• daha uzun versiyonları da internette bulunabilecek konuşma.

    kurumsal eğitim sektöründe çalışıyorum. personellerin eğitim ve gelişim işleri, üniversiteler, konuşmacılar vs. yıllarca deneyimim var.

    bu adamı 2016 yılında duydum. departmandaki birkaç kız "metin hara'ya gidiyoruz davetiyemiz var gelmek isteyen var mı" dedi. metin hara kim dedim. anlattılar, aşkmış, kitapmış, acayip bir konuşmacıymış filan. işte bu word of mouth'tur arkadaşlar.

    bu adam nasıl bir pr çalışmasının ürünüyse, böyle içi boş bir "başarı" görmedim. onlarca eğitmen/konuşmacı tanıdım. bizzat dinlemek gibi bir fırsatım(!) neyse ki olmadı. ted v.b. yerlerde gördüm, izledim. şimdiye kadar izlediklerim içinde en kötü 3'te zirveye oynar. abicim nedir bu gereksiz, içi boş, zorlama mutluluk oyunları, arkasında hiçbir sağlam öğreti olmayan (dini veya felsefi diğer öğretiler) felsefi söylemler. en sonunda da adriana lima. ne alaka değil mi ?

    işte hayatta böyle boş insanlar, sadece birkaç aptalın "adam bir konuşma yaptı bütün salon ağladık" tarzı reklamları ve arkasındaki güçlü medya desteği ile para kazanabiliyor. tahminimce kazandığından fazlasını harcıyordur ama bu adamın etkinliklerine para verip giden veya şirketine çağıran o kadar insan var ki. bence bütün bunlar modern insanın amaçsızlığı'ndan kaynaklanıyor. başka bir mantıklı açıklama bulamıyorum.
  • (bkz: başkası adına utanmak)

    hele o kaçamak sarılışlar... gerçi kulaklara fısıldamak için iyi bir an:

    zıplayıp sarılmaya bende devam edelim mi?
  • bu ne cüret anlamak güç!

    sen kimsin be bilader dünyayı değiştiriyorsun?

    haa? sana kim verdi bu yetkiyi? nasıl inandın en doğru kendin olduğuna da dünyayı kendine uydurma peşindesin?

    sadece bu konuşmada da değil ha, bi röportajında daha denk geldim aynı sözlere...

    sen git önce bi kendini değiştir bilader...

    inan özel hayatınla ilgili en ufak bir ön yargım veya kıskançlığım yok...

    ama sen dünyayı değiştiremezsin, daha doğrusu değiştirmemelisin? sen kimsin? kafasına göre dünyayı değiştirmeye niyetlenmiş hangi akılsız, insanlığa bir fayda sağladı şimdiye kadar... sen kafanı değiştir önce metin, o zaman daha mutlu olursun.
  • eğitim ve meslek hayatımda bir kaç kez bu tür aktivitelere maruz kaldım. hayatımda en sevmediğim şey, "hadi şimdi yanındakine sarıl", "hadi anneni ara ve onu çok sevdiğini söyle", hadi gülümse, sen gülümseyince seratonın artacak ve mutlu olacaksın" tipi zorlama söylemler ve mecburen uyar gibi yapmak. siktirin gidin ya çok sıkıcısınız. bunlar gibi adamlarla kişisel gelişim seminerlerine bi ton para akıtanlar kadar sığ insanlar görmedim. sığlığınızda boğulun.

    şu çocuktan da çok tiksiniyorum, geri zekalı.
  • akıllara zeki ökten'in 2002 tarihli gülüm filminde okan bayülgen'in canlandırdığı kolpa kişisel gelişimci karakteri getirir.

    benzerlik inanılmaz; https://youtu.be/wf1oyzhyxyi?t=2462
  • bir kere adamın ses tonu konuşma yapmaya müsait değil.

    içinden konuşmalı kimisi

    ya da kendi kendine en iyisi.
hesabın var mı? giriş yap