• 1997 yılından beri hasta, liseler zorunlu hale getirildiği 2013 yılından beri yoğun bakımda olan mesleki liselerin, 2018 -19 yılı itibari anadolu lisesi kontenjanları yüzde 30 artırılarak fişinin çekilmesi durumu.

    meslek liselerinin harap edilme kronolojisi:

    -28 şubat süreciyle bu okulları okuyanların önü üniversite sınavında kapatıldı. bu okullardan mezun olanlar sadece okudukları bölümlerin öğretmeni olabildi.

    -her yere üniversite açılması ve dört işlem dahi yapamayan öğrencilerin üniversite mezunu yapılmasıyla, gençler ne olsa üniversite okurum, sonra da allah kerim mantığıyla liselere pompalandı.

    -2006 yılında meslek liselerinde "modüler sistem"le meslek lisesi müfredatları tahrip edildi. çocuklar bu sistemle detaya gömülüp, özden uzaklaştırıldı.

    -2013'te bütün düz liseler anadolu lisesi yapıldı, buralarda okuyan çocukların bir çoğunun dört işlem dahi yapamadığını bilmeyen aileler, çocuklarını eski anadolu lisesi başarısına aldanıp buralara gönderdi.

    -2013'te liseler zorunlu yapılarak normalde minibüs şöförü olması gereken serseriler meslek liselerine dolduruldu ve öğrenciler ilahlaştırılarak, serseri öğrencilerin at koşturabileceği ortamlar oluşturuldu. meslek lisesi öğrencileri eğitimi öğretmenden değil, serseri arkadaşlarından almaya başladı.

    -2018 yılında anadolu liselerine sınırsıza yakın kontenjan açılarak meslek liselerinin öğrenci havzası tamamen kurutuldu.

    sonuç olarak büyük illerdeki yüksek mevcutlu meslek liselerinin öğrenci sayıları yarıya düştü. ilçelerdeki meslek liselerinin hemen hepsi kapanma durumuna geldi. meslek liseleri, çok programlı liseler ve sağlık meslek liseleri öğrenci bulamaz hale geldi.

    şu anda nerdeyse ülkedeki bütün ilçe milli eğitim müdürlükleri meslek liselerini kapatma ya da birleştirme planları yapıyor.

    işin açığı ben yukardaki darbelere rağmen şimdiye kadar hala ayakta kalmasına şaşırıyorum.

    peki milli eğitimi yönetirken uymamız gereken kanun olan milli eğitim temel kanunu bu duruma ne diyor.

    --- milli eğitim temel kanunu ---

    madde 14 – milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim -insangücü - istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.

    madde 5 – milli eğitim hizmeti, türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.
    --- milli eğitim temel kanunu ---

    bir bakanlık düşünün ki uyması gereken en temel kanun maddelerini kendisi çiğniyor. evlatlarını ve geleceğini ufak hesaplar için heba ediyor. mesleki ve teknik eğitime ağırlık vermek zorundayken, imam hatip ve düz liselere ağırlık veriyor.

    istek ve kabiliyet göz önünde bulundurulmadan her öğrenci imam hatip ya da üniversite mezunu yapılmaya çalışılıyor.

    bu ülkenin 23 yaşında özyeğin üniversitesinde hayatının 4 yılını heba etmiş insanlara değil, 18 yaşında sevdiği işleri yapan teknik elemanlara, girişimcilere ihtiyacı var.
  • sosyal medya ve televizyon kanallarının katkılarını da unutmayalım. çocuklara rol modeli olabilecek, en son nusret usta vardı. artık diziler mafya, ceo'lar ve işsiz güçsüz tayfasından geçilmiyor.
  • turizm meslek liseleri eskiden, bu ulkenin en faydali girdisini saglayan turizm sektorune insan kaynagi sagliyordu. ve bu piril piril cocuklar iyi bir sistemle hem yabanci dil egitimi aliyor, hem de is hayatina erken atilarak olgunluga cabuk erisiyorlardi. turizm meslek liseleri neredeyse tum universitelerdeki turizm bolumlerinden cok daha etkili ve yararli egitim vermekteydi.

    tabii ki ulkedeki iyi giden herseyi bozma misyonuna sahip iktidar bu egitim kurumlarini ihmal etmedi.

    turizm iletisim uzerine kuruludur. iletisim kurabilmenin en onemli kismi ise yabanci dil bilgisi. peki iktidar ne yapti? hazirlik sinifini kaldirdi. yerine ikinci dil ekleyerek ders saati sayilarini azaltarak goruntude bir degil iki dil ogretecegiz safsatasi ile hepsini berbat etti. oysa ilkogretim suresince en fazla adini soyleyebilen cocuklar, gayet de iyi iletisim kuracak duzeyde ingilizce bilgisi ile hazirlik sinifini ve sonrasinda liseyi tamamliyorlardi. simdi iki dilde kendilerini tanitabiliyorlar, o kadar.

    hikayenin devaminda baslik altinda anlatilan ne varsa zaten oldu. elimizde de posasi bile kalmamis meslek liseleri var simdi.

    baska basliklarda da yazdim, ozellikle saglikla ilgili olanlarda... bu politikalari sadece rant ile aciklayamazsiniz, zira bu tayfa zaten karun kadar zengin, ayrica meslek liselerini yok etmek herhangi bir rant getirmez. tum bu politikalarin tek amaci ulkeyi yikmak olabilir. planli bicimde, tum kurumlarini yok ederek, isleyenleri islevsiz hale getirerek. yapilanlar bu plan dahilindedir. artik inaniyorum ki 2023 diye pesinde kostuklari hedef, o tarihte ulkenin fisini cekmek icin. coktan makineye bagli yasar duruma gelmistik, sadece fisi cekmeye birakiyorlar.
  • ben de endüstri meslek lisesi mezunuyum katsayı zulmünün son mağduruyum bu zulüm bitmedi aslında muhteşem bir mühendis olma hayalim vardı katsayı kalkınca 1.bölümü yaparak mühendis olabiliyorduk ygs ye girdim marmara makine mühendisliği için yeterli puanı aldım sonra tak bir düzenleme 2. bölümden de sınava gireceksin dediler
    2.bölüm ?? işte yok mu mat 2 geo 2 organik kimya iyi güzel de siz bana bunun dersini vermediniz lisede üniversiteye girerken nasıl sorusunu soruyorsunuz neyse başlarım ünisine dedim bıraktım çalışmadım.sonra baktım öyle de olmuyor gidip burslu olarak hukuk kazandım sonraki sene şimdi avukatım ama içimde hala bir uktedir mühendislik hayallerimizi çaldılar zalimler
    bir de şu hususa gıcık oluyorum imam hatip mağdurları siyasilerin stk ların dilinden düşmüyor yahu biz daha mağduruz ama biri hakkımızda tek kelime etmedi neden ??
    çünkü işin ucu dine dayanmadığı için prim yapmıyor
  • niceliğin nitelikten önde olduğu olay.
  • açılın! hem laik hem de 28 şubat mağduru insanlardan sadece birisi geldi başlığa!! şaşırdınız değil mi? 28 şubat sadece bugünün akp'li olanlarına zarar verdi sandınız değil mi? hiç de öyle değil!! dinleyin o zaman çift hörgüçlü basra develeri!!!

    entry uzun, durumu olmayanlar uzasın.

    mağdur edilen kişi kardeşimdir. bildiğiniz genetik, biyolojik kardeşim, kanka, komşu çocuğu, bir arkadaş veya "öyle duydum" ekolü değil yani.

    28 şubat olduğunda meslek lisesindeydi garibim. o dönem -imam hatip de meslek lisesi sayıldığı için- imam hatip üzerinden yapılan bütün pisliklerin bedeli durduk yere bütün meslek liselerine ödettirildi!! hepsinin üniversiteye gitmesi engellendi. "ifindim! mislik lisilirine sınavsız inivirsiti hakkı" dediler, ama tabii ki tabiatları gereği koca bir yalan söylediler!! onu da sadece iki yıllık bölümler için ve belli bir senede doğanlara verdiler. kardeşimin ise sene kaybı olduğu için sınıfı tutsa da yaşı tutmadı!!!

    şimdi deyin bana!! irtica, mürtecilik ile alakası olmayan kardeşim gibi yüz binlerin suçu neydi? neden "imam hatipler arka bahçemiz" sözünün bedelini imam hatipli olan olmayan çocuklar gelecekleri ile ödedi? diyelim ki arka bahçe olmuşlardı. peki imam hatipler arka bahçe yapılana dek siz eşşek kadar adamlar, yetkili böyyükler neredeydiniz? bu işin 1997'ye kadar olan kısmı, bitmedi!!

    "meslek liseleri" denilen olay aslında gelişmiş pek çok ülkenin kalkınmasının sırlarından biridir. planlı programlı yapıldığında sanayileşme yolunda üretim adına elinizde bir ordu olur. peki bu potansiyeli nasıl değerlendirdiniz? yine liyakata, yeteneğe göre yönlendirme ile değil, bayatlamış, kokmuş "ne çıkarsa bahtına" sınav sistemi ile yaptınız! ardından da çakma anadolu liseleri hamlelerinizin ardından, meslek liselerini itin, kopuğun, toplumun ve kokmuş eğitim sisteminizin artıklarının doldurulduğu, tıkıldığı, izole edildiği tesislere hatta cehennemlere dönüştürdünüz! şimdi de düzelteceğinize gömmenin peşindesiniz! aferin sistem katili stalinler sizi!!
  • bence güldür güldür'deki skeçler buna neden oldu.
  • sağcı hükümetlerin 40 yıldır bu okulları imam okullarıyla aynı kategoriye sokmalarının sonucudur. 28 şubat geri zekalı generaller darbesi de üstüne tüy dikmiştir.
  • --- spoiler ---

    eğitimin geçmişinden haberi olmayanların beyanı...!
    bu ülkede meslek liseleri 97'de bitti.
    --- spoiler ---

    oysa ki ben de ilk entry'de farklı bir şey ifade etmemiştim. mesleki eğitimin yok edilmesine 97 yılında başlandı.

    ben meslek lisesinin görece parlak olduğu 28 şubat sürecinde meslek lisesinde okudum.

    önceki iktidarlar döneminde meslek liseleri tahrip edildi. insanlar önceki iktidarların hataları nedeniyle onları silip yeni bir yönetim seçti. doğal olarak iktidar değişince, meslek liselerine verilen tahribatın onarılması beklendi.

    ne yazık ki mesleki ve teknik okullar 28 şubat sürecinden daha da geriye götürüldü.

    (bkz: sebebi neydi ki)
  • popüler ama yanlış olduğunu düşündüğüm bir iddia.

    meslek liseleri hiç bir zaman sistematik olarak iyi olmadı. bazı okullardaki idarecilerin ya da öğretmenlerin katkısı sayesinde, başarılı bazı işler yapıldı.

    kısıtlı başarılar elde edildi. ama hiç bir zaman sistemli bir eğitim sağlayamadı. ülkede meslek, mesleki eğitim, mesleğe yönlendirme, iş piyasası, nitelikli esnek becerilere sahip işgücü, mesleki itibarsızlaştırma, eksik istihdam gibi kavramları içeren bir eğitim ve istihdam politikası olmadığı sürece başarılı da olamayacak okullardır meslek liseleri. hem çok maliyetli hem de verimsizdir. hali hazırda devlet meslek liselerini tobb’a bağlı odalara veya diğer işveren örgütlerine devretmeyi planlamaktadır. (not: ben eğitim devlet eliyle yapılmalıdır diye düşünenlerdenim)

    bir gün *kurulur da ülke sistemsel adımlar atarsa, belki bir şeyler değişir. meslek liseleri de istihdamla bütün olarak ele alınır.
hesabın var mı? giriş yap