• istanbul 4. levent'te showroom'u ve yalovada fabrikası olan tekne imalatçısı. 4 ile 8 metre arası piyasaya göre çok uygun fiyatlı tekne modelleri var. satın alım sürecindeyim, geniş özeti buradan paylaşacağım.

    9 ay sonra gelen edit: özelden çok fazla soru geliyor. tekneyi aldık. istanbulda yaşıyoruz.

    satışçı abi ilgiliydi. herşeyde anlaştık alacaktık. ön ödemeyi kartla yapacaktık ama bonus karta son bir indirim yaptılar. eşim eve gitti bonus kartı almaya. bu sırada sözleşme falan herşey tamam. sonra o ana kadar uzaktan bizi dinleyen firma sahibi benim fazla sorgulayan bir kişilik olduğuma kanaat getirip tekneyi satmaktan vaz geçti. bir anda araya girdi ve mercury'den mail geldi, motorlar tedarik edilemiyor size satamayız dedi. satışçıya ayrıca sözleşmeyi imzalayacak kişinin imza sirküsünü görmek istediğimi belirtmiştim ve bunu da duymuş olmasınından dolayı amatörce bir alınganlık sergilemiş olabilir. sorsan en profesyonel ve kurumsal firma biziz derler ama imza sirküsü sorunca yüzleri düşer namus meselesi yaparlar. mesele olacağını bilsem sormazdım zaten. işim gereği her hafta bir sözleşme yaptığım bir dönem olduğundan bunlar standart sorulan konuşulan şeylerdir. neyse, bu başlığı okuyorsanız bu teknelerin ucuz olduğunu, f/p ürünü olduğunu düşündüğünüzü ve almak istediğinizi tahmin ediyorum. normalde atarlanır çıkardım dükkandan ama alternatif yok ve ben de almak istiyorum diye olay uzatmadan, öyle mi tüh tüh diyerek çıktım dükkandan. linkedin'den arkadaşın arkadaşı mercury tr distrubutorunden bilgi aldım adama gittim abi sorun yokmuş sen bana sat, eğer motor olmazsa ben beklerim zaten eylülde teslim edeceksin nolacak 5 ay daha geç teslim et dedim. adam açık açık en son sana satamam tekne dedi gönderdi. bu adamlar 60hp anlaşıp 50 hp veriyor (her zaman değil ama bazen olduğu kesin). bütün karın ağrısı bu yüzden. daha önce bunu duyduğum için adama demiştim ki 60hp bulunamazsa 50 hp verilmesi durumunda toplam fiyattan x bin lira silinir yazalım. dedim ki bunu şimdiden yazalım, son dakikada kucakta zıplatılmayalım. sonuç: kucakta zıplatamayacağı müşteriyi gönderiyor.

    50hp ile 60 hp motor arasında 3-4 bin tl fark oluyor. ikinci el ilanlarda gördüğünüz her 50 hp motor 60hp hayal edip 50 hp alanlar olsa gerek. yoksa zaten 80 bin verirken 3-4 bin daha az verip 50 hp almak çok karlı değil. malum bu tekne çok satılıyor. sağda solda sürekli karşılaşıyorsunuz. adalarda yine gördük aynı model, gittik oo güzel tekne diye girizgah yapıp muhabbete girdik. onlar da mesela 60 ödeyip 50 alanlardanmış. sohbet ortak konusu, tekne iyi de satıcı kötü.

    neyse, siz bu adamlardan alırken şartları en baştan konuşun.

    sonuç olarak ikinci el aldık. ancak bir alt girideki bilgiye katılmıyorum çünkü sarı sitede hiç yok. bu adamlar satmayınca sarı siteye girdik adam gibi yoktu. bir gün şans eseri bulduk ertesi gün aldık. hele pandemiden sonra zaten imkansız, almak siteyen pusuya yatsın. tekne romörk üzerinde duruyor. oturduğumuz evin yanında otoparka aylık 250 tl ödeyerek orada tutmayı tercih ettik. aktif ve girişken olduğumuz için karada tutup bineceğimizde denize indirmek bize koymuyor. kimi insan aracına tekne takmayı hayal edemiyor, kimisi suya indirmek çok büyük dert gibi yorumluyor. 2 kişi hatta tek kişi gayet yapılabilmekte uygun alanlardan, tamamen kişilik meselesi. aşağıdaki yöntemi uygulamayacak olanlar aylık 600-700 liraya 4 ay denizde tutup kalan 8 ay karada tutabilir. karada tutma maliyeti 0 tl'den başlar. aylık toplam 800 liraya suadiye tarafındaki o yan yana olan marinamsı yerlere bağlanıyor hepsi ile tek tek konuştuk. bu opsiyon da gayet fizıbıl ve adalara 15 dakikada gidiliyor.

    istanbul yenikapıdan çok güzel betonarme rampadan önden çekişli sedan arabamızla indirip çekebiliyoruz. bu opsiyon tamamen ücretsiz. 1 kere silivriden indirdik, 60 lira verdik. (bu fiyat adamın anlık ruh haline göre değişebilir)
    suadiye taraflarında 150 tl isteniyor.
    istinye ya da tarabya ispark'da 75+75 tl. ancak o rampa pek mümkün değil gibi. jet ski ve bot iner ama böyle bir tekne zor. mutlaka denemek istiyorum orayı.

    yenikapıdan boğaz, haliç bi 10-15 dakika sürüyor. sonra boğazda özgürce tekne keyfi. kahvaltıda simitlerimizi bazen haliçte, bazen dolmabahçe önünde yiyoruz, güzel oluyor.

    yenikapıdan adalar 40 dakika sürüyor. (3000 devir). adalara gidip geceliyoruz ve oldukça konforlu oluyor. bir ekşiçi olduğum için boyum 1.90 ve sığmakta sıkıntı yok.

    2 kişi plane çok rahat kalkıyor 23 knot yapıyor. (43 kmh) bu hız zaten baya fazla. boğazda falan kesinlikle yapamıyorsunuz, sadece adaların etrafında falan kuytu görürsem basıyorum.

    4 kişi iken hızlı gitmiyor. gezinti falan hoş ama 3000 devirden tam gaza çıksan da hız aynı kalıyor. bir garip. plane'e kalkmıyor.

    alacak olanlara önerim ırgatı mutlaka ekletmeleri. arka platform zaten ucuz olduğundan ekletirsiniz ama ırgat kritik. tuşa basarak çapayı indirmek çok konforlu. tekne yapısı gereği öne geçmek çok zor. ırgat yaptırmayacaksınız krom siperlik kesin yaptırın, o olunca öne kolay geçilebilir.

    diğer detayları aşağıda 30 yıllık denizci bir abimiz yazmış.
  • salsa 4,95 deluxe tekne siparişi verdim mayısta teslim edecekler detaylar ileteceğim.
  • samba deluxe 4,95 modelinde ciddi denge sıkıntısı bulunmakta. ayrıca planinge geçişlerinde problem yaşıyor. çağdaş özsarı bu tekneyi kullanmaktaydı ve büyük modeline geçti, neden teknesini değiştirdiğini de söylemedi. hatta yeni teknesini tanıtırken bir sonraki teknesinin küçük olacağını söyledi. sarı sitede bu teknenin 1-2 yıllıklarını bolca bulabilirsiniz.
  • son 2 senede satış hacmini epey büyütüp youtube da sürekli önüme çıkmakta olan tekne firması. bunun en önemli sebebi, ithal veya ithal kalitesindeki yerli firma teknelerinin artık neredeyse hayal çıtasına çıkan fiyatları denebilir.

    4 senedir salsa deluxe 4.95 modelini kullanıyorum, 4 zamanlı mercury 50hp ile. tekneyi almadan önce video mideo yoktu, doğru dürüst bilgi yoktu internette. kalıbına baktım, konuştum ettim, motor dahil 560-600 kg ağırlığında bir tekneydi, satın aldım.

    artısını eksisini reklamsız, iskontosuz, influencersız yazayım da alacak olanlara bilgi olsun;

    artıları:
    - fiyatı uygun, muadil orta-üst seviye teknelerin (anıl marin, enma marin vs kaliteli yerliler) yarısından az
    - dış görünüşü oldukça güzel
    - bayi kısmı pek değil ama fabrika kısmı çok ilgili, yoğun olmalarına rağmen üşenmeden her şeye cevap veriyorlar, yardımcı olmaya çalışıyorlar.
    - fiber yapısı esnek, ufak tefek vuruklar, çatlaklar kolay tamir edilebilir, darbe mukavemeti güzel, midye kabuğu gibi çatır çutur atmıyor en ufak vuruşta
    - aklıma geldikçe editliyorum; 4 senelik, senenin 6 ayı denizde olan, 350 saat sürüş yapmış bir tekneye göre yıpranması çok az, arkadaşların tekneleri 4 sene sonra 10 senelik gibi görünüyor. ayrıca vardavela kromları kaliteli, ufak renk değişimleri oluyor kromlarda, süngerli wd 40 ile kaymak gibi oluyor. kaliteli bir silah koruyucusu sürebilirsiniz 2 ayda bir ek koruma olarak.
    - tik kalitesi güzel, bir hafif zımpara, üstüne 2 kat tik yağı ile 4 senedir sorunsuz dayanıyor yeni gibi. son 1-2 senede resimlerden gördüğüm, tikler değişmiş daha açık renk olmuş, daha iyi midir kötü müdür bilemem ama. not: havuzluk üstündeki dekoratif tik kaplamalar sürekli su yemediği için kurumaya ve kalkmaya, şişmeye meyilli, bol yağlayın onları, arada ıslatın.

    eksileri
    - 2 kişi bir yana yüklendiğinde bu cesamette bir tekneye göre çok yan yatıyor. kısıtlı teknik bilgimle su kesiminin çok yukarıda olmasından ve ağırlık merkezinin aşağı alınamamasından diye düşünüyorum. eşya gözlerine kum çuvalları falan koysak biraz düzelebilir ama o zaman da çok benzin yakacak ve hızı epey düşecek. denemedim bile o yüzden, zaten yoğun balıkçılıkta kullanıyorum, aile gezileri arka planda.
    - suya gömülü durmamasına rağmen çok hızlı plane e kalkamıyor ve su üstünde yağ gibi akmıyor, bu kadar yanal dengesizliği olan teknenin suya neredeyse değmeden kayabilmesini isterdim ancak getiri-götürü dengesi pek olmamış bu özellikte.
    - pek çok kişi 50 hp ile 25-27 kn hız yapabildiğini söylüyor ama ya ölçümleri hatalı ya da benim teknede/motorda bir sıkıntı var. gördüğüm max 20.5 knot. gaz ayarı ile ilgili olabilir ama motor 5500 devir çeviriyor, pervane standart black maxx yani motorda sorun olduğunu düşünmüyorum. verdiğim rakamlar da tekne altı temiz, sintine kuru, tek kişi hali. bilemedim, bakım yapılırken baktıracağım bu sene artık.
    - kıç çaprazdan dalga alırken seyri çok bozuk, sürekli dümen istiyor, zaten sıkıntılı bir sürüştür bu dalga yönü ama alıştığım teknelerden daha kötü diyebilirim. 6 havalarda millet kaçarken denize çıkan ben 4 senedir 4 havayı gördüm mü tereddüt ediyorum. önceki tekne eski model bir anıl marindi 4.60 ama tabi fiyatı da 2-3 katı marin boatın. o yüzden beklentim çok yüksek değil ama dostların aynı kalite tekneleri vallahi daha dengeli. şunu da belirteyim, salsa'da 6 havada çıktığım seyirlerde konforum bozuktu sadece, batacak diye korkutmadı yani, o kadar da değil. siz yine de hangi marka olursa olsun bu boy tekneler ile 5 bufor havanın üzerinde denize çıkmayın. 30 senedir tek başıma denizdeyim ben, dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın yani. :)
    - malzeme gözlerinde su geçirmezlik özelliği yok, fitil mitil kendiniz uğraşıp bir şeyler yapmalısınız.

    son olarak; görünen kısımların fiber işçiliği fiyatının üzerinde, görünmeyen kısımların (kapak içleri, sintine vs) ise fiyatının ayarında olduğunu söyleyebilirim. umarım almak isteyenlere yardımcı olur tecrübelerim.
  • 2021 mart ayında sıfır olarak teslim aldığım teknenin, fabrika çıkışlı kusurları:
    - radyo anteni arızalı. dolayısı ile radyo yok.
    - ön camın üzerine fiber yapıştırma malzemesi akmış. siyah olması gerek pleksinin üzeri beyaz noktalar ile dolu.
    - fiber yapıştırma malzemesi, aradan 5 ay geçmesine rağmen hala kurumamış. elimizi attığımız yer yapış yapış.
    - sintine pompası (su tahliye pompası) arızalı. müşteri hizmetlileri ile bu durum hakkında görüştüğümüzde ise bize yardımcı olmadılar.
    - kozmetik olarak da bazı kusurları mevcuttur.

    almanızı da tavsiye etmem.

    edit: tekne üzerinde biriken donmuş karın ağırlığı ile, donan giderleri sebebi ile ve sintine pompasının çalışmaması üzerine 1 yaşını doldurmadan battı.
  • arkadaşımda var bu tekneden, güvenip de denize çıkamıyordu. en sonunda karaya alıp altına 2-3 kat daha elyaf sardırdı. cidarı açtığında iskeleti bile uyduruktan yapılmıştı. ikinci el ve hasarlı aldığı için atölye çıkışı mı öyle yoksa tüm iskelet uyduruk bir şekilde mi yapıldı bilinmez ama resmen kabuğu baştan yaptı da kendince güvenilir hale getirdi.

    kendinceden kastım biz de yukarıdaki arkadaşın bahsettiği gibi 6 havalarda sıklıkla denize çıkıyoruz balık peşinde. kesinlikle güvenilip sert havalarda veya uzun yollarda denize çıkılacak bir tekne değil. sert havada trimi kaldırıp korkmadan dalgalara vura vura gidemezsiniz. içinizde hep bir acaba kabuk kırılır mı korkusu olur.

    bu kadar güzel kabuğun bu dengesizlikte ve plane'e kalkışta sıkıntısının olmasına benim kafam basmıyor. şunu az daha dengeli hale getirip deplasman teknesi vari olan şaft tünelimsi şeyini kaldırsalar ve en azından bir kat daha elyaf sarsalar efsane olur o tekne.
  • pilot kabin modeli samba long 6.20 teknesi 100'lük kıçtan takma motorla harika seyreden, 2 kişinin konaklayabileceği tekne. tekne 100 bin, motor 150 bin, ekstralarla 300 bin'e harika bir tekneniz olabilir.
    2 gün test ettim, ölüdeniz-faralya taraflarında ki dalgalara karşı güven veriyor, sarsıntısız, gemile koyundan katrancı koyuna kısa sürede ulaştım.
    sudan tekneye çıkış kolay, pilot kabin dışarıdan su, rüzgar ve ses almıyor, küçük bir ısıtıcıyla kabin ısınıyor, kış kullanımına özellikle uygun, marina yeri şart, at çek'e pek uygun değil.
hesabın var mı? giriş yap