odası 36. depolama 37. haberleşme geçidi 38. memurlar, kuatörler bölümü 39. uyku alanları 40. uyku alanları 41. elektrik akümülatörleri odası 42. telefon istasyonu 43. uyku alanları 44. uyku alanları 45. pompalar 46. uyku alanları 47. kompresör odası 48. depolama 49. havalandırma ünitesi 50. sol tarete* geçiş bölümü 51. havalandırma ünitesi 52. cephane mahzeni 53. silahlar 54. depolama 55. depolama 56. silah servis odası 57. cephane mahzeni 58. depolama 59. depolama 60. silah servis odası 61. uyku bölümleri 62. havalandırma ünitesi 63. rezerv oda 64. uyku alanları 65. uyku alanları 66. uyku alanları 67. mutfak 68. mutfak 69. dolap 70. banyo 71. lobi 72. giriş 73. bakım odası 74. hava filtreleri 75. ısıtma odası 76. transformatörler odası 77. tutuklama odası 78. lobi 79. uyku alanları 80. hava filtreleri 81. rezerv odaya giriş 82. hava filtreleri 83. hava filtreleri 84. hizmet odası

    30. batarya
    projenin şartnamesine göre mühimmat, özel cephane vagonlarıyla donatılmış yer altı demiryoluyla limandan cephane depolama odalarına teslim edilmek zorundaydı. 650 metre uzunluğundaki yeraltı geçidi*, taretin batarya komutasını ve iletişim merkezini birbirine bağlayan hayati damarıdır. inşaat, birinci dünya savaşı'nın başlamasına kadar devam etti ancak tamamlanamadı. karadeniz filosu komutanlığı 4 ay sonra, akdeniz’deki efsanevi kapışmasının ardından türk filosuna katılan ve sivastopol limanlarını bombalayıp hasar görmeyen alman savaş gemisi sms goeben’in saldırısı ile karadeniz kıyılarının savaşa hazır olmadığını gördü ve tahkimatın tamamlanmamasındaki pişmanlık giderek arttı. 1915 yılında da inşaat bekletildi çünkü çelik taretler st. petersburg metal işleri fabrikası'nda tamamlanmaktaydı ve baltık denizi'nin savunması için fabrika oraya taşınmıştı.

    30. batarya düzeni
    tepeden
    1. ana tesisler (silahlar ve cephane depoları). 2. komuta merkezi. 3. sally limanı. 4. cephane depolarını rezerv bölümü. 5. gaz barınağı. 6. radyo merkezi. 7. yedek komuta merkezi. 8. muhafız evi.

    1917 yılında taretin duvarları, çatı ve taretin temelleri tamamlandı. çelik kapıların %40'ı yerine oturdu. 6.5 km uzunluğundaki ana servis demiryolu, kırım demiryolu üzerindeki mackenzie dağları tren istasyonuna bataryayı bağladı. su, 2 artezyen kuyusu tarafından sağlandı ve namlu tabanının altına üç su deposu yapıldı. metal işleri fabrikası 100 tonluk vinç geliştirdi ve iki yeni çelik tareti geliştirmeye devam etti. ancak içine hiçbir ekipman monte edilmedi ve taretin kumanda merkezi henüz çizim tahtasında bile yoktu.

    taretin içi
    taretin içi
    taret

    devrim ve iç savaşın* çalkantılı yılları ardından, batarya yapımına 1928'de yeniden başlamış ve çoğunluğu 1934'te tamamlanmıştır. önceden üretilmiş büyük yapı malzemeleri, demiryolu aracılığı ile getirtilmiş ve bataryanın kendi koruma sığınağı olan 75 tonluk organik vinç ile yerine yerleştirilmiştir. taret, 305 mm'lik askeri silahlar ile donatıldı. bu silahlar st. petersburg'da birinci dünya savaşı döneminde savaş gemileri için yapılmış ve modern optik telemetreler ile otomatik yangın kontrol istasyonu barricade ile geliştirilmişti. silah taretleri mb-2-12, leningrad'a deniz yaklaşımlarını koruyan red gorka ve ino bataryalarıyla aynıydı. yüzeyin 37 metre altında yer alan yeraltı komuta merkezi, 1936'da tamamlandı ve 6 gözlem noktasını destekledi (lucullus burnu'nda, alma ve kacha nehirlerinin ağzında, pelerin chersoneses'te, violent'te, batı yönünde ve balaklava körfezi kıyısında). bataryanın silahının uzun menzilli olması nedeniyle bu geniş gözlem ağı, tarete gerekliydi. batarya nikolayevka'ya, pochtovy'ye veya bakhchisarai'ye kadar net atış yapabilirdi. 30. batarya ile kontrol edilen alan, yaklaşık 5000 kilometrekarelik devasa bir alanı kapsamaktadır. 3 uçaksavar topçusu ve 4 makineli tüfek bataryayı hava saldırılarına karşı korurken, betonarme alandaki 5 ağır makineli tüfek bölümü düşman piyadelerine karşı savunmayı desteklemektedir. taretlerin yanı sıra namlu bölmesine ve kumanda merkezine girişler de dehlizlerle donatılmıştır. kasım 1937'de sovyet donanması kaptanı georgy alexander, bataryanın komutanı olarak atandı.

    ikinci dünya savaşında tahkimat
    sivastopol, ikinci dünya savaşı'nın başlamasıyla birlikte ilk alman taarruzuna 1 kasım 1941'de gebe kalır. sivastopol savunması, güneyden sivastopol'e deniz yaklaşımlarına karşı savunma olarak 305 mm'lik deniz silahlarını da aynı bataryaya aldı. batarya chersonese burnu'na yerleştirildi ve 35 numaralı savunma bataryası adını aldı. her iki batarya da, herhangi bir saldırı anında düşmanın başkentlerine karşı taaruzu içeren savunma sistemi amacıyla tahsis edilen karadeniz filosu kıyı savunma komutanlığının birinci ayrı topçu biriminin bir parçasıydı. 30. batarya kontrol alanı kuzeyde lucullus burnu'ndan, 35. batarya kontrol alanı ise güneyde chersonese burnu'ndan cape violent'e kadar geniş yaylarla kaplıdır. bununla birlikte, 1941 ekim'inde alman orduları perekop'taki rus pozisyonlarından geçip kırım'a girdiğinde, aslında sivastopol donanma üssünün denizden korunmasını amaçlayan kıyı bataryaları, şehir tehdidinin temel savunucusu olmuştur. her bir bataryanın rolü oldukça farklıydı. 35. batarya, ana alman itme bölgesinden güneye çok uzak bir yerde bulunduğundan, sadece mackenzie dağları tren istasyonuna kadar ateş edebilmekteydi ve 30. batarya sivastopol'ün savunmasında büyük rol oynamak zorunda kalmıştı.

    30 ekim 1941'de alman 11. ordusu tekrar sovyet hatlarına saldırdı ve atılımın ardından sivastopol yönünde ilerlemeye başladı.
    1 kasım'da, radarına gire almanlara 30. batarya ilk kez öfkeyle ateş açtı. rusya 8. deniz tugayı'nın pozisyonlarına yönelik saldırı için alma tren istasyonu ve bazarchik köyü arasında bir araya gelen 132 piyade tümeni'nden kampfgruppe ziegler'in öncü birimlerini hedef aldı. 68 merminin ardından almanlar dağıldı ve saldırı iptal edildi.
    2 kasım'da 30. batarya, bahchisarai ile alma-tarchan arasında dinlenen motorize piyadelere tekrar saldırdı. şok dalgaları, şarapneller ve ağır ateş 40 kamyona ve birkaç tanka isabet edip kullanılmaz hale getirdi.
    30. batarya atış yaparken, 1941

    3 kasım'da alman piyadeleri ve tanklar tekrar duvanköy bölgesine saldırdı ve otoyol boyunca belbek vadisi'ne girmeye çalıştı. 17. deniz taburu, 16. taburun kalıntıları ve kıyı savunma birliği'nden gelen tedarik kuvvetler 30. batarya tarafından desteklendi. sonuç olarak, 30. bataryanın hedef bölgesinde saldırıya uğrayan bahchisarai yakınındaki almanlar geri çekildi. 4 kasım günü saat 14: 36'da 30. batarya, alman piyadelerin savaşa sürdükleri devasa topu ilerletirken 19 mermi ateşledi. saat 16:35'te alman kuvvetinin saldırı için yoğunlaştığı koba-jiga dağına 6 mermi atıldı. saat 19:10'da 20 mermi alman piyade taburunun montaj alanına, sivastopol-bakhchisarai karayoluna düştü. aynı gün 22:00'de batarya alman trenlerine ateş etti. yoğun ve şiddetli bombardıman yüzünden almanlar alma ve biuk-suren tren istasyonlarındaki takviyeleri boşalttı.

    6 kasım'da 30. bataryanın, aranchi-mamashai bölgesinde ilerleyen almanlara karşı taarruzu tekrar başladı. 8 kasım'da batarya, savaş standartlarına göre oldukça riskli olan şarapnel mermileri atarak 7. deniz tugayı'na karşı olan saldırıya tekrar yanıt verdi.

    1. topçu bölümündeki personel analistleri, 30. bataryanın çoğunlukla yavaşça kullanılan ve silah ile mühimmatın yetersiz olduğu deniz ordusu saha topçularının düşük performansını telafi etmek için aşırı derecede kullanıldığını belirledi. ayrıca %54 isabet oranının ateşlemenin daha fazla düzeltme yapılmadan başlatıldığı ve bu sebeple de mühimmatın boşa harcanmasına neden olduğu tespit edildi. 15 kasım'dan sonra topun ateşi daha az sıklaştı ve daha sıkı kontrol edildi. bataryanın genel olarak savaş etkinliği; batarya en sonunda tüm bölgelerde toplam 20 adet yeni gözlem merkezi geliştirmeyi başardığından bu yana artmıştı. bazen batarya topçu ateşini, luftwaffe'nin paraşütle ikmal sağladığı düşman rezervlerine, toplanma alanlarına, ulaştırma, iletişim ve depolama birimlerine karşı yönlendirmek için alman cephe arkasına yaptı. alman saldırısı sırasında 30. batarya toplam 517 mermi kullandı.

    almanlar, kasım ayından önce 30. batarya hakkında istihbarat sağladı ve onu bombalamak için sürekli girişimlerde bulundu, ancak bu hedefi bulmak zordu. çünkü bu batarya özel teller, ağaç ve çalılar tarafından kamufle edilmişti ve hava sahası en deneyimli mürettebata sahip olan dört adet güçlü 75 mm.'lik uçaksavar bataryası ile korunuyordu. tek teknik sorun, ilk taretin sol silahının bir miktar hasar görmesiydi. bu hasar 16 kasım'da yapılan sürekli salvolar tarafından meydana gelmişti ancak yedek parçalar kıyı savunma akademisi'nin deposundan teslim edilir edilmez bu hasar derhal giderildi. karşılaştığı sert savunma yüzünden manstein ilk defa sabırsızlanıyordu.

    bu sert atışlarla 30. bataryanın almanlar için sadece sıkıntı yaratmadığı ve başlı başına bir sorun olduğu ortadaydı. batarya, almanların bir sonraki saldırısını değiştirmek zorunda kalmalarına neden oldu. alman devasa top öncülerinden biri, almanların maxim gorky-i olarak adlandırdığı 30. bataryayı imha etmek amacıyla belbek nehri vadisi ve mackenzie dağları boyunca hedef alıyordu (yanlışlıkla bataryanın kumanda merkezini ayrı bir taret olarak nitelendirdiler ve schutzbastion olarak adlandırdılar). 22. alman piyade birliği ve romen motorlu piyade alayı, sovyet 90. tüfek alayının ve 8. deniz tugayı'nın pozisyonlarına saldırdı. ilki aralık ayında yapılan saldırı sorunsuz bir şekilde devam etti, almanlar sovyet savunmasını kırdılar. 8. deniz tugayına, 151 süvari, 773 kişilik piyade alayı ve 28 aralık'ta 12 alman tankının desteklediği 4 piyade taburu saldırdı. almanlar batarya komuta merkezine iyice yaklaşıyordu. alexander, mürettebattan 2 tüfek bölüğü oluşturmak zorunda kaldı ve bölgedeki özel rezerv, korumalı bataryanın sağ yan tarafının desteğini aldı. son çare olarak, cephe topçularının olağandışı rolünü üstlenerek, saldırı alanına ateş açtı. savunmacılardan biri olan d. piskunov daha sonra şunları söylemiştir: “alman tanklarının sadece 300 metre uzaklıktaki komuta merkezini bombalamasıyla atış imkanı yeterince elverişsiz hale gelmişti. ama sonra toprak titredi ve çok büyük bir patlama duyduk. siperden dışarı çıktım ve hiçbir şey göremedim. önümüzde sadece birkaç dakika tek parça duran alman tankı vardı ancak atıştan sonra hiçbir şey yoktu. sadece toprak ve parçalanmış metaller hala gökten düşüyordu. alexander'ın bataryasının ateş açtığını söylediler." ertesi gün sovyet denizcileri, iletişim merkezinin yakınında tünel kazan düşman piyadelerine başarıyla saldırdılar ve almanlar belbeck vadisi boyunca geri çekildiler.

    sadece iki ayda, 30. batarya 1238 mermi kullanmıştı. bununla birlikte, 300 atıştan sonra silah namlusunun bakım kuralları devreye girdi. mermilerin çoğu yarı kapasite ile veya daha az ateşlense bile, 1942'nin başlarında namlular tamamen yıpranmıştı ve hedefi vurmada belirgin bir düşüş gözlenmişti. mürettebat, sivastopol'deki gizli depodan 50 tonluk yedek namluyu çıkardı ve ocak 1942'de namluyu gizlice bataryaya taşıdı. aynı bakım kurallarına göre, 60 günden az bir sürede 75 tonluk vinç yardımıyla yeni namluların kurulması gerekiyordu. bununla birlikte batarya ekibi, leningrad’ın metal işleri fabrikası uzmanları, orijinal üreticisi ve karadeniz filosunun 1127 no'lu onarım fabrikası işçileri, sadece 16 günde namluları değiştirmeyi başardı. o andaki ön cephe, bataryadan sadece 1,5 kilometre uzaktaydı.

    mayıs 1942'de almanlar, umdukları gibi belirleyici olacak bir başka sivastopol saldırısına başladılar. maxim gorky-i’in kentin savunmasındaki önemli rolünün farkında olan 11. ordu komutanı askeri deha general erich von manstein, ordusunu güçlü topçu ve kuşatma grubu ile takviye etti. bu grupta, bir ader 180 mm kalibreli top, bir adet 210 mm top, iki adet 240 mm kalibreli obüs, iki adet 280 mm kalibreli obüs, iki adet 305 mm kalibreli top, iki adet güçlü obüs içeren 30 tabur silahlı topçu, 356 mm kalibreli top, 624. tabur(her birinin üç bataryasında iki 305 mm kalibreli top ve üç 210 mm kalibreli moerzer-18 vardı), 420 mm uzunluğunda batarya, 420 mm kalibreli batarya gamma wwi vintage (toplam ağırlığı 140 ton, 1020 kg'lık bir namlu ve 14 kilometrelik ateş menzili) ve 280 mm demiryolu topçusu bataryası vardı.

    alman ağır topu
    ateşlenmeye hazır
    ateş!

    bu güçlü topçu grubunda bir de, thor ve odin adlı karl sınıfı 615 mm'lik demiryolu topu tipinde ve bir adet 800 mm'lik demiryolu mega silahı dora vardı. kuşatma topları rayların üzerinde taşınmaktaydı ve etrafına her biri 2.2 ton ağırlığında, 450 mm'si çelik zırhlı toplam 3.5m kalınlıktaki betonarme döşemelerle birlikte özel olarak tasarlanmış 615 mm zırh işlendi. karl sınıfı odin ve thor, şimdiye kadar yapılmış en güçlü otomatik kurmalı silahlardır ancak raylarda olduğu için yalnızca belirli alandaki konumda sınırlı manevralar için kullanılabilmekteydi. son derece güçlü geri tepme nedeniyle, karl ateşlenmeden önce raylardan sökülüp yere sabitlenmekteydi. karl'ın devasa bombaları almanlar tarafından "uçan tabutlar" lakabıyla, ruslar tarafından ise birinci dünya savaşı siper argolarına sadık kalınarak "bavul" olarak nitelendiriliyordu.

    almanlar "madem onların böyle topu var, vallahi bizde de ortam böyle, işinize gelirse" diyerek cephaneliklerindeki 800 mm'lik bombalarıyla demiryolu silahı dora'yı, en büyük topçu silahını kullanmaya hazırlandı. dora günümüzde dahi yapılmış en büyük demiryolu silahıydı. dora'nın teçhizatı, 106 vagonla sağlanmaktaydı, silah namlusu 32.5 m uzunluğa sahipti ve 3 katlı bina kadar yüksekti. bu canavar silah 1500 silahlı mürettebat tarafından kullanılmaktaydı ve toplamda hizmet, ulaşım, bakım, uçaksavar ve güvenlik personeli de dahil olmak üzere, 4370 civarı personeli vardı. topun sorumluluğu ise, general zukerort'a aitti.

    yapılan hava keşiflerinin ardından, dora'nın atış pozisyonu bakhchisarai'den 2 km uzaklıkta dikkatle seçildi ve gerekli tüm hazırlıklar bir aydan fazla sürdü. dora, teorik olarak 1 metre kalınlığında çelik zırh veya 8 metre kalınlığında betonarme döşemelerde delik açabilecek olan 4 ila 7 tonluk mermiler kullanmaktaydı. aslında dora, fransa’daki maginot hattını kırmak için yapılmıştı ancak mayıs 1940'a kadar bitmedi ve bu yüzden sivastopol savunma bataryaları ilk savaş hedefi olmak zorunda kaldı. 26 mayıs 1942'de, süper silah 4 demiryolu rayında ateşleme pozisyonuna getirildi ve yatay ayarlama için hafif kavisli şekilde ateş açmaya hazırlandı. alman propaganda bakanı joseph goebbels, dora'nın ilk ateşini wehrmacht askeri kudretinin bir vitrini haline getirmeyi planladı ve çekim ekibi, muazzam silahın harekete geçtiği anı kameraya almak için heyecanlanıyordu.

    dora'nın hazırlıkları
    nişan al!
    ateşlenmeye hazır!

    5 haziran 1942 günü saat 5.35'te, dora'nın ilk açılış salvosu sivastopol'ün kuzey yakası'na ateşlendi. bunu 8 bomba daha takip etti, 5 tanesi doğrudan 30. bataryaya'yı hedef almıştı. güçlü patlamalardan çıkan siyah dumanlar havada 500 feet yükseldi ancak zırhlı kulelere hiçbir mermi işlemiyordu zira canavar dora'nın atışı yaklaşık 30 km mesafedendi. düşen mermiler en yakın taretten yarım kilometre uzaktaydı. dora, sonraki salvolarında sivastopol'ün kuzey tarafında daha yararlı hedefler seçti ancak gücüne rağmen beklenen yıkımı yaratamadı.

    birçok rus savaş kaynağı dora'dan hiç bahsetmez ve rus kanadında kuşatma ile ilgili savaş sonrası yapılan araştırmalarda canavar silahla ilgili söylentiler, savaş efsanelerinden biri olarak kaldı. bazı kaynaklar dora'nın, kuzey kafkasya'daki sovyet uçak üslerine hedef koordinatlarını ileten rus savaş keşif grubu tarafından tespit edildiğini belirtir. rus pilotlar dora ateşleme pozisyonundayken bombaladıklarını ve güç kaynağı trenini, çeşitli bakım servis platformlarını ve silah mühimmatı taşıyan ikmal arabalarını vurduklarını bildirmektediler ancak alman kaynakları hiçbir hava saldırısından bahsetmez. gerçekte ne olursa olsun kesin olan yalnızca 48 atıştan sonra dora'nın savaşının sona ermesiydi. dora, leningrad kuşatmasını desteklemek için kuzeye götürüldüğü temmuz ayı sonuna kadar yerinde kaldı.

    aslında alexander'ı asıl endişelendiren dora değil, karl sınıfı toplar idi. düşen ilk obüs mermilerinden sonra alexander, almanların çok sayıda devasa silah kullandığını stavka'ya bildirdi ancak raporu "yok canım daha neler" denerek inançsızlıkla karşılandı. çok geçmeden karl'dan atılmış olan 2 metre uzunluğunda devasa bir patlamamış mermi kovanı bulundu, fotoğraflandı ve ölçüldü. işte o zaman sovyet donanması istihbarat subayı, gerçekten şüpheli bir şey olduğuna karar verdi. dora'ya kıyasla, odin ve thor çok daha küçük mesafeden, 3.5 km.'den ateş ediyorlardı ve çok daha hassaslardı ama çok daha fazla zarar veriyorlardı. 6 haziran'da alman ateşi isabet sağladı ve ilk taretten 2 zırh plakasını kırdı. taret bir süre dönemedi. ertesi gün karl'ın ateşlediği mermilerden biri yine ilk kuleye çarptı ve ikincisi betonarme kaplamaya bir delik açarak kimyasal hava filtrelerine ve odaya zarar verdi. alman silahlarının en kısa sürede bulunması gerekiyordu. alkadar kıyıları batarya gözlemcileri sivastopol'ün kuzey savunma çevresinin tamamını görebilmekteydi ve alexander, batarya'dan karşı ateş için veri toplamalarını istedi.

    karl'ın patlamamış bombası

    karl diğer alman obüslerle eşzamanlı ateşleme taktikleri yapıyordu, 30. bataryanın ölü bölgesinde dikkatle konumlandırılmıştı ve son derece iyi kamuflajlandırılmıştı. boğaz'da ateşleme sesleri yankı yapıyordu. canavarlar ve sovyet bataryaları arasındaki topçu düelloları ciddi şekilde cereyan ediyordu. 6-14 haziran arasında karl, 172 anti-beton mermisi ve 25 devasa patlayıcı mermi kullandı ancak taretlere sağlıklı isabet kaydedilmedi. atılan mermilerin yaklaşık % 40'ı patlamıştı. bir mermi kovanı daha fazla araştırma için ruslar tarafından suharnaya ravine cephanesine taşındı. betonarme kaplama, bu ağırlıktaki bombalara dayanacak şekilde tasarlandığından, alman kanadı henüz kayda değer sonuçlar elde edememişti.

    georgy alexander

    15-17 haziran'da almanların 213. piyade alayı, 1. ve 2. öncü alay taburları 30. bataryayı kuşatmak için harekete geçti. önce, bataryanın sivastopol ile iletişimini sağlayan kara hattı kesildi. ertesi gün tüm dış antenler tahrip edildiğinden radyo iletişimi de kapatıldı. sivastopol savunma sistemindeki 30. bataryanın değerini açıkça anlayan almanlar, tank ve piyade saldırılarına devam etti. rus savunması, yol boyunca makineli tüfek yuvalarından seri atışlarla ve keskin nişancılarla saldırıya karşı koydu. haftalarca süren önceki ağır bombardıman, savunmayı büyük ölçüde yumuşatmış, dikenli telleri dağıtmış, hendekleri, makineli tüfek yuvalarını ve mayınlarını büyük ölçüde temizlemişti.

    17 haziran'da 30. batarya tamamen kuşatılmıştı. batarya son valsini ertesi gün kalan tüm mermilerini ateşleyerek yaptı. batarya topçuları, savaştan önce eğitim amacıyla saklanan tüm mermileri kullandılar. bu ateşte batarya, sofya perovsky eyalet çiftliğinden ateş etmeye çalışan alman tanklarını vurdu. daha fazla merminin stokta kalmaması ile batarya 70 kg'lık gaz bombası kullanmaya başladı. bu bomba 1000 dereceye kadar sıcaklık yayan bir dalga yaratmaktaydı ve yaklaşan alman piyadelerini engelleyebilirdi ancak 30. bataryanın kaderi çoktan belli olmuştu. o zamana kadar almanlar, bataryanın kanadında, kuzey yakası ve michailovski kalesi'ne saldırıyorlardı. 95. piyade bölüğünden 200 topçu, denizci ve asker hala almanlar tarafından kuşatılan batarya bölmelerinin içindeydi ve makineli tüfek çıkışlarını kontrol etmek için pozisyon almışlardı. alman piyade alayı ve üç öncü tabur zarar görmüş taretlere ulaşmayı başardı ve içine el bombaları yağdırdı.

    alman piyadeler yanan 2. tarete yaklaşıyor
    2. tarete alman piyade hücumu

    ilk başta alexander, üç gruba ayrılmayı planlıyordu. üçüncü grup işler kötüye giderse tüm bataryayı havaya uçuracaktı ancak ilk saldırı 76 kişilik birinci grup tarafından makineli tüfek ateşi ile dengelendi fakat alman taarruzu şiddetlendi ve başarıyla devam etti. garnizonu kurtarmak için yapılan rus karşı saldırıları başarısız olmuştu. ikinci ve üçüncü grupların kaçışında gecikme yaşandı ve kaçış ile imha imkansız hale geldi. bunun üzerine 21 haziran'da alexander, taretlerin, dizel motorların, elektrik istasyonunun havaya uçurulmasını ve yangın kontrol ekipmanlarının imha edilmesini emretti.
    bu arada alman öncü birlikleri dizel jeneratörlerin egzoz borularını bulmuştu ve rusları engellemeye çalıştılar. ruslar benzinleri betondaki çatlaklara döküp ateşe verdiler. yakındaki cephane bölümleri alevler tarafından sarıldı ancak sağlam çelik kapılar ve kısmen çalışan havalandırma sistemi sayesinde alevler büyümedi ve duman batarya içinde yoğunlaşmadı. nihayetinde alexander, kurtulanlara bataryayı bırakmalarını ve sivastopol'ün kuzey tarafının almanlar tarafından alınmasından sonra gelen söylentilere göre kırım dağları'na kaçan kuvvetlere katılmalarını emretti.

    liman da çevrildiğinden dolayı alexander ve birkaç asker bataryaya imha için dönemedi. komuta merkezindeki su tahliyesi bölümünden ayrıldılar ve kırım dağları'na ulaşmayı denediler. ertesi gün duvankoi köyü yakınlarında alexander'ın grubu kuşatıldı ve ele geçirildi. o zamana kadar alexander sivil giysiler içindeydi ancak yerel biri onu tanımıştı ve almanlara ihbar etmişti. bir efsaneye göre alexander, almanlara 30. batarya ile ilgili bilgi vermeyi reddettiği için sorgulandığı ve vurulduğu simferopol hapishanesine yollanmıştı. başka bir efsaneye göre almanlar, alexander'ın doğuştan alman olduğunu, ukrayna'daki xviii. yüzyıl alman yerleşimcilerin ailesinde doğduğunu söyledi ve onu propaganda aracı olarak kullanmayı amaçlayarak taraf değiştirmesini istedi ancak alexander'ın bunu reddettiği söylenmektedir. bununla birlikte, büyük olasılıkla alexander haddinden uzun süren kuşatmadaki kilit rolü için ceza olarak vurulmuştu. efsane olsun ya da olmasın, almanlar 30. batarya'nın savaş sancağını alamamıştı. sancak ya son savunucular tarafından imha edilmişti ya da bataryanın kasalarından birinde bir duvara gömülmüştü ve o zamandan beri oradaydı. bu savaş sancağının yokluğu, georgy alexander'ın sovyetler birliği kahramanı madalyasının stalin tarafından ona verilmemesine de neden olmuştu ancak bu madalyayı alamamasındaki asıl sebep kuvvetle muhtemel stalin'in kuşatmanın sonucundan duyduğu memnuniyetsizliğiydi.

    general von manstein susturulmuş bataryanın önünde gülümsüyor.
    (alman belgeselinden bir kare)

    26 haziran’da almanlar, büyük yeraltı tesisini son savunuculardan temizlemeye başladı. kalan savunucuların direncini kırmaya çalışan almanlar, bir bir bütün bölmeleri kuşattı ve bombalar ile alev püskürtücüleri kullanarak savunucuları etkisiz hale getirdi. temizlik bir hafta boyunca devam edecekti. en sonunda almanlar, kalan 200 erden 40'ını yaralı diğerlerini ölü olarak ele geçirdi.

    savaşın son günlerinde sovyetler, canavar silahlarının çizimlerini ve mühendislik özelliklerini diğer mucize silahlarını içeren alman gizli arşivlerini ele geçirdi. bu yazıların arasında, alman mühendisler tarafından sivastopol’ün çöküşünden sonra yapılan 30. bataryanın tam tanımını ve çizimlerini de keşfettiler. orijinal araştırma, hayatta kalma hesaplarını, namlu bozulma grafiklerini, barutun kimyasal bileşiminin analizini ve bir takım diğer araştırma konularını içermektedir. sonuç olarak, ruslar askeri bir mühendislik şaheseri olan bu yere kale* adını vermiş ve bataryanın özellikleri ve yetenekli uygulamaları sayesinde 6 aydan fazla bir süre boyunca sivastopol'un düşüşünü geciktirebileceğini kanıtlamıştır, almanlar da bu şaheserin nasıl alınabileceğini.

    tahkimatın genel görünümü
    kuzeyden taretler
    hasar almış 30. batarya
    alman askerler tahkimat üzerinde
    taretin sağ girişi
    1 numaralı taret
    kuzeyden 1 numaralı taret
    kuzey batıdan 1 numaralı taret
    1 numaralı taret
    yakından 1 numaralı taret
    şarapnel yemiş 1 numaralı taret
    1 numaralı taret
    2 numaralı taret
    2 numaralı taret
    2 numaralı taret
    2 numaralı taret
    kumanda merkezi
    kumanda merkezi
    1 numaralı taret kumanda merkezi
    tahkimat
    güç kaynağı

    ikinci dünya savaşı sonrası
    savaş sonrası araştırmalarını yürüten rus mühendisler, birçok yeraltı bölmesinin hiç hasar görmediğini, sadece kulelerin, mekanik ve yön ekipmanlarının tahrip edildiğini, bu nedenle bataryanın baltık filosundan mb-3-12-fm taretleri ile yeniden inşa edilebileceğini düşünüyorlardı. komuta merkezi, yerleşik radar istasyonu ve ısı algılayan optik ve elektronik telemetre cihazlarıyla o zaman için en gelişmiş yangın kontrol sistemi shore-30 ile donatıldı. bu yeni ekipmanla batarya deniz hedeflerine de ateş edebilecekti. yeni şartnameler sayesinde batarya, 10 saat boyunca uzun süreli kimyasal saldırılara, 2 tonluk beton zırhları bombardımanına ve hatta taktik hava nükleer patlamasına bile dayanabilmekteydi.

    batarya 1958'de ateşli deniz filminin çekimi sırasında yıllar sonra tekrar faaliyete geçti. silahlar, mackenzie dağları yönünde ateşlendi. ateşten sonra alkadar tepeleri civarında görünen mahalle evlerinde pencere camları kırıldı ve bazı çatılar yıkıldı. 1997 yılında, ukrayna'nın bağımsızlık kazanmasından altı yıl sonra, batarya ekibi kafkas sahiline transfer edildi ve rusya, karadeniz filosunun yalnızca koruyucu müfrezesini geride bıraktı. resmi olarak batarya rus karadeniz filosu tarafından kiralanmıştı ancak 2017'de kira süresinin dolmasından sonra 30. batarya üzerindeki rus hakları ortadan kalkmıştı ve bunun üzerine kırım ilhak edildi.
  • ayrıca ilgililer için (bkz: ikinci dünya savaşı doğu cephesi)
  • ön edit: yazının görseller ile desteklenmiş versiyonuna blog sayfamızdan ulaşabilirsiniz. bu yazıyı hazırlayarak bizlere kazandıran ve yakın zamanda sözlükten ayrılan blog yazarlarımızdan (bkz: historeal) beren and luithen'in izni ile bu yazı yayınlanmış olup; kendisine teşekkür ederim.

    ikinci dünya savaşı'nın doğu cephesinde, barbarossa harekatı'nın güney kolunun hedeflerinden olan dönemin en güçlü tahkimatlarındandır.

    alman komutan erich von manstein'ın kırım seferi'nde vuku bulan sivastopol kuşatması'nın rus savunma merkezidir.

    bu harekatta aslında kırım ve sivastopol hedef değildi ancak kırım'daki rus filosu kaşınırcasına almanların en büyük ihtiyacı olan petrollerini sağladıkları romanya ploesti petrol havzasını bombalar ve kırım artık asıl hedef olan kafkasya'dan daha öncelikli bir hedef olur. general von manstein komutasında devasa bir topçu birliği kırım için toplanır. topçu unsurları, ikinci dünya savaşı boyunca alman ordusunun tek bir komuta altında toplamış olduğu en büyük topçu birliğidir. kırım seferi'nin amacı kırım'ı ele geçirmekten daha öncelikli olarak o donanmanın yok edilmesidir. ancak önlerinde bir engel vardır. o engel modern bir kale olan maksim gorki tahkimatıdır. çoğu otoriteye göre tahkimat, maginot hattı'ndan ve atlantik duvarı'ndan daha güçlüdür.

    ***tahkimatın tasarımı ve yapımı***

    1904-1905 yıllarında japonya ile yapılan büyük savaşın ardından nihayet batı yönüne yatırım yapma fırsatı bulan rus imparatorluk hükümeti, kırım'daki sivastopol donanma üssü'nün kıyı savunmasını iki büyük zırhlı deniz silahı bataryası ile güçlendirmeye karar verdi. 1867-1877 yıllarında yapılmış olan 11 inçlik donanma silahlarının mevcut bataryaları ile bu inşa gerçekleştirildi. ancak bu silahlar, 1905'teki modern savaş gemilerinin silahlarına göre tamamen eskimişti ve bu silahların modası çoktan geçmişti. eski kıyı savunma silahları gün gibi açıkta duruyordu ve tüm yükleme operasyonları manuel olarak yapılıyordu. dakikada 2 bomba atış hızına sahip ingiliz kraliyet donanması ile kıyaslandığında rus donanmasındaki gemilerin taretleri, 2 dakikada bir bomba atabiliyordu.

    eski zamanlardan kalma bu kalenin bir başka önemli dezavantajı, cape tolsty'den quarantine körfezi'ne kadar olan ve sivastopol körfezi'ne girişi koruyan nispeten dar sahil şeridindeki tüm bataryaların sık halde yoğunlaşmasıydı. bu pozisyon, sivastopol'ün 1870'li yılların avrupa deniz kuvvetlerinden korunması için uygun olarak kabul edildi ancak 1900'lerde, yeni ve çok daha güçlü savaş gemileri çağında, sivastopol'ün balaklava ve cape violent yakınlarındaki denizaşırı bölgelerinden, mackenzie ve cape’in 30 km. dışındaki chersonese dağ sıralarına kadar, eski kıyı topçu savunma sisteminin tamamen yenilenmesi ve yeniden konumlandırılması gerekiyordu.

    bu sorunu çözmek için, rus ağır silah uzmanı, topçu genel başkanı césar cui -aynı zamanda ünlü rus gümüş çağının bestecisi ve müzik eleştirmenidir- ilk bataryayı kuzeybatı yamaçlarında, sivastopol'den yaklaşık 3 mil kuzeyde inşa etmeyi önerdi. seçilen yer dar bir kıyıda yer alan alkadar tepelerinin hemen kenarındaki lubimovka köyüdür.

    batarya, cui'nin ön projesini kullanan nikolayev ve mühendislik akademisi genel müdürü profesör n. n. buinicky tarafından tasarlandı ve yoğun bir polemikten sonra, ironik bir şekilde, deniz kenarı bataryaları fikrini modası geçmiş olarak reddeden alman uzman von sauer'in itirazlarına rağmen kabul edildi ve 1912 yılında inşaat başladı.

    cui-buinicky projesi, dönem için oldukça modern ve üst seviyededir. iki çelik taretin her biri 52 kalibrededir ve 305 mm'lik iki namlu ile silahlandırılır. taretler 360 derece dönüş yapabilen ve 42 km mesafeye kadar ateş açabilen birer yıkım makineleriydi. hedef tespit, nişanlama ve yükleme dahil tüm işlemler 17 elektrik motoruyla güçlendirildi ancak oluşabilecek herhangi bir teknik arıza riski ile manuel olarak da gerçekleştirilebilmekteydi. yüzeyinde sadece 406 mm kalınlığında zırhla korunan, her biri 1360 ton ağırlığında büyük taretler görülmektedir. diğer tüm batarya bölmeleri ise: mühimmat mahzenleri, iç elektrik santrali, yaşam alanları ve servis odaları, genel ölçüler 130 x 50 metre olan 4 metre kalınlığında 2 seviyeli betonarme duvarıdır.

    1. ana giriş 2. giriş 3. lobi 4. ana giriş 5. koridor 6-7. banyo 8. tıp merkezi 9. sally liman girişi (yüzeyin altında 37 metre) 10. resepsiyon 11. cerrahi bölüm. 12. sağlık odası 13. sağlık odası 14. hastane görevlileri odası 15. uyku alanları 16-17. su tedariği bölümü 18. havalandırma ünitesi 19. sağ tarete geçiş bölümü 20. elektrik odası 21. cephane mahzeni 22. silahlar 23. depolama 24. depolama 25. silah servis odası 26. cephane mahzeni 27. depo odası 28. depo odası 29. silah servis odası 30. uyku alanları 31. havalandırma ünitesi 32. elektrik odası 33. servis odası 34. elektrik akümülatörleri odası 35. tamir odası 36. depolama 37. haberleşme geçidi 38. memurlar, kuatörler bölümü 39. uyku alanları 40. uyku alanları 41. elektrik akümülatörleri odası 42. telefon istasyonu 43. uyku alanları 44. uyku alanları 45. pompalar 46. uyku alanları 47. kompresör odası 48. depolama 49. havalandırma ünitesi 50. sol tarete geçiş bölümü 51. havalandırma ünitesi 52. cephane mahzeni 53. silahlar 54. depolama 55. depolama 56. silah servis odası 57. cephane mahzeni 58. depolama 59. depolama 60. silah servis odası 61. uyku bölümleri 62. havalandırma ünitesi 63. rezerv oda 64. uyku alanları 65. uyku alanları 66. uyku alanları 67. mutfak 68. mutfak 69. dolap 70. banyo 71. lobi 72. giriş 73. bakım odası 74. hava filtreleri 75. ısıtma odası 76. transformatörler odası 77. tutuklama odası 78. lobi 79. uyku alanları 80. hava filtreleri 81. rezerv odaya giriş 82. hava filtreleri 83. hava filtreleri 84. hizmet odası

    ***30. batarya***

    projenin şartnamesine göre mühimmat, özel cephane vagonlarıyla donatılmış yer altı demiryoluyla limandan cephane depolama odalarına teslim edilmek zorundaydı. 650 metre uzunluğundaki yeraltı geçidi (sally limanı), taretin batarya komutasını ve iletişim merkezini birbirine bağlayan hayati damarıdır. inşaat, birinci dünya savaşı'nın başlamasına kadar devam etti; ancak tamamlanamadı. karadeniz filosu komutanlığı 4 ay sonra, akdeniz’deki efsanevi kapışmasının ardından türk filosuna katılan ve sivastopol limanlarını bombalayıp hasar görmeyen alman savaş gemisi sms goeben’in saldırısı ile karadeniz kıyılarının savaşa hazır olmadığını gördü ve tahkimatın tamamlanmamasındaki pişmanlık giderek arttı. 1915 yılında da inşaat bekletildi. çünkü çelik taretler st. petersburg metal işleri fabrikası'nda tamamlanmaktaydı ve baltık denizi'nin savunması için fabrika oraya taşındı.

    1917 yılında taretin duvarları, çatı ve taretin temelleri tamamlandı. çelik kapıların % 40'ı yerine oturdu. 6.5 km uzunluğundaki servis demiryolu, ana kırım demiryolu üzerindeki mackenzie dağları tren istasyonuna bataryayı bağladı. su, 2 artezyen kuyusu tarafından sağlandı ve namlu tabanının altına üç su deposu yapıldı. metal işleri fabrikası 100 tonluk vinç geliştirdi ve iki yeni çelik tareti geliştirmeye devam etti. ancak içine hiçbir ekipman monte edilmedi ve taretin kumanda merkezi henüz çizim tahtasında bile yoktu.

    devrim ve iç savaşın çalkantılı yılları ardından, batarya yapımına 1928'de yeniden başlamış ve çoğunluğu 1934'te tamamlanmıştır. önceden üretilmiş büyük yapı malzemeleri, demiryolu platformlarından boşaltılmış ve bataryanın kendi koruma sığınağı olan 75 tonluk organik vinç ile yerine yerleştirilmiştir. taret, 1913 vintage'in 305 mm'lik askeri silahları ‘’sa’’ ile donatıldı. bu silah st. petersburg'da birinci dünya savaşı döneminde savaş gemileri için yapıldı, modern optik telemetreler ve otomatik yangın kontrol istasyonu barricade ile geliştirildi. silah taretleri mb-2-12, leningrad'a deniz yaklaşımlarını koruyan red gorka ve ino bataryalarıyla aynıydı. yüzeyin 37 metre altında yer alan yeraltı komuta merkezi, 1936'da tamamlandı ve 6 gözlem noktasını destekledi (lucullus burnu'nda, alma ve kacha nehirlerinin ağzında, pelerin chersoneses'te, violent'te, batı yönünde ve balaklava körfezi kıyısında). bataryanın silahının uzun menzilli olması nedeniyle bu geniş gözlem ağı, tarete gerekliydi. batarya nikolayevka'ya, pochtovy'ye veya bakhchisarai'ye kadar net atış yapabilirdi. 30. batarya ile kontrol edilen alan, yaklaşık 5000 kilometrekarelik devasa bir alanı kapsamaktadır. 3 uçaksavar topçusu ve 4 makineli tüfek bataryayı hava saldırılarına karşı korurken, betonarme yerdeki 5 ağır makineli tüfek bölümü düşman piyadelerine karşı savunmayı desteklemektedir. taretlerin yanı sıra namlu bölmesine ve kumanda merkezine girişler de dehlizlerle donatılmıştır. kasım 1937'de sovyet donanması kaptanı teğmen georgy alexander, bataryanın komutanı olarak atandı.

    ***ikinci dünya savaşında tahkimat***

    sivastopol, ikinci dünya savaşı'nın başlamasıyla birlikte ilk alman taarruzuna 1 kasım 1941'de gebe kalır. sivastopol savunması, güneyden sivastopol'e deniz yaklaşımlarına karşı savunma olarak 305 mm'lik deniz silahlarını da aynı bataryaya aldı. batarya chersonese burnu'na yerleştirildi ve 35 numaralı savunma adını aldı. her iki batarya da, herhangi bir saldırı anında düşmanın başkentlerine karşı taarruzu içeren savunma sistemi amacıyla tahsis edilen karadeniz filosu kıyı savunma komutanlığının birinci ayrı topçu biriminin bir parçasıydı. 30'uncu batarya kontrol alanı kuzeyde lucullus burnu'ndan, 35. batarya kontrol alanı ise güneyde chersonese burnu'ndan cape violent'e kadar geniş yaylarla kaplıdır. bununla birlikte, 1941 ekim’inde alman orduları perekop'taki rus pozisyonlarından geçip kırım'a girdiğinde, aslında sivastopol donanma üssünün denizden korunmasını amaçlayan kıyı bataryaları, şehir tehdidinin temel savunucusu oldu. her bir bataryanın rolleri oldukça farklıydı. 35. batarya, ana alman itme bölgesinden güneye çok uzak bir yerde bulunduğundan, sadece mackenzie dağları tren istasyonuna kadar ateş edebilmekteydi ve 30. batarya sivastopol'ün savunmasında büyük rol oynamak zorunda kaldı.

    30 ekim 1941'de 11. alman ordusu tekrar sovyet hatlarına saldırdı ve atılımın ardından sivastopol yönünde ilerlemeye başladı. 1 kasım'da, 30'uncu batarya ilk kez öfkeyle ateş açtı. rusya 8. deniz tugayı'nın pozisyonlarına yönelik saldırı için alma tren istasyonu ve bazarchik köyü arasında bir araya gelen 132 piyade tümeni'nden kampfgruppe ziegler'in öncü birimlerini hedef aldı. 68 merminin ardından almanlar dağıldı ve saldırı iptal edildi. 2 kasım'da 30. batarya, bahchisarai ile alma-tarchan arasında dinlenen motorize piyadelere tekrar saldırdı. şok dalgaları, şarapneller ve ağır ateş 40 kamyona ve birkaç tanka isabet edip kullanılmaz hale getirdi.

    3 kasım'da alman piyadeleri ve tanklar tekrar duvanköy bölgesine saldırdı ve otoyol boyunca belbek vadisi'ne girmeye çalıştı. 17. deniz taburu, 16. taburun kalıntıları ve kıyı savunma akademisi'nden gelen tedarik kuvvetler 30'uncu batarya tarafından desteklendi. sonuç olarak, 30. bataryanın hedef bölgesinde saldırıya uğrayan bahchisarai yakınındaki almanlar geri çekildi. 4 kasım günü, saat 14.36’da 30. batarya, alman piyadelerin savaşa sürdükleri devasa topu ilerletirken 19 mermi ateşledi. saat 16.35’te alman kuvvetinin saldırı için yoğunlaştığı koba-jiga dağına 6 mermi atıldı. 19.10’da 20 mermi, mermi alman piyade taburunun montaj alanına, sivastopol-bakhchisarai karayoluna düştü. aynı gün 22.00’de batarya alman trenlerine ateş etti. almanlar alma ve biuk-suren tren istasyonlarındaki takviyeleri boşalttı.

    6 kasım'da 30'uncu bataryanın aranchi-mamashai bölgesinde ilerleyen almanlara taarruzu başladı. 8 kasım'da batarya, savaş standartlarına göre oldukça riskli olan şarapnel mermileri atarak 7. deniz tugayı'na karşı olan saldırıya tekrar yanıt verdi.

    1. topçu bölümündeki personel analistleri, 30'uncu bataryanın çoğunlukla yavaşça kullanılan ve silah ile mühimmatın yetersiz olduğu deniz ordusu saha topçularının düşük performansını telafi etmek için aşırı derecede kullanıldığını belirledi. ayrıca % 54 isabet oranının ateşlemenin daha fazla düzeltme yapılmadan başlatıldığı ve bu sebeple de mühimmatın boşa harcanmasına neden olduğu tespit edildi. 15 kasım'dan sonra topun ateşi daha az sıklaştı ve daha sıkı kontrol edildi. bataryanın genel olarak savaş etkinliği; batarya en sonunda tüm bölgelerde toplam 20 adet yeni gözlem merkezi geliştirmeyi başardığından bu yana arttı. bazen batarya topçu ateşini, luftwaffe'nin paraşütle ikmal sağladığı düşman rezervlerine, toplanma alanlarına, ulaştırma, iletişim ve depolama birimlerine karşı yönlendirmek için alman cephe arkasına yaptı. alman saldırısı sırasında 30. batarya toplam 517 mermi kullandı.

    almanlar, kasım ayından önce 30. batarya hakkında istihbarat sağladı ve onu bombalamak için sürekli girişimlerde bulundu, ancak bu hedefi bulmak zordu. çünkü bu batarya özel teller, ağaç ve çalılar tarafından kamufle edilmişti. hava sahası en deneyimli mürettebata sahip olan dört adet güçlü uçaksavar 75 mm batarya ile korunmuştur. tek teknik sorun, ilk taretin sol silahının bir miktar hasar görmesiydi. bu hasar 16 kasım'da yapılan sürekli salvolar tarafından verildi ancak yedek parçalar kıyı savunma akademisi'nin deposundan teslim edilir edilmez bu hasar derhal giderildi.

    bu sert atışlarla 30. bataryanın almanlar için sadece sıkıntı yaratmadığı ve başlı başına bir sorun olduğu ortadaydı. batarya almanların bir sonraki saldırısını değiştirmek zorunda kalmalarına neden oldu. alman devasa top öncülerinden biri, almanların maxim gorky-i olarak adlandırdığı 30. bataryayı imha etmek amacıyla belbek nehri vadisi ve mackenzie dağları boyunca hedef alıyordu (yanlışlıkla bataryanın kumanda merkezini ayrı bir taret olarak nitelendirdiler ve schutzbastion olarak adlandırdılar). 22. alman piyade birliği ve romen motorlu piyade alayı, sovyet 90. tüfek alayının ve 8. deniz tugayı'nın pozisyonlarına saldırdı. ilki aralık ayında yapılan saldırı sorunsuz bir şekilde devam etti, almanlar sovyet savunmasını kırdılar. 8. deniz tugayına, 151 süvari, 773 kişilik piyade alayı ve 28 aralık’ta 12 alman tankının desteklediği 4 piyade taburu saldırdı. almanlar batarya komuta merkezine iyice yaklaştı. alexander, mürettebattan 2 tüfek bölüğü oluşturmak zorunda kaldı ve bölgedeki özel rezerv, korumalı bataryanın sağ yan tarafının desteğini aldı. son çare olarak, cephe topçularının olağandışı rolünü üstlenerek, saldırı alanına ateş açtı. savunmacılardan biri olan d. piskunov daha sonra şunları hatırladı:

    “alman tanklarının sadece 300 metre uzaklıktaki komuta merkezini bombalamasıyla atış imkanı yeterince elverişsiz hale geldi. ama sonra toprak titredi ve çok büyük bir patlama duyduk. siperden dışarı çıktım ve hiçbir şey göremedim. önümüzde sadece birkaç dakika duran alman tankı vardı ancak atıştan sonra hiçbir şey yoktu. sadece toprak ve parçalanmış parçalar hala gökten düşüyordu. alexander'ın bataryasının ateş açtığını söylediler."

    ertesi gün sovyet denizcileri, iletişim merkezinin yakınında tünel kazan düşman piyadelerine başarıyla saldırdılar ve almanlar belbeck vadisi boyunca geri çekildiler.

    sadece iki ayda, 30'uncu batarya 1238 mermi kullandı. bununla birlikte, 300 atıştan sonra silah namlusunun bakım kuralları devreye girdi. mermilerin çoğu yarı kapasite ile veya daha az ateşlense bile, 1942'nin başlarında namlular tamamen yıpranmıştı ve hedefi vurmada belirgin bir düşüş gözlenmişti. mürettebat, sivastopol'deki gizli depodan 50 tonluk yedek namluyu çıkardı ve ocak 1942'de namluyu gizlice bataryaya taşıdı. aynı bakım kurallarına göre, 60 günden az bir sürede 75 tonluk vinç yardımıyla yeni namluların kurulması gerekiyordu. bununla birlikte, batarya ekibi, leningrad’ın metal işleri fabrikası uzmanları, orijinal üreticisi ve karadeniz filosunun 1127 no'lu onarım fabrikası işçileri, sadece 16 günde namluları değiştirmeyi başardı. o andaki ön cephe, bataryadan sadece 1,5 kilometre uzaktaydı.

    mayıs 1942'de almanlar, umdukları gibi belirleyici olacak bir başka sivastopol saldırısına başladılar. maxim gorky-i’in kentin savunmasındaki en önemli rolünün farkında olan 11. ordu komutanı askeri deha general erich von manstein ordusunu, güçlü topçu grubu ve güçlü kuşatma grubu ile takviye etti. bu grupta, bir ader 180 mm kalibreli top, bir adet 210 mm top, iki adet 240 mm kalibreli obüs, iki adet 280 mm kalibreli obüs, iki adet 305 mm kalibreli top, iki adet güçlü obüs içeren 30 tabur silahlı topçu, 356 mm kalibreli top, 624. tabur (her birinin üç bataryasında iki 305 mm kalibreli top ve üç 210 mm kalibreli moerzer-18 vardı), 420 mm uzunluğunda batarya, 420 mm kalibreli batarya gamma wwi vintage (toplam ağırlığı 140 ton, 1020 kg'lık bir namlu ve 14 kilometrelik ateş menzili) ve 280 mm demiryolu topçusu bataryası vardı.

    bu güçlü topçu grubunda bir de, thor ve odin adlı karl sınıfı 615 mm'lik demiryolu topu tipinde ve bir adet 800 mm'lik demiryolu süper silahı dora da vardı. kuşatma topları, rayların üzerinde taşınmaktaydı ve etrafına her biri 2.2 ton ağırlığında, 450 mm'si çelik zırhlı toplam 3.5m kalınlıktaki betonarme döşemelerle özel olarak tasarlanmış 615 mm zırh işlendi. odin ve thor, şimdiye kadar yapılmış en güçlü otomatik kurmalı silahlardır ancak raylarda olduğu için yalnızca belirli alandaki konumda sınırlı manevralar için kullanılabilmekteydi. son derece güçlü geri tepme nedeniyle, karl ateşlenmeden önce yerinden sökülüp yere sabitlenmekteydi. karl'ın devasa bombaları almanlar tarafından "uçan tabutlar" lakabıyla, ruslar tarafından ise birinci dünya savaşı siper argolarına sadık kalınarak "bavul" olarak nitelendiriliyordu.

    almanlar "madem onların böyle topu var, vallahi bizde de ortam böyle, işinize gelirse" diyerek, cephaneliklerindeki 800 mm'lik bombalarıyla demiryolu silahı dora'yı, en büyük topçu silahını kullanmaya hazırlandı. dora günümüzde dahi yapılmış en büyük demiryolu silahıydı. dora'nın teçhizatı 5 tren, 106 vagonla sağlanmaktaydı, silah namlusu 32.5 m uzunluğa sahipti ve 3 katlı bina kadar yüksekti. bu canavar silah 1500 silahlı tayfa tarafından kullanılmaktaydı ve toplamda hizmet, ulaşım, bakım, uçaksavar ve güvenlik personeli de dahil olmak üzere, 4370'e kadar personeli vardı. topçu general zukerort bu toptan sorumluydu.

    yapılan hava keşiflerinin ardından, dora'nın atış pozisyonu bakhchisarai'den 2 km uzaklıkta dikkatle seçildi ve gerekli tüm hazırlıklar bir aydan fazla sürdü. dora, teorik olarak 1 metre kalınlığında çelik zırh veya 8 metre kalınlığında betonarme döşemelerde delik açabilecek olan 4 ila 7 tonluk mermiler kullandı. aslında dora, fransız maginot hattını kırmak için yapıldı ancak mayıs 1940'a kadar bitmedi ve bu yüzden sivastopol savunma bataryaları ilk savaş hedefi olmak zorunda kaldı. 26 mayıs 1942'de, süper silah 4 demiryolu rayında ateşleme pozisyonuna getirildi. yatay ayarlama için hafif kavisli şekilde ateş açmaya hazırlandı. alman propaganda bakanı joseph goebbels, dora'nın ilk ateşini wehrmacht askeri kudretinin bir vitrini haline getirmeyi planladı ve çekim ekibi, muazzam silahı harekete geçirmek için heyecan içerisindeydi.

    5 haziran 1942 günü saat 5.35'te, dora'nın ilk açılış salvosu sivastopol'un kuzey yakası'na ateşlendi. bunu 8 bomba daha takip etti, 5 tanesi doğrudan 30. bataryaya yöneldi. güçlü patlamalardan çıkan siyah dumanlar havada 500 feet yükseldi ancak zırhlı kulelere hiçbir mermi işlemiyordu zira canavar dora'nın atışı yaklaşık 30 km mesafedendi. düşen mermiler en yakın taretten yarım kilometre uzaktaydı. dora, sivastopol'ün kuzey tarafında daha yararlı hedefler seçti ancak gücüne rağmen beklenen yıkımı yaratamadı.

    birçok rus savaş kaynağı dora'dan hiç bahsetmez ve rus kanadında kuşatma ile ilgili savaş sonrası araştırmalar, canavar silahla ilgili söylentiler, savaş efsanelerinden biri olarak kaldı. bazı kaynaklar dora'nın, kuzey kafkasya'daki sovyet uçak üslerine hedef koordinatlarını ileten rus savaş keşif grubu tarafından tespit edildiğini belirtti. rus pilotlar dora ateşleme pozisyonundayken bombaladıklarını ve güç kaynağı trenini, çeşitli bakım servis platformlarını ve silah mühimmatı taşıyan ikmal arabalarını vurduklarını bildirmektedirler. ancak alman kaynakları hiçbir hava saldırısından bahsetmez. gerçekte ne olursa olsun kesin olan yalnızca 48 atıştan sonra dora'nın savaşının sona ermesiydi. şehir alındı ve dora, leningrad kuşatmasını desteklemek için kuzeye götürüldüğü temmuz ayı sonuna kadar yerinde kaldı.

    aslında alexander'ı asıl endişelendiren dora değil, karl sınıfı toplar idi. düşen ilk obüs mermilerinden sonra alexander, almanların çok sayıda devasa silah kullandığını stavka'ya bildirdi ancak raporu "yok canım daha neler" denerek inançsızlıkla karşılandı. çok geçmeden karl'dan atılmış olan 2 metre uzunluğunda devasa bir patlamamış mermi kovanı bulundu, fotoğraflandı ve ölçüldü. işte o zaman sovyet donanması istihbarat subayı, gerçekten şüpheli bir şey olduğuna karar verdi. dora'ya kıyasla, odin ve thor çok daha küçük mesafeden, 3,5 km’den ateş ediyorlardı ve çok daha hassaslardı ama çok daha fazla zarar veriyorlardı. 6 haziran'da alman ateşi isabet sağladı ve ilk taretten 2 zırh plakasını kırdı. taret bir süre dönemedi. ertesi gün karl'ın mermisinden biri yine ilk kuleye çarptı ve ikincisi betonarme kaplamaya bir delik açarak kimyasal hava filtreleriyle odaya zarar verdi. alman silahlarının en kısa sürede bulunması gerekiyordu. alkadar kıyıları batarya gözlemcileri, sivastopol'un kuzey savunma çevresinin tamamını görebilmekteydi ve alexander, bataryadan karşı ateş için veri toplamalarını istedi.

    karl diğer alman obüslerle eşzamanlı ateşleme taktikleri yapıyordu, 30. bataryanın ölü bölgesinde dikkatle konumlandırılmıştı ve son derece iyi kamuflajlandırılmıştı. boğaz'da ateşleme sesi yankıları başlamıştı. canavarlar ve sovyet bataryaları arasındaki topçu düelloları ciddi şekilde cereyan ediyordu. 6-14 haziran arasında karl, 172 anti-beton ve 25 devasa patlayıcı mermi kullandı. ancak taretlere sağlıklı isabet kaydedilmedi. atılan mermilerin yaklaşık % 40'ı patladı. bir mermi kovanı daha fazla araştırma için ruslar tarafından suharnaya ravine cephanesine taşındı. betonarme kaplama, bu ağırlıktaki bombalara dayanacak şekilde tasarlandığından, alman kanadı henüz kayda değer sonuçlar elde edememişti.

    15-17 haziran'da almanların 213. piyade alayı, 1. ve 2. öncü alay taburları 30. bataryayı kuşatmak için harekete geçti. sivastopol ile iletişimi sağlayan kara hattı kesildi. ertesi gün tüm dış antenler tahrip edildiğinden radyo iletişimi de kapatıldı. sivastopol savunma sistemindeki 30. bataryanın değerini açıkça anlayan almanlar, tank ve piyade saldırılarına devam etti. rus savunması, yol boyunca makineli tüfek yuvalarından seri atışlarla ve keskin nişancılarla saldırıya karşı koydu. haftalarca süren önceki ağır bombardıman, savunmayı büyük ölçüde yumuşatmış, dikenli telleri dağıtmış, hendekleri, makineli tüfek yuvalarını ve mayınlarını büyük ölçüde temizlemişti.

    17 haziran'da 30'uncu batarya tamamen kuşatıldı. batarya son dansını ertesi gün kalan tüm mermilerini ateşleyerek yaptı. batarya topçuları, savaştan önce eğitim amacıyla saklanan tüm mermileri kullandılar. bu ateşte batarya, sofya perovsky eyalet çiftliğinden ateş etmeye çalışan alman tanklarını vurdu. daha fazla merminin stokta kalmaması ile batarya 70 kg'lık gaz bombası kullanmaya başlar. bu bomba 1000 dereceye kadar sıcaklık yayan bir dalga yaratmaktaydı. bu bomba yaklaşan alman piyadeleri engelleyebilirdi. ancak 30'uncu bataryanın kaderi çoktan belli olmuştu. o zamana kadar almanlar, bataryanın kanadında, kuzey yakası ve michailovski kalesi'ne saldırıyorlardı. 95. piyade bölüğünden 200 topçu, denizci ve asker hala almanlar tarafından kuşatılan batarya bölmelerinin içindeydi ve makineli tüfek çıkışlarını kontrol etmek için pozisyon almışlardı. alman piyade alayı ve üç öncü tabur zarar görmüş taretlere ulaşmayı başardı ve içine el bombaları yağdırdı.

    ilk başta alexander, üç gruba ayrılmayı planlıyordu. üçüncü grup işler kötüye giderse tüm ekipmanı havaya uçuracaktı. ancak ilk saldırı 76 kişilik birinci grup tarafından makineli tüfek ateşi ile dengelendi fakat alman taarruzu şiddetlendi ve başarıyla devam etti. garnizonu kurtarmak için yapılan rus karşı saldırıları başarısız oldu. ikinci ve üçüncü grupların kaçışında gecikme yaşandı ve kaçış ile imha imkânsız hale geldi. bunun üzerine 21 haziran'da alexander taretlerin, dizel motorların, elektrik istasyonunun havaya uçurulmasını ve yangın kontrol ekipmanlarının imha edilmesini emretti.

    bu arada alman öncü birlikleri dizel jeneratörlerin egzoz borularını buldu ve rusları engellemeye çalıştı. ruslar benzinleri betondaki çatlaklara döküp yaktılar. yakındaki cephane bölümleri alevler tarafından sarıldı ancak sağlam çelik kapılar ve kısmen çalışan havalandırma sistemi sayesinde alevler büyümedi duman yapı içinde kalmadı. sonunda alexander, kurtulanlara bataryayı bırakmalarını ve sivastopol'ün kuzey tarafının almanlar tarafından alınmasından sonra gelen söylentilere göre kırım dağları'na kaçan kuvvetlere katılmalarını emretti.

    liman da çevrildiğinden dolayı alexander ve birkaç asker bataryaya imha için gidemedi. komuta merkezindeki su tahliyesi bölümünden ayrıldılar ve kırım dağları'na ulaşmayı denediler. ertesi gün duvankoi köyü yakınlarında alexander'ın grubu kuşatıldı ve ele geçirildi. o zamana kadar alexander sivil giysiler içindeydi ancak yerel biri onu tanıdı ve almanlara ihbar etti. bir efsaneye göre alexander, almanlara 30'uncu batarya ile ilgili bilgi vermeyi reddettiği için sorgulandığı ve vurulduğu simferopol hapishanesine yollandı. başka bir efsaneye göre almanlar, alexander'ın doğuştan alman olduğunu, ukrayna'daki 18. yüzyıl alman yerleşimcilerin ailesinde doğduğunu ve onu propaganda aracı olarak kullanmayı amaçlayarak taraf değiştirmesini istedi ancak onun reddettiği söylenmektedir. bununla birlikte, büyük olasılıkla alexander uzun süredir kuşatmadaki kilit rolü için ceza olarak vuruldu. almanlar, 30'uncu batarya savaş sancağını alamadı. ya son savunucular tarafından imha edildi ya da bataryanın kasalarından birinde bir duvara gömüldü ve o zamandan beri orada kaldı. bu savaş sancağının yokluğu, georgy alexander'ın sovyetler birliği kahramanı'nı madalyasının stalin tarafından ona verilmemesine de neden oldu. ancak asıl sebep kuvvetle muhtemel stalin'in kuşatmanın sonucundan genel olarak memnuniyetsizliğiydi.

    26 haziran’da almanlar, büyük yeraltı tesisini son savunuculardan temizlemeye başladı. kalan savunucuların direncini kırmaya çalışan almanlar, bir bir bütün bölmeleri kuşattı. bombaları ve alev püskürtücüleri kullanarak savunucuları etkisiz hale getirdiler. temizlik bir hafta boyunca devam etti. en sonunda almanlar, kalan 200 erden 40'ını yaralı diğerlerini ölü olarak ele geçirdi.

    savaşın son günlerinde sovyetler, canavar silahlarının çizimlerini ve mühendislik özelliklerini diğer mucize silahlarını içeren alman gizli arşivlerini ele geçirdi. bu yazıların arasında, alman mühendisler tarafından sivastopol’ün çöküşünden sonra yapılan 30'uncu bataryanın tam tanımını ve çizimlerini de keşfettiler. orijinal araştırma, hayatta kalma hesaplarını, namlu bozulma grafiklerini, barutun kimyasal bileşiminin analizini ve bir takım diğer araştırma konularını içermektedir. sonuç olarak, ruslar askeri bir mühendislik şaheseri olan bu yere kale adını vermiş ve bataryanın özellikleri ve yetenekli uygulamaları sayesinde 6 aydan fazla bir süre boyunca sivastopol'un düşüşünü geciktirebileceğini kanıtlamıştır, almanlar da bu şaheserin nasıl alınabileceğini.

    ***ikinci dünya savaşı sonrası***

    savaş sonrası araştırmalarını yürüten rus mühendisler, birçok yeraltı bölmesinin hiç hasar görmediğini, sadece kulelerin, mekanik ve yön ekipmanlarının tahrip edildiğini, bu nedenle bataryanın baltık filosundan mb-3-12-fm taretleri ile yeniden inşa edilebileceğini düşündü. komuta merkezi, yerleşik radar istasyonu ve ısı algılayan optik ve elektronik telemetre cihazlarıyla o zaman için en gelişmiş yangın kontrol sistemi shore-30 ile donatıldı. bu yeni ekipmanla batarya deniz hedeflerine de ateş edebilecekti. yeni şartnamelere göre, batarya 10 saat boyunca uzun süreli kimyasal saldırılara, 2 tonluk beton zırhları bombardımanına ve hatta taktik hava nükleer patlamasına bile dayanabilmekteydi.

    batarya 1958'de ateşli deniz filminin çekimi sırasında faaliyete geçti. silahlar, mackenzie dağları yönünde ateşlendi. ateşten sonra alkadar tepeleri civarında görünen mahalle evlerinde, pencere camları kırıldı ve bazı çatılar yıkıldı. 1997 yılında, ukrayna'nın bağımsızlık kazanmasından altı yıl sonra, batarya ekibi kafkas sahiline transfer edildi ve rusya, karadeniz filosunun yalnızca koruyucu müfrezesini geride bıraktı. resmi olarak batarya, rus karadeniz filosu tarafından kiralandı ancak 2017'deki kira süresinin dolmasından sonra 30. batarya üzerindeki rus hakları ortadan kalktı. rus etkisindeki kırım ve doğu ukrayna'dan seçmenlerin iktidara getirdiği eski ukrayna cumhurbaşkanı victor yanukovich, sivastopol deniz üssünün rusya karadeniz filosuna vereceği kirayı yenileyeceğini belirtti ancak 2014'te iktidardan indirilmesi ile işler karıştı. ardından ruslar, kırım'ın tekrar rusya'ya bağlanmasını açıkça dile getirdi.
hesabın var mı? giriş yap