• fr: frank rijkaard
    t: mert çetin
    gs: fitbolcular

    fr: you need to pass directly to opponent pitch, not side to side.
    t: rakip piçlerini bi' o tarafa, bi' bu tarafa savuracaksınız. ayrıca kaç tane şutunuz daha direkten dönecek anlamış değilim.
    gs: mert, böyle mi diyor oğlum hoca? nasıl taktik bu?
    t: abi ingilizcesi çok bozuk ya.
    fr: arda, ayhan. what the hell are you doing?
    t: arda, nonda(oha bunu bile mi) böyle yaparsanız cehenneme gidersiniz söyliyim. ben söyliyim de.
    gs: biz ne yaptık lan?
    t: they say, "did we well last night?"
    fr: enough. sabri, when you are stucked in the crowd, turn around, pass to your goalkeeper.
    t: sabri, yeter artık geriye döndüğün, kaleciyle gözgöze geldiğin anda şut çekeceksin anlamıyor musun gerizekalı?
    gs: mert sıçarım senin ağzına! hoca bana gerizekalı mı dedi?
    t: stupid dedi ya lan duymadın mı? ayrıca, mr. rijkaard sabri said "he will poo in your mouth if you shout at him again and he wants to fuck you in the ass"
    fr: !'^=?)!'?=^)!
  • hangi basın toplantısındaydı bilmiyorum ama "some players"ı türkçe'ye "arda turan, sabri sarıoğlu, mehmet topal gibi oyuncular" şeklinde çevirebilen bir tercüman kendisi.
  • kurban kesmeliyiz de diyebilirmiş mesela sacrifice çeviricem derken. "basın toplantısından sonra tüm basın mensubu arkadaşları eyip sultan'a bekliyoruz."
  • bugünkü basın toplantısında üst üste büyük yanlışlar yapmış tercümandır. aklımda kalanlardan bir tanesi, şöyle bir şeyler:

    "if we are interested... we make transfer bla bla"

    çeviri: "eğer futbolcu ilginçse transfer ederiz, ilginç değilse etmeyiz vs."

    ilginç futbolcu nedir arkadaşım !?? "ilgi duymak, ilgilenmek" bilmezsen azcık ayıp olmaz mı?!

    bir diğeri ise:

    "we have to sacrifice... to win bla bla"

    çeviri: "acı çekmemiz gerek"

    güzel kardeşim, "fedakarlık"la "acı çekmek" arasında ciddi bir fark var. daha da vahimi, bu ifadenin birçok spor sitesinde an itibariyle manşet olması.

    http://www.webaslan.com/…rijkaard-konustu/?ref=abm1

    yok mu bir hollandalı türk yahu ?!! düzgünce çeviri yapsın.
  • gelecek vadeden tercüman. bir iki yıla kadar ingilizce öğrenir diye düşünüyorum.
  • fr: frank rijkaard
    mç: mert çetin

    fr: imzayı attın, formayı kaptın.
    mç: bugün oyuncularımın performansından son derece memnu...ha, ne??
    fr: ha yaaaa, senin yüzünden türkçe öğrenmek zorunda kaldım ulan!
    mç: ?!?
    fr: 9 aydır total futbolun t'sini oturtamadım, 2 kez mustafa sarp'ı, 1 kez servet'i santrfora yolladın eşşek herif! aydın'a sana güveniyoruz dedik, seni kiralayacağız diye çevirmişsin devre arasında yolladılar çocuğu. rezil olmayalım diye ses çıkarmadık ama yeter!
    mç: ben..şey...
    fr: çık ulan dışarı, çıkşarı!
    mç: bu sözlere çok şaşırdım diyebilirim.
    fk: bak haaala !^/!&'(^&!(/'&
  • deyerli bir kişi, çevirilerinide beyeniyorum.

    edit: de'yi ayrı yazmışım.
  • galatasaray'a ne kadar zarar verdiğinin somut bir delilini görmek isteyen sevgili frank rijkaard'ın saçlarına bakabilir. kim bilir nasıl çevirdi şu güzel adamın dediklerini berbere de olan şu güzel lüle lüle saçlara oldu.

    http://farm4.static.flickr.com/…28_1961d7a499_o.jpg mert çetin öncesi

    http://www.galatasaray.org/…8/b_5102_b_rijkaard.jpg mert çetin sonrası (ki burada mert çetin'in bakışı her şeyi açıklıyor)
  • fazla rocky izlemiş tercümandır.

    (bkz: acı yok rocky)
  • biraz ingilizce bilen galatasaray taraftarları mert çetin'in tercümelerinde sorun olduğunu farkediyor. ingilizceye tam hakim olmadığı gibi türkçe'ye de hakim olmadığı ortada. fakat hala görevinin başında. rijkaard'ın sevdiğinden falan bahsediliyor. eğer gönderilmesine engel olan kişi rijkaard ise galatasaray yönetiminden bir ricam var;

    türkçe'nin yanında ingilizce ya da flamancaya hakim olan birini getirsinler. rijkaard'ın sözlerini çeviren mert çetin'in sözlerini, tekrar rijkaard'a çevirsin. rijkaard durumu farkettiği an galatasaray'ın tercümanı değişir. o derece net konuşuyorum.
hesabın var mı? giriş yap