• özellikle kuzey avrupa'da epey rağbet gören, slavlar arasında pek sevilen bir içki çeşidi. bal şarabı da denir. finlandiya'da yapılan şekerli varyasyonuna sima adı verilir. birçok baharat kullanılarak hazırlanabilir.

    eski kuzey öykülerinde, anlaşmaların ardından içildiği ve sözü bağlayıcı etkiye sahip olduğu rivayet edilir.
  • meraklısına etimolojisi:

    mead'in türkçesi meselesi kel ali'nin bağına dönmüş. biraz araştırdım. bal likörü ve bal şarabı en çok rağbet gören çevirilerden sanırım. wikipedia bal şarabı olduğunu söylüyor. başka birkaç kaynak genel olarak bal likörü diye çeviriyor. film çevirmenleri de bal likörü diyor; en son the physician filminde de bal likörü diye geçtiğini gördüm altyazıda. med de deniyor; sevgilimin çocukluğunda okuduğu öğretici resimli bir bulmaca kitabında, ki "tarih boyunca insan toplumları" gibi bir konusu vardı, "med, baldan yapılan bir içki"nin vikingler tarafından tüketildiği sözünü okudum. başka bir yerde orijinaline sadık kalma işini ilerletmiş bir kaynağın möd şeklinde yazdığına da şahit oldum. anladığım kadarıyla ortak bir kanı yok, ne söylersen söyle. tüm bu karmaşadan dolayı, memleketimizde insanlar anlaşılabilir olmanın en basit yolu olarak onu ingilizce adıyla, mead olarak anıyorlar. tıpkı burada, ekşi sözlük'te görüldüğü gibi. ben de öyle yapıyorum.

    ama ben bu literatüre bir de ekleme yapmaya karar verdim. bence bu bal birası. vikingler bunu boynuzdan ve o sevdiğimiz tahta kupalardan içiyordu. şarap kıvamında olanı yaygın olmakla birlikte, köpüklü de yapılıyor *. hem bira daha güzel; bu içkiyi en çok vikingler, galyalılar ve antik yunanlar gibi genelde mitoloji ve fanteziye katkıda bulunmuş toplumlar içiyordu. buralara bira yakışır.

    ***

    bunun dışında; cermen ve baltık dillerinde meduz/medus, slav dillerinde genel olarak med, fincede sima ya da hunajaviini (bu ikinci kelime doğrudan "bal şarabı"), isveççede mjöd, favorim olan ve etiketlerimde bulunan ismiyle norveççesi mjød, farsçada da mul ya da mey (bu sözcük de doğrudan "içki"), eski ingilizcesi meodu... vesaire.
  • aslinda icadi sarabin da oncesine dayanan, ama artik ingiltere'de bile kolay kolay bulunmayan, sari, hafif tatli, %13 dolayinda alkol iceren bir icki. serinletilmis olarak icilebilecegi gibi bir miktar tarcinla isitilarak da hazirlanabilir. iki durumda da icilmez, yaninda yatilir.
  • "savaş mjödü" tarifi:

    krigsmjöd
    by henri sorvali © 2001

    you need:
    5 cans (450g/can,”countryside honey” is very good label) of regular honey.
    4 bags (500g/bag) of brown sugar. (=”fariinisokeri” in finnish.)
    30g of yeast
    5 big lemons
    27 litres of water
    1 litre of cranberry/lingonberry/blackcurrant juice.
    a big bucket (for 30 litres) with a fermenting-lock.
    an alcohol-meter

    1. mix all the sugar and honey with almost boiling water ( 1 kg of sugar needs 1 liter of water,but the honey needs more….so mix one bag of honey [450g] with one litre of water!) and pour all of this into the big bucket.

    2. add the 1 litre of juice you bought.it adds a great taste,but contains also a spiritual meaning,as it´s symbolizing the blood of the einherjer.

    3. so…now you have a bucket with hot liquid,right?.there should now be something like 8 litres of stuff in the bucket.

    4. get another small bowl,and mix the yeast with room-temperatured water.this takes approximately a 0,5 litres of water. now,is the yeast mixed completely with the water? good. keep it in the table for a moment and do not add it into the very hot liquid yet,as it will kill the yeast and your mead will never start to ferment.

    5. add the rest of the water (colder,of course….to balance the temperature of the liquid) to the bucket,so that it will be almost full now…and be very sure that the temperature of the water is near to room-temperature,(=ab.22-25 celsius) because if it´s too much below or over that,you´ll never get any alcohol,´cause the yeast will die. use common sense.

    6. add the contains of the yeast-bowl to the big bucket. yes, you schmuck.the one where is that30 g of yeast mixed with that 0,5 litres of water.

    7. wash the lemons and chop them (don´t peel!) into slices.add the slices into the bucket now full of still non-fermented mead. mix the whole package.

    8. close the bucket,pour some water into the fermenting-lock (to get the process starting) and keep the bucket in a warm place.(bathroom is ok….but the ideal temperature is something like 25-30 celsius.) and try not to move that bucket during the fermenting-process, as we don´t want yeasty drinks,right?

    9. wait for a day,maybe two,and the fermenting should begin.however,if it doesn´t,continue adding half a kilo of normal (white) sugar and wait for a day or two.if nothing happens,continue doing that as long as needed. if that doesn´t help,throw that shit away and buy beer….lots of beer.

    10. let the mead ferment for three weeks in the bucket.after that,it should contain something like 8 percent of alcohol.if it doesn´t,you can pour some more sugar into the bucket and wait for a couple of days.

    11. so….now you have about 30 litres of mead with alcohol…but where are the bubbles?don´t panic,we´ll continue the work to get them. bottle the mead into plastic (for you own safety) bottles (pepsi,fanta,etc…whatever bottles you have,just try to get bottles with capacity of 1,5 litres as it´s the most ideal size.) it´s your own decision how you´ll get that mead into the bottles,but i recommend to do it with siphon. (suomalaisille siis lappo.). and be warned,the last 1-3 litres of the mead in the bucket have all the yeast which has gone down to the bottom during fermenting ,so it would be wise just to throw them away.trust me,you don´t want to get a hurting stomach. i know.

    12. so,now you have filled you bottles with mead.add one teaspoon of sugar into each bottle before closing them.(be quick,as in the next second you´ve done it,the mead starts to burst out in a really fast speed!).close the bottles and let them be in warm place for a half a week or week,depending how much you want carbonic acid (=bubbles). besides the bubbles,you´ll also get from one to two percents of more alcohol,which is always a nice side-effect.

    13.drink heads off while singing "oppi fjellet" or something as cheesy. and remember a toast for the fallen ones!
  • çin'de bulunan mö 7000'den kalma içki kaplarından anlaşıldığı kadarıyla dünyanın en eski içkisi. sırpça/boşnakça'da bal anlamına gelen med'in kökeniyle yakından ilgisi var sanırım. içkiyi eskiden balla yapmak da aşırı mantıklı çünkü masif şeker barındıran başka hiçbir şey yok. maya yapma imkanı yokken de yağmur suyunu bekleterek havadan bakterilenmesini ve maya kapmasını bekliyorlarmış.

    tarih boyu da tek bir tarifi yok, herkesin mead'den ne anladığı farklı. ortak olan tek şey bal.
  • su bardağı kıvamında kahverengi bardak ile sunulan bal bazlı gayet lezzetli alkollü wiking içkisi. genelde özel zamanlarda evlilik, balayı gibi durumlarda sunumu yapılır.
    yalnız ballı mallı diye masum bir içki sanılmasın. eğer alışık değilseniz, 3 bardaktan sonra mideyi sindirim sistemini (kusarken çıkacak her şey sandım) birbirine katan içiki. asıl sorun alkollü olduğunuzu anlamıyorsunuz yani kafanız yerinde oluyor. kanımca mide ve sindirim sisteminin tepkisi alkolden değil de içkinin yapısından kaynaklanıyor.
    (bkz: ben sarhoş değilim)
  • dün fermente olmaya bıraktığım, 26 saattir içinden gelen mayalanma sesleri durmayan garip içki. resmen çatırdıyor şişe. fakat su dolu bardak ve hortumla yaptığım hava kilidine pek az bir kabarcık ulaşıyor. nedendir bilemedim. tadına 1 ay sonra bakacağız artık.

    bunun dışında binlerce tarifi olan içkiymiş. 15. yy avrupa tarifine bakacak olursak:

    malzemeler:

    yarım kilo bal

    iki yemek kaşığı şeker

    bir yemek kaşığı yaş veya kuru maya (granül de olur)

    bir adet limon

    5 lt su.

    hazırlanışı:

    közün üzerine konan bakır veya emaye kap kızdırıldıktan sonra, bal içine dökülür. köpüklenen bal köpükleri yükselmeyi bırakana dek karıştırılır. siyaha yakın kehribar rengi alınca da kap sulandırılır ve siyaha yakın bir su elde edilir.

    maya ılık suyla beraber yarım saat bekletildikten sonra (üstü kapalı olacak) şişeye aktarılır.

    üzerine bal ve su karışımı eklenir.

    üzerine limonun tümünü sıkılır.

    şişe kapatılıp hafifçe çalkalanır ve balın iyice çözünmesi sağlanır.

    kapağına hava kilidi veya ozenti nickli arkadaşın bahsettiği gibi ucu delinmiş balon takılır.

    balon inince ya da hava kilidine kabarcık gelmemeye başlayınca, boru yardımıyla ilk şişedeki şarap, ikinci bir şişeye aktarılır ve ölü maya dipte bırakılır.

    ikinci şişeye sıvı aktarırken ikinci şişeye giren hortum en dipte ve yatay olmalıdır. böylece hava ile en az temas sağlanmış olur.

    yeni şişe 2-3 hafta arası dinlendirildikten sonra içmeye hazır hale gelir.

    afiyet olsun.

    not: şarabı berraklaştırmak için içine bentonit denen kum gibi bişey koyuyorlar. sahiden de kristal gibi berrak oluyo şarap. ben bulamadım. bulanlar koyabilirler.

    progress editi: 2 gün oldu hala fısır fısır mayalanıyo. şiddeti artarak devam ediyo.

    edit2: 6 gün oldu hala mayalanma devam ediyor ama şiddeti azaldı.

    edit 3: mayalanma durdu. şişeye aktarırken biraz tattım. cider gibi olmuş tadı.
  • islam felsefesi ve islam kelam'ında nefsin bedenden ayrılışı sonrası durumu.
    yani öldükten sonra ne olacağız,
    sadece ruhen mi dirileceğiz, bedenimiz de mi dirilecek vs. gibi konular bu meâd başlığı altında irdelenir.
  • türkiye'de uzun bir süre arayıp en sonunda dayanamayarak almanya'daki bir şirketten tam 6 şişe sipariş etmiştim. yaklaşık 1 ay sonra gümrükten posta geldi ve tabii ki gidip koliyi almamız gerekiyordu. annemle gittik mertere. koliyi alırken içini açtılar baktılar alkol. ben de o sırada alkolün geçmesinin yasak olduğunu bilmiyordum.
    gümrük elemanı: "alkol var bunu veremeyiz" dedi.
    ne yapacağız diye sorduğumda geri gitmesi lazım dedi.
    gözümün önünde elven magic, vikings blood adlı meadlerim kolisine geri konup almanyaya geri gitti.
    allahtan satın aldığım firma anlayışlıydı da bana meadlerin yerine aynı fiyatta indirim kuponu verdiler başka ürünler aldım.
    en son avusturya'da bal likörü içtim ama mead'le aynı şey midir tad olarak bilmiyorum.
    bir gün iskandinavya'ya gidersem içmeden dönmeyeceğim.
  • norveç mitolojisinde, savaşta ölüp cennete giden askerlere memelerinden sınırsız "mead" sunacak dev bir keçi vardır. adı heidrun olan bu keçi, læraor (ingilizce karşılığını bulamadım, o harfi değil de şu ö'nün garip olanı gelecek araya) ağacının yapraklarını yiyerek mead isimli bu enfes içkiye dönüştürür. devasa olarak tasvir edilen bu keçinin memeleri, valhalla isimli cennette sefa süren "einherjar"lar için bir nevi bar görevi görecektir. (einherjar savaşta ölüp cennete gidenlere deniyor. bir tür şehitlik kavramı.)
hesabın var mı? giriş yap