• (bkz: ben) çikolataya dayanamam bazen. kasaya gelinceye kadar bitiririm. parasıyla değil mi kardeşim? istediğim yerde yerim.
  • acıkmışsam veya susamışsam ve markete gittiysem kessinlikle yaptığım eylemdir
  • restoranda nasıl önce yiyip sonra ödüyorsanız kapısından ödemeden geçmediğiniz sürece istediğinizi yaparsınız.

    ben bildiğin rafları masa diye kullanıp meze falan açıyorum, sikimde değil, daha henüz laf eden falan olmadı, laf edilirse de ambalajları götüne sokarım.

    biraz mantık yürütürseniz salak olmaktan kurtulabilirsiniz. biliyorum zor, biliyorum öğretilmiş kalıplarla yaşamınız daha kolay oluyor ama tek yol bu değil.
  • sıkça yaptığım durum. vay arkadaş, terbiyesiz diyen olmuş, görgüsüz diyen olmuş, serhatçığım azizim neler neler olmuş*. bu diyenlerin kaçının çocuğu var, merak ediyorum. alisveris yaparken "annecim çok susadım" diyen çocuğunuza ne diyorsunuz? " bekle ben kasada sıraya gireyim, ödeyip geleyim, alışverişe oyle devam ederiz" mi? aman fişini de iyi saklayın ki yerine kralcilik oynadığınız market çalışanları sizi hırsız yerine koymasin.
  • dünyanın bir çok ülkesinde yaptığımdır. bu durumu eleştiren angutlar kredi ile ev ya da araba da almasınlar o zaman.
  • büyük marketlerde kasaya gidene kadar o su illa bitirilir.
  • bunu “içeride yemek yeme” terbiyesizliğine bağlamak nasıl bi mallıktır, lan dana o markette tanıtım adı altında adamlar sucuk ızgara, kahve süt peynir çorba ikram ediyor..

    ücretini ödemeden kaçma kısmına gelince merak etme parasını vermeyip çalma niyetindeki adam paketi açmadan da çalar/çalmaya çalışır.

    çoğu insan, insani sebepler ile susamak, şekeri düşmek vb. sebeplerle bunu yapar marketlerde buna ses etmez yersin içersin poşetini atarsın arabana..

    ben bu eylemi yaparken, sadece kasiyere çöp vermemek için genelde yediğim içtiğim üründen birtane daha alırım ürünü geçerken iki defa okutmasını rica eder, çöpümü alıp kendim atarım, su şişesi vs ise kendileri çöp var alalım mı diye sorarlar..

    son olarak yurtdışında (hollanda) markette ücretsiz kahve ikramı var ayrılmıs hemen ortada bi masada raftan aldığın kekle yiyip kasada ödemek gayet normal kabul ediliyor.. ama medeniyetler beşiği bağcılarda adam bunun için millete vermiş veriştirmiş... kıçı kırık lord seni..
  • abartılmadığı sürece görgüsüzlük olarak değerlendirmiyorum. bazen su olur, poğaça olur alır yerim elimde sepet reyon reyon bütün listeyi tamamlarken. yorucu bir iştir market alışverişi bazen insanlar gerçekten susar veya şekerleri düşer. dediğim gibi abartmamak lazım.
  • bende senin gibi düşünüyorumdum ta ki bir oğlum olana kadar...

    ufak çocukla, hangi markete bakkala çakkala girersen gir, illaki gözüne kestirdiği birşeyler oluyor ve bu istediklerini almayınca duyduğun feryat figanlar seni senden alır. sanarsın kolu bacağı kopmuş öyle bir acı ve ağlayış (allah korusun tüm evlatlarımızı)

    susadı mı? açarım şişeyi içer. şekerleme cips vb. birşey mi istiyor? anında alırım. ulan kıymetline hizmet etmeyeceksinde kime edeceksin. o'nun istediklerini aldıktan sonra evin diğer ihtiyaçlarını rahatça alabiliyoruz.

    iki yaşında çocuk, nasıl disipline edeceksin bu yaşta. algısı biraz daha gelişene kadar sabır ediyoruz, evete evet. hayıra hayır diyecek daha doğrusu anlayabilecek zamana geldiğinde herşey çözülmüş olur.

    tabi bu ambalajları açıyoruz diye, marketleri kirletme hakkımız yok. eğer yere birşey dökülürse ki dökülüyor. elimle hemen alıyorum. sıvı birşeyler dökülürse gidip bir paspas istiyorum. genelde "biz yaparız sorun değil" deselerde yaparım gocunmam.

    market çalışanı bu durumu göğsünde yumuşatırken sen ne volesi atma peşindesin.

    tanım: markette bekar dolaşan, evlâdı olmayan bir yazar beyanatı.

    edit: imlâ
  • parasını ver de fabrikada bile yiyebilirsin
hesabın var mı? giriş yap