• kasitli veya kasitsiz, farkli gruplardan (irk, cinsiyet vs) kisilere soylenen, o kisilerin bulunduklari gruptan oturu farkli anlasilabilecek sozlere verilen isim. ozellikle amerika'da universite kampuslerinde cok dikkat edilmesi konulardan biridir. ayrica (bkz: political correctness)

    microaggression ornekleri verelim:
    - asyali birine "uzunmussun" veya "nerelisin?" demek. (hele "aslinda nerelisin?" derseniz that's racist yemeniz isten bile degil)
    - beyaz ve erkek olmayan birinin bulundugu yere affirmative action sayesinde geldigini ima etmek. ("senin icin daha kolay olmustur" filan demek. gerci bu dupeduz hiyarlik.)
    - beyaz olmayan arkadasa "ingilizcen de cok iyiymis" demek.

    bunlarin bir kismi gercekten irkci olmakla beraber, kimileri de fark edilmeden soylenmis, masum, ancak alingan kisiler tarafindan yanlis anlasilabilecek sozlerdir. daha fazla ornek.
  • south park the fractured but whole oyununda pc principal'in dersleri eşliğinde ne demek olduğunu az çok kavrayabileceğiniz bir kavram türü.
  • insanlık adına utanç olan otoriteryen progressive left ruhun yediği nanelerin bir örneği. kendi kuyusunu emin adımlarla kazmaya devam eden bu woke akımının dayanak noktalarından sadece biri microaggression, cultural appropriation da böyle bir kavram. bu haberde de yer alan, propaganda bakanı tarzındaki punisher akademik yöneticilerin uzun vadede isimleri pek de güzel anılmayacak çünkü devleti veya yönetim mekanizmalarını, politik ajandalarına hizmet edecek şekilde, farklı bakış açılarını baskılamak için kullanmanın antitez hareketleri giderek kuvvetlendireceğini görmek için kahin olmaya gerek yok.

    (bkz: jonathan haidt)
    (bkz: ifade özgürlüğü/@toroslardir benim yurdum)
    (bkz: cultural appropriation/@toroslardir benim yurdum)
  • gizlenmeye calisilan ayrimci ve stereotypical dusuncelerin gunluk hayatta pirt diye istemli veya istemsiz sekilde yirtiklardan cikma durumu;

    - acik kiyafetler giyen kadinlarin cinsel acidan daha aktif oldugunu dusunmek
    - siyahi insanlarin atletik oldugunu varsaymak
    - aksanla konusan insanlarin yabanci oldugunu dusunmek
    - erkeklerin duygusal acidan daha guclu oldugunu varsaymak

    normalde tek basina dikkate alindiginda can sikmayabilen bu notlar, toplu halde ve her gun karsilasilinca ayrimci bir kitaba donusebilir. ornegin, her starbucks'a gidisimde aksanimdaki ufacik bir degisiklik yuzunden baristanin beni anlamamamis gibi davranmasi + ulkeye girerken musluman oldugumu ogrenince guvenlik aramalarini arttiran sinir polisi + ulkenin saglik sistemini elestirince "senin ulken daha iyiyse niye orda yasamiyorsun?" diye soran is arkadasi + n = kendini 10 senedir yasadigin ulkede surekli yabanci hissetmek.
  • (bkz: mikroagresyon)

    ilk olarak 1970'lerde hardvard'lı psikiyatrist chester pierce tarafından kullanılan ve çevremizdekilere karşı bilinçli veya bilinçsiz şekilde gösterilen, sözlü veya sözel olmayan küçük düşürücü veya zarar verici psikolojik bir istismar çeşidi imiş. ve ben bunu yaşından küçük göstermek, yaşını göstermemek başlıklarına yazıp yazıp kenara attığım enrtylerimi okurken keşfettim. herkes yaşından küçük göstermesine aldığı iltifatları gayet güzel anlatırken ben bana söylenen bu şeyin hakaret olduğunu ve yaşımda ne varmış alınganlığının aslında minik minik maruz kaldığım mikroagresyonlardan kaynaklandığına emin oldum.

    adı güzel manası berbat bu mikroagresyona çok güzel örnekler var, google elinizin altında, vakti olan inceler ama en güzel örnek "nerelisin?" sorusu bana kalırsa. "karslıyım" diyen biri ardından "ama kürt değilim" diye ekliyorsa, "istanbulluyum" diyen biri hemen ardından "gerçekten nerelisin" sorusuyla karşılaşıyorsa ortada bir mikroagresyon var demektir. hatta daha önce başka bir entrymde bahsettiğim bir olayı buraya da aktarmak isterim. doktor sırasında bekleyen arkadaşımın yanına yaşlıca bir teyze oturuyor. muhabbet etmeye başladıklarında teyze "nerelisin" diye soruyor. arkadaşım ağrılı olduğunu söyleyince de "olsun" diyor teyze, "sen de insansın." işte bu tam bir istismar örneği.

    başka bir şekilde objektif bir yorum yaptığını düşündüğü halde yazısının sonuna fenerliyim, chpliyim, atatürkçüyüm, kürt değilim bla bla bla yazıyorsa ya da alkol alan biri çok mu içiyorsun acaba sorusuna sert bir şekilde ne yani ben alkolik miyim diye çıkışıyorsa zamanında onlar da bu mini saldırılara maruz kalmışlar demek ki. elinin hamuruyla demek, eksik etek demek, hem kel hem fodul demek, uuuu sen yapar mıydın yaaa böyle demek, gaylere, kadınlara, boyalı kuşlara, zencilere daha farklı davranmak da yavaş yavaş kişiliğe birer saldırı niteliği taşıyan şeyler. bu tür saldırılarla farkında olarak veya olmayarak karşımızdakini etiketlemiş, ayrıştırmış ve hatta yargılamış oluyoruz ve bu da bir müddet sonra kişide daha ciddi psikolojik problemler ve depresyona yol açıyor.

    gelelim yaşla ilgili konuya. nasıl bir travmam ya da uğradığım psikolojik bir saldırı varmış ki yaşını göstermiyorsun lafı bana hakaret gibi gelmiş. henüz bunu çözemedim ama galiba yaşından genç göstermenin olumlu tarafını değil de yaşımda ne var ki sorusunun anlamını arıyorum ben. yaşımda ne var ki cidden, gösterdiğimde ne olacak yani, yaşlı mı diye soruyorum kendi kendime. bu da bana iltifat gibi değil yaşıma hakaret gibi geliyor. dolayısıyla dinime küfreden müslüman olsa diye tepki gösterip mikroagresyonun en sert halini karşımdakine karşı uyguluyorum. kimi zaman içimden kimi zaman haykırarak ama bu saatten sonra yapmamaya özen göstereceğim konusunda kendime söz vererek.

    gazam mübarek olsun.
  • microaggression, kimliklerine göre dışlanıp yok sayılan veya aşağılanan, hakaret veya hakaret içermeyen, ancak küçük ölçekli, genellikle bilinçaltı, ayrımcılık veya düşmanlık davranışlarını tanımlar. bu tür davranışlar, sözel veya sözel hafif hakaretler veya aşağılamalar gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir ve nadiren kasıtlı olabilir. microaggressions, nadiren fark edilebilir ve toplam etkileri üzerine etkili olabilirler ve bunları yaşayanların iyi olma ve zihinsel sağlıkları üzerinde birikimli bir etkiye sahip olabilirler. microaggressions'ların farkında olmak ve bunların önüne geçmeye çalışmak ve tüm insanlar için daha dahil edici ve saygılı bir ortam yaratmak önemlidir.
  • ne oldugu su videoda görülebilir. sivrisinek benzetmesi cok yerinde olmus, cünkü burada yapilan sey bir tür ignemele. kesinlikle iltifat falan degil veya zararsiz yorum degil. gittiginiz ülkeye göre bunu cok farkli formlarda yasarsiniz.

    yukaridaki entryde belirtildigi gibi bu cagda türklere yurtdisinda sorulan sacma sapan sorular ya da yorumlar bunlarin örnegidir. hosgörüyle falan karsilanmamalidir. insanlari yerine oturtmayi bilmezseniz devami gelir. birincisinde ikincisinde ya da ellincisinde aldirmazsaniz, bir noktada kendini deli gibi bagiriyor bulursunuz. bunu genelde batililar dogululara, afrikalilara, latinlere falan yapar. diger türlüsünü cok az gördüm. bu tür ifadeler biraz bati kültürünün yapisiyla da alakali galiba.
  • snow flake tetikleyici.

    bir snow flake iseniz yagan yagmurda bile microagression bulabilirsiniz...

    misal;

    - bu yagmur neden beyaz irkin oldugu yere daha cok yagiyor ama afrika'ya daha az yagiyor???!!!!1111111isupportcurrentthing #he/she/her

    microagression olmayan guzel gunler dilerim hepinize.
  • kısaca;
    aşırı alıngansın, eften püften toz kapıyorsun=microaggression.
    yani aşırı alınganlık.
hesabın var mı? giriş yap