• bunca yıl sönmemiş umudum
    nisan değilse mayıs,
    perşembe değilse pazar...

    (attila ilhan)
  • ayların bir tanesi, baharın canı cananı.
    el üşümeleri nihayet bulur, gönül ücrasına dek ısınır. yağmur yağmaz mı, yağar. ama teklifsiz öpüşmesini şapır şupur getiren bir sevgili gibi..
    ne kadar aziz olduğu müjdecisi nisan ayına ait telaştan anlaşılabilir.
    sokağa çıkarken kötü havanın vücut bulduğu tereddütlerin sonu.
    sandalyelerin sonbahar gibi ters bırakıldığı açık hava kahvelerinde neşe; muhtelif koruların, koru diplerindeki köşklerin, köşkte kilitli odaların sanki sonsuza açılması..
    denizin son hazırlıkları, sahillerin soyunma odası, soğuk dağların envai çiçekle aleni buluşması.
    hep daha fazla açılan müziğin sesi, camdan çıkarılan kollar, umursanmayan rüzgar..
    eskiden olsa elveda çağla, merhaba erik; veli dondurması bir yanda..
    sıfır endişe, sıfıra yakın tasa; hatırlamanın değil unutmanın ayı.
    ne cennette ilk öldürülecekler listesi kalır elinde, ne cehennemin fikri muhterem beyninde...
  • aylardan mayıssa
    ve sevgilinin dizlerinin üstündeyse başın
    sakın şaşırma
    yıldızlar hep böyleydi zaten...
  • yetkililerden 45 gun olmasini acilen talep ettigim aydir. **
  • bazı köylerde tezek anlamına gelen kelime...
  • aynı anda hem karışık, hem huzur verici olabilendir mayıs. şenliklerin ve festivallerin başladığı, güneşin çiçekleri göz alıcı renklere boyadığı zamanlarda sınavları düşünmek; çalışmaktan başınız ağrıdığı zaman tanımadığınız insanlarla konuşmak istemek; bir sabah pastanede kahvaltı ederken, inatla kucağınıza gelmek isteyen bir sokak kedisine yiyecek birşeyler almak, ama yemediğini gördüğünüzde onun hakkındaki düşüncerinizi dile getirirken* sevdiğiniz birine yakalanmaktır. akşamları evlerden gelen çocuk sesleri, çatal bıçak seslerinin eşliğinde eve yürümek; siyah, yüksek bir binanın önünden geçerken bahçedeki onlarca menekşenin güzelliğine hayran kalmaktır mayıs..
    bir yandan son ana bıraktığınız bir projeyi yetiştirmeye çalışırken diğer yandan dergilerin, katalogların arasında kaybolmak, bir ruj rengi seçmeyi o anın en önemli meselesi haline getirecek kadar aptallaşmayı, yüzeyselleşmeyi istemektir mayıs.
    geceleri saatler boyunca internette kalmak; bütün gün çalışıp ne kadar yorulduğunu söyleyen birine "ben hiç yorulmam" diye hava atmak ama yatağa girdiğiniz anla uyuduğunuz an arasındaki dakikaları hatırlayamamaktır ve sözlüğe bu düşüncelerle girip anlamının aynı zamanda tezek olduğunu öğrenip gülmenize neden olan aydır mayıs. hiç bitmesin istenen, huzur veren ama her anı sorumluluk gerektiren..
  • bu sene* mart'ın görevini üstlenmiş sözde bahar ayıdır.
    olmuş son haftası, hala donuyoruz lan... hayır sıcağı sevmiyoruz dedik de, ılıktan hoşlanırız yani. nolur.
  • hayırlısı ile bundan böyle 2013 ve sonrası doğacak pek çok çocuğa isim olacaktır.
    güzel bir ay vesselam, uyanış falan.
  • kardeşim bu hava niye ısınmıyor artık manyak mısın lan sen? mayıs geldi mayıs! hala mart gibi davranmalar, kendini sağa sola atmalar, yağmura-çamura yatmalar falan >:ı

    dünyanın en kışçı, kasvet sever insanıyım benim bile içim daraldı bu havalardan, yetti be!

    "bilader, tam olarak nereye kızıyorsun şu an?"
    - bilmiyorum >:ı
    "evet..."
    - sana evet >:ı

    gerçi ister misin tam da seçimden sonra bahar gelsin? vuu biblical olurdu valla :3
  • kürtler bu ayda düğün yapmazlarmış çünkü mayısın kendisi zaten gelinmiş...
hesabın var mı? giriş yap