• yılını tam olarak hatırlamadığım bir beşiktaş-kocaelispor maçında rahimin ayağına çarpıp kendi kalemize çatala doğru giden topu "aman geri pas olmasın ayağının dümenini skeyim rahim"diye çataldan uçarak kafayla çıkartmıştı.hatta ligde üstüste 8-9 maç gol yememiştide hakan şükür zar zor bi gol atmıştı canımız ciğerimiz frankeştaynımız mrmiçe..
  • beşiktaş'ta oynarken süper bir kırmızı kart görmüştür. hakemin bulunup, alnından öpülmesi gerekir.

    http://youtube.com/watch?v=fbnmrzd5nne

    (bkz: amand ancion)
  • ilkokul 5.sınıfta mrmic sevgimden forvet oynamayı bırakıp kalecilik yapmaya başlamıştım sınıf maçlarında. maçlarda onun gibi degaj dikiyor, penaltılarda onun taktiğini uyguluyor, kurtardığım şutlarda fonda ercan taner'in "mırmiç yüzde yüz golü önlüyor" sesi yankılanıyordu. ara ara tribünlerin bana tezahürat yaptığını düşünüp tek elimi havaya kaldırıp selam vermeyi de ihmal etmiyordum. [aç parantez] mrmic gerçekten de kendi adına tezahürat yapıldığında kale önünde pozsiyon olsa bile tek elini havaya kaldırıp selamlardı. hatta bir rivayete göre bir eliyle topu çeldiği öbür eliyle tribünlere selam verdiği görülmüş.*[kapa parantez]. maçta giymek için tişörtüme boyayla mrmiç yazmıştım ama dandik durdu tişört piç oldu ben de annem görmesin diye attım. bir de desenli kazağım vardı benetton marka, paraya kıyıp almıştı ailem. şuna benziyordu (temsili). sırf mrmiç'in formasını andırıyor diye kollarını sıvayıp kısa şort üstüne o kazağı giyiyordum maçlarda. leş gibi kaşındırıyor ve terletiyordu ama mutluydum. bir tek dişlerim ayrık değildi o soruna da çare bulamamıştım. bi süre tıstıslı konuşmaya çalıştım ama konunun dişlerle alakası olmadığını anlayıp bıraktım. maçlar hadi neyse günlük hayatımda bile örneğin birini dinlerken veya ayakta dikelirken onun gibi çenem yukarda gözler kısık takılıyor olmuştum ortamlarda.

    aha beyle

    sezgileri çok kuvvetli idi. kalecilik kadar stoperin kademesine giren libero görevi de yapıyordu. defansın arkasına bir top kaçtığında (ki rahim denen kazma yüzünden her maç kaçıyordu) mrmiç çoktan ceza yayına varmış olur, topa rakipten daha yakın pozisyonda bulunurdu. refleksleri de çok iyiydi ama bana sorarsanız en önemli artısı birebirlerde inanılmaz derecede başarılı olmasıydı. ilk paragrafta bahsettiğim üzere penaltılarda kendine has bir taktiği vardı. [aç parantez] önce bir adım sola hamle yapar, sonra sağa atlardı. penaltı atıcısı bunu yeme ihtimali düşük olan uyanık bir futbolcu ise önce sola hamle yapar tekrar sola atlardı. hangi fenerbahçe maçıydı hatırlamıyorum ama okocha'nın penaltısını böyle kurtarmıştı. [kapa parantez]giyim tarzı ile de bir fenomendi bence. güney amerikalı kalecilerden alışık olduğumuz farklı desenlerde kaleci formalarından giyerdi.

    forma 1 *forma 2 * forma 3 * forma 4 *

    takım tutmanın bir renge gönül vermenin en güzel yanlarından biri bu sanırım. çocukluğunda tişörtünün arkasına boyayla ismini yazdığın adamın, yıllar sonra ağarmış veya seyrelmiş saçları ama değişmeyen simasıyla antrenör olarak geri dönmesi.

    aha beyle

    seni çok özlemişim.

    hoşgeldin çocukluğumun kahramanı.

    edit: penaltı ile ilgili bahsettiğim maçı buldum. link
  • 20 haziran 2008 hırvatistan türkiye maçı öncesi türk televizyonlarına demeç verirken çatır çatır türkçe konuşan 1965 doğumlu kaleci. helal olsun valla. türkiye'de yalnız 2 yıl kalmış***, gideli 10 yıl olmuş ve türkçeyi unutmamış. bizim sittin senedir türkiye'de oynayan aurelio daha türkçe konuşmayı öğrenemedi ya ben ona yanıyorum.
  • mahalle maçlarında belkide bu adam yüzünden kaleye geçmişimdir. her kurtardığım toptan sonra onun adını haykırmışımdır. iyi kaleciydi vesselam.

    o değilde 7 yaşında iki japon balığım vardı birinin adı mrmic, diğerinin adı alpay*dı. hayalim 11 japon balığı alıp takımı tamamlamaktı. o yaştan savunmanın önemini anlayıp takımı kaleciden kurmaya başlamışım*.
  • kedi gibi kaleciydi zamanında, kedi gibi kaleciler yetiştirir umarım.
  • hırvatistan milli takımının yanı sıra hırvat takımı varteks'de de görev alıyor. kutusunda küçük hissedip 500.000 açmıyor elbet, gene kaleci antrenörlüğü yapıyor. ne olacaktı?
  • beşiktaş'ta oynadığı dönem, hatalı bir gol yediği maçtan sonra "defans oyuncuları ile dil problemimimiz var. ali eren'e "bırak" demiştim" şeklinde savunmasını yapmış, ali eren'in ve diğer defans oyuncularının ingilizce tek bir kelime bilmediğinden efkarlanmıştı.

    yanıldığı nokta ise, ali eren milli maçlarda rakibini sinirlendirmek için, sık sık kahretsin anlamına gelen fuck'ı kullanıyordu.
  • hayal meyal bir görüntü var aklımda.. olayın kahramanı mrmic'ti diye hatırlıyorum. abimiz yakaladığı topu önüne atar ve bir iki adım sürer, bu sırada rakip takım forveti orta alana geri dönmektedir, mrmic topu penaltı noktasının oralara getirir sonra şut çekmek için gerinir, bekler, herkes beklemektedir, mırmic biraz daha gerinir, ve biraz daha, kale direğinin bile gerisindedir, top ile mesafesi bağayı açılmıştır ve bu sırada rakip forvet depar'a kalkar, mrmic panikler, topa doğru koşar, fakat yetişemeyeceğini düşünüp kelede pozisyon alır.. rakip forvet topun başına gelir ve görüntü gayri resmi bir penaltı atışı gibidir, vurur ve gol olur..

    rüyadır demeyin sakın, hatırlıyorum aga ya..
  • ön taraftaki eksik dişlerinden birini yaptırıp yaptırmadığını merak ettiğim eski sempatik itfaiyeci.
hesabın var mı? giriş yap