• ülkenin her yanında çeşitli şekillerde doğanın katledilmesine göz yuman ve hatta kendi menfaati için destekleyen bir hükümet olduğu sürece daha çok denizler mahvolur, ormanlar katledilir, hayvanlar şiddet görür. bunun kökten çözülmesi için baştakilerin değişmesi gerekir. şu ülke 20 yılda gördüğü kadar zararı tüm türk tarihi boyunca görmemiştir. adamlar avrupanın tüm plastik çöpünü ithal ediyorlar daha ne kadar ileriye gidebilir. müsilaj problemi çevre kirliliği ve doğa katlinin dolaylı bir sonucu. yapılanlar küresel ısınma sonucu ortalama hava ve deniz sıcaklığını artırıyor, bu da denizde normalin üzerinde bir bakteri, mikroorganizma oluşumunu tetikliyor. her şey birbirine bağlı, zincirleme neden sonuç ilişkileri içinde gerçekleşiyor doğada.
  • belediye'nin hiç mi suçu yok sayın suserler. belediye bunun için nasıl bir eylem planı oluşturmuş? küçükte olsa bilimle uğraşan biriyim geçen seneki mayıs ayı deniz sıcaklığı ile bu seneki mayıs ayı deniz sıcaklığını bulabileceğimiz bir yer varsa ben size nedenini bilimsel olarak sunarım. küresel ısınmanın deniz sıcaklıklarını yükseltmesi sonucu meydana gelen değişimde bazı canlılar bu durumdan olumlu etkilenip alanlarını genişletirken bazı canlılar olumsuz etkilenecektir.

    edit: küçük bir araştırma ile bulduğum sonuç. prof. dr. yelda aktan turan sebebi ile ilgili şunları demiş; fitoplanktonun bu denli çoğalarak parçalanırken müsilajlı yığın oluşturması, kıyılarda artan insan faaliyetleriyle ilgili. evsel ve endüstriyel atıklar denizlere ulaşarak deniz kirliliği ve ekosistemin tahrip olmasını sağlıyor.

    yani küresel ısınma değilmiş. belediyenin çözüm bulması gerekiyormuş.
  • kurbağalı dere, caddebostan ve kalamış tarafı bugün bu haldeydi... görsel
  • çevre(!) ve şehircilik bakanlığı diye bi bakanlık var bildiniz mi? ülkenin çevre bakanı kanalistanbul'u savunuyor. onun için bu işin çözümü yok.
  • istanbul üniversitesi'nin almış olduğu numune sonuçları denizdeki tuzluluk oranı seviyesinin normallerin çok üzerinde olduğu bulgularını ortaya koymaktadır. normal şartlarda binde 19 olan oran şu an binde 24 seviyelerinde olup, gittikçe yükselmektedir. tuzluluğun bu denli yüksek olmasının pek çok sebebi olabilir ama sıcaklık tabakalaşmasının ortadan kalktığını tahmin etmek zor değil. sıcaklık farkı olmadığı için bir akıntı oluşmuyor ve bulanık halde olan deniz sirkülasyonu sıfırlanmış durumda.

    bu tuzluluk seviyesindeki artışın daha tam kapasite devreye alınmayan derin deniz deşarjı ile ilgili olma ihtimalini de düşünmeden edemiyorum. tekstil sektöründe rengin kumaşa tutunması için ciddi oranlarda tuz kullanımı gerçekleşmektedir. marmara bölgesinde ki sanayi kuruluşlarının büyük çoğunluğuna da tekstil sektörü hakimdir. bu proje henüz tam anlamıyla faal değildir ve sonuçlarını belki de bize şimdiden bu şekilde göstermektedir. derin deniz deşarjı faaliyete girmesiyle beraber marmara denizinin artık deniz statüsünü yitirip, beter bir hal alacağı aşikar.

    (bkz: #98442025)
  • günlerdir ege denizinde de görülen tuhaflıktır.
  • denize kiyisiolan yerlesim yerlerinde mutlaka ve mutlaka aritma sistemi zorunlulugu getirilmeli.

    ekolojik denge her gecen gun bozuluyor.
  • denizin kendini temizleme yöntemi. sıkıntı şurada başlıyor sahil şeritleri hep beton, kumsal yada kayalık olsa pisliğini daha hızlı atacak kıyılara
  • siz bir iç denizi yüzyıla yakın zamandır bunca bilimsel gelişmeye rağmen hala dip akıntılarına güvenip açık deniz gibi kullanmaya devam ederseniz size bir yerden sonra ebenin amı sami diyecek ve tepki göstermeye başlayacaktır.

    denizler bize hep sonsuz verici gibi geliyor ama deniz almaya başladığı zaman durdurmaya anca yaratanı varsa onun gücü yeter.
hesabın var mı? giriş yap