• akademi cevresi disina hitap edebilmis bir avuc antropologdan biridir. samoa, papua yeni gine, ve endonezya'ya dair ilginc calismalari vardir. bu degisik cografyalarda cinsellik, ve cinsel kimlik konularinda yazdigi yazilar bati dunyasinin evrensel zannettigi cinsiyet rollerini sorgulamasina yol acmistir. kadin ve erkek arasindaki farkin kultur tarafindan bicimlendirilip insanlarca ozumsendigini soyleyerek feministlerin ve hatta gay& lesbian aktivistlerin onunu acmistir. en unlu eseri coming of age in samoa'dir, 2001 yilinda amerikan antropologlar dernegi 100uncu dogumgunu ayagina turlu aktiviteler duzenlemistir. bazilari mead'in salladigini iddia etmisler hatta cikip "valla o sordu ben de duymak istediklerini soyledim." diyen bir takim oynak samoalilari desifre etmislerse de itibari sarsilmamis, ancak arastirmalarinin gecerliligi muglak kalmistir.
  • ölümün kişisel etkileri üzerine gayet yerinde bir şekilde "when a person is born, we rejoice, and when they're married, we jubilate, but when they die, we try to pretend that nothing happened." demiş olan antropolog.
  • halka antropolojiyi sevdiren insan olarak tanınır. ne vakit bir akademisyenin uzmanlık alanındaki meseleleri tartışır yazarken halkın rahatlıkla anlayacağı bir dili, benzetmeleri kullansa, burada paleantoloji olsu sözün gelişi, ona şöyle seslenirler: "paleantolojinin margaret mead"idir.

    18 yaşından küçük insanların cinsel ilişkiye girmesinin "sapkınlık" olmadığını ispatlamış, sağolsunlar abd'li adnan hoca tayfalar tarafından epeyce iftiraya maruz tutulmuştur.
  • "bir esiniz daha olmadigini asla unutmayin. tipki diger herkes gibi." - margaret mead
  • şiddet olgusunun sonradan edinilmediğini, aksine insanoğlunun yapısında kalıtımsal olarak var olan bir güdü olduğunu ortaya koymuş olan antropologdur. bu savı daha sonra john keegan tarafından ele alınmış ve yakın zamanların en temel askeri tarih çalışmalarından olan eseri, "a history of warfare"de napoleon chagnon'unun çalışmalarıyla da birleştirilerek clausewitzyen savaş paradigmasını sallamakta başarıyla kullanılmıştır.
  • ruth benedict ile feminist antropolojiye büyük katkıları olan insan. toplumsal cinsiyet bu dönemde ciddiye alınmazken margaret mead toplumsal cinsiyet temelli sorular sorarak arastırma yapmıştır. bu anlamda önemli araştırmalarından biri; erkeklik ve kadınlığa atfedilen değişik anlamlardır, bu araştırmada atfedilen anlamların kültürlerarasındaki farklılığına dikkat çekerek bunların evrenselliğini çürütmüştür. diğer önemli araştırması ise ergenlik üstünedir; batı toplumlarında sancılı bir dönem olarak geçen bu dönemin diğer toplumlarda da aynı şekilde geçip geçmediğine bakmıştır. samoa 'da yaptığı araştırmada insanların kafasında böyle bir kategori bile olmadığını fark ederek sancılı ergenlik döneminin de genelgeçerliğini çürütmüştür.
    1920-30'larda franz boasın öğrencisi olan mead beyaz erkek egemenliğinin açıkça hissedildiği antropoloji arenasında sordugu marjinal sorularla 1960larda farklı bir kılığa bürünen feminizme katkıda bulunmuştur.
  • 2005 itibariyle, amerikali, 30 yas ustu, en az bir lisans derecesine sahip olan adam ve kadinlarin -eyalet baz alinmaksizin- adina asina olduklari ve konusma arasinda adini ilk siz soylerseniz size icki ismarlayabiliteleri olan iki isimli insan tamlamasi.
  • akademi ve antropoloji dünyasının nev-i şahsına münhasır kişisidir. ekonomi profesörü bir baba ve sosyolog bir annenin beş çocuğundan ilki olan sosyolog, antropolog, öğretim görevlisi, margaret mead lisans eğitimine 1919 yılında barnard üniversitesinde başlamış ve burada sosyoloji eğitimine ek olarak ekonomi okumuştur. antropolojiye ilgisi de burada başlamıştır. daha sonra columbia üniversitesi’nde franz boas ve ruth benedict ile çalışma şansı yakalamış ve çalışmalarına yüksek lisans öğrencisi olarak devam etmiştir. 1925’de okulu aracılığıyla, genç yaşta pasifik adalarında alan araştırması yapmak üzere yola çıkmış ve ilk olarak samoa’ya gitmiştir. samo’da manu genç kızlarında ergenlik olgusunu amerikalı genç kızlarınkiyle karşılaştırmış, kendi etnografik bulguları sayesinde kişiliği belirleyenin genetik değil kültür olduğu yönünde veriler elde etmiştir. 1928 yılında bu çalışmasını coming of age in samoa (samoa’da ergenlik) adlı bir kitapta toplayarak adını bilim dünyasında duyurmuştur. bunun yanı sıra 1931 yılında yeni gine’ye giderek arapesh, mudugumor, tchambul kültürlerindeki cinsiyet rollerine bakmış ve growing up in new guinea ve sex and temperemant in three primitive socities adlı çalışmalarını kamuya sunmuştur.yaptığı bu çalışmalarla ‘kadın’ ve ‘erkek’ olmanın doğuştan gelen değiştirilemez bir özellik olmadığını bunun aksine ebeveynlerin sistematik çabalarının, yani çocuk yetiştirme pratiklerinin bir ürünü olduğunu ileri sürmüştür. margaret mead’i bilim dünyasında öne çıkaran, birey ile kültürel örüntü arasındaki sıkı ilişki, kişiliğin erken yaşlarda toplum tarafından biçimlendirildiği ve batılı toplumlardaki özelliklerin evrensel olmadığı vurgusu olmuştur. bunun yanı sıra mead, yaşadığı yıllarda günümüzdeki kadar yaygın olmayan fotoğraflama tekniğini yazı yazma yeteneği ile birleştirerek uzaklardaki kültürleri çalışabilmiştir. o zamana kadar bu şekilde kullanılmayan bu teknik, ikinci dünya savaşı sırasında bir avantaj olarak kullanılmıştır. antropoloji ve psikoloji disiplinleri için yeni açılımlar sunan margaret mead, 1978’de arkasında zengin bir literatür bırakarak hayata gözlerini yummuştur.

    not: copy-paste değil alınteridir.
  • kendisinin samoa yerlileri üzerine yazdığı "coming of age in samoa" adlı kitabı ve üzerine dönen tartışmaları anlatan "tales from the jungle" adında bir bbc belgeseli de mevcut:

    http://www.youtube.com/watch?v=coa3ftaknzo
  • “one of the oldest human needs is having someone to wonder where you are, when you don't come home at night.” sözünün sahibidir.
hesabın var mı? giriş yap