• güzel bir kitap. keyifle okudum. yaratım süreci, sanat ve sanatçılık hakkında güzel tespitler barındırıyor.
  • hani bazı kitapların arkasında ny times'tan, washington post'tan seçmece cümleler yazar ya "şok edici", "baştan çıkarıcı", "vurucu" gibi, işte bu kitap tüm o tanımlamaların vücut bulmuş hali. kitabın başında önce eden gibi kendinizi inceliyorsunuz, aşık oluyor ve bir çabalama arzusuna girişiyorsunuz. sonlarına doğru ise bambaşka gerçeklerle karşılaşıp hayatınızı sorguluyorsunuz. işte öyle bir kitap. insanın hayatının her evresinde farklı şeyler bulacağı bir kitap. ben de amerikan gazetelerinin incelemeleri gibi tarif edeyim kitabı: "tam bir baş yapıt"

    insanlığın garip ahlak anlayışını cesurca ele alan bir roman.
  • okumayan kitap gurtlarının bir an evvel okuyup, okumadan geçirdikleri zamana hayıflanmasını istediğim kitap. hepsini yazmıştı, hepsini.

    --- spoiler ---
    seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım.
    "hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer olur."

    bir zamanlar öylesine saftım ki; yüksek mevkilerde oturan, iyi evlerde yaşayan, öğrenim görmüş ve bankalarda hesapları olan insanları saygı değer kimseler sanırdım.

    "neden varlıklı bir ailede dünyaya gelmedin ki sen?"
    "sağlıklı ve hayal gücüne sahip biri olmayı yeğlerim," diye cevap verdi martin.

    ben, benim ve kendi beğenilerimi insanların bağlaşık yargılarına tabi kılmayacağım. insanların çoğunluğu bir şeyden hoşlanıyor ya da hoşlandığına inandırılıyor diye, benim de o şeyden hoşlanıyor taklidi yapmam için dünyada hiçbir neden yok.

    hayatı boyunca sevgi açlığı çekmişti. sevgiye hasretti. ama hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı. sevgiye ihtiyaç duyduğunu fark etmemişti bile. şimdi de bilmiyordu bunu. sadece sevginin nasıl ifade edilebildiğini görmüş, yüreği hoplamış ve ne kadar güzel, yüce ve muhteşem bir şey olduğunu düşünmüştü.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    ruth martin'i ikna edip kendine geri dönmesini ister ve ona evden gizli sana geldim der oysaki kardesi oralardadir. ah ruth ah. bi de martin'i ikna etmek icin şu tiradı çeker:

    hayattan her zaman korktum. seni yeterince sevmedim. ama daha çok sevmesini öğrendim. seni şimdi olduğun gibi, eskiden olduğun gibi, hatta, senin sen olmak icin geçtiğin yollarla seviyorum. seni, mensubu olduğum toplumsal sınıfla arandaki bütün farklılıklarla ve henüz anlamadığım, ama bir gün anlayacagima emin olduğum inançlarınla seviyorum.kendimi bunları anlamaya adayacağım. hatta seni sigaran ve küfürlerinle seveceğim.öğrenebilirim bla bla bla
    --- spoiler ---
  • jack london'un kendi hayatından kesitler bulundurmasıyla roman, yarı otobiyografik olarak önümüze çıkmaktadır.kitapta çıkan bir çok olayın, bizzat jack london'un yaşadığı ve zorlu geçen hayatın kendisinde de vucut bulduğunu söylemek gerekir.

    en kısa ana özetiyle; bireyciliğin ön planda olduğu ve burjuvazi toplumunun ne kadar bilgisiz, donanımsız, paraya endeksli hüküm sürdüklerini anlatmasıyla çok iyi tasvirde bulunup, bu toplum için harikulade giydirmeler yapmıştır.

    romanı bitirdikten sonra bir süre başka kitap elinize almayınız.boğazı düğümleyen sonu ile yüzleştikten sonra önünüze en sağlam romanlardan birini koyup okumaya çalışsanız dahi gerekli tadı alamayacak ve martin eden'i sindirmek için söylendiği üzere biraz zamana ihtiyaç duyacaksınız.

    içinde kendimi bulduğum romandır.
  • yıldız gezgini ile birlikte en başarılı iki eserinden biri benim için. okuduktan sonra bir süre bu romansa diğerleri ne diyesi geliyor insanın.
  • --- spoiler ---

    ..
    -toplum disi biri olmaya baslamisti. her gecen gun iyi insanlarla birlikte olmanin onun icin daha zor olmaya basladigini goruyordu. onlarin varliklarindan rahatsiz oluyor, konusma cabalari sinirlerini bozuyordu. onu huzursuz ediyorlardi. onlarla bir iliskiye girer girmez kurtulmak icin gerekceler siralamaya basliyordu.

    (..)arkadasi ya da tanidigi yoktu, yenileriyle de tanismiyordu. boyle bir istek duymuyordu. durdurulmus yasamini yeniden harekete gecirmesi icin nereden gelecegini bilmedigi bir uyari bekliyordu. bu arada yasami plansiz, bos, amacsiz bir bicimde gecip gidiyordu.(..)

    -yasamaya basladi ve yasarken de kendisini nasil bir hayvana donusturdugunu apacik gordu. bunu yapan icki degil calismaydi. ıcki yalnizca bir sonuctu, neden degil.

    -senin icinde ne vardi ki? bir iki cocukca dusunce, birkac ham duygu, bir yigin hazmedilmemis guzellik, kocaman bir cehalet karanligi, sevgiyle dolmus patlamak uzere bir yurek ve sevgin kadar buyuk bir cahilligin kadar umutsuz bir tutku.

    -zavalli, yasli serseri; zavalli yasli yaralarinin hesabini veriyor. sanirim yasam bir yanlis ve bir utanctan baska bir sey degil. evet bir yanlislik ve bir utanc, baska bir sey degil.

    -her gun uyandiginda uyandigina uzuluyordu. yasam onu kaygilandiriyor, canını sıkıyordu, zaman bir sıkıntıydı.
  • -ah, siz bilncsiz bir isbirlikcisiniz.
    -isbirlikci mi?
    -oyle ya. siz kurulu duzenin isini yapiyorsunuz. ne calisan siniftansiniz, ne de kanunsuz islerle ugrasiyorsunuz. geliriniz icin karisini dovenlere ve yankesicilere bagimli degilsiniz. yasaminizi toplumun efendilerinden kazaniyorsunuz ve bir adam kimin tarafindan beslenirse efendisi de o odur. evet, siz bir isbirlikcisiniz. hizmet ettiginiz kapitalin yigilmasi yararina olan seyleri gelistirmekle ilgileniyorsunuz.

    ..cumhuriyetciler esitlik dusmanlaridir; ama bir yandan da pek cogu esitlige karsi savasim verirken dudaklarindaki slogan bu sozcugun ta kendisidir. esitlik adina esitligi yok ederler. onlara aptal dememin nedeni bu. bana gelince, ben bir bireyciyim. yarışı hizli gidenin, savasi guclu olanin kazanacina inaniyorum. biyolojiden ogrendigim ya da en azindan ogrendigimi dusundugum ders bu oldu. dedigim gibi ben bir bireyciyim ve bireycilik sosyalizmin kalitsal ve hic yok olmayacak dusmanidir.

    -soylesene bir burjuvanin kizinda ne bulabilirsin ki? birak onlari. yasama gulen, olumle alay eden ve sevebildigi zaman bunu adam gibi yapan, denetimsiz bir ates gibi yanan bir kadin bul. boyle kadinlar da var ve burjuva yasamlarinda her seyden korunarak buyutulmus, golgesinden korkan o urkek kizlar seni sevmeye ne kadar hazirsa onlar da o kadar hazirlar.
  • insanın klasikleri 3 defa okuması gerektiği söylenir; gençliğinde, orta yaşlılığında ve yaşlılığında. klasiktir, 3 defa okunmalıdır.
    hazin olan, ölümü seçmesi değildir, ölümü seçmesine sebep olan yaşadıklarıdır. ölümü seçmesi şanlı bir son isyandır.
  • "onların gözünde yükselmesinin tek koşulu bir iş sahibi olmasıydı. ağızlarını bununla açıp bununla kapıyorlardı. bütün fikirleri bu lafa sığdırılabilirdi. bir işe gir! çalış! kız kardeşi konuşurken zavallı, aptal köleler diye düşündü. dünya boş yere güçlülerin elinde değildi.köleler kendi köleliklerinden başka bir şey düşünemiyordu. bir iş, önünde secde edip tapındıkları altın bir puttu."

    insanların çoğu fikirlerinize,düşüncelerinize,eylemlerinize,sokak hayvanlarını beslediğinize bakmıyor.sadece bir işte çalışıyor ve iyi para kazanıyorsanız, iyi ve düzgün insansınız,doğru yoldasınız.ne yaptığınızın bir önemi yok.

    bana çok şey katan büyük yazar.
hesabın var mı? giriş yap