• facebook yenge ve dayılarının can yücel ve frida kahlo'dan sonraki yeni kurbanı olacak sanırım. yüzlerce alakasız laf kendisine mal edilecek, mezarında çift burgulu dörtlü salto atacak.

    ''tedariksiz sıçmaya giden domala domala taş arar''

    ccc markus orelyüz ccc
  • yaşamından binlerce yıl geçtikten sonra kişisel gelişim furyasında yeni yetme bir yazarmışcasına yayınevlerinin elinde oyuncağa dönmüş olan devlet adamı.

    dünya'ya hükmeden roma devletinde güçlü bir konumdan, d&r'da imza gününe..
  • siktir etçi degildir. stoa da siktir et felsefesi degildir. stoic kelimesi gamsizlikla veya siktir etçilikle karistiriliyor, degil. ona yakin bir sey icin epikure bakcaksin.
    kendime dusunceler(meditations) marcus aurelius`un insanlara rehber olsun diye hazirladigi bir kitap degil. kendisi icin, kendisine hatirlatmak icin yazdigi seyler. oldukten sonra yakin bunlari demis ama sagolsunlar yakmamislar.
    okurken erdem kavramini cok gorursunuz. erdemli olmaya, erdemli kalmaya calisan bir devlet adami, bir roma imparatorundan bahsediyoruz. siktir etci bir insan erdemli olmak icin de ugrasmaz.
    kontrolun disindaki olaylari dert etmemeye calismak siktir etci gibi gorulebilir. ama asil zor kisim bundan sonra basliyor. senin kontrolundeki seyler icin ne yapacaksin? bu; senin kontrolundeki, sorumlulugundaki her sey icin insanin uzerine buyuk bir yuk bindirmiyor mu? hayatinla ilgili elinden geleni iyi bir sekilde ve erdemli bir sekilde yapmaya calisiyor musun? bu kulaga siktir etci gibi geliyor mu? stoada sorumluluktan kacmazsin. kendini, kendi kontrolun disindaki seyleri siktir ederken, kontrolun dahilindeki seyler icin elimden geleni yaptim mi, duzgun yaptim mi, yapabiliyor muyum, yapabilecegim baska bir sey var mi gibi siktir etten cok uzak bir dusunce evreni icinde bulursun.
    burada, romanin iyi zamanlarinda, dunyanin en guclu adaminin, şatafati, gucun getirdigi imkanlari elinin tersiyle itip erdemli bir hayat surmeye ve erdemli bir sekilde devletini yonetmeye calismasindan bahsediyoruz. bu gozle okursaniz aslinda buyuk dertli oldugunu gorursunuz.
    daha iyi anlamak icin sunu izlemenizi tavsiye ederim. aksam marcus aurelius icin dertlenip serefine 2 kadeh raki bile yuvarlarsiniz.
    marcus aurelius-best lecture on stoicism ever(full virtual university lesson)
  • marcus aurelius’a göre bir filozof olarak yaşamak, kendi devrinin en güçlü imparatorluğuna hükmetmekten daha önemlidir.

    germen kabileleriyle savaşı sırasında tuttuğu günlüklerinde (bkz: kendime düşünceler) kendisinden istendiği anda ikincisinden vazgeçebileceğini belirtiyor. bir şey daha ekliyor: “daima felsefenin istediği gibi biri olmaya çalış!”
  • roma ımparatotu
  • “ıt is not death that a man should fear, but he should fear never beginning to live”

    -marcus aurelius

    youtube'da frank sinatra dinlerken denk geldiğim bir yorum. ne kadar mantıklı değil mi ?
  • onca bilgeliğine rağmen, bu yüce adamın savaşlar yönetmiş olmasını, düşmanlarının, emrindeki askerlerce kılıçtan geçirilişini seyretmesini gözümün önünde canlandırmakta zorlanıyorum. nitekim bizzat kendisi savaşı insan doğasının yüzkarası ve felaketi olarak tanımlamıştır.

    gelgelelim 19 senelik imparatorluğunun 8 yılını cephede geçirmiştir.

    eldeki kaynaklardan bakılırsa savaşı kindarlıkla değil adaletle sürdürmeye çalıştığı görülüyor.

    örneğin kuzey italyayı istila etmeye çalışan barbar kabileleri bertaraf etmeyi başardıktan sonra, hayatta kalan düşmanlarına çiftçi olarak kalmaları kaydıyla yerleşme ve toprak sahibi olma hakkı tanımıştır.

    kaynak için (bkz: historia augusta)
  • duyduklarımız birer görüştür, gerçek değil. gördüklerimiz bakış açısıdır, hakikat değil.
  • "insanlar kır evlerinde, deniz kenarlarında ve dağlarda inzivaya çekilecek yer arar, sen de buna şiddetli bir özlem duyuyorsun. fakat bu özlem çok cahilcedir.

    eğer inzivaya çekilme isteği duyuyorsan, gayet mümkün ve basittir bu: insan dilediği vakit kendi içinde inzivaya çekilebilir. üstelik insan inzivaya çekilmek için kendi içinden, kendi ruhundan daha huzurlu, daha sakin bir yer bulamaz. özellikle de kendinde inzivaya çekildiğinde ona huzur verecek şeylere sahipse.

    huzur dediğim zarif bir düzendir aslında.

    kendini sürekli böyle bir inzivaya çekilmeye ver ve kendini yenile. ancak önermelerin çok kısa ve özlü olsun ki, tüm acılar bir anda silinsin ve oradan hiç yıpranmadan dönebilesin.

    ...içindeki bu ufacık yerde inzivaya çekilmeyi unutma. hiçbir şey dikkatini dağıtmasın, sabırsızlanma, işlerini özgürce yürüt ve her şeyi bir adam, bir insan, bir yurttaş, ölümlü bir canlı olarak gör. fakat elinin altındaki ilkelere şu ikisini de ekle: birincisi, şeyler ruha temas etmez, daima onun dışında ve hareketsizdirler; bütün kaygılarımız içimizdeki düşünceden doğar. ikincisiyse gördüğün hemen hemen her şey kısa sürede değişecek, hatta artık var olmayacak. böyle ne kadar çok değişikliğe bizzat şahit olduğunu hiç aklından çıkarma.

    dünya değişimdir, yaşamsa kanaat*."

    *kanaat kavramını doğal olarak stoa felsefesi bakış açısıyla ele almak gerekir. yani; salt bir teslimiyet, razı gelme hali değil, irade dişinda olanı, değiştirilemez olanı kabul ve bunlarla uyum.

    veya izlenim; şeylerle ilgili fikirler/imgeler.
  • guclu roma ımparatorlugu’nun son kralidir. sonrasinda ise cokus donemi basliyor. ayrica stoaci dusunurlerin arasinda adi anilir. stoaci dusunce yapisina sahip oldugundan dolayi diger krallara gore daha mutevazi bir dunya gorusune sahiptir.
hesabın var mı? giriş yap