• kesinlikle hakkında yapılan belgesel-haber yüzeysel işlenmiş. diyor ki devletim bana ne dediyse yaptım. sonra bunlar suç oldu diyor. devlet ne dedi? ne yaptı? bilgi yok. adam mı öldürdü? hırsızlık mı yaptı? ajanlık mı yaptı? suikast mı yaptı? belli değil.

    kameraya gösterdiği mahkeme kararında 2894 gün haksız yere tutuklu kaldığına dair mahkeme kararı var. bu da 7,5 yıl yapar. 33 yıl haksız yere yattığına dair bir karar yok.

    soru işaretleri aydınlatılmamış. insani durum ön plana çıkartılmış.
  • başından geçenlere, haline, giden yıllarına üzülsemde bana nedense samimiyetsiz gelen bir kişi mehmet civelek. ülkemde adaletin ağır aksak işlediğinin farkındayım ama bu adamın anlattıklarında doğru olmayan bir şeyler var gibi.
  • üst insan demişler amk asfasfa. yok artık.

    adamın kurduğu 10 cümleden 8'i, anlattığı 10 hikayeden 9'u yalan.
    sırf el ayak hareketlerinden, cümleyi kuruşundan bile anlarsınız.
  • 4-5 videosunu izledim. net çıkarım yapmak zor ama yatma nedeni galiba terör kumpası.

    kendisi sağlıkçı. 70'lerde 15'li yaşlarda askeriyeye istihbarat sağlıyormuş. istihbarat konusu da dönemin radikal sol örgütleri olmalı. çünkü videolarda jitemden de bahsediyor.

    sağlıkçı olduğu için siyasi dışı bir konuda, organ kaçakçısı bir şebekeyi tespit ediyor. bu şebekenin içinde sağlıkçı bir albay da var. videolarda diyor ki "ben bana emredilenleri yaptım". bu gidip askeriyeden başka komutanlara durumu çıtlatıyor "bu albay organ kaçakçılığı şebekesinin bir üyesi." üstleri de bundan somut kanıtlar istemiş olmalı. bu da çözüm olarak gidip o albayın odasına bir dinleme cihazı koymaya çalışırken yakalanmış.

    istihbarat olayı tersine dönmüş olmalı. albayın odasına dinleme cihazı koyup, terör örgütlerine istihbarat sağlamak suçundan tutuklanmış olmalı. 1976'da yakalanıyor. işkence görüyor. işkence ve 33 yıl hapis olayı ancak siyasi suçlarda olur. videolarda terörden yattım diyemiyor. haklı da. dese, millet çıkıp "dayı sen teröristmişsin ya. devlet boşu boşuna kimseyi 33 yıl içerde tuttmaz" diyecek.

    sonra araya 80 darbesi giriyor. odasına cihaz koyduğu albay o dönemde önemli konum elde etmiş olmalı ki, dayıyı kanıtsız dosyalarla terör üyeliğinden müebbete mahkum ettiriyor.

    dayı yıllarca mahkeme dosyasının içeriğine ulaşamıyor. savcılardan hakimlerden istemesine rağmen, dönemin askeri havasından olsa gerek savcı hakimler pek dosyayı irdelemek istemiyor.

    2000'lerde ortam havası değişince yeni nesil hakim savcılar bir iki kurcalama yapma cesareti gösteriyor. bakıyorlar ki müebbet yediği dosya ortalarda yok. sonra çıkıp "pardon bir yanlışlık olmuş. seni yanlışlıkla 33 yıl içerde tutmuşsuz." deyip bırakıyorlar.

    kendi biyografi kitabını yazıyormuş. birkaç firma kitabı alıp film yapma niyeti varmış. film ve kitabı bekleyelim. orada daha detaylı bilgiler almış oluruz.
  • https://youtu.be/gualbj7osew

    bu videoda neler olduğunu anlatıyor.

    babasının veteriner olduğunu tekrarlamış.

    adanada istihbarata katılmış.

    çalınan organlar-kayıp kız çocuklarını araştırıyormuş.

    tsk mensuplarının da kendi ifadesine göre işin içinde olduğunu görmüş ve onları da dinlemeye başlamış.

    izinsiz dinlemeden dolayı 1 küsür yıl almış. bir albaydan bahsediyor, kendisinin yatması için hakime albay'ın baskı yaptığını söylüyor.

    ilk infazı 11 yıl sürmüş (1 yıl olması gerekirken), araya 80 darbesi böyle giriyor eğer bir ilintisi varsa.
  • 1976'da içeri giren birisi 1990'da faaliyete başlayan jitem'de çalıştığını iddia ediyorsa ortada yalnızca iki seçenek kalır. ya mehmet civelek kendisinin jitem adına görev yaptığını ifade etmesinden hareketle 80 öncesi kürt örgütlerinden birine mensuptu ve itirafçı olarak kullanılıyordu ya da yalan söylüyor.

    pkk'nın 1978'den itibaren örgütlenmeye gittiği göz önüne alındığında, ilk saldırısını da 15 ağustos 1984'de yaptığını ve mehmet civelek'in 1976'da hapse girdiğini düşündüğümüzde ise kendisinin 1980 öncesinde pkk'yla eylem biçimi olarak ortak hareket eden ve bölge coğrafyasına hakim örgütlerden birine mensup olması muhtemeldir. (bkz: kawa)

    diğer seçenek ise kendisinin yalan söyleme ihtimalidir.

    edit: niyet okumak gibi olmasın ama kendisi eğer jitem'de çalışmış olsaydı ve hapse girmeseydi muhtemeldir ki çoktan öldürülmüş olurdu. diğer ihtimaller ise, yaptığı vurgunlardan sonra abdülkadir aygan gibi isviçre'ye yerleşirdi, ya da adil timurtaş gibi tetikçiliğinin bedeli olarak ranttan, haraçtan payını alıp bugün antalya'da otel sahibi olurdu.
  • devletin istihbarat kurumlarında çalışan biri açıkça bunu söylemez. tarihimizde az örneği olan bir durum, mesela mahir kaynak açıkça bilinen deşifre olmuş bir istihbarat elemanıydı ve garip biçimde adam normal yollarla öldü. bu adam en fazla devlet için bir süre bilgi sağlamış biri olabilir ki bunun gibi binlerce insan var.

    bu adamın ilk videosunda da istihbaratçılık iması var ama en son açıkça jitem diyor. jitem diye bir oluşum kurumsal olarak hiçbir zaman var olmadığı için jitem 90larda kuruldu jitemci olamaz demek doğru değil. jitem tarzı çalışan bir grupla çalışmış, bugünden bakışla adını jitem olarak söylüyor olabilir.

    yani en fazla bir süreliğine muhbirlik yapmış biri gibi gözüküyor.
  • hayat hikayesi bir yana, yazdığı şiirle beni çok etkileyen adamdır kendisi.

    --- spoiler ---

    tomurcukken dalından koparıp gülü

    göğsüne bağlayan çalılar gördüm

    dışarıda gezerken binlerce deli

    içerde nadide deliler gördüm

    düşmüşler peşine zahmetsiz avın

    kelekler bilirim altları kavun

    sallasam yıkılır virane evin

    içinde nadide halılar gördüm

    aç dudak çatlamış, sararmış beniz

    ölü ya yaşıyor aldırma henüz

    duygusuz ve hissiz kişiler gördüm

    sen sarayda handa yaşarken

    ben hücre köşelerinde

    özgürlük için yaşarken öldüm

    --- spoiler ---
  • ''devlet dedi ben de yaptım suçlu oldum'' muhabbetini şu videoda ''jitemde istihbaratçıydım.'' diyerek açmış insandır. durum biraz anlaşıldı sanırım.
  • izlediğim kadarıyla tüm türkiye'yi kandırmayı başarmış bir suç makinesi. bir hukukçu veya gazeteci çıkıp bu adamın söylediklerini ciddi şekilde araştırması sorgulaması gerekiyor. adamın söylediği hiçbir şeyde doğruluk veya tutarlılık yok. en azından şimdilik. 33 küsür ay bir suçtan yattım diyor ama 54 ayrı suçtan hüküm giymiş yatmış çıkmış görünüyor. çok acayip bir ülkeyiz gerçekten. çok çabuk inanıp gûvenebiliyoruz. sorgulama neredeyse yok gibi. düşünmekten çok inanmayı seçiyoruz.
hesabın var mı? giriş yap