• cehaletimizi yüzümüze vuran başlık.ışidin başımıza bela olduğu şu günlerde altında dini-politik analizler döşenmesi gerekirken, garip kalmış başlıklardan olmuştur. 21.yy'a damga vuracaksak çare maturidiliğimizi hatırlamaktan geçer.
  • tarih boyunca çatıştığı eşarilik mezhebiyle arasındaki bazı farklar şunlardır:

    1. maturidilere göre kendisine dini bilgi ulaşmamış bir insan aklıyla allah’ı bilir. eşarilere göre bilemez.

    2. insanda bağımsız bir cüzi irade vardır, bu iradeye göre seçimini yapar, allah da insanın bu seçimine göre fiili yaratır. eşarilere göre insanda böyle bağımsız bir cüzi irade yoktur, onu da allah yaratır.

    3. iyi-güzel (hüsün) veya kötü-çirkin (kubuh) akıl yoluyla bilinir dolayısıyla bir şey iyi-güzel olduğu için allah tarafından emredilmiş, kötü-çirkin olduğu için de yasaklamıştır.
    eşarilere göre hüsün ve kubuh akılla bilinemediğinden dolayı allah, bir şeyi emrettiği için güzeldir, yasakladığı için de kötüdür.
  • kurucusu olan imam maturidinin türk olduğu ve takipçilerinin de büyük çoğunluğunu türklerin oluşturduğu ehli sünnet vel cemaat itikadi mezhepleri içerisinde yer alan itikadi mezhep.diğer iki ehli sünnet itikadi mezhebi ise eşarilik ve (klasik) selefilik'tir.yalnız klasik selefilikle günümüzde yaygın olan neo selefilik birbiriyle karıştırılmamalıdır zira günümüzde klasik selefiliğin takipçi sayısı epey azalmış olup selefiyim diyenlerin büyük çoğunluğu suudi arabistanın resmi mezhebi vahhabilikin hegomanyasındaki neo-selefiliğe mensuptur.

    edit ekleme

    maturidilik ile neo selefizmi ayıran en temel faktör tekfirciliktir.zira maturidi ekolü bir müslümanın sahip olduğu düşüncelerde yanlışlık veya sapkınlık olsa dahi kişi kendini müslüman olarak tanımladığı sürece o kişiyi (hatasıyla-sevabıyla) müslüman kabul ederken neo-selefizm fikirlerinde veya inançlarında yanlışlık veya sapkınlık olduğunu düşündüğü kişiyi kafir ilan eder - tekfir eder.bu sebeple maturidilik toplumsal yaşamda karşılıklı hoşgörü ve uzlaşıyı sağlamaya yatkınken neo-selefilik çatışmacıdır.
  • imam maturidi'nin, ebu hanife'nin görüşlerini sistemleştirerek, mutezile ile eş'arilik arasında bir denge sağlamaya çalıştığı, dini nakillerle aklı uzlaştırdığı, ehli sünnet'in iki temel akaidi-kelami mezhebinden biridir.

    akla daha fazla önem vermesi, hilafet merkezi olan bağdattan uzak bir bölgede, semerkant'ta ortaya çıkması, sadece hanefilere münhasır kalması, nizamiye medreselerinde okutulan eş'ari'lik gibi resmi eğitim kurumlarına girememesi nedeniyle ilk yüzyıllarda çok yaygınlaşamamıştır.

    osmanlı devleti, resmiyette hanefi-maturidi çizgiyi benimsemiş görünür fakat uygulamada ve medreselerde daha çok eş'ari-şafii çizgiyi takip eder. halkının büyük çoğunluğu maturidi olan türkiye'de, bugün halen maturidi'ye ait tefsirin türkçe tercümesi yapılmamıştır.

    eş'arilik daha çok şafii ve malikiler arasında, maturidilik hanefiler arasında yayılmıştır. maturidilik, islam'ın türkler arasında yaygınlaşmasında önemli rol üstlenmiştir.

    genel olarak görüşlerini şöyle özetleyebiliriz:

    bilginin kaynağı, duyular, akıl ve doğru haber (vahiy veya güvenilir hadis)'dir. akıl bilgi edinmede önemli bir yere sahip olmakla beraber dalalete düşmemesi için kılavuza ihtiyaç duyar. o kılavuz resul'e indirilen vahiydir.
    tefsirde kılavuzu; 'nakli delillerle yardımlaşarak akli delillere başvurmanın gerekli olduğu' prensibidir.
    maturidi, aklın yalnız başına allah'ı bilebileceğini kabul ederken kulların mükellef oldukları hükümleri bilemeyeceğini beyan eder. yani vahye ihtyacı vardır.

    din tektir, genel ahlak ilkeleri de değişmezdir fakat şeriatlar farklıdır.
    allah'ın zatını zihinde tasarlamak ve allah nedir sorusuna cevap vermek mümkün değildir. allah hakkında bilgi sahibi olmak ancak onun isim ve sıfatlarını bilip öğrenmekle mümkündür.

    allah'ın yüz, el, göz gibi uzuvlara sahip olduğunu zahiren ifade eden ayetleri tevil eder.

    insanı gerçek anlamda fiil işleyen bir varlık olarak görür. kur'an'da insanın dilediğini yapabileceğini karşılığında ödül veya ceza alacağını belirtir. fiilleri allah yaratır, kul kazanır (kesbeder) ve icra eder. fiili yapamayan birine emir verip yasak koymak anlamsızdır.fiilin oluşmasında asıl rol insana verildiğinden kişi sorumludur. mükafat veya cezayı hakeder. insanın yükümlülük ve sorumluluğunun temeli, bir fiil yaratma gücüne sahip olmayı değil, fiili seçme ve elde etme özgürlüğünü kapsar.
    yani mutezile'nin 'özgür irade' kavramını maturidi, 'cüzi irade' kavramına dönüştürerek, eş'ari gibi tümden ortadan kaldırmamakta, sadece frenlemektedir.

    imanın asli unsuru, inanılması gereken şeyleri kalp ile tasdik etmek, inanmak ve benimsemektir. dil ile ikrar ise, kalpte bulunan imanın ifadesi, başkaları tarafındann bilinebilmesi için bir araçtır. dil ile ikrar zorlamayla değişebilir fakat kalp ile tasdik değimez. dolayısıyla ameller imana dahil olmadığı için imanın kendisinde artma veya eksilme olmaz.

    mümin büyük günah işlerse, günahkar veya fasık ismini almakla birlikte, şirk ve küfür günahını işlemedikçe imandan çıkmış olmaz. bu kişiler cehennemde sonsuz olarak kalmazlar. zira kafirden artıları iman etmektir ve iman etmenin ödülünü almaları adalet gereğidir.

    şefaati kabul eder. sadece müminler şefaate hak kazanır. kabir azabını da niteliğini bilmemekle birlikte kabul eder.

    imamet seçimle belirlenir. dini değil dünyevi bir konudur. imamın (yöneticinin) adil ve liyakat sahibi olması yeterlidir.

    kur'an harf ve ses olarak mahluktur, ancak allah'ın kelam sıfatı ezelidir.
    allah ahirette görülecektir. bu görme hissetme şeklinde olacaktır.
    allah'ın insana güç yetiremediği şeyi teklif etmesi caiz değildir.
  • atatürk'ün diyanetin yapılanmasında esas aldığı ekol. diğer ekol olan eşariliğe* göre daha esnektir ve bilimsel düşünceye imkan tanır.
  • ayse böhürler'in bugün yeni safak gazetesinde yayimlanan yazisinda gecen islam ekolü.

    "farklı zeminde bir başka sohbetin aklımda kalan cümlesi ise şöyle oldu: 'itikadi olarak maturidiyiz diyoruz ancak tarih boyunca bu coğrafyadaki devlet geleneği eşariliği teşvik etmiş ve etmeye devam ediyor. hakim din anlayışı ibadetlerinizi yapın ama sosyal meselelere ve hayatın gidişine kafa yormayın diyor.'"
  • türkiyedeki siyasal islam akımı, ardındaki ekonomik destek ile beraber yavaşça sönerken geride kalacak kitlenin ideolojik yeniden restorasyonu için tekrardan (tekrardan diyorum çünkü cumhuriyet kurulurken zaten bu anlayış yayılmaya çalışılıyordu) halka propagandasının yapılması şaşırtıcı olmayacak bir islam görüşü. diğer mezheplere göre reformlara daha açık olması ve günümüz popüler tabiri ile "yerli ve milli" tanımına en uygun anlayış olmasından dolayı belki de gelmesi kaçınılmaz başkanlık döneminden sonra türkiyenin temel ideolojilerden birini oluşturması beklenebilir.
  • bu mezhepte ''kalp ile tasdik dil ile ikrar'' mottosu hakimdir. dil ile dile getirilenlere kalben de inanmak gerekmektedir.
  • genel olarak,
    hanefiler maturidi, şafi, maliki ve hanbeliler eşaridir
    diyebiliriz.

    imam el maturidi hanefilerin kelam konusundaki yaklaşımlarını sistematikleştirmiştir.
  • maturidi ile eş'ari mezhebi arasında yirmiye yakın temel farklar vardır. mesela, maturidi'ye göre, peygamber olmak için erkek olmak şarttır, eş'ari'ye göre ise şart değildir (fakat her ikisi de geçmiş tüm peygamberlerin erkek olduğunu söyler). veya müslüman iken dinden çıkıp, tekrardan dine dönen bir insan, eski sevaplarını tekrardan geri alır mı, almaz mı? imam-ı maturidi'ye göre, alır, eş'ari'ye göre almaz.
hesabın var mı? giriş yap