menfaat

• insan ilişkilerinin temeli; genellikle parayla eş anlamda kullanılır...
• bir realitedir, en büyüğü de cennettir.
• menfaat var ya, havuza renk veren vücut sıvısı gibi kendini belli eder her yerde.
• dertler bile tecrübe kazanmak ve haline şükretmek maksadıyla dinlenir hale geldiği günden beri tesadüfen görülen bir tanıdığın küçük bir selamında dahi bir menfaat belirtisi aramaya başladı insanlar fakat ben bunu yapmamaya çalışıyorum. yine de menfaatin ulaştığı bu son noktada ihtiyatı elden bırakmayıp ister istemez yüzüme yansıttım tüm elemleri içime gömüyorum. bütün kederler özeldir, özneldir, kıymetlidir ve hiçbir dert bir başkası tecrübe kazansın ya da haline şükretsin diye çekilmez.
• insanların ezici çoğunluğunun kararlarını kendi çıkarları doğrultusunda aldığını ve gene ezici çoğunluğun bunu dürüstçe kabullenmek istemediğini gerçekten anladığın gün hayatının en önemli günüdür.
  
  o günden sonra insanların daha önce sana mantıksız ve anormal gelen bütün hareketlerinin aslında ne kadar mantıklı ve normal olduğunu anlar ve aydınlanırsın.
• birilerinin menfaatine ters düşmediğin için seviliyorsan, bırak senden nefret etsinler!
• en güçlü dostlukları bile tek kalemde silebilen bir güce sahiptir.
  
  (bkz: atinalı timon)
• kisinin lehine olan durumu ifade etmekle birlikte, illegal ve etikten uzak yolların tercih edilmesi halinde ahlaksızlığa ornek teşkil etmektedir.
• hayatın en acı gerçeklerinden biri.
• insanların yaşamak için karakterini kenara bırakıp peşinden koşturduğu.