• budala'nın çevirmenidir.
  • bir dönem adına tribün besteleri yapılmı$ eski galatasarayoyuncusu. galatasaray ve milli takımda incecik bilekleriyle cok gol atmı$lıgı vardır. son dönem spor yazarlıgı yanında siyasetede el atmı$tır kendisi.
    çilli bom bom bom..

    hatta ve hatta (bkz: çilli mehmet)
  • galatasaray'a 1972-73 sezonunda sirkeci kulübünden transfer olan çilli ya da küçük lakabıyla tanıdığımız yetmişlerin efsanevi futbolcusu.22 yaşında amatör bir takımdan galatasaray'a gelmesine rağmen cimbom'un unutulmaz oyuncularından biri olan mehmet özgül,galatasaray'dan sonra boluspor , bursaspor ve üsküdar anadolu da da forma giymiştir.
  • rusca dan turkce ye ceviri konusunda en iyi iki kisiden biridir.
    digeri icin (bkz: ergin altay)
  • shakespeare'i, klasisimi en güzel şekilde yaşatan alman yazarlardan biri olarak nitelendirerek "nası yani" dedirtmiş çevirmen.

    ( ikinci yazı, üçüncü paragraf, sondan üçüncü satır )

    http://kitapzamani.zaman.com.tr/?bl=1&hn=106
  • 1960 yılında henüz 24 yaşındayken çehov çevirileriyle rus eserlerini türkçeye başarılı bir şekilde çevirmeye başlamış , budala nın önsözünde , bazı karakterlerin akıbeti ile ilgili bilgi vermesi , benim her sayfayı çevirişimde ' acaba şimdi mi ? ' sorusunu sormama neden olmuş çevirmendir.
  • anton pavloviç çehov'un bir seri olarak cem yayınevi tarafından basılan tüm öykülerini ve oyunlarını çevirmiş olan çevirmen.
  • anton çehov çevirileri artık everest yayınlarınca yayımlanmaya başlayan çevirmendir.
  • militarizmden emekli olmuş çevirmen. (adam askermiş beyler)
  • naçizane önerim şudur ki rus yazarlardan yaptığı çevirilerden uzak durun mümkün mertebe. özcesi bir edebiyat katilidir.

    rusların mimlisi, nobel ödüllü soljenitsin'in ivan denisoviç'in bir günü adlı romanından, mehmet özgül çevirisiyle birkaç kuple:

    "savaş sırasında süreleri bitenlere 'ikinci bir emre kadar' kararıyla 1946'ya dek içerde tutmuşlardı."

    yorumum: "bitenlere" değil, "bitenleri" olmalı. ayrıca konuşma dili olmadığı için "içerde" yerine "içeride" tercih edilebilirdi.

    "asıl cezası üç yıl olanlar, fazladan bir de beş yıl yatmışlardı."

    yorumum: hem "fazladan" diye bir belirteç kullanılmış hem de "bir de" ilave edilmiş peşi sıra. gereksiz sözcük kullanımı. "bir de" ifadesi çıkarılmalıydı cümleden. ayrıca "asıl cezası" ifadesi ilginç duruyor. sahte ceza diye bir şey mi var rusya'da! "cezası" yazılıp geçilmeliydi.

    hele şu ayrı garabet:

    "sezar, sinema filmi yönetmeniydi. fakat birinci filmini bitirmeden içeri tıkmışlardı."

    yorumum: sanırım o günlerin rusya'sında tiyatro filmi yönetmenleri de vardı! ayrıca kimse böyle bir durumda "birinci filmim" demez, "ilk filmim" der. demez mi?

    kararı siz verin!

    hamiş: ergin altay da aynı soydandır. ondan da uzak durmakta fayda var. gerçi altay'ı anımsatmakla yeni bir şey söylememiş olduk.
hesabın var mı? giriş yap