• devendra banhart'ın şarkılarını kaydetmesini sağlamış müzisyen sanırım . beraber konser de veriyorlar elbette. ve fark ettim ki devendra'nın albümleri de young god records'tan çıkmış
  • 1982 yılında new york'ta kurulup 1997 yılında dağılan swans'ın solisti, ki bahsettigimiz grubun adı genelde sonic youth'la birlikte anılırdı. ayrıca cok da sansli bir insandir cunku young god records adında kendine ait bir plak sirketi vardır. 1995 yılında henry rollins'in yayın evinden the consumer and other stories adındaki kitabını da yayımlamıstır.
  • 4 mayısta garajistanbulda konseri olacağına dair söylentiler dolaşan zat. haber ne kadar doğru bilmiyorum ama.
    edit: haber tamamen doğruymuş.
  • başladı bu da teoman gibi dramalara.. yok belki bu son çabamdı, yok artık yüreğim kaldırmıyor, bırakacam bu işleri banliyöye yerleşicem falan yazmış.. destek de istiyor cd basmış falan .. ya sen bir bizon murat olamazsın bak beni sinirlendirdi.
    nerden dinlicez olm biz pandemic eserleri?
    ay valla biraz mutluluk be maykıl!hadi kaykıl :(
  • hakkında duyduğunuz/duyacağınız çoğu şeyin doğru olmadığı en sevdiğim/en çok hayranlık duyduğum müzisyenlerden biri. bunu sadece kendisine bok atıp para koparmaya çalışan tip hakkında demiyorum. hani kendisiyle tanışan çoğu kişi de "çok aksi bir tip, kimseyi muhatap almıyor" falan der ya da ne bileyim "80'lerde konserinde kafa sallayan metalci gördü mü inip dövüyormuş" geyikleri döner. o zamanı bilemem fakat kendi deneyimime dayanarak diyorum ki, aşırı tatlı bir insan. ben ki o kadar çekingen biriyim, hele söz konusu olay birinin yaptığı işi övmek vb olduğunda. kendisinden zerre çekinmeyip konuya konserin/performansın ne kadar harika olduğundan dalmıştım. az önce başka bir entryde bahsedince aklıma geldi kendisiyle tanışmam ve kulak tıkacı kullanan insanlar olmadığımızdan bağıra çağıra iletişim kurmamız. adamın nerdeyse 70 yıllık hayatında samimi bir şekilde gülümsediği 4-5 fotosundan birinde yer aldığım halde patates gibi çıktığımdan açıktan paylaşamamıştım.

    her neyse, yeni albüm hakkında aldığım duyumlardan sonra aklıma geldi bunların hepsi işte. her şeyin geçici olduğu falan. hani evet, söz konusu bir sanatçı olunca eserleriyle hatırlamaya devam edeceğiz tabii ki. fakat önceden dinlemiş olanlar* "ölüm temasına yoğunlaşılmış, epey karanlık bir albüm" diyor. kötü oldum düşündükçe ya. covid sonrası herkes zor zamanlar atlattı, hem psikolojik anlamda, hem maddi. umarım tema hakkında aldığım duyumlar sadece bir iç sıkıntısının ürünüdür ve solo ya da swans'la fark etmeksizin yeni çalışmalarını dinleme imkanımız olur ilerde. umarım ikinci bir blackstar vakası yaşanmaz diyerek kendisine uzun ömürler diliyorum.
  • yeni bir olay değil ama larkin grimm tarafından tecavüzle suçlanmış biridir. swans grubunu uzun yıllardan beri dinleyen ve gira'nın şimdiye kadarki gerek solo gerek grupla olan bütün istanbul konserlerine gitmiş biri olarak bu suçlamadan sonra bir daha kendisini desteklemeyi düşünmüyorum
  • alt tarafda kendi imkanlarımla berbat bir şekiklde başlıktaki kişinin hayatını anlatmayı denedim eğer bu berbat yazıya maruz kalmak istemiyorsanız şurdaki linkden bilgi kaynağı olarak kullandığım ropörtajı izleyebilirsiniz.

    bu adamın baya ilgiç bir hayatı var, babası zamanında baya zenginmiş sonra şirketleri batmış ve parasal anlamda biraz zorluk çekmişler gira kötü bir çocukluk yaşamış 10-12 yaşında tiner çekmeye kimyasal kullanmaya filan başlamış (adam çocuk yaşta lsd filan deneyimlemiş siz düşünün artık) sonra hapse atılcak gibi olmuş bi ara babasının yanına yollamışlar oda kaçmış ve otostopla dolaşmaya başlamış avrupayı filan gezmiş sonra yolu istanbula düşmüş 2 hafta filan kalmış ama istanbuldaki günlerinde full lsd kullandığı için pek birşey hatırlamıyor istanbulla ilgili (bunları yaparken 18 yaşındaymış) . sonra istanbuldan israile geçmiş 1 yıl filan orda kalmış bakır madeninde filan çalışmış ve haşhaş sattığı için tutuklanıp hapse atılmış (hatta bunula ilgibir parçası "eden prison" diye) 3 ay filan hapis yatmış sonra ülkeden atılmış ve sanat okuluna yazılmış çok fazla okuduğu için giriş sınavını geçebilmiş (herhalde söylemem gereksiz ama buda liseyi bırakanlardan). ve los angelese gitmiş orayı seçmesinin sebebinin taxi driver filmi olduğunu söylüyor. neyse işte ordada baya şiddete tanıklık etmiş. geceleri makineli tüfek duyup sesi sabahlerı cesetler görmüş.

    ayrıca eklemeyi unutmuşum adamın kafası içinde yaşıyan joseph isimli tulpamsı bir hayali kişiliği var çocuk yaştan beridir onunla beraber yaşadığını ve müzik yaparken resim çizerken vs kontrolü ona bıraktığını söylüyo "glowin man" şarkısındada ondan bahsediyo, işte jozef konrolü aldı ciğerlerimi çekti filan diyo baya baya ilgiç bir kişilik.

    yani demem o ki bu adam cidden görmüş geçirmiş birisi.
    bu kişi belki 10 kişiye yetecek bir hayat yaşamış. ve bunu müziğine çok başarılı bir şekilde yansıtmış. hayatını öğrenmden önce açıkçası güzel karanlık sözleri var diyodum ancak bunları öğrendikten sonra bakışım değişti bu adam bize müziği yoluyla kendisini aktarıyor adeta.
hesabın var mı? giriş yap