• ben evlenirken benden bir hayli önce evlenmiş bir arkadaşım mantık evliliği mi aşk evliliği mi yaptığımı sormuş, aşk evliliği deyince, çok mutlu olduğunu söylemişti. neden diye sorduğumda, konuyu çok güzel açıklayan, oldukça naif bir cevap verdi:

    "bir kadınla aynı evde yaşamanın mantığı ne olabilir ki?"
  • büyük aşkla evlendiklerini sananların asıl evlilik biçimi.

    mesela;
    * adam, en klişe kriter olarak "boyu boyuma..." diye bir kadını beğeniyor. yani mantıken boyu boyuna, kilosu kilosuna, yanına yakışıyor diye beğeniyor zaten, daha ne?

    * kadın, "ideal yaş farkı" kriterine uygun, yaşça büyük, işini gücünü, parasını rayına oturtmuş bir herife yakınlaşıyor, iş evliliğe sürükleniyor. ee mantıken toplum geleneklerine uygun "aile babası" seçmiş oluyor zaten, daha ne?

    * adam, saçları ağarınca yaşı kemale erince "eli yüzü düzgün, okumuş etmiş, çalışan kadın" bulur bulmaz evlilik düşünmeye başlıyor. ee üniversitede köpek gibi aşık olduğu kızla evleneydi mantıksız evlilik, bununla evlenince aşk evliliği mi oluyor?

    * 25-30 yaş civarındaki kadın, çevresinde efendi bir doktora, mühendise ya da ne bileyim avukata falan rastlayınca hoop aşık olup evlilik düşünmeye başlıyor.

    velhasıl millet gidiyor mantıklı kriterleri bünyesinde barındıran tiplere yabışıyor, evleniyor sonra da "ben aşk evliliği yaptım" diyor. süper fikir!
  • - ben mantık evliliği yapıcam.
    - sen mi!?? daha neler...
    - evet valla. bak şimdi, planı yaptım; taş gibi bi hatun bulup evlencem.
    - bunun neresi mantık evliliği be!
    - bilmiyorum valla. bence çok mantıklı.

    (bkz: dünyanın en yüzeysel adamı)
  • onla yaşayabileceğinizi düşündüğünüz biriyle evlenmektir..

    ama doğru olan onsuz yaşayamayacığınızı düşündüğünüz biriyle evlenmektir..

    (bkz: ask evliligi)
  • zamanında mantıksız bir aşk evliliği yapmış biri olarak(yani damdan düşen olarak) gönül rahatlığı ile diyebilirim ki; içinde aşk olan mantık evliliği, mutlu evliliğin tek anahtarıdır.

    içinde aşk olan mantık evliliği nedir derseniz, öncelikle ailenizin onayladığı, sosyo-ekonomik olarak aranızda çok uçurumlar olmayan, ailesini sevip sayabileceğiniz kişiyle "aşıkken" yapılan evliliktir.

    bu satırları yazan kişi, "sevgi yetmez" sözünü anlamayan, "ailelerle mi evleniyoruz canım" diyen,"sonsuz aşka" inanan biri idi, yaşayarak öğrendi işin aslını...

    şimdi isterseniz "aman onun evliliği öyle oldu diye bizimki de mi öyle olacak,biz başkayız, kimselere benzemez bizim aşkımız" diyebilirsiniz, o aşkın verdiği iflah olmaz iyimserlikle...

    ama başkalarının hayatlarından ders almak da zorundasınız. çünkü insan bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor ne yazık ki...
  • mantık evliliği yapan çiftlerde, genellikle taraflardan sadece birinin haberi oluyor durumdan. daha yeni evlenen bir çift tanıyorum ve çektikleri fotoğraflardan anlıyorum sadece birinin gerçekten sevdiğini. kadın çok mutluyken, erkeğin yüzünde hep aynı donuk ifade var. "yaşımız geçmeden çocuk yapalım" düşüncesinin ürünü evliliklerin çoğunda, taraflardan biri, diğerini onu sevdiğine dair aldatıyor.
  • evlilik aslında gerçekten çok dikkatli düşünülmesi gereken bir olgudur. çünkü her ne kadar yürütülememesi halinde boşanma gibi bir seçenek olsa bile pek çok insan evliliği hayatta bir kez gerçekleştirmek ister. zaten kişi daha işin başında bunun farkında ise evlilikte mantık vardır. çünkü iş sadece aşk, sevgi gibi güzel duygularla bitmez. tabii bunlarda olması gerekli en önemli ayrıntıların başında gelir ama önemli olan bir insanla olan anlaşmanız, uyumunuz ve aynı noktaya bakma gücüdür. kimi zaman duygularınız o kadar yoğundurki bazı gerçekleri göremez veya hasır altı edersiniz. işte mantık burada devreye girer. bir insanı sevmek başka, hayat boyu sağlıklı bir iletişim kurmak, yeri geldiğinde alttan almak, sorunların üzerine cesaretle gitmek bambaşkadır. tabii bir de evlilikte olması gereken başka şeyler vardır. doğru insan sadece duyguya göre değil karşımızdaki kişinin mesleki durumu, bilgi ve beceri seviyesi, iyi, uyumlu, sorun çözme yetisine sahip, hanım ve ağırbaşlı olup olmaması ile ilgilidir ve buna göre bir seçim yapılmalıdır. çünkü evlenince dömdürülmesi gereken bir ev, alınması gerekli binbir tür sorumluluk ve iyi bir anne-baba olabilme gibi şeylerde vardır. tüm bu olgulara ise sadece duygu ile değil mantık ile varılabilir. bu yüzden işin başında bunu düşünen her çiftin evliliği bir yerde mantık evliliğidir. çünkü iyi bir uyum ve sağlıklı bir evlilik sadece gönülde değil aynı zamanda mantıkta, diğer bir değişle mantıklı duygulardadır. tüm bunlardan dolayıdır ki kişi evlenirken sadece duygu ile değil mantıkla evlenilir çünkü evliliğin içinde bulunan bir çok değişik bilinmeyen denklem ancak mantık yoluyla çözülebilir. mantık evliliğinde bu tip denklemler çok rahat çözüme ulaştırlır, çünkü karşınızdaki insan yani eşiniz akıl mantık uyumu sonucunda size bir şeyler hissediyordur. aynı şey sizin içinde geçerlidir tabii...
    yıllar sonra gelen edit: "bunu ben mi yazmışım" oldum okuyunca...
    yıllar sonra gelen edit 2: güzel yazmışım wallahi, belki de 1 ay sonra evlenecek olmamdan dolayı mıdır nedir çok mantıklı ve akıl dolu yazmışım...
  • -necmi sen ilkokul mezunusun en son cin ali okudun ben ise yurtdışında yüksek lisans yaptım ama aşk her sorunun üstesinden gelir değil mi bir tanem?
    -hömüh...
    ...
    durumundan daha mantıklıdır.
  • gönlün kısıtlanması sonrasında varılan noktada yapılan bir nevi mecburi seçimdir. eşsel tercihi kaydırmaktır. "pek bir sevgi yok içimde ama bunun menkulu; gayrimenkulu var, hem sevişirken de belki severim" mantığıdır bu. akıp duran ırmağa yoğurt mayalamak gibidir, göle bile degil! ondan sonra bekler durursun ki o maya tutsun; huzur gelsin; kelebek ortamı oluşsun diye!

    büyük mantıksızlıktır, tam bir duygu yoksunlugu ifadesidir. nihayetinde çıkar evliliğidir. böylesine sığ, böylesine yüzeysel bir düşünce olur mu? hani nerede aşk? ya papatyalar, akasyalar, hani nerede yaz akşamları? nerede billur sesli sevgili, ceylan yürüyüşlü edalı yar? hani nerede samsun asfaltındaki otomobiller? bir bakışıyla gönlümüzü yareler içinden çekip çıkaran; yürüyüşünden eda akan; gamzesinde deva bulunan sevgililer? nerede o güzel yüzlüler? ya nefis gülüşlü karagözlüler?

    mantık evliliği, yüreği aya benzeyen; maneviyata ve duygulara önem verenlerin değil, yüregi euro'ya benzeyen; maddiyata ve çıkarlara önem verenlerin tercihidir. bu tür bir evlilik yoğun duygudan elbet yoksundur. artık kendisini hep bekleyen trenleri kaçıran insanların tercihidir. onların bizler gibi tek bir hayatı yoktur çünkü, reenkarnasyon sayesinde 4-5 defa gelip gittiklerinden, hayatı bol buldun, savur gitsin hesabı harcar dururlar yaşamlarını. halbuki tüm geceleri anlamlandıran ve hep yanında olmak istenen sevgili ile hayatı herdem paylaşmak pek bir kıymetlidir. seven gönüllerin tercihi böyledir. tüm mevsimleri koklamak; tüm çiçekleri duyumsamak, denizlere çıkan sokaklarda neşeyle durup konuşmaktır aşk dediğin. aşık olmak; hem derinliktir, hem de serinlik, ki doyasıya yaşamaktır. öpmektir, koklamaktır, hissetmektir, dokunmaktır, tutmaktır. sevmek, hem de çok sevmektir. bir ömür boyu ardından koştuğumuz zamandır.

    bu türden bir evlilik, mantığa hizmet edenlerin uğraşıdır, duyguya değil.
    denizini arayan nehrin; mevsimine bakınan badem ağacının; suya özlem duyan toprağın; gülen ayvanın; sevgiyle bakan narın; zamana tutsak olmadan yaşayan buğulu yüreğin tercihi değildir. iyi ki de öyledir.
  • benim gibi aşk hayatı neredeyse olmamış(hep platonik hep platonik, arada bir tane boynuz, bir tane de "ben böyle bir ilişkiye hazır değilim" var, neyse geçelim bunları), bu konuda sürekli amatör kümede top koşturmuş, bu işlerde başarısız biri için hayatın geri kalan bölümünde yalnız kalmamak adına yapılabilecek evlilik türü.. ciddi ciddi düşünüyorum bunu artık zira hayat gittikçe çekilmez bir hâl almaya başladı..
hesabın var mı? giriş yap