• beşiktaşın saç baş yolduran kaleci listesindeki nadide çiçeklerden.
    artı yönleri :
    + inanılmaz refleksleri var. (en büyük özelliği)
    + karşı karşıya çok iyi kurtarışlar çıkarıyor
    + penaltı atışlarında gayet başarılı
    eksi yönleri :
    - teknik traktörünün daum olması.
    - kokain kullanmıyor olması
    - adam gibi karakterinin olması

    not : beşiktaş değerini bilemedi asper, senden özür diliyorum takımım adına. ne olur duy beni...
  • 2001-2002 sezonunda 6 ay icinde besiktas tarafindan turkiye topraklarina ayak bastirilan 4 (yaziyla dort) yabanci kaleciden dorduncusu. kasey keller turkiye'ye besiktas icin gelmis, inonu'de bir mac izlemis olmasina ragmen tottenham'dan aldigi teklif sonrasi 'karim istemiyor burada yasamak' bonservisi asilamamis ve adaya ucmustur.

    peter kjaer alelacele getirilirken danimarka'dan; 'hadi transfer suresi dolmak uzere biraz acele et' diye kendisini ataturk'te kolundan cekistiren yoneticiye ithafen 'dur evladim ben hasta ve yasli bir adamin cekistirme kolumdan. biraz buyuge saygi goster' diyerek cankaya teyzesi tadi yakalamistir. sonrasi malum super lig'in cengaver forvetleri buyuge saygi gostermemis ve kjaer dedenin topla ilk bulusmasi fileden cikarmak icin olurken sonrasi da yaptigi kurtarislardan cok aglardan cikarirken olmustur futbol topuyla munasebeti. devre arasi bile beklenmeden hadi amca emekliler yatmamis bugun git sen dinlen laflariyla danimarka huzur evine yollanmistir.

    sonra yine devre arasindan once nihat ispanya'ya gitmis transfer gorusmeleri tamamlanmis nihat icin 'onu satan sampiyonlugu satar' diyen daum transfere engel olamayacagini anlayinca 'bari su yedek kulubesindeki sari oglani bize versinler' demis mattias asper icin anlasma saglanmistir ancak nihat saglik kontrolunden gecemeyip turkiye'ye donunce daum thomas mhyre'i alalim biz demis ve sozlesme imzalanmistir. danimarka'dan sonra norvecli kontenjani da dolmustur.

    sonra nihat duzelir transfer olur asper nolacak derler daum'da sen gelme ulan ayi demez o da gelsin der. fevzi'ye o kadar guvenmiyordur yani. isvecli'de tamamdir besiktas kalesini iskandinavya ordusu kurtaracaktir artik. bu kadar transferden sonra fevzi'den nasil bi hayir beklenir bilmem ama fevzi kardesimde o sezon hakketen denisik denisik goller yemistir. sormayin gitsin.

    sessiz asper mhyre'nin sonraki sene icinde opsiyonu olmasi sebebiyle kaleye gecemez cokca. sonra bi gun mhyre'nin kokusu cikmaya baslamistir. daum mecburen oynatir sari oglani hemide trabzona karsi (bkz: 20 ocak 2002 trabzonspor besiktas maci). size cok net soyluyorum ben o macta gosterilen kaleci performansini bi baska trabzon besiktas macinda hakan arikan gosteren kadar izlemedim (bkz: 7 kasim 2009 trabzonspor besiktas maci). buna ragmen sari oglan daum'un kaleci tercihinde gosterdigi yanlisliklarin -sonra fener'de bu tercihlere robert enke macerasiyla devam etmistir- bir halkasi olmaktan kurtulamamistir. sezonun kalaninda mhyre oynamis fener macinda yedigi hatali gollerle hem daum'un hem kendinin hem asper'in kaderini cizmistir. sezon bitince daum gider lucescu gelir. mhyre hadi yallah denir. bizim sari oglan ismi bile gecmez ondeki sene icin. iste tam bu noktada besiktas mondragon'un pesine dustugunde ben evde duvarlara kafa atiyordum nasil olurda da bir kulup elindeki degeri bilmezken karakteri zayif bi adama milyonlar teklif edebiliyordu aklim almadi. neyse besiktas madem mondragon'u alamadik daha iyisini alalim diye oscar cordoba'yi getirdi. asper hatirlanmadan unutuldu.

    ilginc not besiktas o sezon 4 yabanci kaleci getirirken sonra gelen 9 sezonda sadece 2 yabanci kaleci (oscar cordoba ve vedran runje) gorev aldi besiktas kalesinde. bugun hala daum degilde baska bir adam olsaydi o zaman asper nasil bir kariyer koyardi ortaya acaba diye dusunurum ama cordoba geldigi icin ondan sonra buruk bi mutluluk duyarim. buyuk kaleciydi asper. kedi canini yemis panter olmustu. bilemedik degerini.
  • myhre denen dallama ve onu kaleye koyan daum yüzünden beşiktaş'ta barınamamış iyi kaleci.

    trabzon deplasmanında avni aker'de bir kurtarışı vardı orada galiba çok iyi kalecimiz oldu demiştim. sonra ben hiçbir hatasını görmedim, fakat nedense daum abimiz tercih etmedi kendisini. myhre bir torba dolusu saçma sapan gol yedi fakat asper gene oynamadı.

    iyi ki cordoba gelmişti sonraki sezon da kalede sıkıntı kalmadı. yoksa myhre ile yürümezdi o işler. asper topu oyuna sokma bakımından bir cordoba olamazdı ama refleks ve havadan topları daha iyiydi.

    edit: gelen mesajlar üzerine; bahsettiğim kurtarışı, altıpastan gökdeniz'in volesini çıkartmasıdır.
  • 2001-2002 sezonunun ortasında beşiktaş'a nihat'la değiş tokuş sonrasında gelmiş, 5-0 biten bir trabzonspor maçında inanılmaz goller kurtarmış, ancak daum'un tuhaf inadı yüzünden sürekli olarak myhre'nin yedeği olarak bırakılmış, myhre inönü'de serhat'tan saçma sapan iki gol yiyip de şampiyonluk şansımız bitmeden daum tarafından bir daha şans verilmemiş oyuncu. bir sonraki maçta asper'i görünce kalede temiz küfretmiştim daum'a...

    malmö maçlarında hırs yapmasından çekinmekteyim. haklıdır, ne yapsa yeridir.
  • kulüplerin daimi bir kaleci sıkıntısı yaşadığı ülkeye gelip de tutunamamasına hala kafam basmaz. sanırım içler acısı daum zihniyetinin kurbanlarıdan biriydi kendisi de. ne çok adam harcadığımızın, çapımızı gözardı edip yetenekleri hiç ettiğimizin kanıtlarındandır.
  • beşiktaş'ın mrmiç'ten sonraki dönemde transfer ettiği lakin değerini bilemediği en iyi yabancı kalecisi. thomas myhre, peter kjaer, ıke shorunmu, ve aklıma gelmeyen bir sürü kaleciyi toplasanız bi asper etmez bana kalsa.

    beşiktaş yönetimi tarafından hakettiği değer verilseydi kendine şimdi bile beşiktaş'ın kalecisi konumundaydı ve beşiktaşkım saçma sapan kaleci transferleri yapmazdı.
  • pijama ile gol atabilmiş yakışıklı isveçli.
  • beşiktaş'ın en iyi yabancı kalecilerinden biriydi. oscar cordoba ve marijan mrmic ile beraber. tadı damağımızda kalmıştı. gece gece hatırladım. 39 yaşında ve hala futbol oynuyor ülkesinde. çok beğenirdim kaleciliğini.
  • günümüzde sınırlı yabancı haklarından birini kaleciden yana kullanmak tartışıla dursun, efsanevi beşiktaş'ın gudik transfer politikası sayesinde 2001-2002 sezonunda beşiktaş'ın kalesini korumuş üç yabancı kaleciden biridir.

    o zamanlar beşiktaş'da zaten bir iskandinav rüzgarı vardı da, bir kalecimiz danimarkadan *, bir diğeri norveçten *ve bir diğeri bu altın saçlı kardeşimizdi. dede kıvamında bir kaleci, bir de kinder sürpriz yumurta tadında bir başka kaleci ile rekabet etmesine rağmen bir türlü uzun süreli forma giyememişti.

    ancak acayip refleksleri vardı bu sarı oğlanın. altı pastan köşeye vurulan kafa vuruşlarını çıkarırdı.. hey gidi günler hey!
  • dunku trabzonspor macina kadar herkesin "sociedadda bile 3. kaleci" diyerek a$agiladigi,sonra da mactaki performansiyla hepsini got eden kaleci*.

    ayrica,gercekten de genc,yetenekli ve ucuz olmasiyla cmnin guzelligini bir daha ispatlayan kaleci.
hesabın var mı? giriş yap