melek özlem sezer
-
-
betik
en yakın arkadaş halini
bir kurum olduğu için bıraktım
şimdi ruhun göçebeliğiyle özgür
köksüz dalların pervasızlığıyla rahat
ve gece oldu mu bir o kadar yalnızım
ardını bildim, bir kocaya evet demedim
ama hep sütsüz kaldı memelerim
alnı terleyen bir bebeğe benimdir deyip
avcumun çizgileriyle sevemedim
ve bazen güvenliği, yastığın ikili terini
yani işte ocağı her daim tüten bir evliliği de
saygıyla değil, ama hayalle, yenilgiyle istedim
şimdi ruhum illa da bulmaya yazgılı
dibe bucağa kaçışan, körebe kelimeleri
ne oyalanacak bir yer var yeterince
ne de konuşmadan durabilirim kendimle
ve öyle uzağa düştük ki sevgilimle
bir daha asla bir cümle olamayacağız belli ki
şimdi eşkiyalarca talan ediliyor bedeni
ve ruhu ona hükmedemeyecek kadar şaşkın
bedeni belki onu yeniden doğuracak bir rahim
esirgeyen, bağışlayan bir baba da olabilirdi
ama çok vakit var ki, tanımıyor geçmişini
yani ki şaraba serpeceğim bir ışığım yok
yareni kalmayan tenim, okşayışlardan yana ıssız
yaşım desen hep kalçalarıma ekleniyor
ve karnım hep bomboş, tıpkı ağzımın içi gibi
bir vakit arasından sözcükler kaçmasın diye
kenetlediğim dişlerden tel geçsin istiyor hekim
yinelenip durmak faydasız ya değirmenimde, söyle
telgrafın telleri, artık beni ona götürebilir mi?
yaşadığım yeri soracak olursan
ev derim, yani bir uyku hali
özlem sezer -
"geçici edebiyat"çılardan durugözlü gencecik bir şair. "hay allah, burada da değilmişim..."
ben onu deniz bitti şiiri ile tanımış, öyle sevmiştim. daha farklı bir yapıtı:
ime perastikos*
sanki elimde bir fincan
komşuya biraz kendimden ödünç istemeye gitmişim gibi
ve elimde iskenderiye kütüphanesinden kalan is lekesi
bana göğe merdiven dayamayı ve yükselen bir derinliği
yaprağı özsuyuna, köküne, damarına vararak
sevmeyi öğreten o topraklarda
göğün yerin dibine çekildiği yerde bir deniz buldum yine de
her an çatlayıp farklı bir yere düşecekmiş gibi duran
birkaç bakır rengi dolunay
tahta araba tekerlerine takılıp giden kırların sudaki yansıması
denizden aldığı tuzu görkemli, cömert güzellinden geri veren
kıvırcık, asil saçlar ve onun üzerine döküldüğü geniş omuzlar
ay ışığında incelen ayak bilekleri kadının
öpe okşaya onarılan bir beden
göğün derinliğinin toprağa kök saldığı anılarda
deniz ne kadar fırtınaya karışsa da yürüdüğüm, konuştuğum
kahve fincanını masadan alıp sehpaya bıraktığım
çocuğun başındaki başağı okşadığım yere
vurmazdı dalgası
bundandı işte, içimde kaldım ve bu kadar çok sevmeyi
yeryüzünde ne yapacağımı bilemeden dolandım
işledi durdu tik tak ikinci bir kalp gibi diğerine bazen uyum
bazen de şimdi ilksel olanın ritmini bozan göçün anısı...
bir kafkası ne saçının inceliğinden, gözünün renginden
ne de gururlu gölgesi için taşınan çıkık elmacık kemiklerinden
bakışındaki koyu gölgeliğe çekilen acıdan tanıdığını söylüyor nart
gökçeada'nın yarım kalan evlerini testideki şaraptan içerken
anıyor anasının kalbinin kulakçığına eğilip söylediğini:
"allah bu acıyı unutturacak başka acı vermesin"
benim şimdi kendime ölmeyecek kadar aşk dediğim;
kadehler çarpışırken dudak izleriyle dikkatin ilgilenmediği
mutluluğum demiştim oysa, burada nasıl da içten, nasıl da görkemli
ama bazen de güneşin bir taşın üzerine işlediği gergeften
kopmuş iki iplik gibi
kopmuş iki iplik, kopmuş iki iplik: gibi
*geçiciyim
meraklısı için bir link: http://www.yitikulke.com/…task=view&id=36&itemid=80 -
-
yazarken ayık olmadığı hissi uyandıran ve gecemi ağırlaştıran dokunan, yağmalayan *
...........
ben ki kendimi değersiz bir eşya kılmak
ya da ertesi güne biraz yaşamak saklamak için
bir ara o üzerimde gezinen devriye gözlerine iliştim
bana kalırsa
bir riya değildi sevinmedim deyişim
sahi sabah buldum onu, hem hoşnut kaldım
mavi bir kar bulutu gibi etrafımdaydı
nefesimde buğu, meğer sevinmişim
neden tükendim öyle birdenbire sende
belki de geride bir diş izi bırakmadığım için
hay allah burda da değilmişim -
ankaralı şair. çerkez yemeklerini harika yapıyor. yeni kitabını bekliyoruz artık.
-
bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen şiiristanbul'un "kadın şairler buluşması" bölümünde yaptığı iğrenç sunumla birçok kadın şairin ve seyircinin tepkisini çeken, girdiği her ortamda feminizm mastırı yaptığını dile getirme gerekliliği hisseden zat-ı muhterem.
-
kara kancaloz'la geçen şen günlerim
kara kancaloz dizmiş diline iğneleri
hark puuu, hoooork puuu
tüküre tüküre atıyor kızgın iğnelerini
ben sanıyorum ki gıdıklıyor beni
ki ki ki, kikir kikir kiii!
kara kancaloz'un çenesi dikiş makinesi
hiç durmadan hiç durmadan ta ta ta ti ta tata ti!
ben sanıyorum ki saçıma güneş dikiyor
o konuştukça yüzüm gözüm parlıyor
kara kancaloz çen çen çenelek böceği
sıçraya sıçraya giden bir kulak kemirgeni
kendine taraftar bulmak için debelenirken
ha babam de babam çen ha çen çen çen
bana öyle geliyor ki konuşmuyor da
çekirdek çitliyor: çit çat çat, çit çat çat
çekirdek dediğin de sırf kabuktan ibaret
çitten çattan başka bir şey yok mübarek
ama ben de az numaracı değilim hani
esner gibi yapıp havayı içime çekiyorum
sonra püfff pufff rüzgâr oluyorum
kabukları savura savura gönlümü şenlendiriyorum
kara kancaloz beni gözleriyle soyuyor
bilmem ki kadın kadına canı neler çekiyor
ayaklarımdan başlıyor aralarda oyalanıyor
ama ne yapsa sonunda kafama çarpıyor
ben sanıyorum ki futbol oynuyor
güüüm pat! bir kafa atıyorum
seyirci 'kara kancaloz ağlarda!' diye alkışlıyor
kara kancaloz, kara kancaloz
dili ateş, değdiği yerde cozzz!
bilir misin yaş almak öyle güzel öyle ferah ki
senin o biçimsiz kötülüğün anca
benim kalbimin kırışığını ütülüyor
aman da aman ha saman bre
kara kancaloz'un kâğıdı var, kalemi var
kara kalemle kara kâğıdına yazar ha yazar
hop ordan hooop burdan kafama atar
ben de alır onları katlar, uçak yaparım
kara kancaloz kızdırma sakın ha beni
uçaktan kafana kahkaha bombası atarım
özlem sezer -
tam adı melek özlem sezer'dir ve son yıllarda cogalan adaslarıyla egda ozlem sezer ya da mavi liman'daki ozlem sezer'le, antoloji com'daki ozlem sezer'le ayrıca dis hekimi emlakcı envai cesit ozlem sezer'le ilgisi yoktur. bu nedenle son zamanlarda ilk ismi olan melek'i de kullanmaya baslamıstır. dustugu durum ise elbette butun yazarlar icin isimlerini farklılastırmak konusunda bir temkin geregi yaratmaktadır.
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap