• (#123087626)

    şu entry'ye normalde cevap yazmazdım ama debe'ye girdiğini görünce şaşırdım; insanlar yanlış bilgilenmesin:

    meksika çok güvenli bir yer değil ama tekila içip böbreği de bırakmazsınız. zaten tekila o kadar ender ve riskli bir içki değil. dünyanın her yerinde de bulunabildiği için içmişsinizdir diye varsayıyorum; sevmiyorsanız meksika'dasınız diye içmek zorunda değilsiniz, tadı aynı.

    bazı meksikalılar bizim rakıyı suyla içmemiz gibi tekilayı birayla içiyorlar. eğer alkole dayanıklı değilseniz zaten böyle bir metodla kendinizden geçmeniz, kafayı bulmanız işten değildir.

    meksika'da illaki problemli içkiler vardır ama zehirlenme ihtimali türkiye'de sahte rakı ile kör olma ihtimalinden daha yüksek değildir.

    meksika, aynı bizdeki gibi turisti dolandırmak üzere kurgulanmış bir sisteme sahip. araba kiralarken, para bozarken, taksi tuttuğunuzda, alışverişte hep sizi kazıklayıp 3-5 fazla koparmaya dayalı bir anlayış var. güvenlik açısından ülkenin problemli yerleri batıdaki eyaletler; mafyanın hakim/yaygın olduğu bölgeler.

    turistik kesim ise doğuda cancun ve güneyi; herhangi bir 3.dünya ülkesinde, hele dilini konuşmuyorsanız çok dikkatli olmanız gerekir, bu anlamda türkiye'den kesinlikle farklı değildir. standart tedbirleri uygulamakta fayda var. pahalı takı, saat taşımayın; yanınızda fazla nakit olmasın. ne turist ne lokal kimseye güvenmeyin. araştırmanızı kendiniz yapın.

    kiraladığımız arabayla 20 gün civarında bir gezi yaptık; sahil şeridiyle sınırlı kalmadık, içerdeki yerleri de gezdik; ormanın ortasındaki harika bir otelde, her taraf börtü böcek dolu olduğu halde bina tertemizdi, nem yüzünden kalamayacağımızı farkettiğimizde sorun etmeden rezervasyonumuzun kalanını iade ettiler. 3 gün kaldığımız bir başka otelde neyi ikram edeceklerini şaşırdılar. böyle jestlerle de karşılaştık bizi dolandırmak isteyenlerle de...

    şehir merkezinde kaza da yaptık, ıssız yerde benzinimiz de bitti; gece yolumuzu da kaybettik. kendi halindeki bir köyden geçerken bir anda bir yerel konsere ve dans eden yaşlı genç insanlara rastlayıp aralarına da karıştık. amerika'da bir defasında anayol kardan kapanınca bir tali yoldan gitmeye çalışıp bir dağ kasabasına yolumuz düştüğünde; gündüz gözüyle hem de, düşmanca bir tavır görüp şaşırmıştık. turistseniz her zaman dikkatli ve hazırlıklı olmanız gerekir.

    en komiği de türk olduğumuzu öğrenen meksikalılardan, türkiye'yi çok merak ediyoruz ama ne kadar güvenli, terör varmış; gelsek gezebilir miyiz diyen çok oldu. oradan bakınca burası da çok parlak durmuyor.
  • insanların düşündüğü meksika;
    - terör estiren karteller

    gerçekte meksika;
    - egzotik plajlar
    - müthiş tarihi eserler
    - harika yemekler
    - terör estiren karteller
  • turkiye ile kültürel açıdan çok benzeşiyor ama bir fark var. meksika'da ataturk milliyetçiliği gibi vatansever bir milliyetçilik yok. onun yerine, ispanyol genlerinin, yerli genlerine göre ustun kabul edildiği bir irkcilik var. derisi daha beyaz olanın, kara olanı ezdiği, meşhur ispanyol yolsuzluğunun hakim olduğu kültürel bir yapı var.

    yurtdisindaki türklerin yurtdisinda yasama sureleri ne olursa olsun turkiye ile gönül bağları hiç kopmuyor. politikayı, sanatı, gündemi yakinen takip ediyorlar. yaz tatillerinde turkiye'ye gidiyorlar. çocuklarına türkçe öğretme gayreti icinde oluyorlar, emekli olunca turkiye'de yasama hayalleri kuruyorlar. özetle turkiye her daim burunlarında tütüyor.

    ama amerika'ya göcen meksikalılar böyle degil. meksikalı olmak onlar icin hiçbir şey ifade etmiyor. kacak olmasalar bile bir daha meksika'yı görmek dahi istemiyorlar. sorsan %90'i meksika baskaninin ismini, milli marsini bile söyleyemez. trump'a oy veren meksikalı sayısı azımsanmayacak kadar çok. meksika'da kalan eğitimli, ülkesi icin güzel seyler yapmaya calisan, idealist çok kucuk bir kesim disinda meksika kimsenin umrunda degil. ortalama bir meksikalinin hayattan tek beklentisi amerikan doları kazanmak.

    bugun ulus devlet kavramı her ne kadar tartismali olsa da, turkiye bugun meksika gibi sokak ortasında kafa kesilen bir ülke degilse bunun pek çok nedeni olabilir ama nedenlerinden biri de atatürk milliyetçiliğidir.
  • bu ulkeden bir arkadasim bana "biz icki icip sarhos olduktan sonra ayilmak icin bi corba iceriz. ozel bir corba, seversin ama ne oldugunu soylesem icmezsin" dedi. ısrar ettim, anlat diye.. bildigin iskembe corbasindan bahsediyormus.
  • bir aralar amerika'nın meksika'da çok sayıda devasa fabrika açma projesi vardı. bu şekilde bir taşla 3 kuş vurulacaktı: 1-) üretim çin yerine daha güvenilir bir ülkeye aktarılacaktı, 2-) meksika abd'ye daha yakın olduğu için üretilen ürünler daha kolay ve ucuza ithal edilecekti, 3-) meksika'da milyonlarca iş imkanı oluşunca meksikalıların abd'ye göçü azalacaktı çünkü ülkenin refah seviyesi artacaktı.

    meksika'daki yolsuzluklar ve diğer etkenler yüzünden bu gerçekleşmedi. yine de son 3-4 senede bir çok amerikan şirketi meksika'da fabrikalar ve üretim zincirleri açmaya başladı. traktör üreticisi john deere, iş makinesi üreticisi caterpillar, araba üreticisi gm ve ford, dünyanın en büyük oyuncak firması mattel, klima üreticisi carrier ve coca cola son yıllarda meksika'ya milyarlarca dolar yatırım yapan ve yeni fabrika açan amerikan şirketlerinden bazıları. aynı zamanda bmw, nissan ve honda gibi yabancı araba firmaları abd'deki fabrikalarının bir kısmını meksika'ya taşıdılar.
  • dünya'nın en büyük 15. ekonomisine sahip ülke. 126 milyon nüfuslu ülkenin en önemli gelir kaynağı para havaleleri. yurt dışında çalışan meksikalılar her yıl ülkelerine yaklaşık 30 milyar dolar para havalesi gerçekleştiriyor. bu ülke ekonomisinin en büyük gelir kalemini oluşturuyor. sadece 1965-2015 yılları arasında abd'ye 16 milyondan fazla meksikalı'nın göç ettiği tahmin ediliyor.

    edit: 30 milyar dolar büyük bir rakam olarak görünüyor ancak kaba bir hesap yaparsak, 10 milyon meksikalının ülkesine ayda 250 dolar göndermesi yılda 30 milyar dolar ediyor. söz konusu çalıştıkları ülke abd olunca 250 dolar çok cüzi, ufak bir miktar olarak kalıyor. dolayısıyla ülkesine para gönderen meksikalı sayısı daha az olabilir ve negatif korelasyon la gönderilen para miktarı artabilir.

    zorunlu edit: yazarın biri aşağıda birşeyler zırvalamış ona istinaden yazıyorum. bir devletin gsyih'si o ülkenin ürettiği mal ve hizmetinlerin parasal karşılığıdır, gelirlerinin değil. dolayısıyla bu ülkeye para havaleleri aracılığıyla giren 30 milyar dolar bu ülkenin en önemli gelir kaynağıdır. örneğin türkiye'nin en önemli gelir kaynağı turizmdir, 2019 yılı turizm geliri 34 milyar dolar. ayrıca yazdığım rakamlar resmi olması sebebiyle uyuşturucu gelirlerini içermiyor. kendisine tavsiyem fazla dizi izlemesin sonra yok uyuşturucuymuş, kartelmiş zırvalayıp durur.

    edit2: "remittances are the second largest source of income for mexico after oil exports. as of 2006, mexico and india received annual remittances of $25 billion each, much of which originated from the united states."

    yazdıklarımı destekler nitelikte bir kaynak
  • olur da buraya yolunuz düşerse "o kadar meksika'ya geldik, bir tekila da mı içmeyelim" demeyiniz, zira hayatınız kayabilir. gelen turistlerin aşırı zengin olacağı düşüncesiyle onları hedef alıp alkollü içeceklerine bir boklar karıştırıyorlar. insanlar hastanelik oluyor, ölüyor, saldırıya uğruyor. bazen canlarına kast etmiş oluyorlar, bazen de paralarına. bazen de sadece hasta edip, anlaşmalı hastanelere götürüp on binlerce dolarlık hastane masrafı kesmek için yapıyorlar. aklınızda bulunsun. benim gittiğim otel çok iyi falan da demeyin, özellikle all inclusive tatil köylerinde oluyormuş.

    meraklısına kaynak

    bir de şu var. mehmet öz'ün kızının da başına gelmiş.

    ps: evet eminim ki gerek iklimi olsun, gerek insanlarının sıcak kanlılığı olsun, gerek medeniyetler beşiği olması falan olsun meksika harika bir yerdir. lakin benim için aralarında iran, hindistan, çin, afganistan gibi ülkelerin de bulunduğu "hava sahasından bile geçilmemesi gereken yerler" listesindedir artık.
  • meksika, japonya ile diplomatik iliski kuran ilk batili ulke imis. bu yuzden geleneksel olarak bu iki ulkenin iliskileri cok ozel.

    buna ragmen, 2. dunya savasi sirasinda filipinler bolgesinde karsi karsiya gelip savasmislar. savas sonrasinda ise meksika japonya ile diger ulkelerden bagimsiz bir baris anlasmasi imzalamis ve bu anlasma diger ulkelerinkine gore daha esitlikci ve asagilamadan kacinan bir anlasma imis.

    bu yuzden, diger ulkelerden farkli olarak japonya'daki meksika buyukelciligi, japonya yoneticilerinin yasadigi semtte, hatta basbakan konutunun hemen yaninda imis.
  • "adana bir ülke olsaydı nasıl olurdu" sorusunun cevabı. benzerlikleri gereğinden fazla hem de.

    her ikisinin de:
    -insanları esmer
    -sövmeyi, sövüşmeyi severler(söğüş seven adanalı çok ama meksikalı bilmiyorum)
    -et yemeklerini güzel yapıyorlar
    -yemeklerde aşırı baharat kullanımı var
    -baharatlarda acı, onlar için bir yaşam tarzı
    -sıcak
    -her türlü -sansürlendi burası- ticaret vardır
    -aile şirketleri arasındaki bağlar kuvvetlidir. (bkz: cono aşireti) (bkz: meksikalı uyuşturucu kartelleri)
    -adana dürüm ve fajita arasındaki benzerliklere henüz girmedim dikkat edersen.

    "aferin, kafana göre tespit yapmışsın da her iki gruptan kaç kişi tanıdın?" dersen ki hakkındır de bence, ikisi meksikalı toplamda 20 ya vardır ya yoktur derim. o denli küçük denek grubuyla çalıştım ama profesyonelliğe bak ki hiç biri denek olduğunu anlamadı bu süre zarfında. "nihai amacın ne, derdin ne birader?" dersen ki bunda hak vermez, sana ne der geçerdim ama açıklayayım: tahsin mayatepek'in gizli defterlerini buldum, güneş dil teorisi'nin eksikliklerini tesbit ettim. orta asya'da piramit yok, bu meksikalılar direkt pasifikten yardırırsa karşılarına örnek piramit çıkmayacak, benzerliklerle birlikte limana en yakın adana var, karataş'dan gemilere atlayıp giza'yı görmeye gidiyorlar, peşi sıra da yucatan'da medeniyet kuruyorlar. bak bu medeniyet kurma da önemli, o devre kadar elleriyle yemek yiyen amerikalılara medeniyeti de bu sayede götürmüş oluyoruz. meksikalıların aslen adanalı olduğunu kanıtlayacağım er ya da geç.
  • uyuşturucu kartellerini hesaba katmazsak aslında turistik olarak inanılmaz güzel bir ülkedir (merkezi şehirlerde gezerseniz bir şey olmaz) fakat abd'ye kaçak geçiş vakalarından dolayı (son birkaç ayda 12000 türk'ün meksika üzerinden abd'ye kaçak geçtiği söyleniyor) bu sayı da oldukça fazla benim düşüncem : gerekli olan bütün belgelere karşın eğer abd vizeniz yoksa meksika'ya giderseniz (pasaportunuz ne kadar dolu olursa olsun fark etmez hatta schengen vizeniz dahi olsa fark etmez) meksika'ya giremezsiniz (rüşvet vermeyi denemeyin çünkü bizzat abd hükümeti türkleri ülkeye almayın diyor) ve abd'nin de 2023 ağustos ayına kadar vize vermediğini düşünürsek bence meksika'ya artık gitmeyin
hesabın var mı? giriş yap