• köken olarak magnetus'tan gelir bunun sebebi ise ilk mıknatısın magnesia'da yani bugunkü manisa'da ortaya cikmis olmasidir.
  • her daim doğadaki halini merak ettiğim," bu bir madense inşaat makineleriyle nasıl çıkarıyorlar makinelerde demir parça yok mu? "," mıknatıs madencileri kemer tokasından toprağa yapışmış mı, gözlükleri kafalarından fırlamış mı? " gibisinden saçma sapan sorularla kafamı meşgul eden cisim.
  • araba alırken kaportayı kontrol etmenize de yarayabilecek hede.

    şöyle ki;

    - mıknatısı alıp kaportada vuruklu olduğunu düşündüğünüz yerlere dokundurarak bir test yapabilirsiniz. macunlu yüzeylerde mıknatısın tutnması diğer bölgelere göre daha az şiddetli olacaktır. bu sayede macunlu yerlerin tamirat gördüğünü anlayabilirsiniz.

    yalnız; "mıknatısı kaporta üzerinde gezdirecem" demeyin, "arabayı çizdiniz" diye içinizde gezdirirler. kıps.
  • ozgur iradenin yanılsama kaderin ise kacınılmaz oldugunu dusunen oscar wilde su hikayeyi anlatır;
    buyuk bir mıknatısın etrafında celik eğe talasları yasardı, bir gun bunlardan bazıları mıknatısa gitmek icin buyuk bir arzu duydu, hep beraber gitmek icin konustular bazıları daha sonra gitmek istedi, tartısmaları devam ederken mıknatısa dogru cekiliyorlardı,yaklastıkca gitmek isteyenler artıyordu, sonunda hepsi gitmeye karar verdiklerinde mıknatısa yapıstılar,
    mıknatıs gulumsedi cunku celik eğe talaslarının hicbiri kendi ozgur iradeleri ile gittikleri konusunda en ufak bir suphe duymuyordu.
    (bkz: jorge luis borges)
    (bkz: olaganustu masallar)
  • herhangi bir iş için mıknatıs tipi seçmek başlı başına bir olaydır, zira her mühendislik işinde olduğu gibi minimize etmeye çalıştığınız yan etkiler ve maksimize etmeye çalıştığınız özellikler vardır....mıknatıslar için kabaca sıralayacak olursak : maliyet (minimize et), coercivite (maksimize et), dayanabileceği maksimum sıcaklık (maksimize et), maksimum enerji çarpımı (maksimize et) ve şekillendirilebilme indexi (uygulamaya göre maksimize et veya etme).

    mıknatıs üreticileri ürünlerini bir b-h grafiği eşliğinde piyasaya sunarlar, b-h grafiği dediğimiz histerezisdöngüsü grafiğidir...lakin yorumlaması az çetrefillidir, öyle alıştığımız düz hız-zaman, ivme-zaman grafiklerine pek benzememektedir, öyleyse sorumuz nedir benim bu grafikten alacağım bal, el cevap üç noktadır (yok siyasi terim olarak değil, bildiğin üç ayrı değer)....bunlardan biri grafiğin tepe noktasında kaydırak misali aşağı tatlı bir eğimle indiğinde b eksenini kestiği nokta (residual induction), ikincisi aynı kaydırağın teee aşağılara dik bir biçimde inip h eksenini kestiği nokta (coercivite)...üçüncü nokta ise maksimum enerji eğrisinin bu oynaştığımız b-h grafiğine teğet olduğu noktadır (maksimum enerji çarpımı)....

    maliyet, maksimum sıcaklık ve şekillendirilebilme indexi zaten trivial...ama coercivite ile maksimum enerji çarpımı (bu noktada b ve h çarpımı en yüksektir) değerlerine özel ilgi göstermek gerekmektedir... mıknatısımızın dışındaki hava boşluğuna kapalı devre durumunda verebileceği maksimum akı değeri residual induction değeridir (grafikten okuduk)...dış manyetik alan etkisi altında mıknatısımızın özelliğini kaybettirecek olan değer coercivite değeridir (grafikten okuduk), bu değer ne kadar yüksek ise mıknatısımız o kadar güvendedir...maksimum enerji çarpımı değerinde ise mıknatısımızın etrafındaki hava boşluğunda manyetik enerji yoğunluğu en fazladır (grafikten okuduk), mıknatısın çalışma koşullarını bu nokta etrafında şekillendiriyoruz, böylece ihtiyacımız olan yoğunluk değerine göre daha küçük mıknatıs almak zorunda kalıyoruz, böylece maliyeti de minimize edebilmemizin önü açılıyor...

    dört ana grupta sınıflandırdığımız mıknatısları bu saydığımız özellikler açısından analiz edersek;

    1- ndfeb tipi mıknatıslar : maliyet ->orta şeker, coercivite->ağır sıklet, maksimum dayanma sıcaklığı->orta şeker, maksimum enerji çarpımı->muhteşem ivan, şekillendirilebilme endexi ->doğuştan jimnastikçi.

    2- smco tipi mıknatıslar : maliyet->cep yakıyor, coercivite->sigaramı içerim uyarıları da takmam boy 2.10 en babayiğidiniz gelsinci, maksimum dayanma sıcaklığı->orta şeker, maksimum enerji çarpımı->yarışta ikinci, şekillendirilebilme endeksi->eğilmem kırılırımcı.

    3- ceramic tipi mıknatıslar : maliyet->en düşük, coercivite->rezilin rezili bayağının da bayağısı fenafillah, maksimum dayanma sıcaklığı->iç güveysinden hallice, maksimum enerji çarpımı-> yüz karası, şekillendirilebilme endeksi-> eh işte.

    4- al-ni-co tipi mıknatıslar : maliyet->az şekerli, coercivite->küçük enişte, maksimum dayanma sıcaklığı-> o bir şampiyon (diğerleri 50 derecelerde gezinirken 1000 dereceye kadar dayanıyor, boru değil), maksimum enerji çarpımı->sallandırın taksim'de asmayalım da besleyelim mi, şekillendirilebilme endeksi-> son sporunu lise beden eğitimi dersinde yapmış hamlamış.

    buyrun seçin beğenin alın kullanın.
  • yarım günümü nerede satıldığını anlamaya çalışarak geçirdiğim şey.

    sonuç; hala hiç bir fikrim yok. illa mıknatıslı bir takım zımbırtılardan mı sökmek lazım anlamadım ki. hırdavatçıda var mıdır acaba?

    (bkz: aramaya inanmak)
  • az biraz çalışan her kafayı bir süre mutlaka meşgul etmiş zamazingolar. itiraf edin hanginiz hayatının bir evresinde mıknatıslardan sınırsız enerji üretme imkanı üstüne üdşünmedi.

    yahu eğer gerçekten kalıcı mıknatıslanma diye bir şey varsa ki var, o zaman teorik olarak sınırsız enerji harbi mümkün olmalı. kafamızda kurduğumuz iptidai mekanik aranjmanları boşverin, direk teorik olarak bakalım olaya.

    kalıcı mıknatıs, kristal yapısı yüksek sıcaklıkta değiştirilerek manyetik alan kazandırılmış bir takım metal maddelere diyoruz. eğe kalıcı mıknatıs ise bu kalıcı manyetik alan demek. kalıcı manyetik alan da, ne kadar asgari olursa daimi enerji alanı demek. teorik olarak nasıl mümkün oluyor kalıcı bir enerji alanı? yerçekimine mi benziyor. kütle çekim kanunu da ayrı bir meret zaten. netekim teorik oalrak ortada garip bir paradoks var gibi. termodinamik ile çekim kanunları nasıl çelişmiyor? *
  • günlük hayatımızın içinde sıkça yer alan ve fakat genelde gözlerden ve ellerden korunaklı konumları sebebiyle hakettikleri dikkati pek çekememiş enerji dönüştürücüleridir...

    enerji dönüşümlerini şu şekilde kategorize etmek mümkündür :

    mekanik - mekanik : mekanik itme, çekme vb...(manyetik yataklama)
    mekanik - elektrik : jeneratör, mikrofon vb...
    elektrik - mekanik : motor, hoparlör, yüklü parçacık yönlendiricisi vb...
    mekanik - ısı : eddy current ve histerezis tork aletleri, vb...
    özel efektler : manyetik direnç, hall etkili sensörler, manyetik rezonans vb...

    günümüzün modern ticari mıknatısları dört ana kategoride gruplandırılır (ki bu gruplar da kendi içlerinde birçok alt dallara ayrılırlar) :
    neodymium iron boron (nd2fe14b vb.)
    samarium cobalt (sm1co5, sm2co17 vb.)
    ceramic (bafe2o3, srfe2o3 vb.)
    alnico (al-ni-co vb.)
  • bunlardan sadece iki tanesi ile bütün bir gün boyunca oyun oynadığımı hatırlıyorum. o derece bana esrarengiz gelen maddedir. ayrıca hakkında bu kadar az entry girilmiş olmasını hiç anlayamadım. bence mıknatıs daha fazla ilgiyi hak ediyor.

    bundan daha enteresan olmasa da çocukluk yıllarından bana esrarengiz gelen bir diğer maddede cıva idi. ama terminatör filmi sağolsun bitirdi o esrarengizliği, "sadece ben biliyorum olm bu maddeyi" tavrımı. neyse konuya dönelim...

    doğru yüzleri birbirlerine tutarsanız iter bunlar birbirlerini. ancak bir tanesi bile suratını diğer tarafa dönsün diğeri hemen ona yapışır. demem o ki kaçan kovalanır kuralı doğa tarafından da kanıtlanmıştır.
  • al götür beni ister yere ister göğe ser
    ört üzerime seni nefesini nefesime ver...
    hiç ayırma gözünü gözümden gece kan ter
    bana en kendin olduğun halini göster

    kısmında "tutku nedir, nasıl ifade edilir?" sorularına en güzel cevabı veren şarkıdır. versiyonları olsa da daha çok dinlesek.
hesabın var mı? giriş yap