• bu işin hası yürüyen merdivenlerden düşerek yapılır. her basamağın ucunda metal çentikler olanından. 30-35 basamak yuvarlandıktan sonra ,kırık/çıkık olmamasını geçtim, bulunan basamağa oturulup ben nasıl ölmedim lan diye yarım saat gülünür.

    yuvarlandığımı görüp gelen vatandaş bile yukarıdan 'bir şey var mı' 'nasıl oldu' değil 'arkadaş yaşıyor mu' diye seslendi
  • bugün başıma gelen talihsiz olaydır. denize gitmek için gerekli ekipmanları hazırlayıp apartmandan parmak arası terliklerimle aşağı inerken son 5 basamak boyunca çarpa çarpa düşüp acilde bir iğne olup eve dönmek pek hoş olmadı açıkçası. neyse ki röntgende kırık çıkığa rastlanmadı. buna da şükür dedik demesine de acılar içinde yatmak ve bir hafta denizden mahrum kalmak kötü işte :(
  • her ay mutlaka başıma gelir. ben her seferinde gülerim. ağlayanları da hiç anlamam çünkü gülmemek elde değil :d
  • zaten sersem olan beni daha da sersemleştiren, gerçekten tehlikeli olay.

    elimdeki fotoğrafı çantama koyarken gerçekleşti. bedenimi gerip denge kurmaya çalışmam boşunaydı. dünya dönmeye başladı ve bacaklarım merdivenlerde, alnım olanca şiddetiyle betondaydı. önümden inen oğlum, kafamı kaldırdığımda, ağzımın, burnumun kan içinde olacağını sanmış. kaşlarımın arasına domdom kurşunu değmiş gibi ve çizgi film kahramanlarının kocaman şişik alınlarına sahip olarak, 5-10 kişi tarafından yerden kaldırıldım.

    alnımda hafif kan, her yanım şişmiş halde hastaneye götürüldüm. kırık yoktu. asıl etki ertesi gün çıktı. gözlerimin altı da üstü de feci şekilde morardı. gören, dayak yedim zanneder. bundan sonra gözleri morarmış insan görünce, yumruk yediğini sanmayacağım.

    siz siz olun, merdivenlerde dikkatinizi sadece buna verin. ne telefonla konuşun, ne de yanınızdakiyle konuşun. başka bir şeyle asla meşgul olmayın. çünkü çok ciddi bir kaza. 24 saati atlatmak da bazı durumlarda yeterli değil. 72 saati doldurduğum halde, dikkatli olmam önerildi. ne kadar aceleniz olursa olsun, lütfen, merdivenlerden ağır inip çıkın.
  • cep telefonuyla konuşup merdivenden inerken başıma gelen olaydır. sonraki ayı tek ayak üzerinde zıplayarak geçirdim. bileğimi öyle bir burktum ki bugün bile arada sırada ağrır.
  • düşüş açısının ve olası büyük zararı engellemek adına insanda hava yastığı gören totoşumuzun yönünün hayati öneme sahip olduğu küçük hayat şakasıdır. popo üzerine düşünce en fazla 2 merdiven daha zangırdatırsınız ama olur da yönü diğer yönlere olursa aşağıya kadar farklı acı versiyonları tecrübe edilebilir. merdivende omuz üstüne düşmüşlüğümle gurur duyar dururum.
  • kafada 15 dikiş, omuzda çatlakla sonuçlanabilir.
  • her ayağınız titrediğinizde düştüğünüz zamanı yaşamışcasına oluyorsunuz. o korku gitmiyor ya.
  • on yıl önce boğaziçi kuzey kampüsteki iki kat yüksekliğindeki merdivende başıma gelen olay. yerler kuruydu ve ayağımda spor ayakkabılar vardı. çok yorgun, düşünceli ve kötü bir günde olmamdan mı, yoksa ayakkabının eskiliğinden mi bilmiyorum ama merdivenin tepesinde ayağım kaydı ve ben epey aşağıdaki bir basamağa oturur biçimde iniş yaptım. kalçam sol taraftan beton basamağa çarparken bel kemiğim de arkadaki basamakla kaynaştı. maalesef çok da zayıftım ve kemiklerimin üzerinde amortisör görevi görecek pek koruyucu yağ da yoktu. zaten yere çarptığım an kemiğimin çatırtısını kulağımla duydum ve aniden başım döndü. o anda yardımıma iki öğrenci koşup beni kaldırdı, ama sanırım kaldırmamalarını tercih ederdim, çünkü orada otururp kendimi biraz toplasam belki daha iyi olacaktı. müthiş bir baş dönmesi ve mide bulantısıyla topallayarak aşağı devam ettim ama bir şeylerin fena halde yanlış olduğunu hissediyordum. derse girdiğimde sert sandalyeye oturamayacağımı hissedip altıma hırkamı koydum, ama blok dersin ortasında vücuduma dalga dalga ağrılar yayılmaya başladı.

    daha sonra anlaşıldığına göre sol kalçamda saç teli çatlağı oluşmuş, bel kemiğimin en sonunda yer alan kuyruk kemiği (coccyx) yerinden çıkıp içeri gidip kaybolmuş, onun üzerindeki sacrum denen kemik de çatlamış. bu yüzden üç ay boyunca çıktığım her basamakta çatlak yeniden ayrıldığı için inim inim inledim. ağrıdan oturamıyordum bile. ağrının geçmesi bir buçuk yıl kadar sürdü ve on yıl sonra hala uzun süre bir yerde oturduğumda ağrı rahatsız edici düzeye varabiliyor. ağrıyı kontrol edebilmek için sürekli kas egzersizleri yapmak zorundayım.
  • abi sevgilimle dürüm yemeye geldik iyi güzel gömdük dürümleri. bizimki doymadı tabi(maşallah) çıktım dışarı havalı havalı. hafif de yağmur var. ulan ikinci adımı bi attım. tık tık tık tık aşağı kadar bir güzel kaydım. laaaaannn geriye bir döndüm ben sıçtım diyorum neyse ki televizyon izlemeyi çok seviyor. devam ettim. çok havalıyım
hesabın var mı? giriş yap