• arkadaşlar selam. rezalet başlıklarının artık gerçekten baydığının farkındayım, ancak twitter'da gördüğüm bir mağdurun sesini buraya taşımak zorunda hissettim kendimi.

    olayın olduğu firmayı ya da mağdur şahsı kesinlikle tanımıyorum. baştan berlirteyim.

    cemil yörür isimli şahıs, 2007 yılında mge metal diye bi firmaya arıza nedeniyle çağrılıyor. fabrika çatısında arıza olduğunu tespit ediyor. fabrika çatısının uygunluğunu sorguluyor. sorun olmadığı belirtilince çatıya çıkıyor. çatı çöküyor ve şahıs uzun bir tedavi döneminden sonra tekerlekli sandalyeye bağlı bir halde kalıyor.
    hastane'de o kaza geçirmiş halde iken sahte evrakla şikayetçi olmayacağına dair imza almaya çalışıyorlar.
    ayrıca şikayetçi olamasın diye de sahte bir evrak düzenleyip, altına da sahte imzalar atılıyor.
    mahkeme yıllarca devam ediyor ve bu adamcağıza tazminat ödenmesine karar veriyor. sonra itiraz falan derken nasıl oluyorsa bu adamcağızın firmaya tazminat ödemesi kararı bahis mevzu oluyor.(henüz karar kesinleşmemiş)
    bu adamcağız da twitter'da sesini duyurup kamuoyu oluşturmak için bi flood yazmış. ben de vicdan sahibi birisi olarak mevzuyu sözlüğe taşımak istedim.
    ne yapılabilir bilmiyorum ancak mazlum ve mağdurun yanında yer almak adalet duygusu adına gerekli diye düşünüyorum.

    bu da cemil bey'in twitter'da bahsi geçen floodu;

    https://twitter.com/…tatus/1038552001985036288?s=21
  • bu memlekette hakim olmak için gerçekten çelikten bir mideye , son derece esnek bir omurgaya ve sıfıra sağdan yaklaşan bir vicdana sahip olmak gerekiyor. nasıl uyuyorsunuz bilmiyorum. ama pardon ne yapacaksınız kanunlar böyle değil mi?
  • az önce twitter da denk geldiğim durum. insanın tüyleri diken diken oluyor, biz ne zaman bu hale geldik? bu mge metal denilen şirket kimlere neler yedirdi, kimleri tanıyor da 2x2=4 kadar net bir durum için aksi karar çıkıyor?
  • öncelikle olaya gerçekten çok üzüldüm, okumakta dahi zorlandım.. yalnız yorum yapabilmek adına bazı bilgilerin önemi var.. nasıl bir çatı olduğunu bilmek gerek, emniyet kemeri takılacak yer var mıydı? şahıs emniyet tedbirlerini aldı mı? kemer, baret vb. koruyucu önlemler alındı mı? çatının çökme nedeni nedir? ihmal var mı? fabrika sahibinin '' sağlamdır herhalde'' demesi bağlayıcı olur mu? fabrika da bu konuda yetkin bir isimle irtibata geçildi mi? bu konuda fabrikanın yetkin bir elemanı var mı? aklıma çok soru geliyor ama temennim herşeyden öte umarım şahıs sağlığına kavuşur..
  • mahkemelerin verdiği kararları falan geçiyorum. oralarda medet ummayı bırakalı çok oldu ancak bahsi geçen firmada çalışan ve bu işe karışan müdürü, işçisi, memuru her kimse nasıl bir vicdan yoksunusunuz ki sakat kalmış bir insandan tazminat alma noktasına getirdiniz işi.

    çalıştığın şirketin haklarını savunabilirsin etvallah anlarım bunu ama bu noktaya gelindiğinde hala nasıl sahtekarlık yapabiliyorsunuz, insanlığınız buna nasıl izin veriyor işte orasını anlayamıyorum.
  • çok üzücü bir olay. neyse ki bu dünyada iyi insanlar da var. arkadaşın hak ettiği tazminatı almasını diliyorum.

    çakal özel şirketlere hiç acımam, bunlar insana hayvan kadar değer vermez. çökmek üzere olan çatıya çıkartır, acımaz. paranın kölesi olmuşlardır. bunların aslında adam öldürmeye teşebbüsten yargılanması lazım. olayın basit bir para cezası ile geçiştirilmemesi lazım.
  • insan hayatı zaten ucuz memlekette bari üç kağıtla o ucuz bedele göz dikmeyin. updulllah dediğim durumdur. çok geçmiş olsun.
  • bu ülke ayağa yeniden kalkacaksa bu adaletin yeniden sağlanmasıyla olacaktır. bunun gibi durumların en kısa zamanda hakkıyla çözülmeden bu ülkeden bir nanr olmaz.

    geç kalmış adalet, adalet degildir.
  • her gün onlarca benzeri olan iş kazasıdır. talihsiz işçinin oldukça yüklü bir tazminat alması gerekmektedir ancak yargıtay işçi aleyhinde karar vermişse artık bundan sonra tek yol olarak avrupa insan hakları mahkemesi gözükmektedir. artık onlar da kabul eder mi etmez mi, etseler kaç sene sürer...

    işçinin hak alma mücadelesine giriştiği diğer tarafı azıcık araştırdım. adı geçen mge metal isimli şirket kmc grup isimli, kayseri'li, oldukça büyük bir firmaya bağlı lokomotif bir şirket. internette yer alan bilgilere göre yüklü miktarda ihracat yaparak ülkeye döviz girdisi sağlıyor. sahibi ise ziya eren. zamanında kayseri erciyesspor'un başkanlığını yürütmüş, ingiltere ikinci liginden takım almış, kayseri'de çeşitli okullar yaparak devlete bağışlamış, abdullah gül'le tanışıklığı bulunan, oldukça saygın, memeleket sevdalısı, atatürk sevdalısı bir iş adamı.

    böylesine güçlü, böylesine "hak yemekten, ah almaktan korktukları kadar başka şeyden korkmamalarıyla tanınan" kişilerden hak almak zordur. hakkın olsa zaten verirlerdi, sevgili işçi kardeşim. haksızsın demek...
  • insanların hayatını hiçe sayabilmek, vicdanlarını hiç sızlatmıyor bazı büyüklerimizin ne yazık ki...
hesabın var mı? giriş yap