• bir kusagin muzik zevkini olusturup oyle ya da boyle derinden etkilemis, eskisi kadar olmasada hala daha etkilemekte olan insan. 20-21 yasindaki post ergen turk erkekleri the small faces dinliyor, 18-19 yasindaki kizlar morrissey sarki sozleri ezberliyor, 25 yas civari erkekler paul weller'in adi gecince ceketlerini ilikliyorsa sebebi odur. her ay evire cevire isitilip yeniden servis edilen brit pop party'lerinin de belli belirsiz mimari bu adamdir iste. korkmadan itiraf etmekte fayda var; pek cok yirmili yas ortasi erkek, genc kizlarla ciftlesmek icin icinde the smiths ya da stone roses isimlerini barindiran cumleler kuruyorsa bunu mete'den ogrendi. yani bunun cok bir zararini da gormedi. eskiden skor yuzdesi daha yuksek olurdu ama olsun ise yarayan birkac girizgah cumlesinin icinde ian brown ya da shaun ryder gecer. daha sonrasi sizin cm futbolcu istatistiklerinize bakar. misal flair misal stamina misal balans ve manevra. radyo dinleten bir adamdi mete avunduk. kent fm pek cogumuz icin bir okuldu. hele o asiri doz. hala radyodan kaset cekilen yillarin en guclu personasiydi. zaten daha sonra roman karakteri oldu. diyecegim o ki cem yilmaz gibi bir adamdir mete avunduk. biri mizahtan ne anladigimizi biri muzikten ne anladigimizi belirledi. ikisiyle de benzer zamanlarda tanistigimiz soylenebilir. ikisi de gundelik hayatimizi, konusmamizi ve ikili iliskilerimizi kokune kadar etkiledi. biri belki ticari acidan daha basarili olmus olabilir, aman neyse olsun varsin. simdi tekrar okudum da iyi bir ornek olmadi bu. cem yilmaz ve mete avunduk'u ayni cumlede kapi komsusu ya da asker arkadasi gibi gecirmek degildi tam istedigim ama oldu bir kere. silmeyecegim ama tekrar okursaniz cem yilmaz'li kisimlari okumayin lutfen ya da okuyun. neyse... neyse bile gizli kapakli mete avunduk cumlelerinden biri aklimiza kazinan. ilk gencligin subliminal karakterleri. sonra bir baktik nick hornby diye adam var. yani muzige ulasmak zor oldugu kadar pop kulture sirtini yaslayip bunu yorumlayan ya da soyle samimiyetle bunun etkisini itiraf eden adamlarin dunya capindaki varligindan haberdar olmak da zordu. sonralari fark ettik ki mete avunduk turk isi karikaturize bir nick hornby'di. aslina bakarsaniz bu ne benim icin ne de uygar dunya icin bir sorun degil. turk isi bir nick hornby karakterinin kimseye bir zarari yok degil mi? yani radyasyonlu cay, enflasyon canavari, gotune kazik giren memur gibi gibi travmatik figurlerin yaninda yararli bile denebilir. yeniden bir neyse demenin zamani geldi sanirim. sonuc olarak kent fm devri bitti. simdi ipod var, winamp'te kendi listeni yapabiliyorsun. muzige ulasmak kolay. internet var. korsan cd satan tezgahlar degil korsan cd satan dukkanlar var. ucuz ve kolay yoldan ulasilabilir bisi muzik ama kolay ulasilir oldugu kadar kolay tuketilir bir sey haline de geldi. simdi sarki hatta bir parcanin ilk 45 saniyesi dinleniyor. shuffle ediliyor, bastan sonra birsey dinlenmiyor..ucuncu neyse, mete avunduk album dinledigimiz donemin adamiydi.
  • "2 çeşit standart vardır. standart standartlar, yüksek standartlar" - mete avunduk
  • her programdaki farklı aksan ve vurgulamalar kullanıp adamı gıcık eder
    aşırı dozda british takılır kendisi vefakat ingilizcesi pek boktandır
    ve hiç anlaşılmaz..
    böle yapmasa nefis muzikleri bize oreten abimiz olacaktır
  • ingiliz aksani tribinden nefret ettigim dj
  • kilosuna, yaşına göre çok iyi futbol oynayan adam. orta sahadan beni geçip attığı golü hala hatırlarım.
  • 9 yillik kent fm yasamini noktaladigini ve aslinda kent fm in kendini noktaladigini bir maille hayranlarina iletmis muzik ansiklopedisi,kedi seven erkek
  • bazen bütün koşullar uygunken...

    google'da fotoğrafına bakayım dediğimde neden nejat işler çıkıyor diye sormuyorum.
    kendi suçu. çek bunu mete.
  • bundan yıllar önce, bir fb-gs maçından sonra kaybedenler kulübü:

    (telefon gelir*)
    kaan - olay nedir?
    arayan - olay 3 tane gol abi, 3 tane gol yaa!!
    mete - iyi akşamlar... klik*.
    (birkaç saniye boşluk)
    mete - lütfen, maçta atılan gollerin rengini cinsel organının rengine benzetenler programı aramasın.
  • takıntılı derecede düzenli bir adam. bunu bilir, bunu söylerim. kent fm'e 1994 yılında gelmiş, kadıköy sokaklarına olan hayranlığını radyoyla da bütünleştirmiştir. sonrasında, sonbahar yaprakları gibi dökülen kent fm tayfasından en eski bir o, bir de mehmet duru kaldı ve genel yayın yönetmeni oldu*. çoğu kişinin zihnine kent fm, onun adıyla eş anlamlı olarak kazındı. kent fm'in uzun süren sessizliğinden sonra ise güzel ve biraz buruk bir kararl vererek, artık sesini başka mikrafonlardan duyurmak üzere, bir zamanların türkiyenin ilk özel ve en güzel radyo istasyonundan demirini alıp* yeni diyarlara yol açtı. ve böylelikle, belki bir avuç kadar olan bazı kimseler için, artık kent fm'in tanıdık bir dost olduğunu düşündürecek herhangi bir envanter kalmamış oldu.
  • yıllardır her carsamba gecesi sehrin bir bolumunu esir almayı bilmiş insan...
    cok eskiden kor randevu adli programi ile pazartesi gecelerimize de ambargo koymustu..
    ve bir de sekersiz sutlu kahveniz ve siz diyip durdugu bir gunduz programi vardi.program sıkıcıydı ama o meteydi...
hesabın var mı? giriş yap