margaret mead
-
akademi ve antropoloji dünyasının nev-i şahsına münhasır kişisidir. ekonomi profesörü bir baba ve sosyolog bir annenin beş çocuğundan ilki olan sosyolog, antropolog, öğretim görevlisi, margaret mead lisans eğitimine 1919 yılında barnard üniversitesinde başlamış ve burada sosyoloji eğitimine ek olarak ekonomi okumuştur. antropolojiye ilgisi de burada başlamıştır. daha sonra columbia üniversitesi’nde franz boas ve ruth benedict ile çalışma şansı yakalamış ve çalışmalarına yüksek lisans öğrencisi olarak devam etmiştir. 1925’de okulu aracılığıyla, genç yaşta pasifik adalarında alan araştırması yapmak üzere yola çıkmış ve ilk olarak samoa’ya gitmiştir. samo’da manu genç kızlarında ergenlik olgusunu amerikalı genç kızlarınkiyle karşılaştırmış, kendi etnografik bulguları sayesinde kişiliği belirleyenin genetik değil kültür olduğu yönünde veriler elde etmiştir. 1928 yılında bu çalışmasını coming of age in samoa (samoa’da ergenlik) adlı bir kitapta toplayarak adını bilim dünyasında duyurmuştur. bunun yanı sıra 1931 yılında yeni gine’ye giderek arapesh, mudugumor, tchambul kültürlerindeki cinsiyet rollerine bakmış ve growing up in new guinea ve sex and temperemant in three primitive socities adlı çalışmalarını kamuya sunmuştur.yaptığı bu çalışmalarla ‘kadın’ ve ‘erkek’ olmanın doğuştan gelen değiştirilemez bir özellik olmadığını bunun aksine ebeveynlerin sistematik çabalarının, yani çocuk yetiştirme pratiklerinin bir ürünü olduğunu ileri sürmüştür. margaret mead’i bilim dünyasında öne çıkaran, birey ile kültürel örüntü arasındaki sıkı ilişki, kişiliğin erken yaşlarda toplum tarafından biçimlendirildiği ve batılı toplumlardaki özelliklerin evrensel olmadığı vurgusu olmuştur. bunun yanı sıra mead, yaşadığı yıllarda günümüzdeki kadar yaygın olmayan fotoğraflama tekniğini yazı yazma yeteneği ile birleştirerek uzaklardaki kültürleri çalışabilmiştir. o zamana kadar bu şekilde kullanılmayan bu teknik, ikinci dünya savaşı sırasında bir avantaj olarak kullanılmıştır. antropoloji ve psikoloji disiplinleri için yeni açılımlar sunan margaret mead, 1978’de arkasında zengin bir literatür bırakarak hayata gözlerini yummuştur.
not: copy-paste değil alınteridir. -
dün bir tivit gördüm hakkında, böyle şeyleri nadiren paylaşmaya değer bulurum ama bu anekdot epey hoşuma gitti.
bir öğrencisi bu ablamıza "medeniyetin ilk belirtisi olarak neyi görüyorsunuz" diye sormuş. bileği taşı, kilden çanak çömlek gibi bir araç gereçten bahsetmesini bekliyormuş ama aldığı cevap onu şaşırtmış (beni de şaşırttı açıkçası).
şöyle demiş mead: "medeniyetin ilk göstergesi kırılmış ve iyileşmiş bir uyluk kemiğidir. hayvanlar aleminde bacağını kırarsan ölürsün. tehlikelerden kaçamazsın, su içmeye nehir kıyısına gidemez, yiyecek bulmak için avlanamazsın. avcı hayvanların yemi olursun.
kırılmış ve iyileşmiş bir uyluk kemiği, birinin yaralanan kişiye bakmak için vakit harcadığı, kırığını sardığı, o kişiyi güvenli bir yere taşıdığı, iyileşme süreci boyunca onunla ilgilendiği anlamına gelir. zor durumda kalan birine yardım etmek, medeniyetin başlangıç noktasıdır."
özellikle hayatı bir yarış alanı olarak gören, kapitalizm kaynaklı rekabetçiliği hayatın değişmez gerçeği sanan ilkellerin buradan biraz ders çıkarmasını umuyorum. -
ölümün kişisel etkileri üzerine gayet yerinde bir şekilde "when a person is born, we rejoice, and when they're married, we jubilate, but when they die, we try to pretend that nothing happened." demiş olan antropolog.
-
"bir esiniz daha olmadigini asla unutmayin. tipki diger herkes gibi." - margaret mead
-
cesur bir kadin. 2012 turkiyesinde bile onun gibi olabilmek cok kucuk bir gruba ait hala.
iliskilerinde ise kiminle calismis ve kimden bir seyler ogrenmisse ona asik olmus. -
ruth benedict ile feminist antropolojiye büyük katkıları olan insan. toplumsal cinsiyet bu dönemde ciddiye alınmazken margaret mead toplumsal cinsiyet temelli sorular sorarak arastırma yapmıştır. bu anlamda önemli araştırmalarından biri; erkeklik ve kadınlığa atfedilen değişik anlamlardır, bu araştırmada atfedilen anlamların kültürlerarasındaki farklılığına dikkat çekerek bunların evrenselliğini çürütmüştür. diğer önemli araştırması ise ergenlik üstünedir; batı toplumlarında sancılı bir dönem olarak geçen bu dönemin diğer toplumlarda da aynı şekilde geçip geçmediğine bakmıştır. samoa 'da yaptığı araştırmada insanların kafasında böyle bir kategori bile olmadığını fark ederek sancılı ergenlik döneminin de genelgeçerliğini çürütmüştür.
1920-30'larda franz boasın öğrencisi olan mead beyaz erkek egemenliğinin açıkça hissedildiği antropoloji arenasında sordugu marjinal sorularla 1960larda farklı bir kılığa bürünen feminizme katkıda bulunmuştur. -
akademi cevresi disina hitap edebilmis bir avuc antropologdan biridir. samoa, papua yeni gine, ve endonezya'ya dair ilginc calismalari vardir. bu degisik cografyalarda cinsellik, ve cinsel kimlik konularinda yazdigi yazilar bati dunyasinin evrensel zannettigi cinsiyet rollerini sorgulamasina yol acmistir. kadin ve erkek arasindaki farkin kultur tarafindan bicimlendirilip insanlarca ozumsendigini soyleyerek feministlerin ve hatta gay& lesbian aktivistlerin onunu acmistir. en unlu eseri coming of age in samoa'dir, 2001 yilinda amerikan antropologlar dernegi 100uncu dogumgunu ayagina turlu aktiviteler duzenlemistir. bazilari mead'in salladigini iddia etmisler hatta cikip "valla o sordu ben de duymak istediklerini soyledim." diyen bir takim oynak samoalilari desifre etmislerse de itibari sarsilmamis, ancak arastirmalarinin gecerliligi muglak kalmistir.
-
"kendini adamış, bilinçli, küçük bir grup vatandaşın dünyayı değiştirebileceğinden asla şüphe etmeyiniz. aslına bakarsanız şimdiye kadar bunu başarmış olanlar sadece onlardır" (bkz: zeitgeist moving forward) sözünün sahibi ünlü antropolog
-
“one of the oldest human needs is having someone to wonder where you are, when you don't come home at night.” sözünün sahibidir.
-
halka antropolojiyi sevdiren insan olarak tanınır. ne vakit bir akademisyenin uzmanlık alanındaki meseleleri tartışır yazarken halkın rahatlıkla anlayacağı bir dili, benzetmeleri kullansa, burada paleantoloji olsu sözün gelişi, ona şöyle seslenirler: "paleantolojinin margaret mead"idir.
18 yaşından küçük insanların cinsel ilişkiye girmesinin "sapkınlık" olmadığını ispatlamış, sağolsunlar abd'li adnan hoca tayfalar tarafından epeyce iftiraya maruz tutulmuştur.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap