• novembre'nin klasik tarzından hiç uzaklaşmadan emek emek hazırladığı huzurlu
    albüm.ilk promo aquamarine'den ve duran duran cover'ından anlaşılacağı gibi de arte novecento ve novembrine waltz arasında bir albüm, ancak scream vokallerin oldukça az kullandığı bir albüm olmasından ötürü classica ve novembrine waltz etkisi vermekten uzak ,bunlara ek olarak albümdeki bütün parçalar bir durgunlaşma kısmıyla ikiye bölünmüş olduğu için düzenlemelerde birbirine benzerlikler kulağa çarpıyor, ayrıca yeni şirketten daha çok kulağa hitab edecek gibi görünüyor.neticede çok güzel bir albüm hazırlamış novembre...
    1. verne
    2. memoria stoica / vetro
    3. reason
    4. aquamarine
    5. jules
    6. geppetto
    7. commedia
    8.the promise (arcadia/duran duran cover)
    9. materia
    10. croma
    11. nothijngrad
  • jules, verne, nothijngrad, memoria stoica parçaları ile esen rüzgarda çiseleyen yağmuru hissetiren kanımca 2006 nın en iyi albümü

    (bkz: pastoral yaklaşım)
  • lat. madde, cisim, cevher, özdek, kereste, gereçler, mevzu, tema, fırsat, neden vd.

    üstad * şöyle söylüyor; "madde artık gökyüzü mahzeninde yani bir indeymiş gibi yaşamaktadır."** o gökyüzü ki hepimizi kuşatan, bir tanrı gibi şemsiyeyle özdeş (yüzyıllar bize o şemsiyenin su geçiren cinsten olduğunu ispat edecektir, delik deşik olmuştur artık o, artık evrende o kadar küçüğüz ki, ben küçüğüm, maddi dünyam benden de küçük. galaksimi delip de çıkasım gelir zaman zaman, şu dizeleri anımsarım: "gözbebeklerimde gezegenler gibi dönen yalnızlığımdan / bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir.."), ama şemsiyenin bir tarafından tutmadıkça korumaz, öylesine bağlı öylesine baskı altında hissettirici ama maddenin kendisi her ne kadar kendi adından o cevher yoksunu akıma bir ad çıkarmışsa da materyalizm deyu, yine de her haliyle caelum'un yani göğün azameti karşısında boynu kıldan ince. madde göksüz yaşayamaz. üstad ekliyor; "proteus kişiliğiyle tanrının ardındaki en eski madde simgelenmektedir." *** peki kimdir o proteus, kimdir ona asıl niteliği bahşeden, varlık durumu nedir, varlığa sırf nasıl yöneldiği ve yönelen kişi olarak, yani evrenin asıl sahibinin insanlar olmadığını, bu yüzden copernicus'un güneş merkezli evren tasavvuruna inanmasa da, ptolemaios'un dünya merkezli evren anlayışına **** dayamış sırtını, salt bu haliyle bile skolastiklerin gözdesi olabilecek, o kafa (her kim olursa olsun denilip denilemez bilemiyorum) neden bahşeder ona bu nefesi? sonraki paragrafa düşelim bunun için.

    proteus aslında neptunus'un çobanıdır hocam, gözetleyicisidir onun; şu bol forslu tanrılar, tanrıçalar aleminin nevi şahsına münhasır kişiliğidir; eli kolu bağlanmadıkça ağzından hiçbir bilgi alamazdınız onun, alabilseydiniz şaşırtırdınız neptunus'u, ama alamazdınız işte. çünkü adamımız çok ama çok sağlam bir kahindir, öyle böyle değil, hatta üç kat daha kuvvetlidir onun kahinliği öyle diyor üstadımız; "...et veluti ter-maximum". diğer biliciler gibi sadece geleceğe dair bir bilgisi yoktu onun, geçmişi de bilirdi, şimdiyi de; ataların bilgeliğine de haizdi, kutsal sözlere de. ***** ama yaşadığı o devasa inde elini kolunu bağlamaz iseniz, ağzından koparamazdınız bilgeliğini, o kutsal sözleri. gerçi teslim olmazdı proteus eli kolu bağlansa, zincirlere vurulsa da. sıyrılırdı yüce görünüşünden, örneğin ateş olurdu, akan su olurdu, vahşi bir hayvan olurdu. ****** sonra bu kelepçelerden kurtulsa da, kurtulamasa da yine kendi veçhesine dönerdi. *******

    protheus işte üç aşağı beş yukarı böyle biriymiş, o halde nerede materia'yla bağlantısı onun, gösterelim; adamımızın hikayesi, "doğanın sırları ve maddenin çeşitli halleriyle alakalı" ********, burası açık. ayrıca proteus, "maddenin sıvı haldeki yönetimi ve idaresinde bulunmasından ötürü bir nevi neptunus'un kölesi gibidir, sürüsünün ya da topluluğunun aslında alelade hayvan, bitki veya madenler türünden başka bir şey olmadığı ve her türde maddenin daha başka türlere geçiş yaptığı ya da tükendiği görülmektedir, bu türlere dönüşün, geçişin ardından (bir misyon yerine getirilmiş gibi), daha fazla alt türlere bölünmeye ve dönüşmeye kalkışmadan uyku ve sessizliğe teslim olur. bu tümüyle proteus'un sürüyle ilgilendikten sonra, beklemeden uykuya dalmasını çağrıştırır. bu sabah veya akşam değil de gün ortasında gerçekleştiği dile getirilmiştir. burada söz konusu olan, dönüşüme hazır ve uygun bir şekilde bekleyen maddenin türlere geçiş durumunun tam ve en uygun zamanının ilk esaslarla son oluş arasındaki orta noktadır; dinsel yaratım sürecinden de ********* bunu biliyoruz. öyle ki o kutsal ifadenin (producat) etkisiyle, madde dolaylı yollardan değil de, yaratıcı'nın ********** elinde bir kerede zuhur etmiş; o, yaratım faaliyetini yeteri kadar sürdürerek, türleri ona göre düzenlemiştir. " ***********

    aslında ibrahim'in kültüründe tek yaratıcıya duyulan ihtiyaç, materia'nın yani madde'nin sembolleştiği proteus kişiliğinin de sembolize ettiği şey gibi bir statü ve konum sahipliğine duyulan ihtiyaç gibidir. maddenin konumu yoksa, o halde kendisi de yoktur, madde statüsüz olamaz, madde göğün egemenliği, şemsiyesi altında saklanır, doğası gereği gizlenir çünkü ephesoslu, ağlayan hemşerimiz demişti: doğa saklanmayı sever. ************

    üstad müthiş belirtir statünün önemini; doğa'nın usta hizmetkarı *************, maddenin üzerine bir güç uygularsa, onu küstürür ve yokluğa itercesine konumundan, halinden dışarı zorlarsa; madde bu durumda (tanrı'nın mutlak kudreti ************** devreye girmeden, yok oluş ya da gerçek manada bir mahvoluş söz konusu olamayacağından) kendisini sıkıntı içinde bulur, bütün daire geçilip de, bu süreç sonlanıncaya değin, bir şekilden diğerine dönüşür durur; eğer kudreti yerinde olursa, en nihayetinde kendine geri döner. ***************

    o halde materia'nın dönüşü, tıpkı proteus'un eli kolu bağlandığında, hakikatini verse de vermese de kendi biçiminden sıyrılarak, değişik veçhelere bürünmesi gibi gerçekleşir, kimi zaman zorlanır, kimi zaman basitçe akar gider (özellikle de akan aziz su olduğunda!) o halde doğaya mı gidiyorsun, ona egemen olmak için kırbacını da yanında taşı, çünkü maddenin kendisi akışkandır, sadece su gibi değil, her türlü kategorilendirmeye göre akışkandır, onu bilmeden egemen olamazsın, ona egemen olmadan bilemezsin; bilgelik buradan geçer o halde, sen bildikçe onun dönüşümünü, düşüşünü, kalkışını, o da seni belleyecek bilge olan diye; o halde bilgi güçtür ****************, güç bilgeliktedir, bilgelik doğayı tanımada, doğayı tanıma ise materia'nın eli kolu bağlandığında gerçekleştirdiği o eşsiz performansta!

    materia'nın o eşsiz performansı, senin eşsiz performansına örnek teşkil eder paşam, bunu kabul et ya da etme, gerçeği değiştirmen mümkün değil, ahmakça materyalist olmana gerek yok bu güce erişebilmen için, asıl yapman gereken işte doğanın bu bilgisine erişmektir, böylelikle dünyanın ve kendinin efendisi olabilirsin, mephistophilis'te ve lucifer'de de arama boş yere; sonsuz hükmediş, proteus'un o eşsiz performansında, o eşsiz performans sana örnek teşkil eder paşam, geç gerisini; vale!

    yıldızlar:

    * http://farm3.static.flickr.com/…61_f16d7ed071_o.jpg
    ** "materia autem sub coeli concavo tanquam sub specu habitat" (de sapientia veterum xiii.)
    *** "sub protei enim persona materia significatur, omnium rerum post deum antiquissima." (a.e.)
    **** http://farm3.static.flickr.com/…68_bf97a72219_o.jpg
    ***** divinatio.
    ****** "ille contra, ut se liberaret, in omnes formas atque rerum miracula, ignem, lympham, feras, se vertere solebat;..." (a.e.)
    ******* "..donec tandem in pristinam formam restitueretur." (a.e.)
    ******** "sensus fabulae ad abdita naturae et conditiones materia pertinere videtur." (a.e.)
    ********* bkz. creatio ex nihilo.
    ********** bkz. yaratıcı/@jimi the kewl.
    *********** "neptuni autem mancipium est, quia omnis materiae operatio et dispensatio in liquidis praecipue exercetur. pecus autem, sive grex protei, non aliud videtur esse, quam species ordinariae animalium, plantarum, metallorum, in quibus materia videtur se diffundere et quasi consumere; adeo ut postquam istas species effinxerit et absolverit (tanquam penso completo) dormire et quiescere videatur, nec alias amplius species moliri, tentare, aut parare. atque haec est protei pecoris numeratio, et subinde somnus. hoc antem sub meridiem, non auroram et vesperum, fieri dicitur; id est, cura tempus jam venerit, quod speciebus ex materia debite prœparata et prœdisposita perficiendis et excludendis maturum sit, et quasi legitimum et inter rudimenta earum et declinationes médium ; quod nos satis scimus ex historia sacra sub tempus ipsum creatíonis fuisse." (a.e.)
    ************ bkz. natura occultatur saepenumero; http://img48.imageshack.us/…herakleitosbaconou6.jpg
    ************* "peritus naturae minister"
    ************** bkz. omnipotens ; kadir i mutlak.
    *************** "nihilominus si quis peritus naturae minister vim adhibeat materia, et materiam vexet, atque urgeat, tanquam hoc ipso destinato et proposito, ut illam in nihilum redigat; illa contra (cum annihilatio, aut interitus verus, nisi per dei omnipotentiam fieri non possit) in tali necessitate posita in miras rerum transformationes et effigies se vertit : adeo ut tandem veluti in orbem se mutet, et periodum impleat, et quasi se restituat, si vis continuetur." (a.e.)
    **************** bkz. nam et ipsa scientia potestas est.
  • kübik yapısıyla mafya babası araçlarını hatırlatıyor bana.lacivert bir materia için çalışıyorum.evet.

    (bkz: daihatsu materia)
  • italyan grup novembre, bu albümden önceki müzikal geçmişinde doom/gotik/death metal ağırlıklı bir müzik yaparken, bu albümde, içinde melankoli ve gotik de dahil olmak üzere çeşitli tatlar barındıran, yani daha önceki stiline benzer ama death etkileşimlerinin neredeyse hiç olmadığı, progresif rock/metal tarzı bir sound’a yönelmişti. birkaç yerde karşımıza çıkan scream vokaller dışında, albümün tamamında clean vokaller hakim.

    albümdeki beste kalitesi, düzenlemeler ve geçişler o kadar iyi ki, grup bunun için baya emek vermiş gözüküyor. bir gruptan beklenebilecek en iyi şeylerden biri olan grup içi kimyanın ne kadar üst seviyede olduğunu şarkıları dinledikçe görebilirsiniz. öyle ki albümde bırakın kötüyü, vasat şarkı yok. daha da önemlisi, albüm öyle bir duygu yoğunluğu içeriyor ve şarkılar sizi öyle bir çekiyor ki, gerçekten bu albümü dinleyip de öyle hemen bırakmanız çok zor. hatta bırakmanız çok zor.

    albümde dikkat çeken en önemli noktalardan biri de, hemen hemen her şarkının ortasına doğru temponun düşüp, şarkıların duraklaması ve yeniden hareketlenmesi. zaten albüm genelinde bu tarz tempo değişiklikleri sıkça yaşanıyor. bunun haricinde, kendimi genellikle gitaristlerle özdeşleştiren biri olarak, bu albümde carmelo orlando’nun vokal performansının gerçekten muhteşem olduğunu söylemeliyim. carmelo resmen destan yazmış bu albümde. kesinlikle hayatımda dinlediğim en hisli, en dokunaklı, en güzel vokallerden biri. kardeşi guiseppe’nin de bateride ona çok iyi eşlik ettiğini söylemeliyim, yoksa kardeşler arasında biraz ayrımcılık yapmış gibi olurum. bu kadar temponun inip çıktığı bir müzikte baterinin önemini düşünürsek, guiseppe’nin de hakkını vermemiz gerektiğini düşünüyorum. ama gene de safımı belirteyim, carmelo bu grup için çok ama çok değerli; şarkı yazımı, şarkı sözleri ve de vokalleri üstlenmesinden ötürü.

    bütün şarkıların güzel olduğunu söyledim ama açılış parçası verne’yle birlikte, birbirini takip eden aquamarine, jules ve geppetto benim favorilerim. hele geppetto’nun 4:40’la 5:55 arası, intiharlık rifler listesinde ilk 10’a kafadan girer. öyle duygusal bir bölüm ki, orayı her dinleyişimde etkileniyorum. aynı şekilde croma şarkısına da dikkat diyorum, çok damar bir şarkı.

    solo gitarlar, albümde çoğunlukla bol reverb’lü bir tonda çalınmış. açıkçası bu seçimin, şarkılara güzel bir hava kattığını düşünüyorum. iyi gitar çalmak için illa virtüözlük sınırında gezinmek gerekmediğini gösteren işte bir başka örnek daha. benzer şekilde “bu olmasaydı iyi olurdu” diyebileceğiniz bir tane gereksiz gitar rifi yok, gitar tonları şahane. albümün genel olarak prodüksiyon kalitesi de çok iyi, kısacası insanüstü bir albümle karşı karşıyayız arkadaşlar. kritiği yavaş yavaş sonlandırırken, “materia”nın tıpkı katatonia’nın bazı dönemlerinde olduğu gibi, en hareketli şarkısında bile garip bir melankolik hava barındırdığını söylemeliyim. tabii bunun en önemli sebebi, carmelo’nun o büyülü sesi. ama albümün sadece doom metal sound’unu içermediğini belirtmeliyim ki, bu tarzı sevmeyenler albümden uzaklaşmasın. neticede novembre, farklı türlerin sentezini yaptığı müziğinde, kendi orijinalliğini katan ender gruplardan biri.

    evet, sonuç olarak karşımızda 1 saati aşkın süresiyle, bir kez dinlediğinizde eminim ki birkaç kez daha dinlemek isteyeceğiniz, bağımlılık yaratan, gayet ruhlu ve kaliteli bir albüm var. materia, gerçekten de 2000'li yıllarda çıkan en iyi metal albümlerinden biriydi.

    carmelo orlando: vokaller, gitar
    guiseppe orlando: davul
    massimiliano pagliuso: gitar

    puan (10/10)
  • "rahim olarak anneye direnme, çoğunlukla adet görme bozuklukları, hamile kalamama hamilelikten nefret, hamilelik sırasında kanama ve kusma, düşük yapma* ve bunun gibi durumlar gösterir. materia yani malzeme olarak anne, bu kadınlarda nesnelere karşı olan tahammülsüzlüğün, araçların ve kapların beceriksiz kullanımının ve giyim kuşamdaki zevksizliğin arkasındaki neden olabilir." carl gustav jung - aspects of the feminine

    "gezegen olarak merkür güneşe en yakındır; bu yüzden de altınla en üst seviyede ilişkilidir. ancak cıva olarak altını çözer ve güneş gibi olan parlaklığını söndürür. ortaçağ boyunca doğa filozofları için karmaşık spekülasyonların konusu olmuştur: bazen ilgili ve yardımcı bir ruh, bir (paredes), (tam olarak "yardımcı, yol arkadaşı") ya da bir familiaris'tir*; bazen servus ya da cervus fugitivus, (mülteci köle ya da geyik), simyacıları hayal kırıklığına uğratan ve şeytanla pek çok ortak özelliği olan kaypak, muzip bir gulyabanidir. örneğin bu özelliklerin en önemlileri ejderha, aslan, kartal ve kuzgundur. simyadaki tanrı hiyerarşisinde mercurius, prima materia olarak en altta, lapis philosophorum olarak en üstte bulunur." carl gustav jung - rüyalar
  • çıkış tarihi nisan 2006 olarak değiştirilmiş novembre albümü. ikinci bir classica vakası olmasını dileyip, nisan'ı iple çekiyoruz.
  • magic,summon,command,support ve independent olmak üzere,bu beş farklı işleve sahip materialar bulunmaktadır.
    materialara canlı demek çok abes olmaz.kullanıldıkça gelişirler ve kullanan kişiye daha fazla imkan sunarlar.master seviyesine ulaşan bir materia,yeni bir materia doğurur.tabi ki doğan materia düşük seviyelidir ve onun da aynı konuma gelmesi için bolca ap*'ye ihtiyaç vardır.
  • bazi sarkilarda arkaya gomulmus garip sesler oldugu konusunda artik emin oldugum albumdur. yine de guzel bir albumdur, classica sevenleri tatmin etmistir kanaatindeyim.
  • japon otomotiv firması daihatsu'nun piyasaya sürdüğü yeni modelinin ismi. özgün bir tasarımı var.

    http://www.daihatsu.com.tr/materia.asp
hesabın var mı? giriş yap