aynı isimde "masum (dizi)" başlığı da var
  • bulunması zor, kaybetmesi kolay olan. gercekten varsa asla kaybolmayan, söylenene göre çocuğun kafasındaki "tabula rasa" boş tablet, bilgi ve deneyim yoksunluğu, bana göre boşu da dolusu da olabilen, ancak tablet doldukça acı veren, himayesi güçleşen.
  • ne pahasına olursa olsun kendi olan, çünkü başka türlüsünü bilmeyen, kabiliyeti başka türlü olmaya yetmeyendir. başka türlüsünün nasıl olduğunu anladığı halde orjinalden şaşmayana da olgun diyoruz. şaşana da şaşırmış diyoruz işte. özümüzde iyiyiz. sonrasına karışmam.

    (ek; masumu, tam olarak suçsuzluk-suçluluk ayrımında düşünmedim. nasıl olacak o zaman? hmm yanlış başlık galiba bu. ama kalsın. kısmen doğru. olduğu kadar.)
  • bu ülkede 29 aralık 2011 şırnak'taki köylülerin bombalanması sonrası anlamını yitirmiştir.
  • küçük görülmeye başlanmış, saf olarak nitelendirilerek önemsizleştirilmiş ve maalesef herkesin bir tilki olmasıyla sayısı günden güne azalan insanların sıfatı.
  • sınanmadığımız günahların masumu sayarız kendimizi. en büyük cürümümüz de bu olmalı.
  • çocukluğumuz, büyümeden önceki halimiz.
  • hintçe okunuşu ve anlamı aynı olan kelimedir.

    isteyen gugıl transleyt'ten kontrol edebilir. (masum kelimesinin anlamı ve okunuşu)

    büyük bir keşif yapmışım gibi sözlüğe koştum ama şurada önceden yazılmış 16 ortak kelime daha varmış

    edit: hindistan ve pakistan'da resmi dil olarak yaklaşık 200 milyon kişi tarafından konuşulan urduca (ordu) dili zaten türkçeden bir çok kelime almış.
  • şehit polis memuru mehmet tuhal'ın annesidir. bu masum insan, oğlu hayatını kaybetmeden önceki gece son rahat uykusunu uyumuş, o kötü sabah da son kez mutlu uyanmıştır. kadıncağızın tavrı, bakışları o kadar masumiyet kokuyor ki haberin verildiği görüntülerde yaşadığı acı bende infial yarattı.

    oğlu hakkari'de polis olup bu kadar kalabalık devlet erkanı ziyaretini hayra yormaya çalışması beni resmen öldürdü bugün. gerçekten acı çekiyorum şu an. bunun sorumlusu olduğu konusunda fikrimin olduğu iğrenç insana lanetler yağdırıyorum. çok büyük acılar çekmesini diliyorum.
  • "sanki ben masumum da sen kendiliginden degistin."
    bi sarkisinda bu cumleyi kuran kaan bosnak'in tersten calisan aklini ve dilini bi film senaryosunda degerlendirebilmek ne guzel olurdu.
  • (bkz: hangimiz değiliz ki zaten)

    "modern toplumda sorumluluğun bürokratizasyonu içinde oluşturulan devasa kolektif güçler, hannah arendt'in deyimiyle 'kötülüğün bayağılığı'nı üretmiştir. yahudilerin gaz fırınlarına en etkin biçimde nasıl gönderilebileceklerini belirlemek üzere formlar hazırlanıp doldurulur; bombardıman uçaklarını kullanan pilotların en ufak bir vicdan azabı duymadan okulları ve hastaneleri nasıl imha edebileceklerini saptamak üzere hedeflerin anonim bırakılmış koordinatlarını taşıyan haritalar basılır. böyle bir dünyada şeytan elbette avının peşinde bir aslan gibi gezeceğine, bir masanın gerisinde oturmayı daha etkili bulacaktır. (...) en iyi işkenceci uzmanlarımızın da eve döndüğünde kendi evlatlarını öptüğüne, hatta bazılarının sinemada film seyrederken ağladığına hiç kuşkum yok. (...) insanları, çocuksu saflığın kendisini çocuksu masumiyet ve güven gibi gösterdiği hayaller üzerine kurulmuş bir mutluluğa hapsetmek demiurge'un adeti olmamış mıdır hep?"
hesabın var mı? giriş yap