• zerdüşt dinine mensup bu arkadaşlarımız timsahı, efendim, inek'i kutsal sayarlar veyahut sanırlar. su ve toprağa mahalli bir ozan gibi saygı duyarlar, hatta öyle saygı duyarlar ki, ölülerini gömmezler. onları kuleler üzerine koyarak yırtıcı kuşlara yem etmeye çalışırlar, ölümden sonra ruhun hep arzuladığı özgürlüğe kavuştuğu konusunda bir de inançları wardır.

    (bkz: ahura mazda)
  • sasani imparatorluğu döneminde mezdek adında bir zerdüşt ortaya çıkarak allah tarafında görevlendirildiğini mecusiliğin gereği gibi yaşanmadığını kendisinin bunu halkın iyiliği için değiştireceğini ve mucizesininde ateşi konuşturmak olduğunu söyleyerek dönemin padişahı melik kubat firuz'a bile bunu kabul ettirmiştir.

    mezdek sayesinde mecusilik eski dönemde farklı bir anlayış haline gelmiştir. öyle ki; mal ve kadınların herkes tarafından ortak olarak kullanılabileceğine dikkat çekmiştir. '' bir adam eve geldiğinde kapının üstünde külah (o zamana ait fes gibi bişey) asılı görürse karısının meşgul oldğunu ve iş bitene kadar girmemesi gerektiğini yada bir misafirlik esnasında gelen misafirlerin ev sahibinin karısıyla sırayla ilişkiye girmekte sakınca olmadığını söylemiş ve bunu o dönem bütün halk kabul edip uygulamıştır. avam sınıfının sapkınlıkları artınca mezdekve bu inanışa sahip herkes kafası aşağıya beline kadar olan bir çukura daldırılıp üstünede toprak atarak katledilmiştir. zaten islamiyet öncesi olan bu inanış haliyle günümüzde varlığını tamamen yitirmiştir.
  • "magician" kelimesinin kökeni olabilir gibi sanki.
  • hz. ibrahim'in gece ac kapisina gelen, fakat geri cevirdigi ardindan "yaratici" tarafindan
    -benim nefes almasina izin verdigim, benim yarattigim insani neden yargiliyorsun
    demesi uzerine ibrahim'in sirtinda tasimak sekliyle evine aldigi ve yedirip icirdigi misafir ettigi yasli adam..
  • hacc suresi 17. ayete göre hristiyan ve yahudiler gibi mümin ve ehli kitap sayılmaktadırlar.
  • cocukken elimi yuzum camura bulanmis bir sekilde eve dondugumde babam boyle derdi bana: 'benim sufli, mecusi kizim'. bir sevgi sozcugu olarak da algilanabilir yani. en azindan ben öyle ummak istiyorum. (bkz: sufli)
  • mecusiler ancak sönmeyen ateşe perestiş ederler.
  • yanlış söylenişi için (bkz: meccusi)
    meccusi'nin de çocuklara isim olarak da konulabilitesi var gibi gibi.

    hakikaten, düşünsenize bir nasıl havalı bir isim olur:
    fransız kibarlığında: - quel est votre nom? + mon nom est "meccusi"

    almanlar saygı duyar: - was ist dein name? + mein name ist meccusi. nein, das ist nicht mecusi! hayyyt!! das ist meccusi

    amerikan yavşaklığında: - heyy! look up mekkuzy, your mc cuzzy is here!!*

    arap kavuruculuğunda: - me(ee) ismuke? + ismem "meccusi"

    italyan mimikleriyle: - qual e il tuo nome? + il mio nome e "meccusi".

    şaka len şaka, gaza gelip "yakmayın" çocukları.
  • magi sözcüğü (magus teriminin çoğulu) latincedir ve yunanca magoi kökünden gelir, ilk kez eski farsça'da magus olarak ortaya çıkmıştır. eski ingilizcesi mage'dir ve ingilizcede "büyü" anlamına gelen magic, kökü buradan gelir.

    mecusilerden ilk bahsedenlerden biri yunan tarihçi heredot'tur (mö 484-425). heredot, mecusilerin media'da (kabaca iran'ın kuzeybatısı) yaşayan aziz bir papaz sınıfı olduğunu ve medes'i oluşturan ilk altı kabileden biri olduklarını belirtmişti. ancak iran imparatorluğu mö 6. yüzyılda bu bölgeye yayıldığında, büyük olasılıkla mezopotamyalı olan eski median dininin papazları dinlerini tek tanrılı zoroastrians dinine uyarlamaları gerektiğini düşünmüşlerdi; fakat bu yavaş ve sancılı bir süreçti. mö 521-486 yılları arasında iran imparatoru olan büyük darius ve mö 560-330 yılları arasında achalemenid hanedanının ilk krallarından biri, median sarayındaki mecusilerin rüyaları yorumlayabildiklerini fark ettiler ve bunun üzerine onları iran devlet dininin yerine tercih ettikleri kaydedilmiştir. bunun doğruluğu bilinmemekle beraber, heredot'un yazdıklarından, mecusilerin iran zoroastrians dininin papazları olduklarını; kendilerine, şamanların ya da şifacılarınkine benzer görevler verildiğini anlıyoruz. bir diğer görevleri de iran imparatorlarına astrolojik danışmanlık yapmaktı. çok geçmeden güçlü dini etkileri olan insanlar olarak görüldüler ve imparatorluk sınırlarında bilge adamlar olarak saygı gördüler.

    darius'un buyruğu altındaki mecusilerle ilgili önemli bir kaynak, mö 506-497 arasında yazılan, iran hükümdarlığına ait çok değerli çivi yazıları olan persepolis tahkim tabletleri'dir. bu metinlerde mecusilerin dini ve politik alanlarda olmak üzere iki mevkide yetkilendirildikleri görülür. yönetici ve papazın görevlerinin aynı kişilere verildiği bu yöntem, o zamanda yakın doğu toplumlarında sıkça uygulanıyordu. iran'ın başkenti persepolis'teki kurban edilme törenlerini anlatan figürlerde de gösterildiği gibi, mecusilere dini anlamda önemli sorumluluklar veriliyordu. tabletler mecusileri ateş yakıcılar olarak tanımladıklarından, bu ayin eski iran'ın en büyük tanrısı ahuramazda'ya adanan bir ateş olmalıydı. antik yunan tarihçilerinin ifadeleriyle birlikte, tahkim tabletleri, mecusilerin iran imparatorlarının kraliyet sarayında bulunduklarını ve iran'ın en üst düzey dini törenlerinde ve yönetiminde yer aldıklarını gösteriyor.

    mö 331 kışında iran'ın büyük iskender tarafından istila edilmesiyle birlikte achaemanid hanedanı birdenbire sona erdi. her ne kadar eski kaynaklar iskender'in sarayında mecusilerin türlü törenlere katıldıklarını söylesede iskender'in birçok zoroastrian tapınağını otoritesi için bir tehdit oluşturabileceği gerekçesiyle yok ettiği bilinmektedir.

    amasyalı gezgin, tarihçi, coğrafyacı strabon (mö 63-21) (bkz: geographika) kapadokya'da yaşayan bir mecusi mezhebinden bahseder. strabon, buradaki mecusileri ateş tapınakları denilen yerlerdeki sunakların üzerindeki ateşlerin sönmemelerini sağlayan ateş görevlileri olarak tanımlamıştır. mecusiler tapınağı her gün bir saat boyunca ziyaret etmiş, burada ılgın ağacı ya da başka ağaçların dallarından oluşan demetleri taşıyarak ateşin önünde büyü yapmış, bunu yaparken de "başlarına, yanaklarından dudaklarını örtecek kadar sarkan keçe türbanlar takmışlardır". görünüşe göre bazı mecusiler aynı zamanda batıya doğru gidip yunanistan ve italya'ya yerleşmişlerdi. inançlarının ve ibadetlerinin izleri, mithras tanrısına dayalı, gizemli antik bir din olan mitraizm'de görülebilir. bu din ms 3. ve 4. yüzyıllarda roma lejyonları arasında oldukça yaygındı. roma imparatorluğu zamanında magi (mecusi) sözcüğü, doğu mezheplerinin temsilcilerini tanımlamak için kullanılan genel bir terim haline gelmişti. hz. isa'nın doğumuyla birlikte de büyü, astroloji ve rüya yorumlarıyla ilgilenen herkese magi (mecusi) denilir olmuştu. öyle görünüyor ki mecusiler roma imparatorluğu'nun saraylarının bir parçası olarak görülmeye başlanmıştı; çünkü bunlardan bir kısmının yüksek mevkilerdeki kişilere refakat ettikleri de biliniyor.

    matta incili'nde (ms 60-80) bethlehem'de hz. isa'yı ziyaret eden mecusilerin tanımı bu konuda sahip olduğumuz tek kaynaktır. metinde, "doğudan kudüs'e bilge insanlar geldi" ifadesi kullanılmış ve sonrasında mecusilerin yıldızlara olan ilgilerinden söz edilmiştir; bu bilgelerden ötürü astrolojiye ilgili oldukları sonucunu çıkarabiliriz. yıldızlara olan bu ilgi, bazılarına göre bilge adamların babil'den geldikleri anlamına geliyor olabilir. babil o dönemin tanınmış bir astroloji merkeziydi. ancak yalnızca getirdikleri hediyeleri düşündüğümüzde (altın, tütsü ve mür) arabistan, mecusilerin geldiği yer konusunda daha akla yatkın bir ihtimal olarak görülebilir ancak burada mecusi rahip sınıfı yoktur. matta hiçbir zaman kaç tane mecusi olduğundan söz etmez, fakat hediyelere bakıldığında bu sayının üç olduğu tahmin edilir. bu hediyeler hıristiyanlar için sembolik anlamlar taşır: tütsü hz. isa'nın mükemmelliğini, altın onun hükümdarlığını ve cenazelerin yağlanmasında kullanılan mür de kaçınılmaz ölümü ve tutkuyu simgeler. matta'ya göre mecusiler bethlehem'a varmadan önce judea'nın kukla kralı romalı herod'u ziyaret etmişlerdi. doğudaki yıldızları gözlemledikten sonra herod'la yeni kral hakkında araştırmalar yapmışlardı. eski ahit kehanetlerine dayanan bilgisiyle herod onları bethlehem'a yönlendirmişti. mecusilerden herhangi bir haber edindikleri zaman geri dönüp onu görmelerini istemişti, böylece yeni doğan kurtarıcıya olan saygısını gösterebilecekti. mecusiler bethlehem'a yaklaştıklarında yıldız gökyüzünde tekrar belirdi. bunu gören mecusiler yahudilerin kralını bulana dek onu izlediler ve hediyelerini krala sundular. ardından astrologlar rüyalarında herod'a dönmemeleri konusunda uyarıldı, onlar da farklı bir yol izleyerek iran'a gittiler. herod bu hileye çok sinirlendi ve bethlehem ve civardaki iki yaşın altındaki bütün çocukların katledilmesini emretti. ancak o sırada yusuf; meryem ve isa'yı çoktan mısır'a kaçırmıştı.

    mecusileri doğudan judea'ya yürüyerek yaptıkları uzun yolculuklarında hedeflerine götüren yıldızın ne tür bir yıldız olduğuna ilişkin pek çok tartışma yapıldı. bu astronomik gizeme getirilen açıklamaların arasında meteorlar, venüs gezegeni, gezegenler arası birleşme noktaları, birdenbire parlayan yıldızlar, kuyrukluyıldızlar ve hatta ufo'lar vardı. günümüzde en çok kabul gören varsayımlar, doğudaki bu yıldızın ya jüpiter ya da halley kuyrukluyıldızı olduğu şeklindedir.

    matta'nın kutsal kitabında bethlehem yıldızını tanımlamak için kullandığı yunanca bir sözcük olan aster bir kuyrukluyıldız olarak yorumlanabilir. fakat bahsettiğimiz zaman diliminde bir kuyrukluyıldıza ait herhangi kayıt var mıydı bilmiyoruz. romalılarda, bir kuyrukluyıldızın görülmesinin genelde sonu kötü biten politik olayların, hatta imparatorun ölümünün habercisi olduğuna inanılırdı. bu da kuyrukluyıldızın yeni bir mesihin doğumunu simgelemediği anlamına geliyordu. fakat türkiye'nin karadeniz kıyılarındaki mecusiler arasında kuyrukluyıldızların iyi şeylerin habercisi oldukları düşünülürdü. bölgedeki krallardan vı. mithridates'in başarılı hükümdarlığında, olumlu göksel işaretler olarak görülen kuyrukluyıldızların öyle önemli bir yeri vardı ki, kral onları madeni paraların üzerlerine dahi bastırıyordu. mö 12. yüzyılda halley kuyrukluyıldızının ortaya çıkması akdeniz dünyasında, özellikle de roma semalarında korku ve şaşkınlık yaratmıştı. çünkü günümüzde herod'un mö 4'te öldüğüne inanılıyor ve birçok bilgin hz. isa'nın doğumunun mö 12-4 yılları arasında olduğunu düşünüyor, bu da halley kuyrukluyıldızının bethlehem yıldızı olabileceğini gösteriyor. ancak kuyrukluyıldız kuramıyla ilgili şöyle bir sorun var: matta, herod ve kudüs halkının bethlehem yıldızını geceleyin görmediklerini söylüyor. eğer bethlehem yıldızı halley kuyrukluyıldızı kadar belirgin bir şey olsaydı, geceleyin kesinlikle görülebilirdi. zeus yıldızı diye bilinen jüpiter, geleneksel olarak krallarla özdeşleştirilirdi. new jersey'deki rutgers üniversitesi'nden gökbilimci michael r. molnar, matta'da yer alan ifadeleri, jüpiter gezegeninin ters hareketi ve duruşunu kastederek, gözlenen yıldızın "geri gitmiş" ve "havada asılı kalmış" olduğu şeklinde yorumladı. molnar, roma suriyesi'nin başkenti antioch'ta tedavüle verilmiş bir madeni para keşfetti. para, isa'nın doğduğu dönemden kalmaydı ve üzerinde başını kaldırmış bir yıldıza bakan bir koç figürü vardı. molnar, bu paranın judaea'nın, ms 6'da roma antioch şehrine katılması anısına bastırıldığına inanıyor. daha sonra yapılan araştırmalarda, claudius ptolemy tarafından yapılan önemli bir astroloji eseri olan tetrabiblos'ta, koç aries'in "judea, idumea, samaria, filistin ve coele suriyesi" dahil kral herod'un hükmettiği yerlerde yaşayan halkları kontrol eden bir figür olarak anlatılıyordu. o zaman paranın üzerindeki yıldızın, roma antioch'un ellerindeki judaea'nın kaderini simgelediği söylenebilir. bu, astrologların koç takımyıldızında bethlehem yıldızının ortaya çıkması sonucu yahudilerin büyük bir krallarının doğuşunu bekledikleri anlamına gelebilir. molnar'ın araştırması, mö 6 yılının nisan ayının 17. gününde gerçekleşen, jüpiterin aries yıldızında bulunduğu ve gezegenin bir ay tutulması geçirdiği gökyüzü olaylarının, ilahi bir kişinin doğuşunda gerçekleşmesi beklenen olaylarla aynı olduğunu gösteriyor. her ne kadar bu kuram üzerinde daha fazla araştırma yapmak gerekse de, eldeki veriler iran'daki mecusilerin gerçek bir yıldızı takip ettiklerini, -ki bu jüpiter oluyor- ve bu yıldızın onları eninde sonunda bethlehem'a, diğer bir deyişle geleceğin yahudi kralına götürdüğüne işaret ediyor.

    (brian haughton- "gizlenen tarih" kitabından özetle derlenmiştir.)

    edit: imla, düzeltme.
  • ateşperest-mecusi-zerdüşt bu üçü de aynı anlamda kullanılmaktadır. zerdüşt peygamberi, zerdüştlük dinin adı… ateşi, ışığı, nuru kutsal sayıyorlar. ateşe tapmıyorlar ancak ateşi kıble kabul ederek ateş önünde dua ediyorlar. en fazla saygı duydukları ışık kaynağı doğal olarak güneş. tüm ibadetlerinde ve bu dinin felsefesinde “iyi düşünce, iyi söz, iyi iş” düstur edinilmiş. “good tought, good word and good deed…”

    mecusîliğin temel düalizmi olan "nur" ve "zulmet" ilkesi, islâmî dönemin ikinci yüzyılından itibaren çeşitli felsefî sistemler üzerinde belirleyici etki yapmaya başlamıştır.

    bu anlamda bir etki ışrâkî filozof sühreverdi'nin kozmoloji teorisinde açıkça görülmektedir. sühreverdî'nin kozmolojisinde kâinat, mecusîlikte yaratıcı ilkeler olan ışık ile karanlığın derecelerinden oluşmuştur.

    ışıklar ışığı (nurul-envâr, ilâhî zat), tüm varoluşun kaynağıdır. ışrâkî felsefenin melekler hiyerarşisi de, mazdek melekler ilmine dayanır (s. hüseyin nasr, üç müslüman bilge, istanbul,1985, 82, 83).

    sühreverdî'nin fizik (cisim) teorisinde de ateş, bir ışık formu olarak yüce ışığın (nurul-a'zam) yeryüzündeki doğrudan vekili kabul edilir. nitekim zerdüşt de ateşi, ahura mazda'nın yerdeki sembolü kabul ederek, ona tazimde bulunmuştur.

    ayrıntılı bilgi için (bkz: #141526926)
hesabın var mı? giriş yap