• benim. sadece nemlendirici ve ruj. nemlendirici gereklilik ruj süs efendim. bu da yeterli.
  • sınav dönemindedir, makyaj malzemelerinin yeni fiyatlarını görünce alası kaçıyordur, makyaj yap-temizle derdiyle uğraşmak istemiyor da olabilir.
  • yapmayan değildir üşeniyordur, yapamıyordur ya da kendine makyajsız alıştığı için eğreti duruyormuş gibi geliyordur (bkz: ben) özel günlerde iste max rimel rujdur
  • olduğunu düşünmediğim hiç karşılaşmadığım insandır. benim için hiç değil ama max olarak az makyaj önemlidir. ne bileyim işte ruju, kalemi, çok çok az ve yerli yerinde diğer elemanları kullanabilir. mesela nasıl olmamalı; hani genelde tvde ki sunucuların yaptığı o yanakları sürülen kırmızı şey genelde kötü kullanılıyor. çirkin oluyorsunuz. yanaklar al al sonra birden bire aşağısı sapsarı. daha rahat hayal`:http://85.111.24.208/…68347aabeefc4b68cda1fa-09.jpg` edebilmeniz için örnek pelin çift. tam tersi kötü örneği için de cansu canan. o da mesela dümdüz, tek renk ama çok seviyorum kadını. bu arada link konusunda rezil oldum ama yapacak bir şey yok.
  • cok güzeldir. güneş gibidir, gorunmek için
    aydinlatmaya ihtiyac duymaz.
  • hiç makyaj değil ama az makyaj favoridir.

    çok makyaj yapan kadın görünce aklıma satmak için parlak kumaşa sarılan kalitesiz mallar geliyor.
  • seviyorum yapıyorum
  • doğru yapıldığında hem çevrene hem kendine iyi gelir. bir nevi terapi yöntemi.
  • kokoş olmayı seçmemiştir.

    belki de onun etrafında, özenip örnek alacağı kokoş kadınlar hiç olmamıştır. öyle bir yerde yetişmiştir ki, makyajlı dolaşmak orospu yerine konmakla eşdeğerdir belki de. hayat karşısında nazik, korkak ya da korunmaya muhtaç duruş öğretilmemiştir ona. güzel olmanın, estetik bir duruşa sahip olmanın ilk şartı, süslenmek değil de bakımlı olmaktan geçer diye inanmıştır. belki de ne yaparsa yapsın bir türlü güzel olduğuna ikna edemiyordur kendini. başkasına çok yakıştırdığı boyaları, kendi yüzünde denemeye kalkınca pişman oluyordur. erkeklerin, makyajlı kadınları daha çekici bulduğunu bilse de, bir türlü alışkanlık haline getiremiyordur şu boyama işini.

    yani sizin anlayacağınız; bu kadın dişi olduğunu unutmuş, dişi olması gerektiği hatırlatıldığındaysa bir türlü özünü bulamayıp rakiplerinin arasında yok olup giden özgüvensiz bir ruh haline bürünerek kendini herkese kapatmıştır.
  • isteyen yapsın. yapan, uğraşan yakıştıran arkadaşlarım var. derin de bilgileri var. inanılmaz para, zaman ve emek harcıyorlar. bu onları mutlu ediyor, yapsınlar.

    ben tercih etmiyorum, makyaj adına yapacağım en fazla şey bir ruj. rimel sürmeyi sevmiyorum, beni rahatsız ediyor. sürmesini, silmesini, kirpiğimde yabancı bir madde olmasını sevmiyorum. makyaj malzemeleri hakkında deli gibi bilgi sahibi olacak kadar araştırmayı, gidip dolaşıp satın almayı, hangisi yakışıyor diye uğraşmayı, denemeyi vb istemiyorum. bana anlamsız ve gereksiz geliyor. hevesim yok. aynı sürede yapabileceğim başka şeyler var.

    sağlıklı bir cildim var. kapatmam gereken bir sivilce, iz yok. cildim kuru ya da yağlı değil. fondoten, cilt kremi, göz kremi vb kullanmıyorum, bugüne kadar hiç kullanmadım. makyaj malzemeleri ne olursa olsun gözenekleri kapatan, doğal olmayan ürünler. cilde zarar verdiğini düşünüyorum.

    sürekli güzel olmak, sürekli birilerine güzel gözükmek zorunda hissemiyorum kendimi. sahne sanatlarıyla meşgul değilim, şarkıcı değilim, manken değilim, televizyona çıkmıyorum. kendimi yeterince dişi buluyorum. güzel kıyafetler giyip gezmeyi seviyorum.

    bu konunun bu kadar dert olmasını anlamıyorum. kadınların birbirine makyaj yapıyor/yapmıyor diye laf etmesini anlamıyorum. hayır birisi sorar, sence yapayım mı der fikrini söylersin. onun dışında kime ne?
hesabın var mı? giriş yap