• (umarım başlığı anlamı doğru verecek biçimde açmışımdır) hatay mustafa kemal üniversitesi tayfur ata sökmen tıp fakültesi mezuniyet töreninde, mezuniyet konuşması yapmaları beklenen dönem birincisi ve yılın acil intörnünden; hazırladığı metin 'eleştiri' içerdiği gerekçesiyle konuşması iptal edilen ve acil tıp uzmanları derneği tarafından 2017 -2018 eğitim öğretim yılı” acil tıp stajında en başarılı intern doktor” ödülüne layık görülen genç doktor önder babacan. fena.

    işte o konuşmanın tam metni:

    “değerli büyüklerim, kıymetli hocalarım, saygıdeğer anne ve babalarımız, sevgili dönem arkadaşlarım. 6 yıl süren yorucu ve yıpratıcı eğitim-öğretim sürecimizin , ömür boyu büyük bir gururla taşıyacağımız tıp doktorluğu mesleğine adım atmamız ile taçlandığı mezuniyet törenimize hepiniz hoşgeldiniz.

    konuşmamı detaylandırmadan önce izninizle birkaç teşekkür söylemim olacak. beni bu yılın acil servis intern doktoru olarak öneren sn.dr.türkan parlar’a, sn.dr ali bucak’a,sn.dr.hasan ekmen’e, sn.dr.burak cilli’ye, sn.dr.rebi duran’a ve bu öneriyi onaylayan sn.doç.dr.güven kuvandık hocama, sn.doç.dr.ali karakuş hocama teşekkürlerimi sunuyorum. bunu takiben ; desteklerini daima yanımda hissettiğim ve bana her zaman güvenen , yaşamlarını bana ve kardeşlerime adayan anne ve babama teşekkür ediyorum.

    tıp doktorluğu mesleği okumakla beraber , görerek ve uygulayarak öğrenilen , usta çırak ilişkisine dayanan bir meslektir. binlerce saat teorik dersi dinleyip, onlarca sınavı aşarak intern doktor olmaya hak kazandık. intern doktor olduğumuzda bir hekim gibi çalışacağımızı, saygı göreceğimizi, bizlere hasta verileceğini ve hastaların tanı-tedavi sürecine dahil olabileceğimizi sanıyorduk. yanıldık… şimdi hastanemizin bazı kliniklerine göre intern doktorun tanımını yapmak ve son kısımda hekim olarak değer gördüğümüz acil servisimize değinmek istiyorum.

    genel cerrahi için intern doktor: onlarca pansuman yapan ve saatlerce ekartör tutturulan kişi. kadın hastalıkları ve doğum için intern doktor: nst çeken , kan aldırılan, dosyalara sonuç işlettirilen, kıymetli anabilim dalı başkanının özel işlerinin peşinde koşmak zorunda bırakılan, poliklinik kapısında hasta çağıran kişi. çocuk sağlığı ve hastalıkları için intern doktor: kapalı cezaevi işlevselliğindeki servisin mahkum kişisidir. aynı zamanda asistanların yolunu dahi bilmediği çocuk acil servisinde bir başına bırakılan kişidir.

    soruyorum! 2 ay sonra hekimlik mesleğini icra etmeye başlayacak ve hasta bakacak olan bizlerin , sekreterlerin ve personellerin yapması gereken bu işler yerine; hasta takibi, reçete yazma ve tedavi düzenleme konusunda eğitilmemiz gerekmez miydi? 6 yıllık emeğimizin sonunda tıp doktorluğu diploması kadar, hastane personelliği ve tıbbi sekreterlik diploması almaya hak kazandığımızı düşünüyorum. unutulmasın ki ; hastanemizi devlet hastanelerinden farklı kılan temel özellik, tıp doktoru yetiştirme yükümlülüğüdür.

    son olarak ; hekimlik mesleğini icra etme fırsatı bulduğumuz yegane yer olan acil servis birimimiz ile ilgili sıkıntılardan bahsetmek istiyorum. rutine dönüşen hastane kargaşası ile oluşan sözlü ve fiziksel tacizlere alışmak zorunda bırakıldığımız şu günlerde , görüyorum ki artık olay farklı bir boyuta evrilmiştir. geçtiğimiz ay hastanemiz acil servisinde çalışmakta iken, bıçaklı bir saldırıya uğradık. konu ile ilgili olarak çözüm odaklı hiçbir şey yapılmamış olup, bir başımıza bırakıldık. görevleri bizleri korumak olan kıymetli güvenlik güçlerimizin saldırgana karşı olan tavrı ve uzun bir süre olayı izlemesi bizleri derinden üzmüştür. mevcut durumda herkesin elini kolunu sallayarak girebildiği, triyajın işletilmesinin mümkün olmadığı , hasta yakınlarının rahatlıkla ortamda gerginlik ve kalabalık oluşturabildiği bir acil servise sahibiz ve bu konuda önlemler alınması yerine olaylar örtbas ediliyor ve kıymetli büyüklerimiz tarafından güvenlik görevlilerine hasta yakınlarını içeriye almamak gibi bir durum olmayacağı söylenmiş olup, mevcut problem devam etmektedir. bizler gerekli makamlara gerekli dilekçeleri vermiş olup, üzülerek görmüş bulunmaktayız ki durum aynı seyrinde devam etmektedir. hayatımın geri kalanında güzel anılar olarak ifade edebileceğim ve hekimlik adına çok güzel öğretiler edindiğim acil servis biriminin tüm çalışanlarına minnettarım. bana verilmiş olan bu ödül için ayrıca atuder’e teşekkürlerimi sunuyorum. herkese iyi günler diliyorum.

    dr. önder babacan

    kaynak
  • ülke iyice boka sardı. eee imam osurursa cemaat sıçar sıvar misali. herkes alıştı amk, elindeki imkanları kullanarak milleti yasaklamaya, haklarını gasp etmeye, sindirmeye. neyse allahtan az kaldı...
  • çocuk ne güzel tespitlerde bulunmuş, çare sunmuş.
  • tüm intörnlerin ortak sorunu olan uygulamaları dile getirmek isteyen bir hekimi bugün susturdular yarın da bir başkası susturulur peki ya ertesi gün.

    tüm bu yanlış uygulamaların sonucuyla elbet bir gün yüzleşmek zorunda kalacağız. eğitim kalitesi yerlerde sürünüyor ve bu yanlış uygulamalar her geçen gün kaliteyi daha da düşürmekte. ucuz iş gücü gözüyle bakılan intörnlerin işlerine olan saygısı azalmakta. kalitesiz bir eğitimin, kalitesiz ürünleri piyasada çoğalmakta.

    sizler pisliğinizi halının altına atmaya devam edin. elbet bir gün o halıyı kardırmak zorunda kalacaksınız.
  • kesinlikle haklı olan kardeşimin seslenişidir. aslında olması gerektiği gibi mezun olduğu fakültenin eksikliklerini belirten bir yeni mezun doktor arkadaşımızdır. beklendiği ve gerektiği gibi, eğitim aldığı ve hizmet verdiği birimin verimliliği ile ilgili saptamalarda bulunan bir konuşma hazırlamış kendisi. medeni bir dünyada konuşmasını yapar ve ilettiği eleştirilere teşekkür edilerek yönetim tarafından fakültenin daha iyi noktalara ulaşması için birer veri olarak kullanılırdı.

    ama bak kendi kendime güldüm yine, "medeni dünyada" olurdu bu söylediklerim. burada maalesef tepedekilerden de alıştığımız üzere herhangi bir kurumun işleyişine ait en ufak bir serzeniş ağır bir hakaret sayılıyor. unutmayın, üniversite rektörleri hala tek adam tarafından kendi yandaşları arasından seçiliyor. yani tepe neyse, tüm köşe başları da aynı.

    bir kez daha bilim ve liyakat demek gerekli. eleştiriler sonuna kadar yükses sesle dillendirmeli ki bu yandaşa dayalı sistem yıkılsın ve üniversiteler özerk olarak gerçek işlevlerine dönsünler.

    sevgili meslektaşımı gözlerinden öpüyorum. yılmadan devam etsin gerçekleri söylemeye. bu ülke de olmazsa -ne de olsa okul veya staj birincisiymiş- yurt dışında pırıltısını görecek ve söylediği herşeye kulak kabartacak insanların yanında çalışmak gibi bir çok fırsat ortaya çıkacaktır. yalnacılar uzun vadede her zaman kaybeder, baki kalanlar ve başaranlar, hep bildiği -ama- kanıtlanmış bilimsel doğruları söyleyenler olacaktır.

    bu arada almanya sadece dil sınavı ile doktor alıyor. bi bak derim ben.

    edit. anlam kaymış, bi el atıp düzeltildi.
  • mezuniyetinde sorunlari dile getiren bir doktorun susturulmasidir.
hesabın var mı? giriş yap