merak

• ogrenmenin ve ilerlemenin olmasi icin gereken olmazsa olmaz aparat..
• erkeklerin yasamini guclestiren, sevilen kimseler icin hissedilen endiseyle karisik duygu..
• bazılarının zayıf noktası.
• merak
  içimde bir merak
  oyle bir merakki
  olumumden bir ay sonra
  bir guncuk yasamak
  ve dostu dusmani
  suc ustu yakalamak
  aziz nesin
• anlatılmaz, gösterilir..
  
  ^*
• "vrak" çağrışımı yapan, fazlası bünyeye dokunan, azının karar olduğu iç bunlatıcı his....
• bazen de yapay ilgilerin bahanesidir. nasılsın merak ettim, yaşıyor musun merak ettim, hayat nasıl gidiyor merak ettim, üzgün görünüyordun merak ettim gibi. işte bazıları merak duygularını dindirmek için bakarlar, bazıları yaşarken, giderken, üzgünken, ağlarken.. otobüste bakarlar, tren garında bakarlar, odanızın kapısını aralayarak bakarlar bazen. meraktır işte uzakta kalmışların bencilce ilgisi... kendi merakları için soruları vardır.. telefonları, suçlamaları, sorulacak hesapları, mailleri, kafalarını kapınızdan içeriye uzatışları vardır..
  bir de merak etmeyenler vardır tabii, yokluklarındaki hayat olmaktan çıkmış yaşamanızı bile...
  yabancılar kadar bile merak etmeyenler-etmeyen-dir sebebi bazen yabancıların merakının...
• "aşk merakı getirir...
  merak özlemi...
  özlem acıyı..."
• insanın içini kemiren,sıkıntı üstüne sıkıntı yaratan,içsel daralma yaşatan,anlam verilemeyen his.
• birinci dereceden hayatta kalma sebebidir..