• (bkz: emraz)
  • yazarın ilk romani gibi bir solukta (18 saat icinde) okunan roman.

    --- spoiler ---

    romani bitirdigimde elime kalem alip okumadigima pisman oldum cunku kitabı akıcı yapan sey olaylardan cok yazarin, karakterin dusunce akisi gibi verdigi (hayat, ask, evlilik, ölüm vb konulardaki )yorumları ya da cikarimlari.
    belki de bu nedenle yazar soylemek istediklerini bir kurgu icinde soylemese kişisel gelişim kitabı olacakken bu hali almis diye dusunmekteyim.

    --- spoiler ---
  • hande altaylı'nın aşka şeytan karışır'dan sonraki romanı. aşka şeytan karışır kadar başarılı değil. yine de bir çırpıda okunup bitiyor. elinizde geriye bir şey kalmıyor ama keyifli saatler geçirmiş oluyorsunuz.

    --- spoiler ---
    kitabın ana hikayesi olan aslı'nın aldatılmasından sonra aslı'nın içine düştüğü durum ve hissettikleri oldukça gerçekçi anlatılmış. pek çok tespit doğru. insan bazen yakın bir arkadaşını dinliyor gibi hissediyor ve zaman zaman aslı ile birlikte kitabın içinde yer alıyor, hatta içi bunalıyor ancak karakterlerin hepsi çok sıradan. hande altaylı'nın bu karakterleri şekillendirmek için özel bir yeteneğe ya da ilham perisine ihtiyaç duyduğunu hiç sanmıyorum. kitaptan çok çalakalem yazılmış bir günlüğe benziyor bile denilebilir. sadece günlük gibi 1. tekil şahsın ağzından değil, 3. şahsın ifadeleriyle yazılmış. kitabın kolay okunur olması ve yazılan olayların insana yabancı gelmemesi de buradan kaynaklanıyor sanırım.
    kitabın ortalarına doğru aslı'nın aldatıldığını öğrenmesi sonrasında yaşadıkları ve içinde bulunduğu ruh hali çok iyi yansıtılmış dedim. evlendiği adamın gerçek yüzünü uzun zaman kabullenmek istemeyen, aslında bir bakıma kurmuş olduğu düzeni bozmak istemeyen bir kadının kırgınlığı ve kızgınlığı var kitapta. aslı'nın gerçeği öğrendikten sonra tek başına yoluna devam etme kararı, eşi ali'ye karşı takınmış olduğu tavır çizilmiş olan karakterle oldukça uyumlu. kendi içerisinde bir çelişki barındırmıyor ancak sonrasında aslı da "başka bir erkek olmadan hayatını devam ettiremeyecek" hastalığına yakalanıyor ya da o şekilde kurgulanıyor ve kitap ne yazık ki sıradanlaşmaktan öteye geçemiyor. bir kadının başına gelenleri tek başına göğüslemesi ve kendine dinlenmek ve yenilenmek için zaman ayırması mümkün değilmiş gibi, aslı da sinan olmadan kocasının ve kız kardeşinin acısının üzerinden gelemezmiş gibi görülüyor.
    --- spoiler ---

    uzun lafın kısası, deniz kenarında güneşlenirken ya da hafta sonu yapacak başka işiniz yoksa tv'de pembe dizi izler gibi okunabilecek olan hoş ama boş bir roman. araya başka işler de girdiği için benim 2 günümü aldı okumak ancak yarım günde de gayet rahat bitirilebilir.
  • (mecaz) dayanılması güç durum*..
  • çağlamayı merkezine alan izmirli psychedelic müzik grubu. çoğunlukla etkilendikleri parçaları kendilerine göre çalarken duyarsınız ama kendi besteleri de en az parça seçimleri kadar iyidir.
  • ilk sayfaları ile içimi karartan hande altaylı nın yeni kitabı..ölüm, aldatılmak gibi düşüncesi bile insanı boğan konuların arka arkaya geldiği, panik atak tetikleyici cümlelerin bolca yer aldığı kitap..
  • kitabı okududum. aşka şeytan karışır romanını çok sevdiğim için beklentim çok yüksekti. hande altaylı akıcı anlatımını ve güzel tespitlerini yine konuşturuyo bi solukta okunabilen bi kitap.

    --- spoiler ---

    ancak kitaptaki temel karakterlerinin (aslı,ali,izzet,ayten) tek kelimeyle özetlenebilecek kadar net ,eski yeşilçam filmleri sadeliğinde karakterleri var. bu tek yönlü , romantizm akımından kalma,karakterlerde elbette romanın ,akıcılığına rağmen, tadını kaçırıyor.

    ilk romandaki o muhteşem renkli ,herkezin farklı yorumlayabileceği karakterler, yerini siyah beyaz karakterlere bırakınca;romanın finalide ,bu karakterlere uyacak şekilde,herkezin layığını bulmasıyla sona eriyor. okuyucuya da kerevetlerine çıkmak kalıyor. (karakterleri ve finali bu kadar eleştirmemin sebebinin ilk kitabla yaptığım kıyaslama olduğunu belirtmeliyim.)

    --- spoiler ---

    aşka şeytan karışır ı bana fazlasıyla aratsa da;tarzı, üslubu, akıcılığı bile okumak için yeterli.
  • urktugumdur. oldum olasi hastalikli tutkular yasayan insanlari anlayamamisimdir. zayif ve efendisini arayan kisiliklerin hastaligi sanirim. bir donguye veya birine ait olma icgudusu bazen. ayse arman guzel anlatmis.

    http://www.hurriyet.com.tr/…eed&utm_medium=facebook
  • iyi hoş kitap ama film izlemelik sürede kitap mı biter ayol, 3 saatte bitiverdi ya bu!
  • karadeniz kültürünün bana kattığı kelimelerden biri. en güzeli belki de. hele ki bir de sevdaluk ince maraz'' şeklinde cümle içinde kullanılır ki beni benden alır. bi de türküde geçiyorsa bu cümle... ahh. nayino'da geçer mesela...

    sonra halk arasında da sıkça kullanılan bir tabirdir. trabzon'un köylerinde marazli insanlar eksik değildir. o kişileri görüp de akıbetlerini bir başkasına sorduğunuzda şöyle bir cevap alırsınız: ''maraz aldi oğa'' (maraz aldı onu, delirdi.)
    çok sinirli insanlar için de kullanılır.
    konuş teyzecim:
    -ne marazli poksun sen! fuşkiyen marazi! (ne marazli boksun sen! bok yesin marazın)
hesabın var mı? giriş yap