• 90'larda yeğenimle birlikte bitirdiğimiz venom spider-man separation anxiety'den beri oynadığım ilk spider-man oyunu sanırım. konsolda da bu tarz stealth'li, uçmalı kaçmalı oynadığım ilk oyun olabilir.

    benim için çocuklukta örümcek adam çizgi romanlarıyla büyümüş biri için çok derin ve çok keyifli bir oyun yapmışlar. tek başına hikaye zaten çok güzel. bizi karşılaştırdığı villain'lar çok tatminkar. yani düz hikaye bile olsa çok keyifli olacakken inanılmaz zengin bir yan içerik: sonsuz kostüm ve özel kostüm gücü seçenekleri, tekrar gibi hissettirmeyen yan görevler, gadget'lar, skill tree derken çok zengin bir oyun yapmışlar. en önemlisi de spider-man mirasına saygı duruşu kıvamında yaptıkları göndermeler. nostaljiden nostaljiye coştum.

    oyunun mekanikleri de çok iyi. ağ ile gezmesiydi, dövüşüydü, stealth'iydi, hepsi çok iyi kotarılmış.

    ayakları yere basan modifiye mary jane'i çok beğendim. çizgi romandakinden daha gerçek, daha güçlü bir karakter yapmışlar. keşke tüm prodüksiyonlara da bu şekilde geçse. aynı şekilde aunt may'in de yaşına rağmen çalışkan, aktif bir kadın olarak resmedilmesini beğendim. bu karakterler çizgi romanı ve filmlerdeki hallerinin çok çok üstünde olmuş.

    peter parker'ın tipi, dublajı ve anlatılırken hayatından verilen kesitleri de beğendim. standart peter parker sıkıntılarını yaşıyor (ilişkiler, iş, maddi durum). özüne sadık bir peter parker yapmışlar.

    hikayenin sonunda peter'ın yaptığı tercih gerçek bir peter parker tercihi. spider-man için defining moment denen türden bir an. o yüzden o tercihin hikayeye konulması peter parker'ı anlatmak için elzem olmuş. zannımca nefis olmuş.

    bazı kanona aykırı unsurlar da var (mesela otto octavius'un hikayesi hatırladığım kadarıyla böyle değildi) ama bu değişiklikleri de beğendim.

    baştan aşağı nefis bir oyun. dlc'leri henüz oynamadım onları biraz daha tadını çıkara çıkara bitireyim.
  • 40 yasindayim, eh artik zaman kiymetli oldugu icin oyle oyuna filan cok zaman ayirmiyorum. daha cok kariyer odakli, dost muhabbetiyle geciyor.

    gel gor ki, bizim kusaktan bir arkadas spider-man oyna dediginde "birak dalga gecmeyi fifa cikinca kapisiriz" dedim. israr etti ve oyunu aldim.

    cocukluk ve genclik zamani c64 ve amiga basinda gecen uzun saatleri saymazsak, uzun yillar sonra 6 saat boyunca basindan kalkmadan oynadigim ilk oyun oldu. bunda new york'ta yasiyor olmamin ve spider man'i cok sevmemin de katkisi var.

    oncelikle uzun zamandir oynanabilirligin ve akiciligin bu kadar ust seviyede oldugu bir oyun gormedim. grafiklerin muhtesemligi bir kenarda dursun, ise gidip gelirken yillarca gezindigim manhattan sokaklarini bire bir yapmislar. yani elinize bir new york haritasi alirsaniz oyun icinde o haritayla rahat rahat hareket edebilirsiniz. hatta asagida linkte gercek new york city ve oyundaki new york city'i karsilastirmislar. inanilmaz derecede ayni, tanidik sokaklar, insanlar. agaclar bile ayni yerde. new york'un fareleri gibi detaylari da unutmamislar. muthis emek verilmis bir oyun.

    https://www.businessinsider.com/…ike-in-real-life-2

    oyundaki karakterler, espriler, spiderman'in dusmanlarini alaya alip dovustugu sahneler, ny sokaklarinda yururken insanlardan gelen tepkiler sesler, new york'un her kosesinde zirt pirt siren sesi duyulmasi ve spiderman'in suclara mudahalesi, kisacasi her yonuyle cok baska bir oyun.

    en guzel tarafi da, oyun icinde parayla bir sey almaya zorlamamasi. sadece oyunda tamamlanan gorevlerle kazanilan zimbirtilari kullanarak yeni kostum, yeni hareket vs gibi seyleri alabiliyorsunuz.

    verdigim her kurusa degen nadir oyunlarindan. sony'e bravo... bana 40 yasinda bunlari yazdirtmayi basardi.

    edit: okudugunu anlayaman dangalaklari gordugumuz baslik. "40 yasinda oyuna filan fazla zaman ayirmiyorum" cumlesinin anlami "hic zaman ayirmiyorum" degil. oyle olsa zaten evde ps4'un ne isi var. yer yer iki cocugumla da ps4 oynuyorum. bazi "cok iyi" denilen oyunlari deniyorum, zaman harcamaya degmeyecegini anlayinca oyunu ya satiyorum, ya da birine hediye ediyorum. ama bu kadar basit birseyi anlayamamak senin sucun degil, zira beyinsiz yaratilmissin.
  • oyunu komple bitirdikten sonra detaylı bir inceleme yazmaya karar verdim. dikkat: spoiler içerir.

    öncelikle oyunun ana hikayesini pazar gecesi, %100'ünü de pazartesi günü bitirdim. oyunu 7 eylül 00.00'da açıldığı an oynamaya başladım ve %100'lemek için yaklaşık bir 35 saat harcadım diyebiliriz.

    --- spoiler ---

    oyunun ana hikayesinden başlarsak, tek kelime ile mükemmel diyebilirim. spider-man 2 dahil* bütün filmlerinden, hatta direkt bütün marvel filmlerinden daha güzel bir hikaye ve macera olduğunu düşünüyorum.

    oyunda 22 yaşında, üniversiteden mezun olmuş bir peter parker'ı canlandırıyoruz. kendisi 8 senedir spider-man ve epey bir deneyimi var. çok para getirmese de inandığı bir iş olduğu, geleceği değiştirebildiğini düşündüğü için bir labaratuvarda çalışıyor. dünyayı sadece spider-man olarak değil aynı zamanda bir bilim adamı olarak daha iyi bir yer haline getirmeye çalışan bir peter parker söz konusu, ki bu daha önce filmlerde göremediğimiz bir yönü. aynı zamanda kostümüdür teknolojisidir, kullandığı gadgetlardır her şeyini kendinin halletmiş olması benim hep istediğim ama daha önce pek göremediğimiz hareketlerden.

    hikayeyi mükemmel yapan unsurlardan en büyüğü bana kalırsa karakterlerin duygu yüklü olması ve gerçek hissettirmesi. oyunda otto octavius'u gördüğünüz anda "aha doc ock geldi", "e bu muymuş yani" diyorsunuz ama oyunu öyle bir işliyorlar ki, bir yerden sonra kendinize "lan acaba octopus olmayacak mı?", "octopus olsa da kötü olmayacak sanki" gibi ne olacağını kestiremediğiniz bir rotaya giriyorsunuz. otto'nun nefreti, hastalığı ve motivasyonunu görüyor ve ne yola ilerlediğine yavaş yavaş şahit oluyorsunuz. oyunun size verdiği devreleri ve deneysel çalışmaları yaparken aslında doctor octopus'u yavaş yavaş sizin yarattığınızı fark ediyorsunuz, ki bu çok peter parker'lık bir olay.

    öte yandan martin li'nin karakterini hem anlıyorsunuz, hem de gerçek bir terörist olduğu için olayın nereye gideceğini kestirmeye çalışıyorsunuz. norman osborn her zamanki gibi nefretlik bir karakter olarak ortaya çalışıyor fakat onun da bir motivasyonu olduğunu fark ediyorsunuz. oyunda bir sürü karakter olmasına rağmen işlenişi çok akıcı ve tane tane, o yüzden sizi içine çekiyor hikaye. oturduğunuz gibi kalkamıyorsunuz su gibi açıp gidiyor.

    normalde miles morales karakterini hiç sevmem, hatta nefret ederim bile diyebilirim, fakat bu oyunda işlenişi fena değildi. yine de oyun sonunda kendisinin örümcek güçlerini kazanması beni endişelendirmedi değil. umarım bir sonraki oyunda kendisine oynanış süresinin yarısını falan vermeyi tercih etmezler. bu oyundaki oynanış süresi kadar bir sonraki oyunda da olabilir, hatta mj'in süresi de benden olsun. ama daha fazlası sequel'i bozar. spider-man dediğin peter parker'dır diyorum ve bu konuyu da geçiyorum.

    daha sonra son savaşta, peter spider-man olduğunu otto'nun bildiğini öğrendikten sonra "you knew." demesi, daha sonra her şeyin kafasına dank etmesi ve tekrardan sinirli bir şekilde "you knew!" demesi insanın tüylerini diken diken eden bir sahneydi. ayrıca ilk kez söylediğinde altyazılarda "spider-man:" derken, ikince you knew'da "peter parker:"'a dönmesi müthiş güzel bir detaydı.

    özetle hikaye olarak gelmiş geçmiş en güzel spider-man hikayelerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. sürükleyiciliği, akıcılığı, duygusal yatırımı ve karakterlerin oluşumu ve değişimi çok güzel biçimde oyuncuya aktarılmış.

    oynanış kısmına gelecek olursak:

    öncelikle swinging tek kelime ile inanılmaz. oyunu bitirdikten sonra bile açıp sadece 1-2 saat sıkılmadan şehirde binalara ağ atıp gezebiliyorsunuz. dive atarak, web-zip ve point launch ile müthiş hız ve momentum kazanabiliyorsunuz. duvarlarda koşması olsun, binanın diğer tarafına dönerken veya tepeye çıkarken ağ atıp çekmesi olsun; su kulelerinin, tabelaların ve boruların içinden dönerek geçmesi olsun inanılmaz olmuş ya, ötesi yok yani. bir kere gökyüzüne ve bulutlara ağ atıp gezmediğiniz, ağlar binalara yapıştığı için son derece gerçekçi hissettiriyor. önceki oyunlarda ps2'deki spider-man 2 hariç böyle bir mekanik yoktu, geri getirmeleri çok büyük akıllılık olmuş.

    mj ve miles görevleri oyunun hızını biraz düşürmüş ama kötü olmuş diyemem. olmasaydı da olurmuş ama fena değil diyelim.

    combat kısmına gelecek olursak oyunu şaheser kılan diğer bir kısım olduğunu söyleyebiliriz. arkham'dan esinlenildiği söyleniyor ve ilk başlarda pek bilmediğiniz için öyle geliyor, ama sonradan anlıyorsunuz ki ikisinin tek ortak noktası kare tuşuna basarak yumruk atmanız ve bir counter mekaniği olması, ki counter mekaniği de oldukça farklı.

    arkham oyunlarndaki dövüş sisteminin ve akıcılığının bir hayranı olan ben bu oyundaki sistemi çok daha başarılı buldum. yapabileceğiniz hareketler ve kombinasyonlar o kadar farklı ki tamamen sizin yaratıcılığınıza kalmış. batman oyunlarından belki de en büyük farkı savaşı havaya taşıyabiliyor olmanız. kare tuşuna basılı tutunca bir aparkatla adamları yukarı atıyor, tekrar kareye basınca da yanlarına çıkıyorsunuz. istereseniz adamları tekrar yere çarpıp üzerlerine ağ atarak saf dışı bırakabiliyor, isterseniz adamı havada ağlayıp yere ya da bir binaya çarpıp ora yapıştırabiliyor, isterseniz çeşitli kombinasyonlarla havada dövmeye devam edebiliyorsunuz. oyunda gatgetların ve web-shootlerarın kullanımı düşmanları saf dışı bırakmanın en büyük yolu. bir adamı bayılana kadar dövmek yerine yere düşmüşken ya da duvara yakınken ağlayıp oraya sabitleyebiliyorsunuz. ayrıca oyundaki gadget çeşitliliği çok yerinde ve hepsi kendine bir taktiksel kullanım alanı bulabiliyor. bu yüzden combat sistemi arkham serilerindeki yumrukla, xx ile adamların üzerinden atla, countera bas, adamları tekrar yumrukla sisteminden daha derin ve daha eğlenceli olarak karşınıza çıkıyor. ayrıca spider-man'da da arkham oyunlarındaki gibi finisherlar var ve animasyon sayısının epey daha güzel olduğunu söyleyebiliriz. ilk defa gördüğünüzde "vay be" dedirten cinsten.

    ayrıca combatta focus adında bir sistem de var. yukarıda bahsettiğim finisherları bir focusunuz olduğunuzda kullanabiliyorsunuz. oyuna bir bar ile başlıyorsunuz ama seviyeniz arttıkça üç taneye kadar focus barınız olabiliyor. ayrıca bu focus özelliğini kendinizi iyileştirmede ve dövüş sürenizi uzatmada da kullanabiliyorsunuz, ki çok yerinde düşünülmüş.

    oyundaki yan görevler fena değil, ama ana görevler yanında sönük kaldığını söylemek pek de yanlış olmaz. tombstone görevi hariç diğerlerine ortalama diyebiliriz. güvercin yakalamasıdır üniversite öğrencilerini kurtarmasıdır fena görevler değil, ama mükemmel de diyemeyiz. bu görevleri eğlenceli kılan diğer bir unsur da aradaki konuşmalar ve espriler oluyor. oraya git, adamı döv, geri gel, tekrar git, tekrar adamı döv şekline benzese de söz konusu karakter spider-man olunca yaptığı bir iki şaka bile o anı sizin için eğlenceli kılmaya yetebiliyor.

    oyunun seslendirmesine gelecek olursak tek kelime ile efsane olmuş. spider-man/peter parker'ı yuri lowenthalseslendiriyor. espriler, şakalar olsun tek kelime ile inanılmaz olmuş (sana bakıyorum spider-cop*) ve size oynadığınız karakterin spider-man olduğunu her saniye hatırlatıyor adeta. ayrıca seslendirme demişken arada çıkan j jonah jameson podcastleri de oyuna inanılmaz bir hava katıyor ve sizin modunuzu bir anda yükseltebiliyor. en basitinden yaptığınız research station görevlerinden sonra bile üzerine yeni bir program yapıp komedi unsuru gerçekten kaliteli olan bir diyalog ortaya çıkıyor. kısaca seslendirmesi de 10 üzerinden 10 diyebiliriz.

    grafiklere ve photo mode'a pek bir şey yazamıyorum çünkü düz övgü olacak ne dersem diyeyim. mükemmel, inanılmaz, sansasyonel...*

    toparlayacak olursak oyun mükemmele yakın bir oyun, ve gerçekten beklendiğine kesinlikle değdiğini söyleyebiliriz. oyundan keşke olsaymış diyebileceğim birkaç tane kostüm var, çizgi romanlardaki iron spider olsun, superior kostümü, bagman kostümü olsun, en azından eski filmlerden kostümler falan ne bileyim çok daha iyi olabilirdi. çoğunluğun aksine simbiyot kostümün dlc ile gelmesini katiyen istemiyorum, çünkü o ayrı bir oyunun konusu ve kendi oyununu hak ediyor kesinlikle.

    öte yandan oyunu %100'lemem 35 saat kadar, hikaye modunu bitirmem de aşağı yukarı 13-14 saat sürmüştür diye tahmin ediyorum. çok fazla şehirde gezip sırt çantası falan topladığım için kesik kesik oynadım ama bana yeterince uzun hissettirmedi. gönül isterdi ki ana hikaye 20 saat olsun ama o zaman bu kadar etkileyici ve başyapıt derecesinde olur muydu bilinmez.

    benim oyuna son puanım üstte bahsettiğim sebeplerden dolayı 9.5/10. konsol aldırtır mı? aldırtır. goty adayı mı? evet goty adayı. ha kazanır mı? pek kazanabilir gibi değil. arkham oyunları ile kıyaslarsak hemen hemen her şeyiyle arkham knight'tan fersah fersah iyi olduğunu düşünüyorum. aşağıda kalan kısımlarına gelecek olursak arkham knight'taki yan görevler çok daha dolu doluydu ve daha güzel bir hikayeyi anlatıyordu. stealth sistemi çok daha iyiydi. ama geri kalan her şeyde spider-man kazanıyor diyebilirim. arkham city ile kıyaslarsak da ikisi benim için kafa kafaya fakat yeri bende çok ayrı olduğu için arkham city'e bulmacalarından ve uzunluğundan dolayı bir tık daha fazla puan verip önde olduğunu söylüyorum. fakat bu şekilde devam ederse ikinci oyunda spider-man onu da geçebilir, hiç şaşırmam.
    --- spoiler ---

    sıralama yapmam gerekirse:

    arkham city>~spider-man>arkham asylum>arkham knight

    diyorum.

    son olarak tanım: inanılmaz örümcek-adam'ın inanılmaz oyunu.
  • oyunu yaklaşık 4 saat oynadım.

    oyun harika olmuş. zaten iyi bir oyun geleceğini bekliyordum fakat beklentimin ötesinde. daha iyisi yapılamazdı herhalde. grafikler harika. şehirde boş boş ağ atıp dolaşmak bile acayip zevkli. oyuna bir fotoğraf editör bölümü koymuşlar sırf onla uğraşmak bile başlı başına bir zevk. öyle ki spider'man'e selfie çektirebiliyoruz. selfie esnasında gözünün kısıklığına kadar ayarlayabiliyoruz.

    oyun müthiş olunca tabi hikayede pek ilerleyemedim. haritada ne kadar yan görev çıkarsa allah ne verdiyse yapıyorum oyun süresini uzatmak için. yan görevlerde şehirde gerçekleşen rastgele suçlara spidey-cop olarak müdahale edebiliyoruz. değişik değişik senaryolar var. bazısında bu suçlular hareket halinde bir arabada oluyor. ağ ata ata aracı takip ediyoruz. üzerine zıplıyoruz etkisiz hale getiriyoruz vs. inanılmaz. backpack denilen çantalar var haritanın değişik yerlerinde. bu çantalarda spider-man dünyasına ait çeşitli eşyalar vs. bulunabiliyor. hoş olmuş. şehirdeki landmarkların fotoğraflarını çekiyoruz. bunlar bize landmark puanı veriyor. rastgele suçları engellediğimizde crime point kazanıyoruz. bu puanlarla yeni suitler, yeni suitlere ait skiller, gadgetlar vs. geliştiriliyor. oyunun daha başlarında olduğum için daha sonra açılacak şeyler de var. onları göremedim. bayağı sindirerek oynuyorum.
    her şey çok iyi düşünülmüş.

    oyunun tek eksisi türkçe altyazı olmaması olmuş. ne olurdu la şu oyuna türkçe altyazı ekleyeydiniz?

    velhasıl, oyun ps4'te oynadığım en iyi ilk 3 oyun arasına girer. god of war'ı da çok beğenmiştim mesela. ama spider-man'i oynarken ki kadar büyülenmemiştim. yılın oyunu olmaya aday gerçekten.
  • geçen hafta tüm trophy'leri tamamladım. ilginç bir şekilde tüm trophy'leri tamamlamak oyuncuların %8'inin yaptığı bir şeyken oyunu ng+'ta bitirme trophy'si %4'ün tamamladığı bir şey. nasıl olabileceğine kafam basmadı. bundan sonra artık miles morales'e geçerim sanırım ama hala sıkıldığımda gezip serseri paketlemek bile terapi gibi oluyor. zamansız bir oyun.

    edit: vandrad dedi ki platinum trophy sadece release zamanı olan trophy'leri kapsıyormuş. sonradan eklenen trophy'ler sayılmıyormuş. tüm oyunlarda da böyleymiş. bilmiyordum öğrenmiş oldum.
  • bir yıl aradan sonra kalan iki dlc'sine başladım. oyunu aşırı özlemişim. zamansız bir oyun resmen. kontrolleri falan unutmuşum, çok dayak yiyorum ama keyifle oynuyorum da.
  • ana hikaye ne kadar iyiyse dlc'ler de o kadar tırt. insan witcher 3'ten sonra onun gibi dlc bekliyor. bu baya bildiğin "ek görev paketi" çıktı. baya buglı ve özensiz bir de. yakışmadı insomniac games.
  • ya abi daha dün gotham knights diye bir garabet çıktı acaba hangi oyunu oynamış olabilirsiniz ki çıkalı 4 yıl olmuş oyun oynanamaz düzeyde geliyor, cidden akıl alır gibi değil.

    öyledir değildir tartışmasına girmiyorum benim merak ettiğim hangi oyunu kriter alarak böyle fikirlere yöneliyorsunuz, söyleyin o oyunları bizde oynayalım.

    siz ya kötü oyun oynamıyorsunuz ya da oynadığınız bizim bilmediğimiz oyunlar var.
  • bu zamana kadar olan bütün spiderman oyunlarını bitirmiş birisi olarak, şu oyunu pc ye çıkartın laaaaan diye haykırıyorum.

    edit: sesimi duyup çıkarttılar.
  • tek kelimeyle mükemmel oyun. new yorktan yeni döndüğüm için oyunda new york’u ağ atarak gezmekten inanılmaz haz aldım. ve new york’un bir çok detayı nerdeyse gerçekle aynı.

    oynanışa gelirsek beklentimin inanılmaz üstünde kaldı. yan görevler, ana hikayenin güzelliği, açık dünya olması oyunu harika kılmış. grafiklere hiç girmiyorum bile 4k olmamasına rağmen grafiklerden çok fazla tatmin oldum.

    ana hikayesi de en az diğer detaylar kadar güzel sizi hikayenin içine çekiyor. özellikle spidey’in halisünasyon gördüğü bölümler çok çok iyiydi.

    sonunda miles’ın parker’a gösterdiği olaydan sonra part 2 sorularını aklıma getirdi. herhangi bir bilgim yok 2. oyun ile alakalı ama umarım gelir.

    10/10 oyundur.
hesabın var mı? giriş yap