• albert camus’nun yabancı’sı meursault ile yusuf atılgan’ın aylak adam’ı bay c.’yi ilk sayısında dosya konusu yapmış ve hem yazarları hem de karakterleri resmederek ilk sayı kapağına taşımış dergi.
    içeriğinde ise; sadri alışık, nilgün marmara, aziz nesin, bedri baykam, idil biret, tahsin yücel ve yavuz çetin gibi farklı sanat dallarından sanatçıların incelendiği yazılarla bilgi yayılımı yüksek bir ilk sayı hazırlamışlar. mayıs hemen gelsin o zaman.
  • ilk sayısı için konuşmak gerekirse, ortada öyle veya böyle bir emek ve edebi iyi niyet olduğundan "olmamış" demek istemiyorum ama beğenmediğim dergidir. üstteki entryde yazar çok isabetli bir tespit yapmış "yeni yetme genç kişilerin varoluş safsatalarından ibaret" , sert bir değerlendirme ama gerçek ne yazık ki bu. derginin yarıya yakını ısmarlama yazılardan ibaret, ondan da bundan da şundan da koy gitsin yapılmış. özdemir nutku'nun kibir ve ukalalık akan ve hiç bir değer ihtiva etmeyen "tiyatro" yazısı mesela...

    nilgün marmara ve yavuz çetin'le ilgili yazılar, camus/atılgan kıyaslamalı makale oldukça iyiydiler ancak öykü diye dergiye eklenen yazılar sartre'ı bile kıskandıracak düzeyde varoluşa takılıp kalmış "eserler".

    ikinci sayısını gördüm geçen gün, rafa elim dahi gitmedi - ki son zamanlarda 4-5 tane edebiyat dergisi okuyorum- iyi niyetli bir "deneme" ancak yayın ömürlerinin pek de uzun olacağını sanmıyorum.
  • havaş'ta tanıştığım bir kız sayesinde ilk defa gördüğüm kültür-sanat ve edebiyat dergisidir. pek güzel içeriği vardır. hele o dip notları harikadır. ikinci sayısında sylvia plath ve nilgün marmara ' nın yolunu öyle güzel kesiştirmişler ki, bir solukta okuyabilirsiniz. havaş' da yanımda oturan güzel ablaya da ayrıca teşekkür etmek isterim. keşke numaranı da isteseymişim.
  • iki ayda bir çıkan kültür, sanat ve edebiyat dergisidir. şuana kadar iki sayısı çıkmış. bir sylvia plath ve nilgün marmara hayranı olarak ikinci sayısıyla dikkatimi çekmiştir. inanılmaz derecede güzel plath ve marmara analizi yapılmış bu sayısında, benim gibi seven varsa tavsiye ederim. yine en sevdiklerimden olan friends dizisinin yer aldığı bir yazıda mevcut, 'kapitalizmin teneffüsü friends' başlığıyla. ama ne yazık ki çok orijinal gelmedi yazı bana, pek sevemedim. friends kısmı da plath ve marmara kısmı kadar güzel olsaydı 4x4'lük diyebilirdim. son iki yılda artan bu tarz edebiyat dergilerinden hemen hemen hepsinden alıp okudum, düzenli olarak (bkz: kafkaokur)'u takip ediyorum, şimdi bir de masa eklendi, fakat içlerinden en iyi baskı malzemesi kullanan dergi de açık ara masa'dır, diğerlerini çevirmeye kalmadan yırtılıyor hemen. umarım böyle güzel devam eder.
  • kaynak belirtmeden yazarlardan alıntı yapıp, kendilerine kaynak sorulduğunda doğru ve tatmin edici bir cevap vermeyen sözde edebiyat dergisi.

    bu entry'i girmek için iki hafta beklediğimi de belirtmek istiyorum her şeyden önce. dergiye yaptığım yorumun sebebi olan olayı aşağıda anlatıyorum, aşağıya buyrun sevgili edebiyat sever suserlar.

    şu alıntının kaynağını kendilerine sordum instagram hesapları vasıtasıyla. ilk önce yazar hanımefendiye ulaştım, o sırada da dergi hesabına mesaj attım, dergiden cevap aldıktan sonra hanımefendi de dönüş yaptı ve tatilde olduğunu söyledi. ben de zaten dergi hesabından dönüş yapıldığını, teşekkür ettiğimi söyledim kendisine. dergi hesabından aldığım cevapta, bana metinler kitabından olduğu söylendi alıntının; ancak tam sayfa vermelerinin ertesi gün mümkün olacağını söylediler. ben de peki dedim kendilerine bunun üzerine. evdeki kitabıma baktım; ancak göremedim. daha sonra e-kitap halinden de arattırdım bahis alıntıyı; olur ya bendeki kitap 2. basımdı, belki çıkartmışlardır filan diye düşündüm, yani hala iyi niyetliyim. orada da bulamadım. kendilerine durumu söyledim ve tam sayfa bilgisi istediğimi bir hafta sonra onlara ilettim ki onlar bana zaten ilk mesajın ertesi günü ulaşacaklarını söylemişlerdi aslında. bir hafta daha üzerinden geçmesine rağmen ve üstelemelerime rağmen mesajlar "görüldü" şeklinde de etiketlendiği halde instagram'da, bir dönüş olmadı.

    bu alıntı nilgün marmara'nın kitapları dışında bir yerden de olabilir, hala kendileri bir alıntı uydurdular diye düşünmüyorum; ancak bir edebiyat dergisi ortaya çıkartmaya cesaret edip bunu kaynaksız yapmak ne demektir? ben lisans okuduğum boğaziçi üniversitesinde, referansız alıntı yapsam intihalden soruşturma açılırdı hakkımda. umuyorum her nereden aldılarsa bu alıntıyı, en kısa zamanda kamuyu rahatlatacak şekilde paylaşırlar ilgili insanlarla.

    başka suser arkadaşlar da kendilerine ulaştılar ve onlar da elleri boş bekliyorlar hala. bakın, bir şey ile itham etmiyorum dergiyi; ancak bu iş böyle yapılmaz arkadaş. ben değilim bir şey ortaya koymaya cesaret eden, sizsiniz. o zaman düzgün yapacaksınız işinizi. ben sözlüğe entry girerken bile apa referans veriyorum.

    edit: imla
  • arka kapak ,ayraç,sabit fikir ve son olarak karakargada sonra dergisiz kaldım
    bu dergiyi yeni gördüm fakat girdileri gördükten sonra başlamadan ,bitirdiğim dergi
  • instagram hesabından nilgün marmara'ya ait olmayan cümleleri onun imzasıyla paylaşan dergi.

    https://instagram.com/p/bipkpskbhov/

    fotoğraf, yayınladıkları dergidense ki öyle görünüyor, durum daha da vahim.

    yani onlarca kitabı olsa hadi bakmaya üşendiniz falan diyeceğim ki öyle bir hakkınız da yok, ama nasıl oluyor da yalnızca 4 kitabı olan bir yazarın kitaplarını açıp okumaya eriniyorsunuz? bu kadar mı zor yani? internette bulduğun cümleyle hakkında yazı yazdığın kişinin üslubunu ayırt edemiyorsan ne anlamı kaldı yazdığının?

    en büyük hata elbette yazıyı kaleme alanın ama o yazı yayımlanmadan evvel birinin de çıkıp "bunu nilgün marmara mı söylemiş sahiden" dememesi de derginin geneli hakkında yeterince bilgi veriyor sanırım.

    edit: yazdığım entry'yi şikayet edip sildirmek için verdiği çabayı, instagram'daki malum paylaşımını silmek için harcamaya tenezzül etmeyecek kadar da özgüvenli dergi!
  • popüler edebiyat ağırlıklı dergiler arasında biçimiyle fark yaratan, derli toplu ve kaliteli bulduğum bir dergidir. popüler edebiyat dergisi değil de, edebiyatı da içeren bir kültür sanat dergisi demek daha doğru olur.

    masa dergi ile edgar allan poe kapak konulu son sayısı ile tanıştım. kapak konusunun işlenişini, anlatım dilini oldukça başarılı buldum.

    sosyal medyadan, iki ayda bir yerine aylık olarak çıkacağını duyuran dergidir şu sıralar. takipteyim.
  • (bkz: edgar allan poe) gibi bir kapakla ;bel altı vuruşun kralını yapmış ;her ay ,takip ettiğim aylık dergilerimi almaya giderken ,ciddi ciddi bakıştığımız fakat burada hiç yorum görmem sebebiyle,hep göz ardı ettiğim bir dergiydi.
    malum kapak resmini görmemle ;almamak olmaz dedim ;en azından reis için bir hak vereyim dedim.
    (bkz: gamze iyem) kim bilmiyorum ama ya kalemi çok keskin biri;ya da bu sayıya çok emek vermiş,bu ablanın hatrına bi daha ki ay;(bkz: elif şafak) konusunu bile işleseler alacam; dergiyi tam anlamıyla okumadım ama okuduğum 2 makale buram buram kalite koktu bir emek var;
    alımını bıraktığım dergi;(bkz: tuhaf dergi)
    edit;
    derginin sadece ilk editör kısmını ve edgar allan poe ile alakalı kısmı okuyup beğenmiştim fakat dergi sadece o kadarmış.

    karakarga dergi ,yayın hayatına son verdiğinde ;ben de geçecek dergi aramıştım,varlık-ayraç-notos-ot-kafa -kafkaokur ve en son tuhaf dergiyle yollarımı ayırma kararımı almıştım ve migros raflarında çok kesiştik bu masa dergiyle;
    en son tuhaf'ın son sayısından irrite olmamla ;gidip masa dergiyide satın aldım.

    dergi için olumlu konuştuğum (bkz: gamze iyem) malasef derginin tamanını oluşturmuş;yazılar arası kopukluk çok fazla var ve editör ne isterse o oluyor havası var dergide,

    (bkz: edgar allan poe) tanıtılıyor ve hiçbir kitabından söz edilemiyor;hele hele bir bilim adamı olmamasına rağmen tarihte hiçbir bilim adamının açıklayamadığı bir soruyu bilim tarhine yerleşecek şekilde açıklamasına bile değinilmemiş.

    dergide inanılmaz süslü yazma takıntısı var,bütün yazarlar edebiyat sınavında kompozisyondan tam almak isteyen ergenler gibi yazıyor ,kimse ne anlatmak istediğini tam verebildim mi?derdinde değil.

    derginin avantajları;çok çok kadın yazar var ve bu iyi bişey,
    -varlık dergisi kadar aşırı muhalif değil, ama karşıt bir duruşları var ve göze batmıyor,edebiyat dergisinde siyaset itici duruyor çünkü.
    -ünlü isimler olmassa bizi kimse okumaz algısı yok ama biraz bunun eksikliklerini hissettikleri için yekta kopana falan biraz bulaşmışlar oda eğreti durmuş ,söyliyeyim.

    negatif yanları;süslü yazma çabası
    -kendi çok tekrarlaması
    ve biraz içi boş yazılar

    tavsiyem ;(bkz: arka kapak)çok çok mükemmel bir dergiydi fakat siyasete bulaşıp ,yandaş olmayı seçtiler.az çok çizginiz aynı gibi duryor ve malesef bana arka kapak'ın kötü bir taklidi gibi geldi;editör hariç biz burda niye yazıyoruz havası var dergide,
    ben bir daha almam bu haliyle dergiyi ve bu gidişle feminist bir oluşuma dönüşür bu kafayla ,
    kesinlikle yazıların içi doldurulması şart ve en azından işlenen konu hakkında daha detaylı ve ana hatlarıyla bilgiler verilmeli,

    dün yazdığım olumlu yorumu bugün editleyip kendimle ters düşmek istemezdim ama satır satır okudum dergiyi.
  • temmuz-ağustos sayısında yaşar kemal, eylül-ekim sayısında da poe dosyasıyla beni kendine bağlamış olan dergi.
hesabın var mı? giriş yap