massimo dutti

• çalışanları garip mağaza.
  
  "şu kaç lira?" diyorum, "o indirimde değil!!" diye cevap veriyor bana. peki "şu ne kadar?" diyorum, üzerinde etiket yok çünkü, "yeni sezon o" diye cevap alıyorum.
  üstelik bu başıma ilk kez gelmiyor.
  
  anlaşamadık sanırım, beni çok paçoz gördüler ya da, nasıl bir satış mantalitesiyse.
• "şöyle on numara bir gömlek alayım artık" diyerek girdiğimde çok müşteri olmamasına rağmen hiç bir mağaza görevlisinin artık tipimden midir nedir bilmiyorum benimle ilgilenmediği, farkedilmek için salak salak oraya buraya bakındığım, ama başımı öne eğip yine farkedilmeden çıktığım mağazaya sahip marka.
  
  zengin suratı yok demek ki bende. nerede satılıyor lan bu surat?
  hayır bana tavsiye eden arkadaşın tipe bakıyorum, bildiğin pele lan.
• böyle boş vakitlerinde ata binmekten hoşlanan, üşüdüğü zaman şömine yakan elitist orta yaşlı kostümü tasarlıyormuş gibi bir imajı var.
• massimo dutti'nin müşteri profilini görmek için indirim günlerinde mağazanın önünden geçin ve şöyle bi içeri bakın. kadıköy salı pazarı bu kadar talan edilmiyor. istinye park mağazasında yemin ediyorum malları yere atmışlardı. işportacıya çevirmişlerdi mağazayı amına kodumun aç köylüleri.
• online satın aldığım ürünlerin paketlenişindeki zerafet, faturanın konduğu zarf, beğenmediğim ürünlerin mağazadan iadesi ve anında para iadesi ve hiç soru sorulmaması gibi özellikleri ile kendilerine teşekkür etmek istediğim firmadır.
  müşterilerinize yaklaşımınızın tüm firmalara örnek olması dileğiyle...
• müşterileri psikolojik açıdan acilen incelenmeli dediğim mağazadır. ciddi anlamda bağımlılıkları var. koca koca insanlar, kimi doktor, kimi müşavir, kimi pilot indirim diye kafayı sıyırmış hepsi. deliler gibi kuyruk var ve o kuyrukta beklemekten yıllardır gocunmuyo bu insanlar. sanırsın çıplak kalmışlar. ulan alt tarafı çul çaput...
• paranız batmıyorsa buradan sezon içinde alışveriş yapmak gerçekten mantıksız. birkaç şey kestirmiştim gözüme ama 600 lira bayılmak da gelmiyordu içimden. "indirim ne zaman, biz de buranın çocuğuyuz, yabancı değiliz" esnaf ayağıyla indirim olacağını öğrendim ve yarı fiyatına hacıladım. indirime girdiği zamanı belleyip gecikmeden gitmek lazım. beden falan bulunmuyor sonra haliyle.
  
  not: temmuz ve ocak ayının ilk haftasının perşembe günü giriyorlarmış indirime.
• bunu giyebilen adam fittir ve bu adam ben değilim.
• lan nasıl ucuz. fiyatlarını her gördüğümde "bunlar duttiğini öpüyor herhalde" diyorum içimden. böyle laz şivesiyle falan. kendi kendimeyken banalim galiba.
• zengin olsam kesinlikle tepeden tırnağa buradan giyinirdim, başka güzel ve lüks markalar tabi ki var ama buranın mağazasına girdiğimde kapıldıgım his "herşey mi hoşuna gider bir insanin arkadaş!" oluyor. o renkler, o kumaşlar çoğu zaman birşeyi sadece kumaşı veya rengi için alıyorum. çünkü o kadar beğenip ilgimi çekiyor, o kadar orjinal oluyor.