• artvin macahel bölgesinde, camili köyünden araç ile yaklaşık 8 km patika yol ve daha sonra 45 dk yürüyüş ile görebileceğiniz güzellik. macahel e gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmelidir.
  • yaklaşık 65 metre yükseklikten düşen yüksekliği ile türkiye'deki en yüksek şelalelerden birisi.
  • karşısındaki terasa oturup, 1 saat boyunca başka hiç bir şey yapmadan izlediğim şelale. bu gezegenin aslında ne olduğunu bizlere öğreten/hatırlatan mucizelerden bir tanesi.
  • havası çok güzeldir, ancak araçla gidecekler için camili'den sonra yolu çok bozuktur.

    daha iyisi için :

    (bkz: mençuna)
  • 3 defa yaptığım doğu karadeniz turumun en cennetimsi yeri olan maçahel (artvin) 'e bağlı camili köyü'nden yaklaşık 8 km.uzaklıktaki maral köyü’nde bulunan şelale.

    yeşilin ortasında 64 metre yükseklikten akıyor. maral şelalesi’nin tabanına varabilmek için dik merdivenli bir yoldan inmek gerekiyor. parkur çok kolay olmasa da tabandaki yağmur damlalarında ıslanmaya değer.
    karadeniz cennettir.

    artvin hakkında keyifli bir gezi yazısı için; artvin gezisi
  • artvin'in borçka ilçesinde bulunan dünya harikası macahel bölgesinin gidilip görülmesi gereken ve giderken 2900 metre yükseklikte bulunan cankurtaran geçidinden geçerken mutlaka durup, mola verip müthiş manzaranın izlenmesi gereken şelaledir.

    gürcüce mindiyet adı verilen yeni adı maral olan köyün yakınların da yer alır. karçal dağları eteklerinde ki maral deresi üzerindeki yer alan son on yılda giderek doğallığını kaybedip turizme açıldıkça da insanoğlunun burayı da mahvedeceği izlenimi uyandırmaktadır.

    toplamda 18 köyden oluşan macahel'in, 1921 türkiye-rusya sınır anlaşması ile bu köylerin 12'si gürcistan sınırları içinde kalmış camili, efeler, kayalar, uğur, düzenli ve maral köyünden oluşan 6 köy ise türkiye sınırları içinde kalmıştır. gürcüce el anlamına gelen maca ve bilek anlamına gelen hel kelimelerinin birleşmesinden oluşan macahelin, gürcüce ismi hertvis yeni adı camili köyü bu köyler içinde bileği temsil etmektedir.

    hertvis yani camili’ye giderken akşamları hayvan ulumaları oldukça yakından duyulur. doğanın çarpmasından yada yüksek oksijenin insan bedenindeki etkisinden midir bilinmez seyir halinde ki arabadan dışarı atlayıp koşar adımla uluyan insanları bile görmüşlüğüm vardır. ayılar tarla mahsullerine ve kovandaki ballara geceleri saldırmasın diye köylülerin tarlalarına bir düzenek kurarak belirli aralıklarla silah sesine benzeyen fakat tüple patlatılan bir nevi zararsız ses bombası icat ettiğini düşünürsek bu oksijen çarpması olayına bünyenizin alışık olması yoksa sizinde zehirlene bileceğinizi hatırlatarak mutlaka yaşadığınız şehirlerdeki kötü havayı yanınıza alarak panzehiri yanınızda bulundurmanızı tavsiye ederim.

    şelalenin üzerinde bulunduğu maral deresi, macahel (uğur) deresinin bir koludur. şelale çağlayıp yaklaşık 2,5 m derinliğinde ve 40 metrekarelik bir gölcük oluşturup macahel deresine kavuştuktan sonra gürcistan sınırlarına girer, orda çoruh nehri ile birleşip karadeniz'e ulaşır. en güçlü zamanı karçal dağlarının karının eriyip karadenize koştuğu ilkbahar zamanlarıdır. didge ile telavner mezrası arasından yaya yoluyla ulaşabilirsiniz hatta dilerseniz ayakkabılarınızı da çıkarıp derenin içinden şelalenin diğer tarafına geçip tam altında yer alarak o güzel serinliği ve muhteşem ıslak yeşillikleri yakından görebiliyorsunuz ki bu kadar yolu giderseniz bunu yapmanızı tavsiye ederim ama daha önce belirttiğim gibi sakın panzehiri yanınızdan ayırmayın maazallah oksijen zehirlenmesini yaşayabilirsiniz.

    görülecek yerler için mutlaka bir seçim yapın çünkü, maral şelalesini ve vadiyi görmek yarım gününüzü alıyor bu da sabah erken yola çıkarsanız geçerli, biraz geç kalkıp keyif yapmak isterseniz tam bir gününüz bile gidebilir. macahel de saat kurmaya gerek yok zira temiz hava her sabah saat 6-7 gibi sizi uyandıracaktır.

    şelale birlikte gorgit veya beyazsu yaylasını da önermekle birlikte gitmişken artvin'in 4 kara gölünden biri olan borçka karagöl'ü de insanoğlu iyice talan etmeden görmenizi tavsiye ederim.
  • 'yeryüzü cenneti' tabiri kendisini ifade etmektedir.

    araba yolu bittiğinde ciddi diklitleki merdivenlerden inişe geçilir. ve şelaleye ulaştığında akan suya baktıkça beynin de akar sanki, tüm düşünceler, üzüntüler, sevinçler, hepsi su olup karşında akar.

    dileyen havuzuna da girer, çığlıklar eşliğinde.

    yolu da öyle berbat değildir hani, minik arabamıza rağmen.
  • karadeniz'in, hatta türkiye'nin en güzel şelalerinden birisi, yakında ilgi odağı olur diye düşünüyorum. 2 kilometre kala aracı kenara park edip, yürümeye karar verdik (yol aşırı bozuk değil) 2 çocukla kestane toplaya toplaya 1 saat yürüdükten sonra bu müthiş yere varmayı başardık. mençuna şelalesi için daha iyi denmiş ama mençuna bunun çömezi bile olamaz bence.
  • yolu epey zorlu, görmesi zahmetli. ama değer mi? tabi ki değer.
    son 2-3 km’de yol iyice bozuluyor. araç burada önemli. ya da aracı bırakıp baya bir yürümek lazım.

    ulaşımı zor olduğu için hala bakir bölge. mesela rize’deki palovit şelalesi… güzel ama ulaşımı çok kolay olduğu için dolmuş dolmuş insan geliyor. maral’a gelmek ise emek ister. o yüzden buranın keyfi başka.

    şelalenin yukarıdan da aşağıdan da görüntüsü muhteşem. oturup manzarayı izleyeceğiniz bir yer var. hoş sohbet, trabzonspor fanatiği artvinli bir arkadaş var. çayı 10 numara.
  • 4 sene önce 3 arkadaş çıktığımız karadeniz turunun son etabı olan artvin borçka bölgesini gezerken tesadüfen keşfettiğimiz muhteşem güzellik. karşılaştığımız o anı hatırlıyorum da hepimiz büyülenmiştik
hesabın var mı? giriş yap