• şu albümün belki de en keyifli şarkısı olan ah bir joker'i eser yenenler'e okutmak..
    gayri samimi ve dinleyiciden çok uzakta kalmış düzenlemeleriyle suratımıza suratımıza sövmüş albümdür.

    dijital seslerin içinde yumuşaya yumuşaya kaybolmuş sönük vokaller yerine, yine mirkelam'ın kendi yorumuyla hücum kayıtla biraz daha akustik tınılarını hissedebileceğimiz bir best of albümü daha çok yakışırdı gibime geliyor.
  • mirkelam'ın şarkılarını kimse kendisi kadar güzel okuyamıyor.

    albümünde hiç bir yorumu beğenmedim.
  • mirkelam'ım ne şarkısı var ki tribute albüm yapmışlar diyenlere salih abi'nin ağzından abbbaaaav diyorum yumuk ellerimi dudaklarımda birleştirerek.

    kendisi zaten mikemmel söylediği için,onun şarkılarını başkalarından dinlemeyi çok sevemedim açıkcası.tooman'ı beğendim fakat yalan yok.pinhani de iyi.

    o değil de eser nedir arkadaşım? mabel güzelim laubali şarkısında bileklerimi kesme hissiyatı yarattı. (bkz: ne yapıyorsunuz anlamıyorum ki ne yapıyorsunuz)

    bu cumartesi kadıköy'de konser var bir de.gide gele demirbaş olacağım gibi duruyor.
  • teoman'ın hatıralar'ı gönülçelen'den kopup gelmiş gibi. al, koy sırıtmaz. çok beğendim.

    şarkı-şarkıcı eşleştirmelerini başarılı bulsam da, geneli beklentimin altında kalmış şarkılar içeren albüm. göksel-unutulmaz eşleştirmesiyle büyük fırsat kaçırılmış bence hatta. göksel biraz daha hissederek okusa şarkıya boyut atlatabilirmiş ama ruhsuz olmuş. onun yapamadığına feridun düzağaç daha çok yaklaşmış.

    bir de düzenlemeyi kötü bulmasam da, nil'in asuman yerine mirkelam demesi, eser'in albümdeki varlığından bile daha çok sinirimi bozdu nedense.
  • mirkelam, ne kadar müthiş bir ses olduğunu tekrar hatırlatmak için kendi şarkılarını başkalarına söyletmiş gibi duruyor bu albüm. orijinalinin üstüne çıkabilen tek bir yorum yok . olmamış maalesef. mirkelam'ın sesinden akustik bir albüm gelseydi daha hoş olurdu sanki.
  • böyle toplama albümlerde dinleyicinin beklentisi nedir diye düşünüyorum. ilk başta şarkının orijnal halinin çok bozulması hoşuna gitmez diye düşünüyorum. ama doğru olan bu değil. neredeyse eski haliyle aynı düzenlemeyle o şarkıyı başka sanatçıdan dinlemek 3. seferden sonra zevk vermeyecektir. bir yenilik, şarkıya yeni bir kimlik koyma arayacaksın çünkü.

    bu albüme gelirsek şarkıya kendi kimliğini koyabilmiş iki isim dikkatimi çekti. biri mabel matiz-laubalidiğeri ise nil karaibrahimgil-asuman pansuman. ikisi de çok hoş olmuş.
  • mirkelam'ı sadece koştuğu klibiyle hatırlayanların, o dönemde başka şarkıcı mı yok, her gece şarkısından başka neyi var ki albüm yapmışlar buna diyenlerin eleştirdiği albüm. bilmemek kötü bir şey tabi.

    ama albüme benim eleştirim başka bir yönden. bu albümde eser yenenler'nin ne işi var? "şarkı nasıl söylenemez, katledilir" i göstermek için mi? hayır eser'i sevmiyorum ama sevmediğin için demedim bunu. şarkı söyleyemiyor ki. şarkı söyleyememek bir kusur değildir ama bu tarz best of albümlerinde büyük bir kusur.
  • çok beğendim ben bu albümü, severek dinliyorum.

    eleştirilerim var tabii ki: gülşen aynı mirkelam gibi söylemiş. hatta bir ara mirkelam ile düet mi yapıyorlar dedirtecek kadar aynı şekilde söylüyor gülşen. düzenleme de neredeyse aynısı. bendeki hissiyat: ne gerek vardı aynısını yeniden yayınlamaya?

    eser yenenler de aynı mirkelam gibi söylemiş ancak beklenmedik şekilde iyi söylüyor. aman söylemesin ne gerek vardı diyemeyeceğim. sesinin güzel olduğunu bilmediğim bir oyuncunun güzel bir yorumuyla karşılaştım. isteyen herkes şarkı söylesin zaten.

    mabel matiz, şahane bir düzenleme sunmuş. daha önce sultan süleyman'ı yavaşlatarak harika bir şarkı haline getirip tekrar söylemişti. bu sefer de tekrar söyleme işinin hakkını veriyor şarkıyı farklılaştırıp sunuyor. ancak.... laubali bir şarkının bu kadar yavaşlatılması benim hoşuma gitmedi. başka bir şarkı seçmeliydi diye düşündüm.

    göksel çok bir farklılık yaratmıyor, kenan doğulu da öyle. ancak bu şarkıcıların söylediği şarkılar gayet iyi, kendilerine yakışıyor.

    nil karaibrahimgil ve teoman söyledikleri şarkıları kendi üstlerine gayet de güzel biçip giymişler. her ikisini de beğendim.

    feridun düzağaç'ın söylediği erenköy de gayet iyi, şarkının bu hali (orijinalinden çok farklı mı bilemiyorum) bana şarkının ne kadar iyi olduğunu gösterdi. mirkelam söylerken bu kadar dikkatimi çekmemişti.

    bedük'ün ve pinhani'nin bu albümdeki yorumlarını beğendim ancak bu ikisi şarkıları bana çok hitap etmediği için takip etmediğim şarkıcılar. çok yorum yapamayacağım ancak her ikisi de albümün renkliliğine çok güzel katkı sunmuşlar.

    en çok sevindiğim ise çıkıntı bir şarkıcı olmaması. baştan sona rahatlıkla dinleniyor.

    10 adet şarkı barındıran, az ve öz, amacına çok güzel hizmet eden, tertemiz ve bütünlük sağlanan bir albüm.
  • nil karaibrahimgil'in çok büyük ironiler içeren bir şarkıyı naif yorumladığı albük. tamam düzenleme değişebilir biraz daha sert olsaydı bari.
hesabın var mı? giriş yap