• balayımız için tercih ettiğimiz camping alanı. fethiye kabak koyunda bulunuyor. çadırın yanı sıra bungalowlarda da kalmayı tercih edebilirsiniz. kabak koyunda bulunan diğer mekanlara göre kendine has tasarımı olan küçük bungalowları var ve hepsi denize bakıyor. sahile göre biraz yukarıda kalıyor fakat bu sayede aşağıdaki curcunadan uzakta kafanızı dinleyebiliyorsunuz. mekanın sahipleri ise dünya tatlısı insanlar, size her konuda yardımcı oluyorlar. bu sayede oradan döndüğünüzde "bak şurasıda varmış, duymadık, gidemedik tüh" deme ihtimaliniz ortadan kalkıyor. sahile inişiniz, çıkışınız, tekne turunuz, çevre bölgelerde gezmeyi düşündüğünüz yerlere gidişiniz kısacası her konuda yardımcı oluyorlar.

    şuradan diğer ayrıntılara da bakabilirsiniz.
  • inanılmaz samimi bir ortama sahip kamping alanı. tepeden yeşilliğe ve kabak koyu' na hakim bir manzaraya sahip. sahile inip çıkmak kondisyon istiyor sadece. yemekler leziz ev yemekleri ve aile havasında bir arada yeniyor. bungalowlarında tertemiz banyo ve tuvalet var. bungalowunuzun önündeki kocaman yastıklarda gökyüzünün altında da uyuyabilirsiniz. sahibi dost olunası. eşimin hamile olduğunu fark edince, eşime özel akşam yemeği hazırladı. tekrar gideceğimiz günü iple çekiyoruz.
  • kabak'a eşimle ilk gidişimizde tercih ettiğimiz ve inanılmaz mutlu ayrıldığımız kamping. bir defa öyle tatlı insanlar işletiyor ki, kampa girdiğiniz ilk andan itibaren kendinizi akraba ziyaretine gelmiş kadar rahat hissediyorsunuz. her konuda size yardımcı olan çok güzel insanlar. bunun özellikle altını çiziyorum ki, bu kampingi ilerki seyahatlerimizde de tercih edecek olmamızın ilk sebebi olacaktır.

    biz bungalovda kaldık, cok sevimli bir dizayn. odalar biraz ufak olsa da içerisinde duş ve wc bulunmasi gibi bir nimet var. lezzetli yemekler ve keyifli de bir yemek alanı mevcut. seyir terası, minderleri ile oldukça hoş bir kabak deneyimi yaşadık. tek negatif tarafı plaja inmek icin 20 dklik bir patikadan inmek durumunda olmanız. ki bu da yukarda bahsettigim şelale yürüyüşünün yanında hiç kalıyor. kısacası kabak'a giderseniz aklınızda ilk sıralarda bulunmasi gereken bir mekan burası.
  • 3 günlük kabak koyu ziyaterinde konakladığımız ve çok memnun kaldığımız kamp alanı.

    roman yazıcam, hazır olun. çünkü biz bu tatile çıkmadan önce aklımızda bi ton soru vardı ve yarısını cevaplayamadan hatta doğru soruları bile soramadan çıkmıştık yola. aynı durumda olan varsa yardımcı olmak adına paralıycam kendimi birazdan.

    başta çok kararsız kaldık ama fotoğraflarından gördüğümüz bungalovlar çeldi aklımızı. gerçeğini görünce de pişman olmadık.

    bungalovların gerçekten hoş bi tasarımı var ve ufacık da olsa kendinizi evinizde gibi hissediyosunuz size yarattığı alan sayesinde. hepsinin çok güzel manzarası ve önünde kocaman minderleri var. yani evinizin balkonunda takılabilir gibi takılabiliyosunuz. içerisinde dolap yok ama bi tarafta boydan boya iki katlı raf var. kıyafetlerinizi vs koyabilirsiniz. bi adet vantilatör var. her bungalovun kendisine ait duşu ve tuvaleti var. öyle derme çatma vs de değil gerçekten temiz, rahat, modern görünümlü banyolar bunlar. her daim sıcak su da var tabi ki. şampuanı onlar veriyolar. diş macununu ve sabunu kendimiz getirmiştik. sorsak verirler miydi bilmiyorum. el sabunu ise vardı. biz orada konakladığımız süre boyunca temizlik, çarşaf değişimi vs olmadı ama kamp alanındasınız, doğal bence. kapının önündeki saksıların içine çöplerimizi koyabileceğimizi ve bunların toplandığını da sonradan farkettik.

    çadırda kalanlar için ise ortak banyo ve tuvaletler vardı. içini görmedim ama yanlarından geçerken öyle göze çarpan bi görüntü yoktu, koku vs de almadığıma göre temiz olduğunu varsayıyorum.

    sabah kahvaltısında ekstra bişey yoktu. peynir, zeytin, domates vs klasik ev kahvaltısı. akşam yemekleri ise şahaneydi. iki gün kamp sahibi ferhat bey, bir gün de annesi yaptı. hepsi de çok güzeldi. ki ben yemek yemeyi ve yeni şeyler denemeyi sevmeyen bi insanım, ben bile zevk alarak yedim. kalkıp ikinci tabağı almanıza da kimse ses etmez heralde ki yapanlar da vardı.

    ekstra içecekler ücrete tabi ve normal kafe fiyatlarından satılıyor, pahalı değil. banyo çeşmesinden su içmek gibi fakirliklere gerek yok yani. alkol de var eğer isterseniz.

    sivrisinek var ki o alanda gayet normal. yanınızda sinek ilacı getirmenize vs gerek yok. sizin için onu da düşünüp sinkov almışlar. ama bizde pek işe yaramadı, çok sıkmak gerekiyor belki de bilmiyorum. ama onun dışında rahatsız edici derecede böcek, örümcek, çekirge vs yoktu.

    manzarası şahane. bi de terası var ki akşam yemeklerinden sonra çok romantik oluyor.

    kampta bi kaç şemsiye var. deniz kıyısında şemsiye kiralamak ücretli olduğu için kamptakini alıp kullanabiliyosunuz.

    kamp sahibi ferhat bey ve ailesi ise gerçekten çok güzel ağırlıyolar sizi. misafirlikte gibi hissediyosunuz kendinizi. akşam otururken 'üşüyo gibiydiniz.' diyerek üzerindeki örtüyü size getirip üzerinize örten bi anne var mesela, başka bi yere bulabilir misiniz bilmiyorum. her türlü sorularınızı da bıkmadan usanmadan cevaplayıp önerilerle geliyolar size, memnun ayrılmanız için ellerinden geleni yapıp bi de arkanızdan su döküyolar, daha ne olsun.

    kamp üst yola çok yakın. bizim gibi başkalarına uyup aşağılara kadar inmeyin sakın. minibüsten inince mutlaka arayın eğer tabelayı göremezseniz. çünkü diğer kamplara giden yoldan gitmiyorsunuz onlara göre yukarıda olduğu için.

    üst yolda, kamp alanına yakın iki market var. normal marketlere göre pahalı tabi ki ama atıştırmalık ihtiyaç olursa napıcaz diye düşünmeyin, zorda kalmazsınız.

    aklıma başka bişey gelmiyorken kampın tek kötü yanından bahsedeyim, o da sahile uzak olması. denize ulaşabilmek için temponuza göre 15-20 dakikalık bi dağ yolundan inmeniz gerekiyor. kestirme dedikleri yol, bildiğimiz keçi yolu. öyle terlikle vs yürünecek yol da değil, baya atlamalı, zıplamalı ve düşmeli. ilk gün allahım ben naptım deseniz de sonradan alışıyorsunuz. geri çıkmak içinse servisleri kullanabilirsin. 10 kişiden fazla olursa 5 tl ücreti var kişi başı. inmek için de kullanabilirsiniz ama belli saatleri yok ve dolmasını beklemek gerekiyormuş. o yüzden tercih etmedik biz.

    sonuç olarak, tekrar kabak'a yolumuz düşerse mutlaka uğrayacağımız bi yer oldu bizim için.
  • eve döner dönmez kendini özleten işletme.

    "kabak çok bozdu, ruhunu kaybetti." diyenlere inat mandala gayet var hala. kabak koyunun muhteşem bir denizi olduğunu söyleyemem ama kamptan çıkmaya pek gerek duyduğumu da söyleyemem. havuzunda bira içip manzarayı izlerken hop akşam olmuş; bahçeden kahkahalar yükselmeye başlamış, herkes birbiriyle sohbet ediyor. müşteri kitlesi de çok iyi bu arada, çok kafa insanlarla tanıştım.

    ayrıca ıslak saçla oturup üşüyorum diye battaniye getiren, şelaleye gidip akşam yemeğini kaçırdık diye bize yemek ayıran insanlar çalışıyor burada. ayrılırken havuzdan çıkıp uğurlayan ve arkamızdan su döken de bir sahibi var. her birini ayrı ayrı öpüyorum.

    her sene başka bir yerde tatil yapıcam yeni yerler keşfedicem diyordum ama anlaşılan o ki bundan sonra hep oralardayım. sizin yüzünüzden yeni yerler göremiycem yalnız, bu kadar tatlı bir işletme olunmaz çok ayıp.
hesabın var mı? giriş yap