• spike leenin yonetmenligi yaptgi film.. malcolm x in sehit edildigi ve sonra yasananlarin gectigi filmin son sahneleri vurucudur..

    http://www.youtube.com/…53ivbogf8-s&feature=related
  • "yeni bir ulusun inşası kadınla başlar. çünkü anne, çocuğun ilk öğretmenidir. onun çocuğa verdiği mesajı, çocuk dünyaya verir."
    sözüyle benim de düzgün düşünebildiğimi bana hissettiren zat-ı muhterem.
  • isyankar yüzyıl kitabından alıntı.

    --- spoiler ---

    kendisinin anlattığına göre daha annesinin karnındayken ku klux klan örgütüne mensup bir atlı çete, bir gece, ailesinin ıssız bir bölgedeki çiftliğini basar. babasına düşmandır bunlar. bir din adamı olan babası, marcus garvey’in fikirlerini- amerikan zencilerinin atıldıkları kıtaya dönmeleri ütopyası- yaymak için coşkuyla çalışır. o gece babaları evde değildir; önemli değil bu; beyaz mahşerin atlıları birkaç yıl sonra evi yakacaklar ve 1931’de de öldüreceklerdir din adamını.

    malcolm little ailenin yedinci çocuğudur. doğduğunda rengi açıktır ve bu belki de bir beyazın tecavüzüne uğrayan büyük annesinden kalma bir izdir. babası öldükten sonra annesi de çıldırır ve o halde ölür. malcolm felaketten okul hayatı sayesinde kurtulmuştur belki de; kendisinin bakımını üstlenen lansing (michigan) beyazlarına göre o bir yiğit zenci prototipidir, iyi bir toplumun her zaman ön plana çıkarmak isteyeceği örnek biridir; dağılmış bir ailenin, dövülmüş, itilmiş kakılmış çocuğudur ama beyazların yardımıyla başının çaresine bakmanın yolunu bulmuştur.

    malcolm little, yetişkin yaşa gelince beyaz bir zenci olur, daha sonra nefret edeceği “tom amca”lardan biridir. kıvırcık saçlarını düzleştirir, beyaz kadınları tercih eder, her türlü görünümü altında ortalama amerikalıyı taklit eder. ama kısa sürede beyazların çok hoşuna giden giysileri içinde bile asla beyaz olamayacağını anlar; asla bir beyaz kadar ücret alamayacaktır; asla bir beyazın sahip olduğu sözde saygınlığa sahip olamayacaktır. ve american way of life modelinin kendilerine değişme olanakları vermeden değişmelerini istediği birçok insan gibi malcolm little da zar zor göğüslemiştir zorlukları. amatör bir gansgetrlik hevesi sonunda şubat 1946’da hapse düşer; yedi yıl yatar. hapisteyken 1948’de müslüman olur, daha sonra 1952’de islam topluluğuna, elijah muhammed’in kara müslümanlar topluluğuna katılır ve kısa sürede tüm grubun sözcüsü durumuna gelir. bir zencinin, bir beyaz için hiçbir anlam taşımadığını göstermek amacıyla malcolm x takma adını alır. 1963’te kara müslümanlar’dan ayrılır ve afrika-amerikan birliği örgütü’nü kurar.

    “gerekli tüm olanaklarla”: malcolm x’in simgesi olan bu sözcükler bir sloganın ötesinde aynı zamanda bir hümanizma, insanı merkez alan devrimci bir etik olan eylem felsefesini dile getirirler.

    malcolm x tarihinin diyalektik bir okumasıyla islam’ı, kardeşlikle şiddeti barıştırmak ister. yaşamının son günlerinde zencilerle ırkçı olmayan beyazların siyasal açıdan birbirlerine yaklaşmalır gerekliliği üstünde durur. görüşleri afro-amerikalıların mecbur oldukları meşru müdafaa anlaşışıyla ilintilidir: “beyaz olduğu için hiç kimseye karşı değiliz.[…] şiddet yanlısı değiliz. barış yanlısıyız. ama karşı karşıya geldiğimiz insanlar şiddet uyguluyorlar. onlara karşı barışçı olamayız. “ dolayısıyla düşündüğü “gerekli olan tüm olanaklar”dan biri şiddete başvurmaktır: “bir zenci ordusu örgütlemek gerekiyorsa bir zenci ordusu örgütleyeceğiz. seçim ya da silah. özgürlük ya da ölüm.”

    malcolm x, new york audubon center’da öldürülmeden beş gün önceki son söylevinde şunları söylemiştir: “insanların kardeşliğine inanıyorum. bununla birlikte[…] gerçekçi olmam ve anlamam gerekir ki, burada, abd’de kardeşliğe önem vermeyen bir toplum içinde yaşıyoruz. tavsiye ettiği şeyi yapmayan bir toplum bu.”

    aynı söylevdeki öteki afro-amerika örgütlerine saldırır; ona göre martin luther king’in beyazlar tarafından kabul edilmesinin tek nedeni çok daha radikal eylemlerin kendisini aşmış olmasıdır. ama saygıdeğer king’in yurttaşlık hakları mücadelesinin etkisizliğini de mahkûm eder; sözgelimi alabama’da, temmuz 1964’te kabul edilen yasaya rağmen zenciler her zaman oy kullanamazlar. bunun nedeni federal hükümetin yasalarını kabul ettirme gücünün bile olmaması mıdır? malcolm x şöyle açıklıyor durumu; bu yasa “iğrenç, başka bir oyundur, çünkü onlar her yıl dalga geçiyorlar bizimle.” o, yasa kırıntıları dinlemektense bir zenci iktidarı yaratmanın yollarını arar. malcolm x örneklerini güncel koşullardan alır; altmışlı yılların olayları zafere ulaşmak için beyaz iktidara karşı siyah iktidar çıkarmanın gerekliliğini göstermiştir.

    1956’da huey newton ve bobby seale kara panterler’i kurduklarında, kurumsal mirasları olarak malcolm x’in söylemlerini ve frantz fanon’un çalışmalarını göstereceklerdir: kara panterler malcolm x’in önerdiği silahlı meşru müdafaaya dayanana “devrimci milliyetçi” bir harekettir.

    onun öldürülmesi, daha sonra da martin luther king’in ve kara panter’lerin birçok militanını öldürülmeleri afro-amerikan hareketini depolitizasyon sarmalına sürüklemiştir. zenci cemaati açık bir girişimle mücadele etmek zorunda kalmıştır ve bu girişimi yok edememiş- düşük ücretli işlerde çalışacak çok sayıda zenci vardır- ama sadece geriletmeye çalışarak ona siyasetten başka “protesto” yolları sağlayarak denetim altına alabilmiştir. kenar semtlere yoğun uyuşturucu akışı, islamın sahte bir afrika değeri olarak çok fazla yüceltilmesi – radikal tle last poets grubu 1993’te “islam binlerce yıldan beri afrika’nın dinidir” gibi bir açıklama yapmıştır- ya da cemaatin birtakım sözü geçen kimselerinin bazı derin ve basit görüşleri bir gerilemenin işaretleridir. olayları daha çok manikeist bir görüşle yansıtan bpite lee’ninki gibi bir film (malcolm x, 1992) her şeye rağmen zenci devrimciliğinin güncelliğini arttırır. daha da ilginci, yeni militanlar, afro-amerikalıların kurtuluşu konusunda siyasal ve devrimci görüşlerler (sözgelimi memia ebu cemal) bağlantı kurarlar. hiç kuşkusuz ebu cemal’in uzun yıllardan beri amerika’nın hapishanelerinin ölüm hücrelerinde çürümesinin nedeni budur.

    ve geri kalan, şu birkaç sözcüğün anarşist gücüdür: ”gereli tüm olanaklarla”.

    philippe godard

    --- spoiler ---
  • her siyah bu adam gibi olsa afrikada açlıktan çocuklar ölmeyi bırakır hobi olarak oruç tutar. ama yok ırkçılıga giriyor belki biraz ama bu siyahlarda çok saf insanlar azizim. yahu birinizinde gıkı çıksın sömürülen sizsiniz, biz burda götümüzü yırtıyoruz o çocuklar aç yatmasın diye, adamları tv'de görüyom ya dans ediyorlar ya birbirlerine püskevit ikram ediyorlar yiyorlar içiyorlar.
  • mekke'de kıldığı ilk namazı, yaptığı ilk secdeyi alex haley'in kaleme aldığı otobiyografisinde öylesine içten ifadelerle anlatan kişidir ki okurken kendisinden ve yaşantısından etkilenmemek mümkün değildir.

    aynı kitabın bir paragrafındaki şu sözü de düşündürücüdür:

    "bugünün hızlı dünyasında tefekküre ya da derin düşünceye yer yok. bir mahkûmun iyiye kullanabileceği bol vakti oluyor. bir insanın düşünmeye ihtiyacı varsa gidebileceği en iyi yer, bana sorulursa, üniversiteden sonra hapishanedir. insan teşvik edilirse hapishanede hayatını değiştirebilir."
    (ki, bu tesbitin doğruluğunu "un prophete" filminin baş karakteri malik el djebena ispat eder kurguda da olsa.)
    (bkz: un prophete/@martin jacques mystere)

    elijah muhammed'in böylesine karizmatik ve kitleleri ardından sürükleyebilecek derecede etkili hitabeti olan birinden korkmuş olması ve suikast olayında parmağının bulunma ihtimali görmezden gelinecek gibi değildir.
  • (bkz: *nix)
  • the autobiography of malcolm x isimli kitabının ön sözünden, öldürüldüğünde kendisi hakkında yazılan bazı gazete manşetleri şu şekildedir.

    -alıntı-

    nijerya'nın lagos kentinde yayınlanan daily times gazetesi, malcolm x'le ilgili olarak şunları yazıyordu. "bütün ölümlü varlıklar gibi malcolm x'te elbette kusursuz birisi değildir...ama o kendi kardeşlerinin köklelikten kurtulması için verilen mücadelenin bu yola başkoymuş sadık bir eriydi, bundan hiç kimse şüphe edemez... malcolm x, doğru olduğuna inandığı bir yolda savaştı ve öldü. şehitler sarayında ona da bir yer ayrılacaktır..."

    akra'da yayınlanan daily graphic gazetesi ise şu görüşlere yer veriyordu. "malcolm x'in öldürülmesi, medgar evers ve john f. kennedy'nin öldürülmesinden bu yana, amerika'daki kaynaşma hareketine indirilmiş en büyük darbe olarak tarihe geçecektir."

    pakistan times "onun ölümü, kölelikten kurtulmak için yürütülen zenci hareketi açısından telafisi mümkün olmayan bir duraksama olacaktır."

    -alıntı-
  • "ben doğrudan yanayım, kim söylerse söylesin. ben adaletten yanayım, kimin yanında ya da karşısında olursa olsun" sözünün sahibi.
  • nation of islam-cıdır. siyahi amerikalılara özgürlük için mücadele etmiş olsa da çağdaşı martin luther king'den daha ayrımcı daha agresif bir tarzı vardır. martin luther eşit ve adaletli amerikan vatandaşlığı istemişken , malcolm "amerikan olmak" istememiştir. suikastinin ardından vücudunda 12 kurşun izi bulunmuştır.
  • doğum gününde andığımız büyük mücadeleci ve fikir adamı.
hesabın var mı? giriş yap