• istanbul barosu'nun reyting alınacak yer bulduğunda en önde görünmesine bakmayın. şimdiki yönetimin başta olduğu 1500 yıldır pek bir yaraya derman olduğu görülmemiştir.

    ama işte istanbul'un aktif üyesi olan -herhalde- 40 bin civarı meslektaşın önemli bir kısmı, işin o tarafıyla pek ilgilenmez. söz metin feyzioğlu'ndan açılınca mangala (haklı olarak) kül bırakmayan bu arkadaşlarımız, feyzioğlu'nun hala orada bulunmasının mehmet durakoğlu sayesinde olduğunu bilmez.

    buyrun, bu meseleyi antalya'dan av. tuncay koç anlatsın:

    "istanbul barosunda seçim kızışmış durumda. maalesef negatif propagandalar, karalamalar da başlamış.
    diğer grupları bilmem ama önce ilke ve başkanı durakoğlu'na karşı bir kaç çift sözüm var.

    onu hala 'dik duran, muhalif sanan' birçok meslektaş var. daha önce de yazdım; özetle feyzioğlu’na karşı avukatların gösterdiği sabır, halen tutuklu bulunan çhd genel başkanı selçuk kozağaçlı’nın babasının defin günü taştı. kozağaçlı, babasının cenazesine sadece 5 saat izinle ve elleri kelepçeli olarak katılabilmişti. bu olay avukat dünyasında infial yarattı. duruma tepki göstermesi, hatta çözüm üretmesi gereken tbb başkanı feyzioğlu ise, ertesi gün akp rize il başkanlığını ziyaretteydi çay içiyordu.

    bu olaylardan sonra antalya barosu tbb delegeleri, 31 ocak 2019 günü bir açıklama yayınlayarak feyzioğlu’nu istifaya davet etti. ardından adana, mersin, izmir, bursa, ankara delegeleri de harekete destek verdi ve gözler istanbul barosu’na çevrildi. eğer 10 baro istifa talep ederse bu olağanüstü genel kurulun önünü açabilir mf'den kurtulma şansı olabilirdi.

    istanbul barosu, beklenen açıklamasında 'eksen kayması' tespiti yapmış, ağır eleştirilerde bulunmuş, ancak feyzioğlu’ndan istifasını talep etmemişti. tabii istifa isteyen 6 baronun da böylece önü kesilmiş oluyor, bundan sonra arkası gelemiyordu.

    tbb’nin mayıs 2019 mali genel kurulunda çok sayıda avukat, feyzioğlu ve ekibini eleştirmiş ve yönetimini ibra etmemişti. istanbul barosu başkanı mehmet durakoğlu, kürsüden feyzioğlu’na karşı zehir zemberek bir konuşma yapmış, ancak ne hikmetse sonrasında 138 delegesinin bir çoğuyla beraber yönetimi ibra etmişti.

    ibra edilmeseydi feyzioğlu ve ekibi istifa etmek zorunda kalacak ve tbb olağanüstü seçime gidecekti. istanbul barosu ibra etmeseydi, çoğunluk sağlanmış oluyordu.

    8 kasım 2019’da ise, 12 baro (yasal açıdan 10 baro yeterliydi) yazılı başvuruyla tbb’yi olağanüstü genel kurula çağırıyordu. tbb yönetim kurulu, 6'ya karşı 3 oy ile üstelik kanuna açık bir aykırılıkla talebi reddetti. buna karşı ne yazık ki 12 baro hiç bir şey yapmadı. tabii bunda suç tek başına durakoğlu’nda değil. ama en kalabalık baro'nun başkanı olarak en büyük vebal onun üzerindedir. en azından yönetim kurulundaki iki üyesini geri çekebilirdi. yapmadı… hukuksuz karara tek dava dahi açılmadı. tek eylem örgütlenmedi.

    evet durum budur.

    hatta haziran 2020'de çoklu baroya karşı eylem yapılırken istanbul barosu son dakika otobüslerini de geri çekti.

    çok muhalif durakoğlu 2019 yılında feyzioğlu'nu 3 kere kurtardı.

    şimdi de kendini kurtarmaya çalışıyor ve diğer gruplara karşı büyük bir karşı propaganda başlamış.

    tabii diğer aday gruplar da güçlü bir şekilde yanyana gelememiş.

    ya sandıkta birleşilecek ya istanbul durakoğlu'na 20. yılında da teslim olacak

    tbb'de de statüko devam edecek...

    olayların içinden ama istanbul barosunun dışından bakışım budur.
    av. tuncay koç - antalya"
  • ümit kocasakal'ın yerine, stajyer avukatların ruhsat törenindeki konuşmaları yapan, istanbul barosu yönetim kurulu üyesi olan hukukçu. persembe gunlerı olan ruhsat töreni konusmalarında, her hafta aynı konusmayı degıstırmeden yapar.
  • mehmet durakoğlu'nun, dönemin yasaları çerçevesinde yapmış olduğu bir açıklamayı böylesine kişisel algılamak ve taraflı olarak eleştirmek son derece yanlış. bugün, mahkeme kararı ile yasa değişti ve baro, türban kullanmak isteyen avukatlara da ruhsat vermeye başladı. sadede gelirsek, tarihi, dönemin koşulları içinde ve objektif olarak değerlendirmeye gayret etmeliyiz. bunu yapamıyorsak da susmalıyız. ne de olsa, tek taraflı düşünmek bizi geliştirmez, aksine yozlaştırır ve kişileri hedef olarak görmemize, göstermemize yol açar. bu yolla da bir yere varamayız.
  • bu süreçte sadece açıklama yapmak yerine dik ve onurlu bir duruş sergileyerek sahalarda icraat göstermiştir.
  • bu adama oy verenler bir de akplileri cahil çomar fanatik olarak görürler. dedecim 65 yaşındasın mesleğe bir faydan yok dinozor gibisin, fosilleştin. koltuk sevdası neler yaptırmıyor ki? tekrar aday oldu. koltuk sevdası yüzünden ankara’ya yürüdün. baroların bölünmemesi için eylem hikaye.maalesef tekrar seçilecek ihtiyar faydasız kişi.
  • su an erdogan aktas`in programinda yardiriyor kendisi, cok yerinde tespitler yapip yapilan elestrilere verdigi yanitlarla 2 saattir sacma sapan yorumlar yapan tipleri cok kibar e klas bir sekilde susturmtur. agzina saglik.
  • istanbul barosu'nun yeni dönemdeki başkanı.

    http://www.istanbulbarosu.org.tr/…amuoyuna-aciklama
  • kendisine mektup var.

    "nasılsınız, ne var ne yok? başkan oldunuz görüşemez olduk, gerçi öncesinde de çok görünmezdiniz ya neyse… yine de arada sırada karşılaştığımızda gördüğümüz o ingiliz asilzadesi tarzınızı, her ruhsat töreninde bıkıp usanmadan yaptığınız, artık kelimesi kelimesine ezberlediğimiz konuşmanızdaki “adaletin olmadığı yerde sesiniz, mahkeme duvarlarına çarpar çarpar geri döner, en haklı olduğunuz davanın duruşmasından çıkarken ya dişinizi sıkarsınız ya yumruğunuzu sıkarsınız” derkenki tok sesinizi özledik. neredesiniz?

    muhtemelen duymadınız, 6 nisan günü istanbul çağlayan adliyesi 17. ağır ceza mahkemesi’nde berkin elvan duruşması vardı. türkiye’nin vicdanı olan bu dosyada istanbul barosu’na bağlı meslektaşlarımız ile şehir dışından gelen birçok baro başkanımız ve temsilcileri de bulunuyordu. var olsunlar, hepsi baroları adına müdahil olma talebinde bulundu. istanbul barosu bu ülkenin en büyük, en etkili barosu değil mi? berkin elvan’ı sahiplenmiyor musunuz? gözlerimiz sizi de aradı. neredeydiniz?

    aynı gün cumhuriyet gazetesi operasyonu sonucu hukuka aykırı bir şekilde, delilsiz ve gerekçesiz olarak tutuklanarak beş aydan fazla süredir cezaevinde tutulan meslektaşlarımız için istanbul “adalet” sarayı’nda, adalet nöbeti tutmak istedik. başsavcılık makamı, kendi çocukları için düğün salonu olarak kullandıkları adliye binasında, bizlerin adalet nöbeti tutmasını uygun bulmadı. polis saldırısı sonucu adliyeden yaka paça dışarı atıldık. çhd istanbul şube başkanı av. gökmen yeşil arkadaşımızın burnu, av. erkan sabri ünüvar arkadaşımızın ayağı kırıldı, sekiz avukat arkadaşımız gözaltına alındı. gözaltına alınan tüm meslektaşlarımız çok kıymetli fakat ben bir tanesini tanıdığım, sizin de tanıdığınızı bildiğim ve durumun vahametine dikkat çekmek istediğim için ismini vermek istiyorum. av. kemal aytaç ağabeyimiz herkesin çok yakından tanıdığı, sevgisini, saygısını kazanmış bir meslektaşımız. baronun çeşitli kademelerinde görev yapmış, baro başkanlığına aday olacak kadar meslektaşlarımızın teveccühünü kazanmış biri. o da gözaltına alındı. haberiniz olmadı mı bu olaylardan? hangi önemli etkinlik, organizasyon sebebiyle yoktunuz merak ettik?!

    hadi diyelim ki o gün, çok hayati ve bize de söyleyemeyeceğiniz özel bir işiniz vardı. hangi önemli etkinlik veya organizasyon, bu olaydan bir gün sonra bütün istanbul barosu avukatlarına, meslektaşlarının yaka paça sürüklendiği çağlayan adliyesi’nde yapılan uygulamayı protesto etmek için adliye binasına çağrı yapmanızı engelledi?

    gerçi konuya dair istanbul barosu sayfasında yaptığınız açıklamada buna bir parça açıklık getirmişsiniz. şöyle demişsiniz “bu vesile ile ilan etmek istiyoruz ki, istanbul barosu yönetimi, ısrarla içine çekilmeye çalışıldığı provokasyonlara gelmeyecek kadar deneyimlidir. geçmişte uygulanan ve püskürtülen kumpasların, şimdi bir başka ölçekteki yeni deneyimlerinin başarı şansı olmayacaktır.” bu söylemi biz 15 yıldır başkaları tarafından ve başka ölçeklerde dinliyoruz sayın başkan. ne provokasyonu? sizin provokasyona gelmeniz için avukatların adliyede öldürülmesi mi gerekiyor? gelin bu provokasyona sayın başkan, ne kaybedersiniz? yönetim adına orada bulunan, daha doğrusu yönetim adına her yerde bulunmak zorunda kalan, av. hasan kılıç provokasyona mı gelmiş durumda?

    referandum sürecindeki etkisiz, silik tavrınız ise tarihe not düşülecek kara bir lekedir. aynı açıklamada belirttiğiniz ve “ülkemizin geleceğinde çok önemli bir kilometre taşı saydığımız 16 nisan” olarak ifade ettiğiniz referandum için açıkça soruyorum, ne yaptınız? salon toplantılarınız sizin olsun, bu halka istanbul barosu olarak ne anlattınız? yoksa “söyleyecek çok şeyi olanların suskunluğu bazen sağır edici olabilir” demekle mi yetindiniz, açıklamanızda söylediğiniz gibi? kusura bakmayın sayın başkan, değil sağır etmek, etkisizleştirdiğiniz baro ve yönetiminiz, sinek vızıltısı kadar dahi ses çıkarmıyorsunuz.

    oturduğunuz koltuk istanbul barosu başkanlığı koltuğudur. 23 ekim 2016 tarihinde, selefiniz ümit kocasakal’ın popülerliği sayesinde seçildiğiniz istanbul barosu başkanlığı’na yakışır tek bir adımınızı, tavrınızı görmüş değiliz. makamınız, sorumluluk sahibi, başı dik, cesur insanların hak ettiği bir makamdır. tutuklanmaktan, siyasi kariyerinize zeval gelmesinden, yargılanmaktan korkuyorsanız veya yaşadığımız bu faşizm döneminde o makama baroyu etkisizleştirmek için oturmadıysanız, derhal orayı terk ediniz! inanın son altı ayda yaptığınız tek takdir edilesi eylem, istifa mektubunuzu imzalamak olacaktır.

    en derin saygılarımla,

    provokasyona açık genç bir meslektaşınız

    av. onur güneş"
  • bugün yaşanan "hakimin kadın avukatın etek boyuna karışması" vakasından sonra istanbul kartal adliyesine gidip masaya vurmuş olan baro başkanı.
  • bu yeniden başkan adaylığının ısrarını çözemediğim çok ilerici über atatürkçü laik düşünceli aday. yerine yönetim kurulundan genç ve kendisinden daha dobra ve dinamik olan hasan kılıç veya istanbul barosu tarihinde hiç kadın baro başkanı olmadığından muazzez yılmaz, süreyya turan, serap keskin kiziroğlu'ndan biri de aday olabilirdi. baroyu yöneten ortak akıl karar verdi sanırım. halifelik referandumu yapılınca da baro web sitesinde nasıl bir açıklama yapacak bu ortak akıl hayretle bekliyorum.
hesabın var mı? giriş yap