million yen women

• henüz güney kore dizisi stranger'ı bitirmiştim ki karşıma bu kez japonya'dan million yen women çıktı. uzakdoğu'dan bu tarz gizem/drama dizileri keşke daha çok çıksa.
  
  karakterleri kısaca özetleyecek olursak:
  
  shin michima, kitapları çok satmayan, 30'larının başlarında, içine kapanık, pek arkadaşı olmayan, kendisi hariç hemen herkesi umursayan, iyi kalpli, cep telefonu dahi olmayan genç bir yazardır. dizinin ana karakteridir. bir gün eve döndüğünde evine ardı ardına 5 kadın gelir. kadınlar shin'in evinde yaşamaya başlayacaklardır ve bunun için de bir davetiye almışlardır. davetiyeyi kimin yolladığı bir muammadır. kadınların her biri ayda 1 milyon yen kira ödeyecektir (yaklaşık 9000 dolar ediyor). yaşları 17-30 arasında olan bu kadınların her birinin farklı özellikleri vardır.
  
  minami shirakawa kahveye bayılır ve evde her daim çıplak gezer,
  hitomi tsukamoto siyah çayı, yogayı ve kitap okumayı sever,
  yuki kobayashi pek kibardır ve yeşil çay favorisidir ^*,
  midori suzumura liseye gitmektedir ve açerola suyuna bayılır,
  nanaka seki ise süt içmeyi sever.
  
  bir de gizemli bir fax makinesi var işte.
• tam anlamıyla bir japon manyaklığı.
  anime sevenler bunu da sevecektir muhtemelen.
• rena takeda için izlenir.
• netflix ortaklığıyla yapılmış japon dizisidir. sürükleyicilik açısından güzeldi. sürekli kim gönderdi şu davetiyeleri diye beklerken arada gelişen olaylar hikayeyi renklendirdi.
  
  başrol oyuncuları arasında sevilen rock grubu (bkz: radwimps) solisti olarak bilinen yojiro noda oynuyor. diziyi izlerken sürekli adam ne kadar tanıdık geliyor diye düşünüp durdum zira sesi de çok tanıdık geliyordu. meğersem gerçekten oymuş.
  
  finali tatmin edici.
  
  --- spoiler ---
  
  adamın evi yanınca kimse kendi evine çağırmadı ya cidden çok şaşırdım. herkes kendi evine gülerek gitti. birinizde çıkıp demedi ya gel ev bulana kadar bizde kal. üzüldüm şahsen.
  --- spoiler ---
• şahane bir japon dizisidir. konusunu spoiler ibaresiyle aşağıda anlatacağım.
  
  --- spoiler ---
  gizemli bir davetiye üzerine başarısız bir yazarın evine 5 harika kadın taşınır. kadınlar yazarımıza aylık kira bedeli olarak kişi başı 1 milyon yen ödeyecek ve bunun karşılığında yazarımız onlarla ilgilenecek, odalarına girmeyecek ve soru sormayacaktır. akşam yemeklerinin birlikte yenmesi de zorunludur. bu arada son romanı üzerinde çalışan yazarımızın babası bir katil olduğu için romanlarında karakterleri öldürmemektedir.
  --- spoiler ---
  
  netflix dizilerini genellikle sıkıcı bulurum ama bu uzun zamandır izlediğim en manyak şeydi. bu başarıda genç yönetmen michihito fujii'nin payının büyük olduğunu düşünüyorum. (bkz: dorama) sevenlerin mutlaka izlemesi gereken bir yapım.
• sonunda ağladım.
• ilgi uyandıran bir hikaye örgüsü var, zaman geçirmek için izlenebilir ve finali beni de ağlattı.
• konusu ile ilgili çeken ilk 2 bölümü izledikten sonra neler oluyor ?dedirten devamını merak ettiğim bittikten sonra editleyecegim dizi.
• tek sezon, 12 bölümlük japon tv tokyo ve netflix ortak yapımı 2017 dizisi. her bölümü 24 dakikadan oluşan mini dizi olarak düşünülebilecek, manga uyarlaması olan dizinin konusu da karakterleri de gerçekten ilginç.
  
  kısaca bahsetmek gerekirse; kitapları satmayan, asosyal ve utangaç bir yazar olan shin’in 17-30 yaş arası 5 kadınla birlikte belirli kurallar dahilinde yaşamını konu ediniyor. diziye adını veren durum; esrarengiz bir şekilde organize edilen bu birlikte yaşam karşılığında, kadınlardan her birinin ev sahibi yazara aylık 1 milyon yen (yaklaşık 9.600 amerikan dolarına tekabül ediyor) vermesi. daha fazla ayrıntıya spoiler olmadan girmek, diziyi izlemeyen için tat kaçırabilir.
  
  --- spoiler ---
  ilk sahnede, yemek masasında yer alan kadınlardan birinin çıplak olmasıyla “nasıl yani?” dedirten bir dizi oldu benim için. sonrasında geçmişindeki cinayetlerin ilk bölümden ortaya çıkması hikayenin akıcılığı için iyi bir seçim olmuş dedirtti.
  
  hayatının içine eden şeyin cinayet olması sebebiyle, yazdığı romanlarda hiç bir karakteri öldüremeyen ve sinik bir karakterde olan shin’in sıradan hayatı, bu 5 kadın sayesinde kısa bir süre içinde büyük değişim yaşadı.
  
  dizinin dikkat çekici özelliklerinden biri de her bölüm izleyeni, bölümün içine yerleştirilmiş bir soruyla düşündürtmesi. cevabı kişiden kişiye değişecek olan bu sorularla izleyenin kendisini sorgulaması diziyle kolay bağ kurmasını sağlıyor. içinde çokça beğendiğim replikler olan bu dizide beni en çok etkileyen: “bu dünyada hiç bir şey mutlak değildir. ölüm haricinde.” oldu. çok basit ama yaşamımızın özeti gibi adeta.
  
  faks cihazı, esrarengiz davet mektupları ve içlerinde yer alan kurallar konularında gıdım gıdım yol alması, merak olgusunu sürdürelebilir kılmış. ilk birkaç bölümden sonra akış durağanlaşsa da sona doğru gerilim ve esrar dozunu zirveye taşıyan dizi, diyaloglarda zayıf kalsa da genel olarak iyiydi diyebilirim.
  
  tek sevmediğim nokta, esas çocuğun her bölüm evdekilerden biriyle cinsellik yönünden sınanması oldu. belki de izlenme ve dikkat çekme için yapılan bu seçime çok da gerek yoktu diye düşünmekteyim.
  
  bir de rakip yazar, menajeri ve edebiyat eleştirmeninin hikayede yeri yok gibiydi. olmasalar, hiç bir şeyi değiştirmeyecek olan bu üç karakter, sadece izleyicinin kafasını karıştırıp hedef şaşırtmak için konduysa bile, keşke hikayeye bir şekilde bağlansalarmış dedirtti sonunda.
  
  --- spoiler ---
  
  izlerken sürekli çocuğun gözüne kadar giren saçlarına, babaanne misali makasla girişme isteği geldi. belki de saçıyla kendini saklama isteği de bu kaçınma, korkak olma düsturundan kaynaklıdır dedim ama dizi sonuna kadar hiç değişmeden gözlerine girmeye devam etti o sinir saçlar. kalben’in saçlar şarkısı kendisine armağan edilebilir bence.
  
  bölümlerin süresi, hikayenin hızı, merak unsuru ve sürükleyiciliği yerinde olan bu diziyi, özellikle basit diyaloglar sebebiyle ara ara ergence bulsam da bir hayli sevdim. doğu kültürüne ait dizi tercih etmek isterseniz iyi bir seçenek.
• japoncam pas tutar gibiydi, kulağımı çalıştırmak için süresine ve yorumlara bakarak seçtiğim bir dizi oldu. basit bir japonca kullanılıyor, sadece bu konuda tavsiye ederim.
  
  --- spoiler ---
  
  ancak dizi olarak yetersiz. rakip yazar neden sayko takılıyor? eleştirmen neden anasına sövülmüş gibi davranıyor? davetiye olayı sırf bundan mı ibaret? cinayetlerin belli bir temel mantığı da yok kaldı ki. kahramanımız neden bu kadar ezik? neden sürekli tıslıyor? uzar gider bunlar.
  
  dizi harem mantığında olduğundan (daha çok anime ve mangalardan aşinayız ki bu da bir manga uyarlamasıymış zaten) o nedenle kadınlarla sürekli yakınlaşıyordu. ancak bu kadar ezik birine ancak ve ancak bir harem hayaller dünyasında o kadar çeşit kadın vurulurdu.
  
  --- spoiler ---