• douglas adams paranoyak , depresif , her daim yaşadığı herşeyden şikayetçi bir robot tasvir ettiyse de hep sarasım sarmalayasım gelir bu robotu. ruhsal rahatsızlıkları bir yana bırakıldığında süper bir hafızası , güçlü bir mizah anlayışı vardır. serinin en sevilen karakteridir benim gözümde.

    bir de yaşam evren ve herşey adlı kitapta bu karakter evrenin en önemli tüm matematiksel, fiziksel, kimyasal, biyolojik, sosyolojik, felsefi, psikolojik sorunlarını üç kere çözmüş olduğundan ve yapacak birşey bulamadığından dolayı kıvrım kıvrım kıvranırken beste yapmaya karar veriyor ve sonrasında melodisiz bir ninni yazıyor kendine şu şekilde :

    artık ben de uyumak için
    elektronik koyunları saymaya çalışırım
    tatlı rüyalar dileğini kendine sakla
    nasıl da nefret ederim karanlıktan.

    sanırsam bu dizelerle pkd'nin do androids dream of electric sheep'ine bi gönderme yapmış douglas adams.
  • douglas adamsin malum kitabında olabilecek en karanlık şekilde betimlediği, kendisine verilen işleri beğenmeyerek üstün zekasına hakaret sayan; fakat görev bilinciyle hepsini harfiyen yerine getirmekten de geri durmayan ve akabinde bir köşeye sinip saatlerce, ya da tanımsız zaman dilimlerinde sessiz sedasız oturan her eve lazım kabilinden bir karakter.
    her ne kadar uyumak gibi bir özelliği olmasa da, olağan manik depresif durumuna uygun olarak uyuma zorluğu çektiği zamanlarda, saniyede 1.357.446 adet elektronik koyun sayabilme kapasitesine haizdir.
    (bkz: do androids dream of electric sheep)

    tam tersi özelliklere sahip post-modern anti-marvin için:
    (bkz: ben celik arcelik)
  • şimdiye kadar bir kitaptaki* en çok özlediğim karakter. uzay boşluğunda anlamsızca ilerleyen ''hanımların dikkatine, overlok makinesi ayağınıza geldi'' aracıyla karşılaşmasını hayal ediyorum bazen. o makineyi konuşarak bozar, hepimizi kurtarır, sonra sakince bir köşede oturmaya devam ederdi kesin. ama işte ben o diyaloğu duymak istiyorum. çok mu...
  • galaksinin en sadık robotu. evet evet r2d2 dan bile daha sadık.

    (bkz: foton aşkına bu şey çok tatlı)
  • son sözü "i feel good about it" olan depresif robot. marvin gelmiş ve geçecek olan tüm roman karakterlerinden daha sevimlidir. ölesiye mutsuz ve toplantı yapmış 10 einstein kadar çaresizdir. zekanın huzur getirmediğinin dijital kanıtıdır, marvin hayattan nefret eder. varoluşa ve fani yaşamlara dair tüm sorunları görmüş ve çözmüştür. boş zamanlarında insanlığın açlık sorununu ve gelir dağılımdaki eşitsizliği 8 farklı yöntemle çözer. 42 yanıtının sorusunu dahi bilir.

    marvin zeki olmanın huzur getirmediğinin belki de en dikkate değer örneğidir. saygılı lakin kinayelidir. zekası küçümsenenlerin temsilcisidir. dünyanın en zeki varlıklarından biri olsa da kendisine kapı açtırılır. buna pek alınır haklı olarak. "istersen burada bekleyelim, er geç birileri bir kapı inşa edecek." der. "o zaman benden o kapıyı açmamı istersin." diye de ekler.

    marvin mutsuzdur çünkü bizim sürekli olarak hakkında ciklediğimiz büyük resmi görmüştür. yalnızca insanlığın değil tüm varoluşun aynı gidere çekildiğini bilir. yapılan, söylenen her şeyin hiçliğin sınırlarına girer girmez yok olacağını bilir. bu yüzden hiçbir şeyi önemsemez. bu haline rağmen yalnızlığı inceden dert eder. kendisine bile itiraf etmekten çekindiği gerçek dostlarını sevdiğidir. ama bunu belli etmez, arthur dent ve fenchurch'e ayak yapar. "hmm dost neydi, durun da belleğime sorup yanıt bekleyeyim. bu kavram benim için çok eski." der.
  • evrenin en sevimli, en depresif, en aşık olunası robotu. bildiğin hastasıyım. adını duyunca bile gülümsüyorum. o kadar depresiftir ki, yaşamak istemez, bir köşeye gidip kendini kapatır, geminin mutlu kapılarını sisteme girerek depresyona sokar ve kapılar inleyerek açılmaya başlar.

    ayrıca süper zeki olduğu için inanılmaz ayarlar verir ve bütün sonuçlar mutsuzluğa çıkar. örnek vermek gerekirse;

    --- spoiler ---

    marvin: "i am at a rough estimate thirty billion times more intelligent than you. let me give you an example. think of a number, any number."
    zem: "er, five."
    marvin: "wrong. you see?"

    arthur: "marvin, any ideas?"
    marvin: "i have a million ideas. they all point to certain death."

    "simple. i got very bored and depressed, so i went and plugged myself in to its external computer feed. i talked to the computer at great length and explained my view of the universe to it," said marvin.
    "and what happened?" pressed ford.
    "it committed suicide," said marvin and stalked off back to the heart of gold.**

    "i could calculate your chance of survival, but you won't like it."

    "i'd give you advice, but you wouldn't listen. no one ever does."

    on being left in a parking lot for 500 million years: "the first ten million years were the worst. and the second ten million years, they were the worst too. the third ten million years i didn't enjoy at all. after that i went into sort of a decline"*

    "pardon me for breathing, which i never do anyway so i don't know why i bother to say it, oh god, i'm so depressed. here's another one of those self-satisfied doors. life! don't talk to me about life."

    "here i am, brain the size of a planet and they ask me to take you down to the bridge. call that job satisfaction? 'cos i don't."

    trillian: "marvin... you saved our lives!"
    marvin: "i know. wretched, isn't it?"

    "now i lay me down to sleep,
    try to count electric sheep,
    sweet dream wishes you can keep,
    how i hate the night."

    --- spoiler ---
  • douglas adams'in hitchhiker's guide to the galaxy'sinde geminin bilgisayariyla konusup aleti intihara surukleyen paranoid android.
  • ozetle "life.. don't talk me about life"

    ayrica megadethin sweating bullets sarkisinda gecen "it gives me a migraine headache thinking down to your level" da (migraine'siz) marvin tarafindan kullanilmistir, (bkz: hitchhikers guide to the galaxy) bu bir tesaduf mudur, yoksa dave mustaine de douglas adams okuyan bir insan midir merak konusudur.
  • "is there any last service you would like me to perform for you perhaps?" he asked in a kind of hollow rattle. "a piece of paper that perhaps you would like me to pick up for you? or maybe you would like me," he continued, "to open a door?"
  • kendisi yaşlı bir robot olarak şu an istanbul il sınırları içinde herhangi bir robot bakımevinde yaşıyor oslaydı, her yıl doğum günümde kendisine motor yağı, taze yağlanmış civata ne bileyim ıslah hamburger falan götürürdüm.
hesabın var mı? giriş yap